17 Ekim 2018

Kişisel Değil Kurumsal Yazıyorum /KUMPAS YAZILARI -12 /Bekir AKKAYA

İkametgâhım Kumru’da olmasına rağmen emekli olduktan sonra başta Türkiye olmak üzere dünyayı dolaşmaya karar verdim. Geçen ay baştan sona kendi aracımla İran’ı dolaştım. İran’ın Tebriz, İsfahan, Tahran, Kum, Yezit ve Şiraz şehirlerini ve buralarda bulunan şehir ve tarihi mekânları dolaştım. İleriki günlerde fırsatım olursa “İran İzlenimleri” başlığında bir yazı dizisi hazırlamayı düşünüyorum.
            Bu ay ise başta İstanbul olmak üzere 20 gün süre ile Trakya’da bulunan il ve ilçelerimizi dolaşmak nasip oldu. Gerçekten gezmek insana enerji veriyor ve insanı dinlendiriyor. Yine bu zaman zarfında Tuzla’da bulunan ve” İstanbul’daki Menzil” diye adlandırılan külliyeyi ziyaret etmek nasip oldu. Tuzla’daki Külliyenin Mekân dâhil burada bulunan insanların durumları beni ciddi manada etkiledi. Bütün davranışlarını ibadet aşkı ile yapan bu Tasavvuf yolcularından olabilmek en büyük arzum. Burada hırs, husumet, kibir ve gurur gibi davranışların görülmemesinde Tasavvuf ’un büyük rolü olduğu kesin. İnsanlar Şeyh’lerini görebilmek için saatlerce bekliyorlar. Hiçbir taşkınlık ya da başkalarına yapılan olumsuz bir davranış görmek mümkün değil.
            İstanbul’da kaldığım 20 gün içerisinde birçok dostlarla bir araya geldim.  Düşünce alış verişinde bulundum. Çok fazla olmasa da birkaç davete iştirak ettim. İstanbul’da yaşamak zor. Ulaşım zahmetli ve
insanlar çok yoğun. Bu nedenle kimseyi meşgul etmemeye özen gösterdim ve kendi aracımla gezilecek mekânları ziyarete ağırlık verdim.
            Başta Kumru olmak üzere Ordu ve diğer ilçelerden bir çok insanla sohbet etme imkânım oldu. İstanbul’da yapılan “Ordu Günleri” en çokta benim işime yaradı. Doya doya  “Ordu Günleri”ni yaşadım. İşin doğrusu pek beğenmesem de, insanların bir araya gelerek kendi aralarında görüşme imkânı bulmaları bile çok önemli. İnsanlar birbirleri ile hasret gideriyorlar. Protokol filanda insanların pek önemsediği bir şey değil. Siyaset ve ticarette yapanların işi ki benim gibilerin de bu işlerde pek ayağı olmuyor.
            Kendimle ilgili bir tespitimi burada paylaşmak istiyorum. Önceden birebir olduklarım haricinde benimle hiç yüz yüze gelmeyenler sima olarak beni tanımıyorlar.  Ancak ismimi duyduktan sonra beni candan kucaklayan insanların sayısı çok fazla. Açıkça yazılarımı içtenlikle takip ettiklerini söylemeleri hoşuma gitse de sorumluluk noktasında daha dikkatli olmam gerektiğini düşünmeye başladım. Yazılarımın dikkate alındığını ve takip edildiğimi görmem beni hem sevindirdi ve hem de bana ağır geldi. Hatta “facebook” üzerinden faydalı olur ümidiyle başkalarının yazdıklarını kaynak belirterek paylaştıklarımın bile benim tarafımdan yazıldığını düşünenler var. Daha da ilginci “Sağlık”la ilgili paylaşımlarda bile benden telefonla “tarif “ isteyenler ve bazı uygulamaları yapmalarından kaynaklı “şifa bulduklarını” bu yüzden teşekkür edenler bile olmaktadır.  
