Bu içerikler Bekir Akkaya tarafından oluşturulmaktadır .İçeriklerin izinsiz ya da kaynak belirtilip link verilmeksizin kopyalanması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na göre suçtur.

7 Şubat 2014

KUMRU İLÇESİ (FOTOĞRAFA TIKLA-BÜYÜT VE ÖYLE BAK)

KUMRU İLÇESİ
FOTOĞRAF: FOTO MUHTEREM
BEKİR AKKAYA ÖZEL ARŞİVİ /İZİNSİZ ALMAYINIZ...

1963 YILINDAN KUMRU'DA ÖĞRENCİLERİN ÖĞRETMENLE ÇEKTİRDİĞİ BİR FOTOĞRAF /Fotoğraf: Nevzat EGE

1963 YILINDA KUMRU'DA ÖĞRENCİLERİN ÖĞRETMENLERİ İLE  ÇEKTİRDİĞİ FOTOĞRAF
Fotoğrafı bana şu anda Ünye'de bulunan Emekli Öğretmenlerimizden Nevzat Ege gönderdi. Değerli Hocama Teşekkürler...Bekir AKKAYA


BEKİR AKKAYA ÖZEL ARŞİVİ /İZİNSİZ ALMAYINIZ...

Halil Sıtkı Bey'in Meclis Albümündeki Fotoğrafı


Bu Fotoğraflar Dr. İsmail DEMİRBAŞ'ın http://bolaman.tr.gg/ Özel Sayfasından Alınmıştır.
Halil Sıtkı Bey iki dönem Ordu Milletvekili Olup Kumrulu Halilefendioğullarından (Hocazadeler)den olup Halil Sıtkı Beyin Kabri Kumru Merkez Camii Bahçesinde hemen yolun kenarındadır.


BEKİR AKKAYA ÖZEL ARŞİVİ /İZİNSİZ ALMAYINIZ...

6 Şubat 2014

İki Gözlüm /Şiir/Video - Yılmaz İmanlık




BEKİR AKKAYA ÖZEL ARŞİVİ /İZİNSİZ ALMAYINIZ...

İSİMSİZLER.../AHMET ÇAPKU

      Nedense bizde kel ölür sırma saçlı, kör ölür badem gözlü olur. Belli bir görevi deruhte etmiş insanları daha hayatta iken taltif etmeyi nedense pek beceremeyiz. Belki de bu bizim izzet-i nefsimize dokunur. Kim bilir... Bu yazımızda, Cumhuriyet döneminin belli bir zaman diliminde Kumru’nun kırsal kesiminde, sadece halkın desteğiyle din hizmetlerini -rıza-i Bârii için- yürüten isimsiz kahramanlar adına layık, şimdilik ömürlerinin sonbaharını yaşayan veya bir kısmı vefat etmiş olan din adamlarımızı konu edindik.

       Bir kısmıyla yaptığımız röportajlarda o Anadolu toprağının samimiyet ve tevazularını taşıyan bu hocalar, kendi dönemlerinde yüzlerce talebenin din, vatan, millet sevgisiyle tanışmasına vesile olmuş, ilmihal bilgilerini bir sonraki nesle bizzat yaşayarak aktarmış, adab-ı muaşeret kurallarını gelenekle yoğurarak köy gençliğinin gönüllerine nakşetmişlerdir.

      Yer yer köylünün sıhhat problemleriyle, köylü arasında olan kavgalarda hakemlik yapma işleriyle, gençlerin düğün törenlerinde, insanların cenaze, mevlid işleri, Ramazan ibadetleri, askerleri uğurlama törenleri, kurak duaları gibi umumun katıldığı yerlerde hep ön saflarda yer tutup halka önderlik etmişlerdir.

      Kendileriyle yaptığımız röportajlarda hemen hemen çoğu bu hizmeti gönül hoşluğu ve Allah rızası için yaptıklarını açıkça belirtmişlerdir. Bugün bile kırsal kesimde pek çok din hizmetini, üzerlerine düştüğünde yerine getirmekte tereddüt etmemekte olan din adamlarımızın hiç olmazsa hatıralarının yazılması fikri bizi böyle bir yazı yazmaya sevketti. İnsanlarımızın yetişmesinde böylesine emeği geçmiş  büyüklerimizi hayırla yad etmek ve bir sonraki nesli bu insanların varlığından haberdar etmek aslında bizim gibiler için bir vazife olmalıdır. Hocalarımızın bir kaçıyla yüz yüze konuştuk, röportaj yaptık, hatıralarını dinledik, özlemlerini tazeledik, geleceğe yönelik umutlarını keşfetmeye çalıştık.

