Yaşlı ve tecrübeli insanlarla sohbet etme ve onların tecrübelerinden yararlanma en kolay ve ucuz olmasına rağmen, günümüzde en çok ihmal ettiğimiz bir durumdur. Hani derler ya “ günümüzde rağbet güzel ile zenginedir.” Oysa en çok sıkıntı ve zor durumda kalanlar belki de güzel ve zenginlerdir. Belki diyorum. Çünkü ben zenginlik ve güzellikten mahrum olduğum için pek sıkıntı çeken birisi değilim. Burada ben zenginliği ve güzelliği aynı zamanda şan, şöhret, makam ve mevki içinde kullanıyorum. Kumru’da herkesin tanıdığı, sevdiği ve saydığı Azmi Amca ile geçen hafta uzun bir sohbet yaptık. Konuşmanın bir yerinde Azmi Amca “Görgü tahsili bozar.” Dedi. Bu cümleye bağlı olarak anlattıkları belki de çoklarına göre yenilir yutulur cinsten değildi. Ve her anlattıklarının
Kumru İlçesi'nin İlk Kültür ve Haber Sitesi -İnternette İlk Yayın : 1999
Bu içerikler Bekir Akkaya tarafından oluşturulmaktadır .İçeriklerin izinsiz ya da kaynak belirtilip link verilmeksizin kopyalanması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na göre suçtur.
16 Ekim 2007
GÖRGÜ TAHSİLİ BOZAR! /Bekir Akkaya
Etiketler:
Biyoğrafi,
Yazarlarımız-Şairlerimiz
Hocanın İşi Zor /Bekir Akkaya
Herkesin bildiği bir Nasrettin Hoca fıkrası ile bu yazıma başlamayı düşünüyorum. Fıkra şu, “Hoca’nın evine hırsız girmiş. Feryat içersinde derdini paylaşacak birilerini arıyor. Ama nerde! Herkes : “ –Hocam suç sende!” Kimi kapıya daha iyi kilit vursaydın, kimi evi boş bırakmasaydın, kimi eşyalarını daha uygun bir yere saklasaydın”. Gibi sözlerle Hocayı sürekli suçlarlar. Hoca bunalmış bir vaziyette “ Tamam da dostlar bu hırsızın hiç mi kabahati yok?” diye sıkıntısını anlatmaya çalışır.Şu cümleye birlikte göz atalım. “Bir şahsın insanlık ve mürüvveti, dost ve ahbaplarına karşı yakınlığı ve bu yakınlığında devamıyla kabildir. Onlara yakınlık gösterilmeden mürüvvetten dem vurmak, mücerret bir iddiadır.” Cümle bitmiş gibi gözükse de aslında cümle bitmiş değil. Söylenen söz çok açık ve net. Eğer yukarıdaki sözde aynı düşünceyi paylaşıyorsak cümlenin devamına göz atmak yararlı olur.Cümle aynen şöyle devam ediyor; “ Onlara karşı iyiliklerimizi onların bize olan iyiliklerine bağlamak ve yer yer o iyilikleri keserek onları cezalandırmak da ham ruhluluk ve hakikate ermemişliğin ifadesidir.” Ve ilgili cümle şöyle bitiyor. Vicdanında huzura ermiş kamil kimseler ne ettikleri iyilikleri başa kakarlar, ne de gördükleri alakasızlıktan şikayet ederler.Başlangıçta bir şekilde oluşan beraberlikler, zamanla anlamlaşarak kendiliğinden yararlı ve zararlı bir hukuka dönüşür. Evlilikler bu süreçlerden sadece bir tanesidir.
