Bu içerikler Bekir Akkaya tarafından oluşturulmaktadır .İçeriklerin izinsiz ya da kaynak belirtilip link verilmeksizin kopyalanması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na göre suçtur.

20 Haziran 2018

Siz Adamsanız Ben de Adamım-1 / Bekir AKKAYA

İMAM - AZAM: "HÜM RİCAL, NAHNÜ RİCAL" = ONLAR ADAMSA BİZ DE ADAMIZ 
Fıkıh dersinde öğrendiğim en önemli sözlerden bir tanesini İmamımız İmam-ı Azam Ebu Hanife Hazretlerinin “HÜM RİCAL, NAHNÜ RİCAL = ONLAR ADAMSA BİZ DE ADAMIZ” sözünü bugüne kadar hiç aklımdan çıkarmadım. Hayatımın 50 yılına bu söz damgasını vurmuştur.
Sözlerimi söylerken ve yazılarımı yazarken ben bu sözün gücünü düşünerek kendime verdiğim ve kıymet nedeniyle fiiliyata geçerim. Yani “SİZLER ADAMSANIZ VE SİZLERİN BİR FİKRİ ZİKRİ VAR İSE AYNI DURUM BENİM İÇİN DE GEÇERLİDİR.” SİZLER ADAMSANIZ BEN DE ADAMIM. SİZLERİN BİR FİKRİ ZİKRİ VAR İSE BENİM DE BİR FİKRİM VE ZİKRİM VARDIR.
24 Haziranda bir seçim var. Ve bu seçim mevcut

anayasamızın kuralları dâhilinde yapılmaktadır. Türkiye’de seçim süresince herkesin ve her kesimin  tüm yaptıkları, söyledikleri, yazdıkları ve çizdikleri bir kurala ve var olan kanunlar doğrultusunda yapılmaktadır. Gayrimeşru bir durum yoktur. Eğer var ise yine kanunlar doğrultusunda müdahale edilir. Bunların tamamı kanun ve kurallar değişinceye kadar meşrudur. Bu söylediklerime de kimsenin itiraz etmesi mümkün değildir.  Hal böyle iken ikide bir benim gibilere neden müdahale edilmektedir.

