Bu içerikler Bekir Akkaya tarafından oluşturulmaktadır .İçeriklerin izinsiz ya da kaynak belirtilip link verilmeksizin kopyalanması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na göre suçtur.

28 Kasım 2021

Kardelenden Haberciye Merhaba! /Bekir AKKAYA

Okuduğum her hangi bir yazıyı okumadan önce geçirdiği aşamaları düşünerek okurum. Bu yolla ilgili yazı benim gözümde daha fazla anlamlaşır ve büyür. Ve ben ilgili kitap, dergi ve gazeteden çok fazla istifade ederim. Bu benim bakış açım tüm iş ve işlemler için geçerlidir. Yazılan bir kitap ne kadar sıkıcı olursa olsun, bana ulaşıncaya kadar ki safhaların güçlüğünü düşünerek ondan mutlaka yararlanmaya çalışırım.

            Çoğu kez insanlar kendi yeteneklerinin farkına varmazlar. En önemli husus insanın kendi kendini keşfetmesidir. İşe başlamadan önce kendi yeteneğini ve neye yatkın olduğunu bilmek, yola çıkmadan yolu yarılamaktır. Yeteneklerini keşfederek aklını kullanan ve kendine güvenen her insanın başarılı olmaması düşünülemez. Yeteneği ve gücünün farkında olmayanlar ise kendi farkına varamadıklarından, yeteneksiz de olsa farkına varanların piyonu olmaya mahkûmdur. Daha doğrusu insanın kendini tanıyarak yaptığı işin farkını ve önemini kavrayarak sürekli de geliştirerek kendini yenilemesi başarıya başarı katar. Başarısızlığın asıl nedeni de insanın kendisidir. Bu durumda

kendi hatalarımız, başkalarını suçlamayı gerektirmez.

            Bazen insan, kendi boş zamanlarını değerlendirerek, hoş vakit geçirmek amacıyla değişik işler yapar. Birde bakarsınız ki, yaptığınız iş sizi aşmış olur. Faydalı ve önemi sebebiyle artık o sadece sizin değil, başkalarının da değeridir. Ulaştığınız her alana karşı istemeseniz de sorumluluğunuz vardır. Bu durumda gerekli önlemleri almak gerekir. Zaten olması gereken de gücünü ve yeteneğini bilerek önce kendine, çevresine ve tüm insanlara faydalı olmaktır.

            Kumru Kardelen gazetesi, yetenekli dostumuz Raif Çevirme sayesinde 1. yılını tamamladı. Öncelikle kendilerini kutluyor, edebi dergiler kadar nefis Kardelen’e nice yıllar diliyorum. Bu vesile ile önemli olan birkaç hususu sizlerle paylaşmak istiyorum.

            Öncelikle Kumru Kardelen bir yıl zarfında kendi kendini aşmış, önemli bir boşluğu doldurmuştur. Bu süre zarfında bazı kesimlerce görülmemeye, ciddiye alınılmamaya çalışılmıştır. Gazetenin önemini çok iyi bilen bu kesimler Kumru’da gazete arzu etmemektedir. Sözünü ettiğimiz bu kesim işlerine geldiği veya parasız reklâm arzuladıkları zaman yapmadıkları halde yapmış gibi masa başında haber yazarak gazetede yayınlatmaktan da geri kalmamışlardır. Bu durumda Kumru Kardelen’e iş düşmektedir.

            İkinci olarak Kumru’yu sevenlerin bu gazeteye sahip çıkmaları gerekir. Bazı olumsuz yaklaşımlara Kumru açısından bakmaları gerektiğini düşünüyorum. Kumru’nun tanıtımı ve her yönden eğitimi için gazetenin önemi bir kez daha gözden geçirilmelidir. Ordu’nun her ilçesinde gazete çıkarken Kumru’da aralıksız bir gazetenin çıkmamasının izahını yapmak mümkün değildir.      

            Kumru Kardelen’e bundan sonraki yayın hayatında başarılar diliyorum.

            Okuduğunuz yazı bundan tam altı yıl önce tarafımdan Kumru Kardelen Gazetesinde yayınlanan bir yazıdır. Bu yazıdan birkaç ay sonra gazete yayınına son verdi. Ve değerli dostum Raif Çevirme kaldığı yerden devamla bu kez Kumru Haberci olarak yayına başladı. Kumru adına faydalı olacağına yürekten inanıyor, başarılar diliyor, altı yıl aradan sonra sizleri yürekten selamlıyorum.

            Buluşmak ümidiyle…

        Bekir AKKAYA                                                              
............. © Bekir Akkaya Blogspot Copyright 1999 ©.............