Etiketler:
Yazarlarımız-Şairlerimiz,
Yazılarım
Güneş Balçıkla Sıvanmaz! Ya da Geçmiş Olsun! /Bekir Akkaya
Bizim yaşıtlarımız bir dönemin birikimleridir. Kibir ve gurur yapmadan ifade edeyim ki, 70’le 80’li yıllar arasında öğrenim görmüş ve o dönemi yaşkumruış kim olursa olsun birikimlidir ve düzeylidir. Çevremizde olup bitenlere baktığımızda o dönemin farkını bugün görmemiz mümkündür. Şahsen ben siyaset ve ticaretle hiç barışık olmadım. İnsanın en mükemmel oluşuna binaen insanlara ve özellikle insan kalanlara hep öncelik verdim. Üç bin öğrencili bir okulun mezunu olmamdan bugün bile gurur duyuyorum. Bundan 30 yıl önce, her cuma akşamları bir dernek ya da teşkilatta konferans ve etkinliklere koşuşturmaktan, sayısız kitapları hatmetmekten ders çalışmaya bile fırsatımız olmazdı. Solculuğu da sağcılığı da o günlerde öğrendik. Bugünkü ilke ve duruşu da…O günün ne solcusuna ne sağcısına ne de İslamcısına bugün bir şey öğretmeye kalkışmak boşuna bir uğraştır. Çoklarının hayal bile edemediği
13 Ekim 2007
Seviyesi Ölçülüyorsa Çukurdur /Bekir AKKAYA
Bu hafta içersinde okuduğum Zihni Çakır’ın “Ergenekon’un Çöküşü” adlı kitabın son cümlesini sizlerle paylaşmak istiyorum. “Seviyesi Ölçülebilen Şeyin Derinliği Yoktur; Ona Ancak Çukur Denir.”
Cümleden yola çıkarak maddi ve manevi tüm bildiklerinizin ne olduğuna siz karar verin. Yani, elde ettiğiniz ya da karşılaştığınız tüm değerleri bu güzel sözle değerlendiriniz. Ben, sen, o, ya da biz, siz, onlar…
Necip Fazıl Kısakürek “hatırladığım kadarı ile bir muhatabına "alçaklık bile bir seviyeyi ifade eder. Ben sana alçak diyemem. Sen ancak çukur adamsın" deyu seslenmiştir.
Anlarsınız adamın kalıbını ya da boyunu. Bilmek için de illa da ip salmak ya da cetvel ya da pergel gerekmez.
Çukurda istikrar yoktur. Düşeni de alır götürür. Çukura düşmek boşluğa düşmeye de benzemez. Ölmezsiniz ama iyi de olmazsınız.
Cümleden yola çıkarak maddi ve manevi tüm bildiklerinizin ne olduğuna siz karar verin. Yani, elde ettiğiniz ya da karşılaştığınız tüm değerleri bu güzel sözle değerlendiriniz. Ben, sen, o, ya da biz, siz, onlar…
Necip Fazıl Kısakürek “hatırladığım kadarı ile bir muhatabına "alçaklık bile bir seviyeyi ifade eder. Ben sana alçak diyemem. Sen ancak çukur adamsın" deyu seslenmiştir.
Anlarsınız adamın kalıbını ya da boyunu. Bilmek için de illa da ip salmak ya da cetvel ya da pergel gerekmez.
Çukurda istikrar yoktur. Düşeni de alır götürür. Çukura düşmek boşluğa düşmeye de benzemez. Ölmezsiniz ama iyi de olmazsınız.
Etiketler:
Haber-Yorum,
Yazarlarımız-Şairlerimiz,
Yazılarım
8 Ekim 2007
Mahalle Salatası! Afiyet Olsun! /Bekir Akkaya
Son zamanlarda Türkiye’mizin gündeminde bir “Mahalle Baskısı” muhabbeti aldı başını gidiyor. Her konuda olduğu gibi bu konuda epey bilmediklerimizi bu vesileyle öğrenmiş olduk. Bana göre muhabbetin her türü makbuldür. Konuşmamaktansa konuşan bir ülke insanı olmak, bunun da ötesinde insanın kendi mahallesinde olup bitenleri işin uzmanlarınca ve hatta hocaların hocaları tarafından öğrenebilmek son derece yararlı. Tartışan ve ahkam kesenlerin bizim mahalle ile bir ilgisi olmasa da, ya da bizim mahallelilere benzemese de onların uzmanlıklarından yararlanmamak, biz mahallelilerin lüksü olamaz. Mahalle dışındakiler işin sosyolojik ve psikolojik yönlerini konuşacak, biz de bu konuşmalardan karın doyuracağız. Afiyet olsun!
