Kumru’da Eğitimin Tarihi/Bekir AKKAYA
Bekir AKKAYA
Bugün Ordu ilinin bir ilçesi olan Kumru ve Ordu çağlar
boyunca çok değişikliğe uğramış bu nedenle Ordu ve yöresinde eğitim tarihinin
belgelere dayalı olarak yansıtılması tam olarak gerçekleştirilememiştir. Bu konuda ilk olarak Ordu Valiği’nin Cumhuriyetimizin 75. Yılını
kutlama proğramı çerçevesinde yürüttüğü
çalışmaların bir ürünü olarak
oluşturulan komisyonca 1998
yılında “Ordu İli Cumhuriyet Öncesi ve Sonrası Eğitimi” adında bir kitap çıkartılmıştır.
Ordu ve ilçelerinin eğitim öğretimin tarihini konu alan
kitapta Ordu’da ilk medrese ile ilgili şu bilgiler yer almaktadır. “Osmanlı
döneminde Ordu’da 14. Yüzyılda Hacıemiroğulları zamanında Ordu Eskipazar’da
medrese olduğu bilinmektedir. Yine
Efirli’de de 1400’lü yıllarda Satılmış Medresesi’nin varlığı düşünülmektedir.
Ordu İli Cumhuriyet Öncesi ve
Sonrası Eğitimi” adlı 1998 yılında basılan kitapta Kumru ile
ilgili şu bilgiler yer almıştır.
Kumru’da ise 17.
Yüzyılda Melikoğlu Halil Efendi Kumru’nun Yukarı Fizme, Dereköy Mahallesinde
bir medrese yaptırmış, kendisi de burada müderrislik yapmıştır.
Daha sonraları Halil Efendi’nin oğlu Hacı Abdullah Efendi
de Kumru Merkez Camii bünyesinde bir medrese kurmuş, kendisi ve oğlu Mehmet
Naili Efendi burada müderrislik yapmıştır.
Yerel kaynaklara göre ise, aynı dönemde, Kumru’nun Çakıllı
yöresiyle, Aşağıdamlalı/Fizme Akdana yörelerinde Abdi Hoca (Abdurrahman Hilmi
Bilici (1860-1957)’nin yönetiminde
eğitim veren iki medrese vardır.
eğitim veren iki medrese vardır.
Cumhuriyetin ilk yıllarında Fatsa’ya bağlı bir bucak olan
Kumru’da 1925 yılında Kumru İlokulu açılmıştır.” (1)
Kumru’da eğitimi Cumhuriyet öncesi ve Cumhuriyet sonrası
olmak üzere iki başlık altında incelemek
gerekir. Cumhuriyet önceki eğitimin
hiçbir kaynağı Kumru’da henüz gün yüzüne çıkartılmamıştır. Bu Ordu ve ilçeleri
için de geçerlidir. Osmanlının son dönemlerine ait, küçük araştırmaların
dışında pek bir bilgi mevcut değildir.
CUMHURİYET ÖNCESİ
EĞİTİM
Yerel kaynaklardan anlaşıldığına göre, hemen bütün yerleşim
birimlerinde Cumhuriyet öncesindeki eğitim tekkeler, medreseler ve sıbyan
mekteplerinde yapılmaktadır.
Muzaffer Kumral kendi çabası ile yaptığı araştırmasında “ Doğubeyazıt’tan gelen
sülalelerinin 430 yıl önce Kumru topraklarına geldiklerini, Kumru ve Fizme Köyü
halkının büyük çoğunluğunu oluşturduklarını ve sülalelerinin de Melikoğulları
olduğunu “ belirtmektedir. Yine ayni araştırmada “ Abdullah Efendi Oğlu Mehmet
Efendi, Fizmenin Dereköy Mevkiine gelmiş olup, Mehmet Oğlu Halil’in tahsili
yarım kalmasın diye Amasya Medresesi’ne göndermiştir. Burada Tahsilini
tamamlayan Halil Efendi, Dönüşte Yukarıdamlalı(Yukarı Fizme) Dereköy
Mahallesi’ne medrese inşa ettirmiş, kendisi müderris olarak medrese tahsili
yaptırmaya başlamıştır.
Bugün Kumru Merkez Camii olarak kullanılan Camii, önceleri
medrese olarak kullanılmıştır. Öğretim ve eğitim, Osmanlı eğitim sisteminin
aynısı olup, sıkı bir eğitim verilmektedir. Bugün camii olarak kullanılan bu
bina, resmi kayıtlarda, 1900’lü yılların başında Halil Efendi denilen bir
şahsın hayrına yapıldığı ifade edilmektedir. (2)
Kumru Eski Belediye Başkanlarından Avni Özdener ise araştırmasında
şu bilgilere ulaşmıştır. Kumru Merkez Camii’nden önce var olan medrese Bölükbaş
Oğulları Türkleri ile Balaban Türkleri tarafından yaptırılmıştır. Bu iki Türk
Boyunun Kumru’ya gelişleri, bin yıllık bir geçmişe dayanmaktadır.