Kardelenden Haberciye Merhaba! /Bekir AKKAYA

Okuduğum her hangi bir yazıyı okumadan önce geçirdiği aşamaları düşünerek okurum. Bu yolla ilgili yazı benim gözümde daha fazla anlamlaşır ve büyür. Ve ben ilgili kitap, dergi ve gazeteden çok fazla istifade ederim. Bu benim bakış açım tüm iş ve işlemler için geçerlidir. Yazılan bir kitap ne kadar sıkıcı olursa olsun, bana ulaşıncaya kadar ki safhaların güçlüğünü düşünerek ondan mutlaka yararlanmaya çalışırım.

            Çoğu kez insanlar kendi yeteneklerinin farkına varmazlar. En önemli husus insanın kendi kendini keşfetmesidir. İşe başlamadan önce kendi yeteneğini ve neye yatkın olduğunu bilmek, yola çıkmadan yolu yarılamaktır. Yeteneklerini keşfederek aklını kullanan ve kendine güvenen her insanın başarılı olmaması düşünülemez. Yeteneği ve gücünün farkında olmayanlar ise kendi farkına varamadıklarından, yeteneksiz de olsa farkına varanların piyonu olmaya mahkûmdur. Daha doğrusu insanın kendini tanıyarak yaptığı işin farkını ve önemini kavrayarak sürekli de geliştirerek kendini yenilemesi başarıya başarı katar. Başarısızlığın asıl nedeni de insanın kendisidir. Bu durumda

“Ben Bilirim” Mahcubiyeti Artırır!/Bekir AKKAYA

“Gurbani” adında birinin gönderdiği “SAADET, bu işkencene ne zaman son vereceksin?” mesajı üzenine ilk kez yazma konusunda zorlandım. “Rant paylaşma” konusuna başladım “işkence” kelimesi aklıma geldi. Her meseleyi klasik bir mantıkla çözeceğini düşünerek diğer yöntemleri yok sayma gafletinde bulunarak hata üstüne hata işlemeyi alışkanlık haline getirmenin nedenlerini yazmayı düşündüm bundan da vaz geçtim. Bu yazı işkence olmasın diye “Ben Bilirim” sözünün açıklaması da değildir. Baktım ki olmuyor ben de günü kurtarmak adına Kazak Abdal’ın şirine sarıldım…

        Kazak Abdal 15’inci yüzyıl sonlarında yaşayan bir ozanımız. Bugün

aramızda yaşasaydı “Ormanda Büyüyen Adam Azgını” şiirini acaba nasıl söylerdi? Diye düşünerek sizlerinde aynı düşünce içersinde bir şiir okuyacağınızı ümit ediyor saygılar sunuyorum.

Ormanda büyüyen adam azgını

Çarşıda pazarda insan beğenmez

Medrese kaçkını softa bozgunu

Selam vermeğe dervişan beğenmez

 

Alemi tan eder yanına varsan

Seni yanıltır bir mesele sorsan

Bir çim bile çıkmaz karnını yarsan

Camiye gelir de erkan beğenmez

 

Elin kapusunda kul kardaş olan

Burnu sümüklü gözü yaş olan

Bayramdan bayrama bir tıraş olan

Berber dükkanında oğlan beğenmez

 

Dağda bayırda gezen bir yörük

Kimi tımarlı sipahi kimi bir bölük

Bir elife dili dönmeyen hödük

Şehristana gelir ezan beğenmez

 

Bir çubuğu vardır gayet küçücek

Zu’mü fa’sidince keyf getirecek

Kırık çanağı yok ayran içecek

Kahveye gelir de fincan beğenmez

 

Yaz olunca yayla yayla göçenler

Topuz korkusundan şardan kaçanlar

Meşe yaprağını kıyıp içenler

Rumeli Yenice’si dühan beğenmez

 

Aslında neslinde giymemiş hare

İş gelmez elinden gitmez bir kare

Sandığı gömleksiz duran mekkare

Bedestene gelir de kaftan beğenmez

 

Kazak Abdal söyler bu türlü sözü

Yoğurt ayran ile hallolmuş özü

Köyden şehre gelse bir Türk’ün kızı

İnci yakut ister mercan beğenmez

                              Kazak Abdal

Bekir AKKAYA /21 Nisan 2006 /KARADENİZ HABER POSTASI GAZETESİ

 

............. © Bekir Akkaya Blogspot Copyright 1999 ©.............