Mahalle baskısı deyince bizim kafa geçmişten günümüze gidip geldi. İşin sosyolojik boyutunu algılayamasam da bu kadar sözün beni neresi ilgilendiriyor
Mahalle baskısı deyince bizim kafa geçmişten günümüze gidip geldi. İşin sosyolojik boyutunu algılayamasam da bu kadar sözün beni neresi ilgilendiriyor
7 Ekim 2007
ESNAF SANATKARLAR ODASI VE ŞOFÖRLER DERNEĞİNDEN İFTAR YEMEĞİ
İlçemiz Esnaf Sanatkarlar Odası ve Şoförler derneği her yıl olduğu gibi bu yılda esnaf ve şoför üyeleriyle birlikte protokol ve daire amirlerine Perşembe akşamı Erçal Kültür sarayında bir iftar yemeği verdi.Ordu ve çevre ilçe esnaf ve oda başkanlarınında katıldığı yemekten sonra misafirler Kumru Öğretmenevine geçerek burada çay ikram edilerek sohbet edildi.
Kumru Kaymakamaı Özgür Körükçünün izinde olması sebebiyle katılamadığı yemeğe İlçe Belediye Başkanı Ticabi Civelek,İlçe Jandarma Komutamı Jandarma
Etiketler:
Edebiyat,
Haber-Yorum,
Kültür-Sanat
4 Ekim 2007
Tarih Öğretmeninin İki Kolu Kırıldı
Etiketler:
Eğitim,
Haber-Yorum,
Spor-Sağlık
27 Eylül 2007
Karadeniz Görme Engelliler Derneği Başkan va Üyeleri Daire Amirlerini Ziyaret etti
Gaziler günü olması sebebiyle sabah erken saatlarda tören başlamadan Kaymakam Özgür Körükçü'den alınan rendevu ile ilk görüşme gerçekleşti.Kaymakam Özgür Körükçü Dernek Başkanaı Faruk Teber ve Dernek Üyelerini karşılayarak Derneğin hayırlı ve uğurlu olmasını diledi.ve Her konuda derneğe yardımcı olacaklarını belirtti.Başkan Faruk Teber Derneğin kuruluş aşamasından bugune gelinmesinde yardımlarını esirgemeyen kaymakam Özgür Körükçü'ye Teşekkür etti. Dernek Başkanı Faruk Teber Kaymakam Özgür Körükçü'ye Fahri Üyelik belgesi vererek destek beklediklerini belirtti.Buradan sonra Dernek Üyeleri İlçemize yeni tayin olan
Etiketler:
Edebiyat,
Haber-Yorum,
Kültür-Sanat
25 Eylül 2007
Ordu İl Genel Meclisinden Basına İftar
Ordu İl Genel Meclis Başkanlığı Ordu ve İlçelerinde bulunan ulusal ve yerel medya mensuplarına Ordu Gardenya Cafeteryada iftar yemeği verdi.İftar yemeğine Ordu İl Genel Meclis Başkanı Şanser Şahin,Başkan yardımcısı İsmet Erçal,İl Genel Meclis Grupbaşkanı Abdurrahman Baş,İl genel Meclis üyeleri ve basın mensupları katıldı.Yemek sonrası selamlama konuşması yapan Ordu İl Genel Meclis Başkanı Şanser Şahin; " Her zaman yanımızda olan,bizlere haberleri ile destek olan basın emekçilerimizle kaynaşma adına bu yemeği düzenledik.İlerki zamanlarda da bu tür organizelerimiz olacak.Bu vesile ile tüm basın mensubu arkadaşlarımıza iftar yemeğimize katılımlarından dolayı İl Genel Meclisi Üyesi arkadaşlarım adına teşekkür ediyorum" dedi.
Etiketler:
Haber-Yorum,
Hakkımda,
Yazarlarımız-Şairlerimiz
Kaydol:
Yorumlar (Atom)
KONULAR
Haber-Yorum
(1835)
Fotoğraf Galeri
(1414)
Fotoğraflarım
(1257)
Biyoğrafi
(1010)
Yazılarım
(1006)
Kitap-Dergi-Gazete
(963)
Kültür-Sanat
(867)
Yazarlarımız-Şairlerimiz
(858)
Hakkımda
(657)
Araştırma-İnceleme
(603)
Eğitim
(595)
Edebiyat
(590)
Spor-Sağlık
(484)
Kumpas-Polemik
(456)
Kurum -Kuruluş
(381)
İslam
(368)
Hatıra
(281)
Video Galeri
(265)
Belgesel
(217)
İmam Hatipliyim
(194)
Tarih
(174)
Şiir Arşivi
(116)
Türkülerimiz
(71)
Şiirlerim
(56)
Röportaj
(49)