            Birkaç kişinin zannettiği gibi kimseye husumetim yok ve kimsenin de bana karşı bir düşmanlığı olduğunu düşünmüyorum. Yazdığım KUMPAS YAZILARI kişilerden çok kurumsaldır. Mesela KUYİAD ve başındaki Asım ZOLAN,  KUMRU MEDYA ve başındaki …?...., Kumru AKP ve Eski Başkan Murat YAYLAK, Kumru AKP Kadın Kolları ve Başındaki Aynur DEMİR, Kumru AKP Gençlik Kolları ve Başındaki Ali ÇAVUŞ, Kumru TAKİP ve Başındaki …?..., YÖRE HABER ve Başındaki Mehmet EVİN, Kumru Milli Eğitim ve Başındaki Suat EVİN, Kumru Belediyesi ve Başındaki Murat HATİPOĞLU……
            Bu kurumlara ve başındakilere kimse kişisel diyemez. Bu kurumların başındakiler tamamen bulundukları kurumları ve resmi internet sitelerini kullanarak bana karşı bilerek ya da bilmeyerek linç girişimi gerçekleştirmişlerdir. Bu yaptıkları KUMPAS’ı kendileri bireysel sayfalarından değil, devletin kendilerine emanet ettiği kurumları kullanarak gerçekleştirmişlerdir. Gerek KUYİAD yönetimi ve gerekse  Kumru AKP yönetimi bu oyuna gelmiş ve getirilmiştir. Kumru Belediye Başkanı Murat Hatipoğlu Kumru Belediye Başkanlığının sayfasını kullandırarak ya da kullanarak görevini kötüye kullanmıştır. Kendisi bana “SANA SÜPRİZLERİM OLACAK” sözleri ile kendini deşifre etmiştir. Ve sonuçta almıştır.
            Ben bu yazılarımdan bireysel olarak kimseye suç isnat etmiyorum ve etmeyeceğim. Amacım kendilerinin yanıltıldıklarını ifade etmeye çalışıyorum. Sadece derdim şu. Kumru Belediye Başkanının iddia ettiği AHLAKSIZ BİR PAYLAŞIM varsa sizlere de bizlere de göstersin ve ben de susayım. Ben şunu biliyorum, devletin kurumlarını da yanılttı. Ben sizlere bu konuda bizzat resmi yazılarla bu yalanları ispat edeceğim. Talimatla duyuru yazanlar ve haber yapanlardan ricam size var olduğu söylenen AHLAKİ PAYLAŞIMLARI ortaya koyun. Sizlere bu yazıyı gönderene ve sizi yanıltanlara deyin ki, HANİ BU AHLAKİ PAYLAŞIMLAR DİYE SORUN! Ben bunun yalan olduğunu söylüyorum. Sizlerde yazdığınız yazının arkasında durun ve belgenizi ortaya koyun. Ya da gidin Başkan’dan belge isteyin…  
             Bildiğim kadarıyla görevi kötüye kullanma suçu, şikâyete bağlı bir suç değildir. Dolayısıyla, suçun soruşturulması için bir şikâyet süresi bulunmaz. Suçun dava zamanaşımı süresi 8 yıldır. Görevi kötüye kullanma suçunun temel cezası TCK 257/1 maddesi gereği 6 aydan 2 yıla kadar hapis cezasıdır.
            Suç Uydurma Suçu
Suç uydurma suçu TCK adliyeye karşı suçlar başlığında 271. Maddede düzenlenmiştir. Buna göre işlenmediğini bildiği bir suçu, yetkili makamlara işlenmiş gibi ihbar eden ya da işlenmeyen bir suçun delil veya emarelerini soruşturma yapılmasını sağlayacak biçimde uyduran kimseye üç yıla kadar hapis cezası verilir. Burada kişi suçun faili olarak gösterilmeksizin, aslında işlenmemiş bir suçun işlenmiş olduğunu iddia ederek yetkili makamlara ihbarda bulunulmaktadır. Bu suçun failleri adli birimlerin gereksiz yere meşgul olmalarına, adaletin boşuna çalışmasına ve zaman kaybına neden olmaktadır. Suç uydurma suçunda failin yetkili makamlara bildirdiği fiil teknik anlamda suçtur. Ancak iftira suçunda yetkili makamlara bildirilen fiil suç olabileceği gibi idari bir yaptırım gerektiren başka bir hukuka aykırı fiil de olabilir.