Cengiz Kumru’lunun araştırmasına göre, Melik oğulları, 1650-1700’lü yıllarda Doğu
Beyazıt’tan ayrılarak, üç kardeşten biri olan Halil Efendi bugünkü Fizme köyüne
yerleşirler. Bu yerleşmenin tarihi 1700’lü yıllara dayanır. Hali Efendi’nin
oğlu Müderris Hacı Abdullah Efendidir. Kumru Merkez Camiinde medrese kurar ve
çocuk okutmaya başlar. Abdullah Efendinin oğlu Hacı Mehmet Naili Efendi’dir. Bu
da müderris olur. Bundan sonra baba – oğul Kumru Medresesi’nde çocuk okuturlar.
Cumhuriyetin 2. Dönem Millet Vekili olan Hali Sıtkı Efendi,
Müderris Hacı Mehmet Naili Efendinin oğludur. Şu anda kabri Kumru Merkez Camii’nin
bahçesinde bulunmaktadır.
Müderris Hacı Mehmet
Naili’nin oğlu Hacı Tevfik Efendi Müftü olarak görev yapmış, diğer oğlu
Sait, kadı olarak Cumhuriyet öncesi
görev yapmıştır. Yine Said Kadı 2. Abdül
Hamit’in 52 Mebusundan biri ve Canik Sancağı mebusu olarak görev yapmıştır.
İlahiyatcı eğitimci yazar Hacı Ali Bıçakcı ise
araştırmalarında şu bilgilere ulaşmıştır.
Kumru’ya ilk medreseyi kuran ve ilk müderris ünvanlı olan Müderris Oğlu
Halil İbrahim Efendi’dir. Halil Efendi daha sonra gelerek onun talebesi olur.
Ondan ders alarak müderris olur. Daha sonra Mustafa Kemal Atatürk tarafından
Ordu’yu temsilen, 2. Meclis’te milletvekili olarak Ankara’ya çağrılır.
Milletvekilliğinden sonra Halil Sıtkı Beyin, medrese eğitiminin yetersizliği
üzerinde durduğu söylenir. Halil Efendi (Halil Sıtkı Bey), 1928 yılında Ordu
Mebusu iken vefat eder. Kabri Kumru Merkez Camii bahçesindedir.
Bugün Ortaca- Samur ve Kovancılıya ortak mesafede bulunan
Çeşme Düzü Mevkiinde, Cumhuriyetin ilk
yıllarında bir medrese olduğu ve kalıntılarının hala var olduğu bilinmektedir.
Yörenin tanınmış alimi Abdurrahman Hilmi Bilici (Abdi
Hoca), ilk tahsilini Kumru Medresesinde yapmıştır. 1860-1957 yıllarında yaşayan
Abdi Hocaya, yöresindeki eğitim- öğretim faaliyetlerinden dolayı, Mustafa Kemal
Atatürk tarafından sancak hediye edildiği söylenilmektedir. Fizme- Avdullu
Köyünden olan Abdi Hoca, İlki Kumru’nun Çakıllı Mevkii’nde ve ikincisi Fizme-
Akdana Mevkii’nde olmak üzere iki adet medrese açmıştır. Buralarda 40 yıl
müderris olarak vazife yapmış, çok sayıda talebe yetiştirmiştir. Çok sayıda
öğrenciye icazet vermiştir.
Bunlardan ayrı olarak , Cumhuriyet öncesinde Keşlik Köyünde
Müderris Mehmet Efendi, Fizme’de Müderris Ali Rıza Efendi bulundukları yerlerde
medrese açarak Cumhuriyet öncesi eğitimle meşgul olmuşlardır.
Bu medreseler haricinde mahalle ve köylerde sübyan
okullarının son derece yaygın olduğu , buralarda bir çok fahri hocaların Kur’an-ı Kerim’i öğretmek için uğraştıkları
bilinmektedir.
Yapılan araştırmalarda ortaya çıkan durum, kadınların bu
medreselerde eğitim öğretim görmedikleridir. Ayrıca birkaç medrese haricinde bu
medreselerde Kur’an-ı Kerim harici hiçbir eğitim verilmemektedir. Hafızlık ise
son derece yaygındır.
KUMRU’DA
CUMHURİYET SONRASI EĞİTİM
Osmanlı döneminde Kumruda iki yerleşim
biriminin varlığı görülmektedir. Bunlar; Meydan ve Serkeş’ tir.
