30 Nisan 2018

Bazı imamlar kendilerini salmışlar / Bekir Akkaya

Kumru İmam Hatip Lisesi Meslek Dersleri Öğretmeni Dursun Kum geçen Cuma günü bir yazı paylaştı.
Dursun Kum Facebook sayfasından paylaştığı “Gıpta Ettim” başlığındaki yazıda “İmam Hatip Öğrencilerine mesleki tatbikat yaptırmak için ismini vermediği  bir camiye gittiğini ve yine ismini vermediği cami imamını çok takdir ettiğini  ve gururlandığını” ifade ederek, “ Cami imamı Cuma diye çok hazırlık yapmış ve özel hazırlanmış, dersine çalışmış, vaazını yazmış, üstünü başını cuma gününe uygun tertipli ve düzenli giyinmiş ve bakımı yapmış, Allah kendinden razı olsun”  ifadelerini kullandıktan sonra kendinin de imamlık yaptığını belirttikten sonra  takipçilerine  “maalesef” ifadesi ile şu cümleleri de yazma ihtiyacı duymuş.
            Öğretmen Dursun Kum : “Çok köylere giderim, maalesef ki bazı arkadaşlar bu özellik ve güzelliğe
dikkat etmiyor. Hazırlıksız geliyor, hutbeyi çalışmadan okuyor, böyle yapınca da yanlış okuyor. Merkezlerdeki imam kardeşlerimiz bu konuda dikkatli ama köylerdeki arkadaşlarımızın bazıları kendilerini salmışlar maalesef. İmam “önde olan”, “önder olan” demektir. Her yönüyle önder ve örnek olmalı.”
            Öğretmen Dursun Kum’un yazısının altına epey yorum yazılmış. Güvendiğim ve itimat ettiğim Dursun Kum’a ve yazdığı yazıyı da göz önünde bulundurarak ilgili camiyi ve imamın adının da yazılmasının faydalı olduğunun düşündüğümden şu yorumu yazma ihtiyacı hissettim.
“Sayın Dursun Hocam, caminin ve imamın adını mutlaka zikretmeniz gerekir. Bazı camiler gerçekten yolgeçen hanı. Hatta bazı camilerin tuvaletlerine pislikten girilmiyor bile. Lütfen bu güzel imamımızın ve hangi cami olduğunu öğrenelim.”
Ben yine aynı kanaatteyim. Bu camiyi ve bu imamı öğrenmek istiyorum. Ve bu İmam Hatip mutlaka amirleri tarafından ödüllendirilmelidir. Sözüne itimat ettiğim Öğretmen Dursun Kum kesinlikle doğru söylüyordur. Hangi maksatla caminin ve imamın adını zikretmediğini de merak etmiyor değilim.
Bazı yorumları okuyunca Öğretmen Dursun Kum’un neden cami ve imamın adını gizlediği belli oluyor zaten.
Yorumları birlikte okuyalım:
            İmam RN : Benim camiye ne zaman geliyonuz. Gündüz gelmeyin gündüz n……….da çalışıyorum, cuma da gelmeyin cuma namazı yok benim camide.
            Dursun Kum : Yani gelmeyin demek istedin.
            İmam RM:  Akşam gelin, gelirken incik te getirin ızgara yaparız .
            ST : Dursun Kum hocam bu R….. hoca hep boğazını düşünüyor. 
            İmam RM: ST bacanak bütün yollar boğazdan geçiyor.
            İmam RM :  Okullarin tuvaletlerini konuşan yok çünkü onlar okul, onların temizlikçisi var 100,200 kişilik veya daha az cemaati olan camilerin temizlikçisi kim ? imam, çünkü o imam, öğretmen okey oynar sigara içer , gelecegimiz teminati olan çocuklarımıza guzel örnek olmaz ses çıkmaz, ama imam kahvehanede arkadaşıyla çay içse, imamın ne işi var burada olur, çünkü o imam. Başka kurumlarda memur ihtiyacı olur imam gel, sabah 8 akşam 5 buradasın, 5 den sonra görev yerine , niye çünkü sen imamsın. Daha çok şeyler varda neyse şimdilik bu kadar yeter.     
            Öğretmen Adem Şahin : RM  hocam haklı olduğun yerler var ancak her mesleğin kendine göre zorlukları ve özel şartları vardır. Hepsini aynı değerlendirirsek objektiflikten biraz uzaklaşmış oluruz. Ama bende bir imamın temizlik yapıp tuvalet temizlenmesine karşıyım. Ama çalışma saatleri her mesleğe özeldir. İmam sabah namazını 8-5 arası kıldıramayacağı gibi öğretmende sabah namazında matematik anlatamaz.
            Öğretmen Dursun Kum : Arkadaşlar ben bu paylaşımda bir İmam kardeşimin güzelliğini vurguladım, kesinlikle bir imamın aleyhine olsun ya da bir kardeşimi yerme amacım yok, lütfen polemik olmasın. Bütün memur kardeşlerimize saygımız var
            İmam RN: Adem Şahin kardeş hic bir kuruma veya memura diyecek sözümüz yok, siz benim ne soylemek istedigimi anladiniz. Ben o yazıyı bir öğretmen emeklisi yazdığı için, okulu ve öğretmeni örnek verdim. Hicbir imam arkadaş ben dahil, camisinin ve mustemilatinin temizliğinden gocunmaz ve en iyisini yapmaya çalışır. O öğretmen arkadaş hangi camiye gitmiş de yol geçen hanı diyor. Benim cevremde bildiğim birsürü imam yeri geliyor işçi, yeri geliyor öğretmen yeri geliyor temizlikçi, herkes girdiği yeri temizlesin öyle çıksın. Dursun Kum hocam yanlış anlaşılmasın yazdıklarımın sizinle bir ilgisi yok , size sevgi ve saygilarimi sunuyorum.