Suç uydurma suçun işlenmediğini bildiği halde doğrudan veya iz ya da delil uydurarak durumu yetkili mercilere bildirmektir. Yine iftira suçundan farklı olarak, herhangi biri suçu fail olarak gösterilmeden aslında hiç işlenmeyen bir suçun gerçekleştiğini iddia ederek yetkili makamlara bildirmektedir. Suç seçimlik hareketli olarak düzenlenmiştir.
Birinci hareket işlemediği bilinen bir suçu yetkili makamlara işlenmiş gibi ihbar etmektir. Örnek olarak; kişinin imzasını taşıyan kendisine ait çeki çalınmadığını bildiği halde karşılığını ödememek için, birine fil isnat etmeksizin sadece çalındığını ileri sürmek verilebilir. (9. Ceza Dairesi KT:20.12.2012, 9146 E. /15407K. ) Buna şekli uydurma denmektedir.
İkinci hareket ise işlenmeyen bir suçun delil veya emarelerini soruşturma yapılmasını sağlayacak biçimde uydurmaktır. Bu ise maddi şekilde suç uydurma olarak adlandırılmaktadır. Bu iki fiilden herhangi birinin gerçekleştirilmesiyle suç oluşur. Kasten işlenebilen suçlardandır, taksirle işlenemez.
Suç Uydurma Suçunun Cezası
Soruşturması ve kovuşturması şikâyete bağlı suçlardan olmayıp resen araştırılır. Görevli mahkeme asliye ceza mahkemesidir. Suçun yaptırımı ise üç yıla kadar hapis cezasıdır.
Şikayete bağlı olan suçlar nedeniyle şikayet hakkımı, danıştığım kişilerin ve özellikle de AKP İlçe Başkanı Murat Yaylak’ın Kumru Emniyet Amirliği’nde birebir  konuşmalarımız sonucu kullanmadım. Murat Yaylak’ın “bu olay burada bitmiştir ve bundan kimse zarar görmeyecek” dediği halde benden gizlenerek Kumru Belediye Başkanı Murat Hatipoğlu şikayet hakkını kullanmış ve Kumru Cumhuriyet Savcılığı TAKİPSİZLİK kararı vermiştir. AKP İlçe başkanı Kumru Emniyetinde polis memurlarının yanında verdiği söz yerine gelmemiş benim şikayetime mani olunmuş bana söz geçirdiği halde Kumru Belediye Başkanına mani olmamış ya da mani olamamıştır. İdari soruşturmada ise başkanın Cumhuriyet Savcılığı’na şikayet ettiği belirtilerek  sürgünüme gerekçe yapılmıştır.
Bu yazılar bittiğinde  şikayete bağlı olmayan KUMPAS, İFTİRA, SUÇ ÜRETME nedeniyle ilgili kurum ve kuruluşları ve başındakileri dava etmeyi düşünmüyor değilim. Nasılsa süresi geçmiş değil. Kim bilir bu yazılarımı kitap yapıp mahkemeye sunmakta söz konusu olabilir.  Şimdilik KUMPAS YAZILARIMI BELGELERİ İLE YAZMAYA DEVAM EDECEĞİM…
Kumpas Yazıları’nın 12’cisi burada bitti.
Kumpas Yazıları 13’te buluşmak ümidiyle…
Kumru’dan Selam ve Saygılar…

Bekir AKKAYA / 18.10.2018 /KUMRU
------------------------------------------------------------------------------------------------- ©© Bekir Akkaya Blogspot Copyright 2000 ©© Sitemizde yazı, resim ve haberlerin her hakkı saklıdır. Kaynak göstererek kullanmaya özen gösteriniz. Tüm metin, resim ve içeriğin hakları https://bekirakkaya.blogspot.com.tr/ye aittir. 5846 Sayılı Kanuna rağmen çalınan her türlü içeriğin hukuki ve cezai sorumluluğu çalanın kendilerine aittir. ©

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Sayfamızda yazmak ve paylaşmak isteyeler
kumruhaber@gmail.com bildirebilir...