      Yazı okunduğunda da anlaşılacağı gibi mezkür din adamlarımızın hemen hemen tamamına yakını zamanın zor şartlarında okumuş, fakirlik ve cehaletle boğuşmuş, yer yer devrin hükümetlerinin baskılarıyla da yüz yüze gelmişlerdir.

      Yaş itibarıyla en büyükleri olan Osman Zengince Hoca ile yaptığımız röportajın metni aşağıdadır:
...

Yer: Ordu / Kumru –Karaağaç Köyü Alan Mah. Osman Hoca’nın evi. Tarih - 08.02.2001.

Ahmet: Hocam kendinizi tanıtır mısınız?
Hoca: 1929 yılında dünyaya gelmişim. Babamın adı Mehmet Ali, annem ise Şahsene’dir. Ordu ili Kumru ilçesi Karaağaç köyü Alan mahallesinde doğmuşum.

A: Hocalarınız kimlerdi efendim, hangi hocalardan hangi dersleri okudunuz?
Hoca: Efendim bed’i besmeleye Basri Hoca’da başladım. İlk okumaya ise Fizme Köyü’ndeki Tekkeli Recep Hoca’da başladım. Sonraki dönemlerde Nutkullo Hafız’da tecvid dersleri aldım. Tısko Mehmet (Bice) den okudum. Yine Gölköylü Şükrü Hoca ile Hacı Mehmet Hoca’dan da dersler aldım. Bu hocalarımızdan daha çok, günün şartları icabı, genel olarak öğretilen Kur’an dersleri aldık. Namaz surelerini öğrendik. Kur’an’ı kıraatle güzel okumak için tecvid dersleri  aldık.

A: Hocam yaklaşık kaç yıl okudunuz?
Hoca: Normal olarak on beş yıl kadar okudum. Ancak bizim dönemimizde mektep denilen köy çocuklarının topluca özellikle kış mevsimlerinde okudukları yerler vardı. Bunlar daha çok ahşap yapılı yerler olup kız ve erkek çocukların birlikte fakat kendi aralarında aynı sınıfta ayrı bölmelerde ders okudukları yerlerdi. Bu mektepler de daha çok her yıl iki veya

YİBO'da Laylaylom Proğramı (Fotoğraflı)



KÜÇÜK BİR NOT
Zorunlu olarak birlikte çalıştığım bu karede ben yokum. Arşivimde kalma adına bu notu yazma ihtiyacı duyuyorum...
Ömrüm olursa bir roman olarak yazmayı düşündüğüm KUMRU YİBO Müdür Başyardımcılığı görevimde bulunduğum dört yılda muhteşem güya entrikalar ve insanlar arasında yine insanın ne gibi fitne ve fesat içersinde bulunacağının  yaşanmış hikayelerinden biri bu kareler. Kısaca durum şu...Müdür Yardımcısı olarak çalışan Suat Evin'in Çamaşa bir okula gitmesinin ardından Suat Evin adına bir yemek veriliyor. Yine fitneci başı bu yemek durumunu benden gizliyor. Ve benim bundan haberim olmuyor. Tabi ki dolayısıyla bu yemekte ben olmuyorum. Bunun maksadı Suat Evinle benim aramı açmak ve yaptıklarının ortaya çıkmasını engellemek..Hala bu yemekte benim olmayışımın nedenini Suat Evin bilmiyor ya da bilmek istemiyor. Kini var, garezi var. Hırsı var hasedi var. Bütün yaptıkları kumpas üzerine ki, ötekisi ise tam bir tilki.  Bu notu hatırlama babından buraya yazdım...Yine fitneci başı Tilki,  Murat Bahtiyar ve Yaseminin yemeğinde de aynı şeyi yapıyor...Benim merakım şu, bu fitneci başının dünyada yaşadığı son günleri...Ve sonu...Allah belasını versin...Allah bana ve başkalarına yaşattıklarını ona yaşatmadan canını almasın...Dünyada değil mahşerde göreşeceğiz.. Suat Evin'e gelince, ezik, büzük ve çıkarı için yapmayacağı hiç bir şey olamaz. Korkak ve ezikliğin ve kişilik bozukluğunun tüm uzantılarını kendinde bulmak mümkün. Bir kez kendi olma ihtimali hiç bir zaman yoktur ve olamaz. Hırsı ve hasedi büyük içini kemiriyor. İlkesiz ve ucuz adam. Bekir AKKAYA /06.02.2014/KUMRU