            İmam Efendinin şu cümlelerini birlikte okuyalım:
            -Benim camiye ne zaman geliyonuz. Gündüz gelmeyin gündüz n……….da çalışıyorum, cuma da gelmeyin cuma namazı yok benim camide.
            - Akşam gelin, gelirken incik te getirin ızgara yaparız .
            - bütün yollar boğazdan geçiyor.
            -Hoca Efendi hızını alamıyor. Ve devamında neler yazıyor:
            -Okulların tuvaletini konuşan yok. Onların temizlikçisi var
            -Öğretmen okey oynar, sigara içer.
            -Öğretmen çocuklara güzel örnek olmaz kimse ses çıkarmaz.
            -Ama imam kahvede çay içse imamın kahvede ne işi var denilir.
            -Başka kurumlarda memur ihtiyacı olur imam gel.
            -Daha çok şeyler varda neyse şimdilik bu kadar yeter.
            Öğretmen Adem Şahin ve Dursun Kum ona bazı durumları hatırlatınca da bakalım Hoca Efendi Neler Söyler:
Hic bir kuruma veya memura diyecek sözümüz yok,
            Ben o yazıyı bir öğretmen emeklisi yazdığı için, okulu ve öğretmeni örnek verdim.
            O öğretmen arkadaş hangi camiye gitmiş de yol geçen hanı diyor.
            Herkes girdiği yeri temizlesin öyle çıksın. 
            Dursun Kum hocam yanlış anlaşılmasın yazdıklarımın sizinle bir ilgisi yok ,
            Hoca Efendinin yazdıkları ile Dursun Hoca’nın bir ilgisi yokmuş. O zaman Hoca Efendiye Dursun Hocanın köydeki bazı imamlara yönelik yazdığını birlikte okuyalım:
            Öğretmen Dursun Kum : “Çok köylere giderim, maalesef ki bazı arkadaşlar bu özellik ve güzelliğe dikkat etmiyor. Hazırlıksız geliyor, hutbeyi çalışmadan okuyor, böyle yapınca da yanlış okuyor. Merkezlerdeki imam kardeşlerimiz bu konuda dikkatli ama köylerdeki arkadaşlarımızın bazıları kendilerini salmışlar maalesef. İmam “önde olan”, “önder olan” demektir. Her yönüyle önder ve örnek olmalı.”
            Hoca Efendi sanki benim namaz memurummuş gibi “beni kastederek “ “Hangi camiye gitmiş” diyor ve ardından da “Herkes gittiği yeri temizlesin” diyor… Diğer öğretmenlere güya nazik davranırken benim için de “öğretmen emeklisine” yazdım diyor.
            Bundan böyle Hoca Efendi’nin kesin cemaati olacağım. Her ne kadar “gündüz gelmeyin, Cuma da gelmeyin. Akşam gelin. Gelirken de ızgara yapmak için incik-mincik istese de cemaatin  “incik – mincik “ götürme yükümlülüğü yoktur her halde.”
            Hoca Efendiye bu yazı ile seslenmek isterim. Benim için hiç mahzur yok. Camini temizlemeyebilirsin. Kahveye gidip okey oynaya bilirsin. Sigara hatta istersen her şey içebilirsin. Daha çok şeyler varmış ya bunların hepsini de yapabilirsin. Benim için hiçbir mahsur yok.
            Ben yine de sana Dursun Hoca’nın sözlerini dikkate al. Beni de emekli -memekli diye  hor görme…Kim bilir gün gelir sen de emekli olursun.
            Son söz olarak ilgili imamın amirlerinden bir talebim var.  Bu imamın internet ortamında sitemleri ve yakınmalarını cümle alem görüyor. Sözünü ettiği bu türden sorumsuz hiçbir öğretmen ben şahsen görmedim. Öğretmenleri sorumsuz olarak ilan ediyor. Ve üstelik bu sorumsuzlukları kendi de yapmak istiyor. Üstüne üstlük suçu günahı da benim üzerime atarak bana yönelik sorumsuzca cümleler sarfediyor. Görevini yapmamasından değil bana yönelik sözleri nedeniyle görgü-adab-ı maşeret kuralları nedeniyle uyarılmasını talep ediyorum.
            Öğretmen Dursun Kum’un sözünü ettiği imamın ise ödüllendirilerek ilgili imamın neden ödüllendirildiğinin ilanını talep ediyorum.
Yorumlardan okuduğum sonuç “ sorumluluk sahibi imam, bu hoca efendiler tarafından “Vallahi de kıskanılıyor”. Bundan sonra bu Hoca Efendinin hep cemaati olmaya gayret göstereceğim.
Görüşmek ümidiyle…

Bekir AKKAYA /30.04.2018/KUMRU
©© Bekir Akkaya Blogspot Copyright 2000 ©© Sitemizde yazı, resim ve haberlerin her hakkı saklıdır. Kaynak göstererek kullanmaya özen gösteriniz. Tüm metin, resim ve içeriğin hakları https://bekirakkaya.blogspot.com.tr/ye aittir. 5846 Sayılı Kanuna rağmen çalınan her türlü içeriğin hukuki ve cezai sorumluluğu çalanın kendilerine aittir. ©

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Sayfamızda yazmak ve paylaşmak isteyeler
kumruhaber@gmail.com bildirebilir...