Kumru'da düğün ve cenazeler bir başka olur. Niteliksiz iseniz gitmeyiniz...
Geçenlerde bir cenazeye ve ardından aynı günün akşamı yasa gittim. Cenaze yakını olan biri cenaze sahibine;“Yiyenim, yoğun bir katılım oldu. Gerçekten …….ın ve sizlerin sevenleri çokmuş. Allah gani gani rahmet eylesin!” dedi. Cenaze namazında
bende bulundum. Gerçekten cenaze namazına katılan çok fazlaydı.
Cenaze sahibi bu
sözlerin karşılığı olarak şu sözleri sarf etti.
“Önemli olan
kalabalık değil, nitelikli insanların cenazede hazır bulunması” dedikten sonra
nitelikli insanları saymaya başladı. Cenaze yakınlarından birisi konuşmaya
müdahale ederek nitelikli insanların daha fazla sayılmasına izin vermedi.
Bir gün sonra
cenaze sahibi cenazeye gelenler için bir teşekkür ilanı yayınladı. Ve o
teşekkür listesi sayesinde adamın kafasından geçen nitelikli kişileri öğrenmiş
oldum.
Yayınlanan bu listede tahmin ettiğiniz gibi benim ve benim gibi onlarca kişinin adı yoktu. Cenazeye katılanların büyük çoğunluğu Kumru ve vefat edenin köylüleri ve komşuları
olduğu halde adamın kafasında nitelikli bir durumları olmadığı için kendilerine hiçbir teşekkür edilmemişti. Yine geçenlerde
bir düğüne gittim.
Düğüne davet edilmişseniz, nitelikli
olup olmadığına bakılmaksızın vaktiniz yeterli ise gitmek gerekir. Ben de öyle
yapıp düğünde bulundum.
Yine düğünden
bir gün sonra düğüne katılanların bir listesi yayınlandı ve onlara teşekkür
edildi. İsimler tek tek yazılarak ve tek tek düğün sahibince teşekkür edilmiş.
Listede ben ve
benim gibiler yine yoktu ve bizlere teşekkür edilmemişti.
Hem cenaze ve
hem de düğünde olduğum halde “nitelikli adam” olmadığım için teşekkür listesinde
yer almadığım için üzülmesem de böyle bir cenaze ve düğüne gittiğime pişmanlık
duydum.
Cenaze ve düğün
sahipleri teşekkür yayınlayamazlar mı?
Cenaze ve düğün
sahipleri teşekkür mesajları yayınlarlar ama insanları nitelikli diye sınıflara
ayırarak birkaç ismi kendi niteliksiz kafalarına göre ayırarak liste halinde
yayınlayarak teşekkür edemezler. İsim yayınlanacaksa tüm katılanların
isimlerini yayınlamak zorundadırlar. Bu da mümkün değildir. Telefon ya da özel
başka bir yoldan kişilere teşekkür edilebilir. Genel ifadelerle bir metin hazırlanıp tüm
katılımcılara teşekkür edilebilir. Aksi durum usul, ve edep bilmemedir. Argo
tabirle eziklik ve kendi çukurluğunu ortaya koyma olarak düşünülebilir.
Bir kere cenaze
sahibi kimin gelip gelmediğini sayamaz ve onları takip edemez. İnsanlar oraya
yasa ve duaya gelmişlerdir ki, kimin duasının nitelikli ya da niteliksiz
olduğunu kimse de bilemez.
Düğüne gelenler
mutlaka davet edilmiştir ve o yüzden oradadırlar. Bu hastalıklı ruh burada da
devrededir. Düğün boyunca kafasına göre oluşturduğu “nitelikli insan” arar
durur. Düğünden sonrada bir ilan yayınlayarak onlara teşekkür eder. Kendinin
davet ettiklerine büyük adam küçük adam muamelesi yapıp, büyük diye nitelendirdiği
adamların isimlerini zikredip onlara teşekkür etmesi ayıbın ötesinde hastalıklı
bir ruh halinin göstergesidir. Yırtına yırtına davet edildiği halde gelmeyen,
kendine göre büyük adamları “mesaj çekti, telefon etti “ cümleleri ile kendinin
büyük olduğunu bizim gibilere sunmaya çalışan bir insan tek kelime ile “Ezik ve
Ezilmiş” bir insandır.
Cenazelerine
Allah rahmet eylesin. Düğünleri de hayırlı olsun.
Bu tür yaklaşım
içerisinde bulunanları nasıl ayırmak lazım diye düşünüyorum sadece?
Cenazelerde de
düğünlerde de adam sayılmaz. Biri için “sela” verilir gidilir. Birine “davet”
edilir gidilir. Ayıp değil mi insanları tek tek saymak! Ayıp değil mi üç beş
kişiyi büyük adam sınıfına koyup onlara teşekkür yayınlamak. Ama, düğünde
“hediye diye gelen parayı almıyorum,” “Cenazede garip ve kurabanın ettiği duayı
kabul etmiyorum” denilmiyor.
Bu tür ezik ve
ezilmişlere benim tavsiyem şudur.
Düğün ve cenazeden önce “Nitelikli Adamlar” diye kafanızda şekillenen
kişilerin adlarını yayınlayarak millete duyurunuz. Cenazelerde bu iş zor olsa
da kafadan hasta olan bu düğün sahipleri “Nitelikli Adam” kabul etmedikleri
insanları düğünlerine davet etmesinler ve bizler de cenazelerinize de
düğünlerinize de gelmeyelim.
Bu hastalıkları ruhların derdi ne düğün ne
cenaze.
Bilinç altındaki
ezikliklerini gidermek için cenazelerini de düğünlerini de malzeme yapıp
kendilerini pazarlamak. Ama bu durum zor bir iş ve çok fazla birikim gerekli.
Ne yaparsanız yapın geçmiş ezikliklerinizi ve kayıplarınızı telafi
edemeyeceksiniz.
Ne olsa da bu
ezilmiş ve ezik insanlar bir günde kendilerini yaşasalar. Ömürlerini onu bunu
gözleyerek geçirmek dünyanın en büyük işkencesidir. Cenazede de düğünde de
başkalarını gözleyenin ne yası/acısı ne de mutluluğu olur.
Not : Bu yazı “Korona
öncesi” kaleme alınmıştır. Şimdilerde düğünler, cenazeler ve başka etkinlikler
bomboş ve herkes kaçan kaçana. Dünyanın yaşadığı bu olumsuz sürecin
nedenlerinden birisi de bu hastalıklı beyinlerin ürettiği olumsuz enerjilerdir.
Selam COVİD-19 aramıza hoş geldin. Düzelecekse bu dünya ancak senle düzelecek…
Buluşmak ümidiyle…
Bekir AKKAYA /Kumru
Haber Gazetesi/Kumru
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Sayfamızda yazmak ve paylaşmak isteyeler
kumruhaber@gmail.com bildirebilir...