SAADET PARTİSİ KUMRU BELEDİYE BAŞKAN ADAYI İSMAİL ABACI İLE SÖYLEŞİ /KUMRU MANŞET

İLAHİYATCI  İSMAİL ABACI
KUMRU'DA EN ÇOK ZİYARET EDİLEN "KUMRU MANŞET"

 adı ile "https://www.facebook.com/kumrumanset adresinden yayın yapan "Kumru Haber Sitesi" Saadet Partisi Kumru Belediye Başkan Adayı İsmail Abacı ile bir röportaj gerçekleştirdi. Arşivimizde kalma adına ilgili röportajı sayfamıza taşıdık. İşte İlgili Röportaj....

1. İsmail Abacı kimdir?

-01.01.1960 tarihinde Fizme Ezetli yeni adıyla dedemin ismi olan Ömerli mahallesinde Mırızo Ömer hocanın oğlu Mehmet ve Kayyu Hatip hocanın kızı Alime Abacı’nın ilk çocuğu olarak dünyaya geldi. İlkokulu Fizme Ecelli mahallesinde okudu, ortaokulU Kumru çok proGramlı lisesinin şimdiki okulunda okuduktan sonra lise öğrenimine Ordu İmam hatip lisesinde devam ederken atasporumuz olan güreşte 52 kg minder güreşinde ordu ilinde ve Karadeniz bölgesinde güreş sporu ile tanındı. İlk yıl Rize de İmam hatiplik yaparken İzmir 9 Eylül Üniversitesi İlahiyat Fakultesini kazandı ve aynı zamanda İmam hatiplik yaparak Eğitimini tamamladı. İlk görev yeri olarak şark görevini yapmak için Van ili merkez 50. Yıl ortaokulunda başladı ve 2 yılı

HAN-I YAĞMA (Yağma Sofrası) /Tevfik FİKRET

Tevfik Fikret'in İttihatçıların Devleti yağmalamaları üzerine ünlü şiiri.
Bu sofracık, efendiler - ki iltikaama muntazır
Huzurunuzda titriyor - bu milletin hayatıdır;
Bu milletin ki mustarip, bu milletin ki muhtazır!
Fakat sakın çekinmeyin, yiyin, yutun hapır hapır...

Yiyin efendiler yiyin, bu han-ı iştiha sizin,
Doyunca, tıksırınca, çatlayıncaya kadar yiyin!

Efendiler pek açsınız, bu çehrenizde bellidir
Yiyin, yemezseniz bugün, yarın kalır mı kim bilir?
Bu nadi-i niam, bakın kudumunuzla müftehir!
Bu hakkıdır gazanızın, evet, o hak da elde bir...

Yiyin efendiler yiyin, bu han-ı iştiha sizin,
Doyunca, tıksırınca, çatlayıncaya kadar yiyin!

Bütün bu nazlı beylerin ne varsa ortalıkta say
Haseb, neseb, şeref, oyun, düğün, konak, saray,
Bütün sizin, efendiler, konak, saray, gelin, alay;
Bütün sizin, bütün sizin, hazır hazır, kolay kolay...

Yiyin efendiler yiyin, bu han-ı iştiha sizin,
Doyunca, tıksırınca, çatlayıncaya kadar yiyin!

Bolaman Araştırmaları / Harita /İsmail Demirbaş

1640 BOLAMAN VE ORDU Dr.İsmail DEMİRBAŞ
1642 vergi defterinde Ordu, ulubey, gülyalı, perşembe (yakup bey derbendi, bolaman, çamaş ve bu bölgedeki tüm yerleşim yerleri şarki karahisar livasina bağlidir. Bu haritada da bölgenin türk köylerini aldik hürmetler saygilar.(Fatsalı arkadaşlardan eleştiri alıyorum sürekli ama son döneme kadar Bolaman Ordu veya Karahisar üzerinden Trabzona bağlıydı; fatsa ise canik livası ve canik sancağı na bağlıdır dolayısı ile bilgiler aynı defterlere kaydedilmiyordu o yüzden fatsa kayıtlarını bolaman kayıtları ile veremiyorum) Dr. İsmail DEMİRBAŞ
KAYNAK : http://bolaman.tr.gg/

BEKİR AKKAYA ÖZEL ARŞİVİ /İZİNSİZ ALMAYINIZ...