Bir çokları gibi “ıkın – mıkın” tavırlar bana göre değil. Hangi partiden olursa olsun meşru dil ve üsluplu düşünce ve görüşlerini açık ve net ortaya koyma ve tarafı olduğu partiyi savunma, yasalar ve ahlak kurallarına bağlı kalarak, suç olmayan söz ve fiille partilerini savunma normal ve meşrudur. Ve bu durumu şahsen ben takdirle karşılıyorum. Kim hangi partiden ve düşünceden olursa olsun onlarda bana ve benim gibilere karşı aynı durumu sergilemek zorundadır. Aksi durumu kabul etmek mümkün değildir. HÜM RİCAL, NAHNÜ RİCAL” başka bir söze gerek yok.
Defalarca beyan ettim. Dünden bugüne tarafım. Beğenilir ya da beğenilmez bu böyledir. Menderesin idamına şahit olmamış ve o süreci okumamış, Deniz Gezmiş, Mahir Çayan ve Yusuf İnan’ın idam günlerini yaşamamış, Milli Nizam ve Milli Selamet Partileri’nin tüzüklerini okumamış, bu partilerin kapatılma süreçlerini yaşamamış, Kıbrıs Barış Hareketinin asıl kim tarafından yapıldığını öğrenmemiş, Milliyetci Cephe Hükümetleri dönemini yaşamamış ve bunlara şahit olmamış, 80 öncesi sağ sol çatışmalarında dayak yememiş veya atmamış kim olursa olsun hiçbir kimse benim gibilere söz söyleme hak ve yetkisi yoktur ve olamaz.
Sizler Yılmaz Yalçınerleri, Mekki Yassıkayaları, Necip Fazıl Kısakürekleri, Metin Yükselleri, Şura, Sebil, Tevhid ve onlarca toplatılan dergi ve gazeterin olduğunu biliyor musunuz?
Sizler Saidi Nursi’nin yolunda giden Nurcu kardeşlerimizin çilelerini, Ülkücülerin 80 öncesi hangi mücadeleler içerisinde bugünlere geldiklerini biliyor musunuz?
80 İhtilali ve çileler. Bir ondan astık, bir bundan astık diyen postal paşalar. Binlerce mağduriyetler. Sıkıntılar ve gözyaşları.
Kuyruklar ve hastane çileleri. Say say bitmez olaylar ve baskılar.
Sizlerin 163. Madden haberiniz yok. 141 ve 142 Maddelerden de.
Çamurlu yollardan ve elektriksiz şehir ve köylerden de. 1973 olduğum Çatak’ta elektriğin olmadığını ve yine aynı tarihte sel nedeniyle Kumru-Fatsa arasının yolunun kapanması nedeniyle aylarca kurtlu mercimekler yediğimizi de bilemezsiniz.
Fatsa’da sokağa çıkmanın ölüm olduğu yılları da bilmezsiniz siz. Her gün Türkiye’de sağ sol çatışmasından 25-30 kişinin öldüğünü de.
Ankara Ordu arasında otobüslerin tek şeritte gittiğini de. Ve bütün Türkiye’de durumun hep böyle olduğunu da bilmezsiniz…
Hep uzun yazılarım nedeniyle eleştiri alıyorum. Bu yazıyı sürdürmeyi düşünüyorum. Ama şimdilik nokta koyacağım.  Ancak  her zaman olduğu gibi her yazımın sonunda seçime kadar şu cümlemi tekrar etmek istiyorum.
Ben tarafım. Önceleri olduğu gibi bu seçimde de OYUMU RECEP TAYYİP ERDOĞAN’a vereceğim. Milletvekilliğinde de AK PARTİ ya da MİLLİYETCİ HAREKET PARTİSİNE OY KULLANACAĞIM.
HÜM RİCAL, NAHNÜ RİCAL” sözü doğrultusunda kendimi ifade etme noktasında başka bir söze gerek yok.
Gelelim seçimden sonra YEREL SEÇİMLERE.
İşte bu seçim sürecinde bana yapılan ne kadar hakaret, küfür ve alçaklık varsa yasaların bana verdiği kanuni haklarımı kullanarak yerine getireceğim.
Bakın iki yıldır hiç sesim çıkmadı. 24 Haziran geçsin ve ondan sonra yerel seçim süreci başlayacak. İşte o zaman ben bu işin ve beni LİNÇ EDENLERİN YEREL AYAKLARINI GÜCÜMÜN YETTİĞİNCE DEŞİFRE EDECEĞİM.
Göç ile ilgili iki yazım nedeniyle hayli tehdit yedim. Şimdilik yazmıyorum. Seçim bitsin yazıp ta yayınlamadıklarımı da devreye sokacağım.
Yine bir iki ay öncesi devletimizin en üst düzeylerinin şahit olduğu bir kumpas daha kuruldu. Demek ki yazdıklarım önemseniyor. Kimseden hiçbir talebim yok. Devletimin tüm organlarına yürekten güveniyorum. Akıllı adam bir delikten iki kez ısırılmaz. Kaderde var olanlara boynum kıldan ince. Buna inanlardanım.
Herkese önerim; konuşmalarınızı, sözlerinizi 24 Haziranla sınırlandırmadan, kırmadan dökmeden sürdürmek en güzeli. Seçim dediğimiz süreç çok yakın. En azından seçimden sonra da dost ve çevrenize söyleyecek ve yazacak bir şeyleriniz kalsın. Kalın sağlıcakla.
Bekir AKKAYA /02/06/2018 /KUMRU

©© Bekir Akkaya Blogspot Copyright 2000 ©© Sitemizde yazı, resim ve haberlerin her hakkı saklıdır. Kaynak göstererek kullanmaya özen gösteriniz. Tüm metin, resim ve içeriğin hakları https://bekirakkaya.blogspot.com.tr/ye aittir. 5846 Sayılı Kanuna rağmen çalınan her türlü içeriğin hukuki ve cezai sorumluluğu çalanın kendilerine aittir. ©

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Sayfamızda yazmak ve paylaşmak isteyeler
kumruhaber@gmail.com bildirebilir...