Fırınönü Yaylasını sanırım Fizmeliler, Kumrulular, Korganlılar, Niksarlılar bilirler.
1968-1969-1970
lerde Fırınönü Yaylasında, yayla sınırları yüzünden o günkü adıyla Sele,
günümüzde ise Niksar ilçemizin Akgüney Köyü ile Fizmeliler arasında büyük
olaylar yaşanmıştır.
Bu olaylara değinmeden önce Fizmelilerin Fırınönü Yaylasını nasıl sahiplendiklerine, buranın nasıl Fizmelilerin
Yaylası olduğuna bakalım.Yaklaşık
150-200 sene önce Doğubeyazıttan bazı kalabalık aileler Fatsa, Korgan, Kumru
istikametine göç ederler.
Bu ailelerden biri
Efendioğulları biride Kahyaoğullarıdır. Maalesef diğer ailelerin isimlerini
öğrenemedim.
Efendi
oğulları kalabalık ve zengindirler. Binlerce küçük ve büyükbaş hayvanları
vardır. Kahyaoğullarıyla birlikte Fizme Karapınar’a yerleşirler. Kahyaoğulları
bir süre sonra Avluyanı ve Hemitli diye bilinen bölgelere yerleşir.
Efendioğulları
devamlı artan hayvanlarını beslemek için geniş ve boş araziler
arayışındadırlar. Bu amaçla yüzlerce hayvan ve çok sayıda çobanla yükseklere
doğru yol alırlar. Birkaç çoban hayvanları otlatmak için, o zaman Niksarın
Hosaf Köyüne ait olan Fırınönü Yaylasına kadar gelip, hayvanları yaymaya
başlarlar. Birkaç Hosaflı ve çobanlar arasında çıkan tartışmada, çobanlardan
biri öldürülür.
Olay duyulunca
Halilefendioğullarından kalabalık bir gurup gelir.
Olayın zaptiyeye
aksettirilmeden tatlıya bağlanması için Köyün ileri gelenleri, yayla topraklarının
kan bedeli karşılığı olarak Halilefendioğullarına verilmesini teklif ederler. Anlaşma
sağlanır, yaylanın artık yeni sahipleri vardır.
Halilefendiler
zamanla komşularınında yaylaya çıkıp, küçük bir yayla evi yapmalarına, ekip
dikmek için yer çevirmelerine ses çıkarmazlar. Komşular, komşunun komşuları,
akrabalar,… derken Fırınönü Yaylası artık Fizmelilerin Yaylası olmuştur.
Ve yayla mevsiminde
Karapınardan, Afulludan, Keşlikten, Çakıllıdan, Ezetliden, Avluyanından,…
gidenlerle yaylada yaklaşık 200 hane oluşmuştur.
Fırınönü
Yaylası Niksarın Akgüney (Sele) Köyüyle komşudur. Sınırı bazen bir dere, bazen
bir tepe belirler.
Uzun
süre huzurlu yayla mevsimleri yaşanır.
Taaki
1968 veya 1969 lara kadar.
Seleli
komşular kendilerine ait olduğunu söyledikleri bazı bölgelere yulaf ekmeye
başlarlar. Bazı fizmelilerde bu ekilen yerleri özel olarak çiğnemeye giderler. Gerginlik
her geçen gün artmaktadır.
Bir
gün Seleliler tarafından korkutma amaçlı silahlı saldırı yapılır. Tabii bunu
duyan Fizmeliler durur mu?
Yapılan silah atışına
karşılık yüzlerce mermi atılır. Selelilerin iddiaya göre Fizmelilerin
topraklarına yaptıkları 11-12 ev içindeki eşyalarla birlikte yakılır, yıkılır. Tarlalar
düz edilir.
Fizmede
olayı duyan, tüfeğini, tabancasını, baltasını kapan Yaylaya akın etmiştir. Olay
resmi makamlara iletilmiştir.
Ordu
ve Tokat illeri Vali yardımcıları, Kumru ve Niksar Kaymakamları ve yetkili ilçe
mülki amirleriyle köy Muhtarları bu yayla husumetini ortadan kaldırmak için
Fırınönü Yaylasında buluşurlar.
Askeri
haritaya göre Fırınönü Niksar sınırları içindedir. Fakat Fizmelilerin iddiası,
o toprakların kan bedeli karşılığı Fizmelilere çok uzun yıllar önce
bırakıldığıdır.
Seleliler
başka köylerdende yaşlı ve toplum önderi kişileride şahitlik yapmaları için
getirmiştir.
Kim
olduğunu hatırlayamadım şimdi, ama Niksar civarının sayılı kişilerinden biride
seleliler adına şahitlik yapmaktadır.
Fizmelilere verilen toprağın
sınırının Keltepede bittiğini söyler.
O zaman Fizme muhtarı merhum Kazım
Başlık’tır.
Yaylanın
çevresinde tepe çoktur. Keltepe, Kargatepesi,…gibi.
Muhtar Kazım söz ister, derki
“ bu Seleliler adına konuşan kişi yalan söylüyor, hiç bi şey bilmiyor. Mademki
sınır Keltepeymiş, bize Keltepeyi göstersin. Böyle bir atak beklemeyen şahit
donup kalmıştır.
Tabii
Mülki amirler kendi aralarında durumu tatlıya bağlayıp, bir daha taşkınlıklar
yapılmaması, ilk belirlenen sınırlara saygı duyulması konusunda halkı
uyarmışlardır.
Tabii
hepsini anlatmadığımız veya tam olarak öğrenemediğimiz bir çok yayla
meselesinde muhtar Kazım Başlık başroldedir.
Mayıs
1970 te muhtar Kazım maalesef bir cinayet sonucu vefat eder. Bunu duyan
seleliler, yaylayı ellerinden alan adam diye gördükleri Kazım Başlık’ın
vefatına sevinmişlerdir. Ve bir süre sonra ufak tefek sürtüşmeler tekrar
başlar.
1970
in yaz aylarından biriydi. Bende Halam Hatice Kahyaoğlu ile yaylaya gitmiştim.
Yine Niksar ve Kumru heyetleri toplanacakmış yaylada.
Fizmede
kimse kalmamıştı sanki her yer insanlarla doluydu. Sanki Türk-Yunan,
Osmanlı-Rus Savaşına gider gibi gelmişti herkes.
Bu gerginliğin hiçte iyi
olmadığını, ciddi olayların çıkabileceğini hesap eden yetkililer. Bu durumu
muhtarlara köylerin ileri gelenlerine öncelikle anlatmışlardır.
Çok
şükür, maddi hasarlar haricinde yürek yakan bir olay olmadan, yayla meselesi
eskimiştir.
İşin
güzel olan tarafı, o zamanlar birbirlerini düşman gibi gören insanlar, eğitim
seviyesin artmasıyla bugün aynı ortamlarda buluşup, sohbet ediyor, eğleniyorlar.
Bu
Memleket hepimizin, uğrunda dedelerimizin can verdiği topraklar için,
birbirimizi üzmek bile ayıptır, günahtır.
Bu
konu hakkında bilgilerini aktaran kişilere çok teşekkür ediyorum.
Mehmet Arşın /10.05.2022/ https://www.facebook.com/Fizme-com-287118448162331/
ALMANYA
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Sayfamızda yazmak ve paylaşmak isteyeler
kumruhaber@gmail.com bildirebilir...