Meydan :Tekkiraz beldesinin bulunduğu
yerde Meydan adlı bir kaza ortaya çıkmaktadır.İlk olarak 1590 tarihinde
Satılmıştan ayrılan Meydan, 1642 de kaza olarak görülmektedir. 1856 da
“Nahiye-i Meydan” olarak anılan kaza, 1860 – 1865 de Canik Sancağı’na, 1865 –
1871 de Ünye Sancağı’na bağlı bir kazadır. 1892 de ise Fatsa kazasına bağlı bir
nahiyedir. Meydan, 1928 de Fatsa’nın Kumru Nahiyesine bağlı bir köydür.
Serkeş : Fatsa’nın Güneyinde bulunan
köylerde (Geyikçeli, Beyceli, Dağ güvezi, Kösebucağı, Gölköy ve bugünkü Kumru)
Osmanlı döneminde Serkeş adlı bir kaza vardı. Bu kaza 1642 de Canik sancağına
bağlı iken 1872 de Ünye kazasına bağlı bir nahiyedir. 1882 de ise Fatsa
kazasına bağlı bir nahiye merkezi olmuştur.
Kumru
yöresi 1928 de Fatsa ya bağlı bir nahiye iken 19.04.1957 gün
ve 7033 sayılı kanunla ilçe olmuş 1 Nisan 1960 tarihinde kuruluşu tamamlanarak Fatsa’dan ayrı bağımsız bir ilçe
olarak idari bölüme katılmıştır.
Kumru İlçesi’nin Cumhuriyet sonrasında ilk ve tek okulu ,
bugünkü Atatürk Okuludur. O günkü adı ise Kumru İlkokulu’dur. Bu okulun kesin kuruluş tarihi bilinmemekle
birlikte bir çok resmi kayıtlarda 1925 olarak gösterilmiştir.
Günümüze kadar ulaşan belgelerden okulun
1925-1926 öğretim yılında ilk mezun verdiği, ve bunların üç erkek olarak
diploma almaya hak kazandıklarıdır.
09.05.1932 tarihinde Baş Muallim Rüştü Bey tarafından “
1925-1926 yılından önce üç öğrencinin kayıtları haricinde hiçbir kayıta
rastlanmadığı” bizzat belge düzenlenerek belirtilmiştir. Kayıtlara göre,
1925-1926 yılında düzenlenen resmi belgelerde İl : Ordu, Kaza : Fatsa ve Nahiye
: Kumru olarak yer almıştır.
Okulun bulunduğu yer bugün Kumru Belediye Sarayı’nın
bulunduğu yerdir. Bina ahşap bir binadır. Binaya sığmayan öğrenciler şehir
merkezinde muhtelif şahıslara ait binalarda eğitim- öğretimini sürdürmüşlerdir.
Kumru 1960 yılında ilçe olmuş, o yıllarda bugünkü Atatürk
İlköğretim Okulu arsası alınmış, 1963 yılında da ilk planlı binasına
kavuşmuştur.
1925 yılında açılan Kumru merkezindeki ilkokuldan sonra
1948 yılına kadar resmi bir okul açılmamıştır. 1948 yılında başlanılıp, 1949
yılında eğitim-öğretim faaliyetlerine başlayan ikinci okul Aşağıdamlalı
İlkokulu’dur. Bu okul için yörenin insanı büyük emek sarf etmişlerdir. Ağaç
olarak yapılan okul zamanla yıkılmış, sonra beton olarak yapılmıştır. Zaman
sonra bu okula ek binalar yapılarak kapasitesi artırılmıştır.
1951-1952 yıllarında Eski Çok değirmen Okulu hizmete
açılmıştır. 1957 yılında Yeni Divan Köyü’ne açılan okulu 1958 yılında Yalnızdam
İlkokulu takip ederek, Kumruda okul sayısı bu tarihten sonra artmaya
başlamıştır.
Açılan okulların çevre köylere eşit mesafede olmalarına
dikkat edilmiştir. Çevre köylerdeki çocuklar uzun yol yürüyerek, kendi
köylerinin dışındaki okullara giderek okuma- yazma öğrenmişlerdir. Ayrıca kız
çocukları bu dönemlerde okula pek gönderilmemiştir.
Kumru ve köylerinde okullaşma daha çok 1960’lardan sonra
olmuştur. 1960’lı yıllara kadar kız çocuklarının okuduğu pek yoktur. Sınırlı
sayıda açılan okullarada yaşça çok büyük erkek çocukların devam ettikleri , bir
çok ailenin okullara çocuk vermedikleri olmuştur. -Bekir AKKAYA/ 04.04.2016
KAYNAKLAR :
1. “Ordu İli Cumhuriyet Öncesi ve Sonrası Eğitimi-Ordu- 1998” Ordu
Valiliği Yayını
2.
Kumru Adliyesi-
Dosya no : 199/19
Çok güzel
YanıtlaSil