“Ben Bilirim” Mahcubiyeti Artırır!/Bekir AKKAYA

“Gurbani” adında birinin gönderdiği “SAADET, bu işkencene ne zaman son vereceksin?” mesajı üzenine ilk kez yazma konusunda zorlandım. “Rant paylaşma” konusuna başladım “işkence” kelimesi aklıma geldi. Her meseleyi klasik bir mantıkla çözeceğini düşünerek diğer yöntemleri yok sayma gafletinde bulunarak hata üstüne hata işlemeyi alışkanlık haline getirmenin nedenlerini yazmayı düşündüm bundan da vaz geçtim. Bu yazı işkence olmasın diye “Ben Bilirim” sözünün açıklaması da değildir. Baktım ki olmuyor ben de günü kurtarmak adına Kazak Abdal’ın şirine sarıldım…

        Kazak Abdal 15’inci yüzyıl sonlarında yaşayan bir ozanımız. Bugün

Karapınarlı Şükrü Bilgü (Allah rahmet eylesin)

Şükrü'müz... Mutlak halimize şükretmemiz gerekir. Allah rahmet eylesin. Mekanı cennet olsun. Hakkını alanlar da öbür tarafta hesaba hazır olsun... Herkesin bir hikayesi var da yazan yok... Meşhur olma derdinde olanlar hep meşhur gördüklerinin peşinde. Yani kemik derdinde... Nimeti ölümlüde görenler, yaşayan cesetlerin peşinden koşturanlar hem bu dünyada ve hem de öbür tarafta perişan olacaktır... Unutmayın bütün nimetler Allah'ındır. İnsanoğlu sadece emanetcidir... Kimi vermekle kimi de almakla imtihan olunur... Allahın verdiklerini hakkı ile Allaha için verenlere ne mutlu...
Bekir AKKAYA /25 Kasım 2020

Şükrü Bilgü
Fizme Karapınardan
Fotoğraf : Bekir AKKAYA
Daha öncesi yayın ve alta yazılan yorumlar : 

https://www.facebook.com/photo/?fbid=2483764818586998&set=a.1809598196003667&notif_id=1638101224865412
&notif_t=feedback_reaction_generic&ref=notif

............. © Bekir Akkaya Blogspot Copyright 1999 ©.............

Karapınarlı Şükrü Bilgü (Allah rahmet eylesin)

Şükrü'müz... Mutlak halimize şükretmemiz gerekir. Allah rahmet eylesin. Mekanı cennet olsun. Hakkını alanlar da öbür tarafta hesaba hazır olsun... Herkesin bir hikayesi var da yazan yok... Meşhur olma derdinde olanlar hep meşhur gördüklerinin peşinde. Yani kemik derdinde... Nimeti ölümlüde görenler, yaşayan cesetlerin peşinden koşturanlar hem bu dünyada ve hem de öbür tarafta perişan olacaktır... Unutmayın bütün nimetler Allah'ındır. İnsanoğlu sadece emanetcidir... Kimi vermekle kimi de almakla imtihan olunur... Allahın verdiklerini hakkı ile Allaha için verenlere ne mutlu...
Bekir AKKAYA /25 Kasım 2020

Şükrü Bilgü
Fizme Karapınardan
Fotoğraf : Bekir AKKAYA
Daha öncesi yayın ve alta yazılan yorumlar : 

https://www.facebook.com/photo/?fbid=2483764818586998&set=a.1809598196003667&notif_id=1638101224865412
&notif_t=feedback_reaction_generic&ref=notif

............. © Bekir Akkaya Blogspot Copyright 1999 ©.............

27 Kasım 2021

Kumrumuzun Değeri Davut Yılmaz (Allah rahmet eylesin) Diğerli kimler acaba?

Tarihe ışın tutan fotoğraf. Kimler kimler yok ki...
Hadi bakalım fotoğraftaki Başpehlivanlarımızın isimlerini kimler bilecek... Buyurun yorumlara.
BEN BİR KİŞİYİ TANIDIM. Kim mi?
----
Ben burada Kumrumuzun Değeri Davut Yılmaz'ı tanıdım.
Tanıdıklarınızı Yorum bölümüne yazabilirsiniz. Ya da kaynak belirttiğimiz adrese girerek öğrene bilirsiniz.
-----
KAYNAK: 

............. © Bekir Akkaya Blogspot Copyright 1999 ©.............

Kumrumuzun Değeri Davut Yılmaz (Allah rahmet eylesin) Diğerli kimler acaba?

Tarihe ışın tutan fotoğraf. Kimler kimler yok ki...
Hadi bakalım fotoğraftaki Başpehlivanlarımızın isimlerini kimler bilecek... Buyurun yorumlara.
BEN BİR KİŞİYİ TANIDIM. Kim mi?

Mühendislerimizin Vefatları Hepimizi Üzdü


............. © Bekir Akkaya Blogspot Copyright 1999 ©.............