Celal Zengince, Osman Yılmaz ve Yusuf Yalçova’nın öncülük ettiği ve sitemizde de duyuru ve haberini yaptığımız Kumru İmam Hatip Lisesi mezunları 3 Ağustos 2008 Pazar günü saat 10.00’da ilan edildiği gibi Kumru İmam Hatip ve Anadolu İmam Hatip Lisesinin en alt katında bulunan konferans salonunda gerçekleşti.
Her ne kadar beni direk ilgilendiren bir buluşma olmasa da, proğramın başlamasından yarım saat öncesinde ben de salonda hazır bulundum. O gün ben şahsen özel bir buluşma için
Ordu’ya davetli idim. Yine de ben Kumru İmam Hatiplilerin bir araya geldiği toplantıyı tercih ettim. Bunun iki nedeni var. 1. Her ne kadar Kumru İmam Hatipte okumasam da Kendim bir İmam Hatip Mezunuyum. 2. Davet edilen ve katılacak olanlardan çok sayıda dostlarım bulunmakta. Ben bu iki nedenden dolayı proğrama katılmanın faydalı olduğunu düşündüm.
Fotoğraflarda da gördüğünüz gibi katılımcılar salonun tamamını ancak doldurdu. Öğretmenlerle birlikte Kumru İmam Hatip Lisesi mezunlarından
toplam 90-95 kişi ancak duyuruyu dikkate alarak proğrama katılmıştı. 1982-1983 yılındaki ilk mezunlardan itibaren günümüze gelinceye kadar Kumru İmam Hatip Lisesinden mezun olanların sayısının bu olması mümkün değil. Ben şahsen katılımın bu kadar olmasını bile çok olumlu buldum. İlk buluşma olduğundan bir çoklarının böyle bir proğramdan büyük ihtimal haberi yoktu.
Kumru İmam Hatip Lisesi’nin kurulmasından bu yana tam 32 yıl geçmiş. Eğitim öğretime 1976-1977 yılında başlamış. 1974-1975 yılı İmam Hatiplerin çoğalmasında ve Kumru gibi yerlere açılmasında 1974 tarihi çok önemli. Bu tarihe kadar şimdiki gibi İmam Hatip Lisesinin orta kısımları kapalıdır. Ancak 1974 tarihinde İmam-Hatiplerin orta kısımlarının açıldığı bir tarihtir ve o tarihten sonra da imam hatipler hızla çoğalır ve Kumru gibi yerlere de İmam Hatipler açılır.
Konumuza kaldığımız yerden devam etmek kaydıyla garipsediğim bir durumu sizlerle paylaşmak istiyorum. Tanıdığım ve çok saygı duyduğum bir dostum birkaç yıl zamanını alacak bir araştırmanın içersine girdi. Uzun çalışmanın sonunda ortaya çok güzel bir ürün çıkardı. Baştan sona büyük bir keyifle incelediğim ürünün büyük bir eksiğini görünce şok geçirdim. Eserin içersinde olması gereken isim ve yazılar hayatta olmayan bir şahsa yazılmış olmasına rağmen o eserde yer almamış. Dünyalıklarımdan zarar görürüm korkusu ya da birileri beni bir şeylerle ilişkilendirmesin korkusu. Bir gazete ismi ve bir ünlü ismin böyle bir çalışma içersinde yer almamasını başka türlü nasıl izah etmek mümkündür. Oysa normal bir bilim adamı bile “tarafsız” olma adına gerçeği söylemek ve gerçeği tarafız bir şekilde ortaya koymak zorundadır. Bir çok dostum ya da arkadaşım okudukları Kuran Kurslarını ya da mezun oldukları İmam Hatipleri hiç ağzına almazlar. Lise mezunuyuz derler de İmam Hatip mezunuyuz demeye çekinirler. Faydası zararı bir yana bilinen bir gerçektir ki, korktukları düşten de giderler, ya da çekindikleri duvara toslarlar.
1974 tarihi İmam Hatipler için önemli demiştim. 1974 yılında CHP ile MSP Başbakan Bülent Ecevit ve Başbakan Yardımcısı Necmettin Erbakan birlikte hükümet olmuşlardı. Ve bu tarihte İmam Hatiplerin orta kısımları açılmış ve hemen ardından Kumru gibi yerlere de İmam Hatip Lisesi açılmıştı.
Bir başka davete gitmem nedeniyle birkaç konuşmacıyı dinleyemedim. Eski İmam Hatip Mezunlarından ve Kumru Milli Eğitim Şefi Ekrem Saygının sunuş esnasındaki şu cümleleri benim için çok önemliydi. Ekrem Saygı şöyle dedi” İnsanlar üç kısma ayrılır. 1. Dünyaya şekil veren azınlıklar. 2. Dünyaya şekil verenleri ve dünyayı izleyen bir grup 3. Bu iki şeyden habersiz kuru kalabalıklar.
Kumru İmam Hatip Lisesi Müdürü İbrahim Tatlıgül önemli bilgiler aktardı. Ve özellikle de bu proğramın her yıl yapılması için kesinlikle dernekleşmek gerektiğini ifade etti. Katılımcılara ve Özellikle de Ali Peru ve Murat Yürekli’ye teşekkürlerini bildirdi. Okul Müdürü İbrahim Tatlıgül “ ortaokul kısmının kapanmasından sonra sayılarının 70’e düştüğünü ve yoğun çalışmalar sonunda bugünkü öğrenci sayılarının 300’e çıktığını” söyledi.
Ben şahsen Kumru İmam Hatip Lisesi Müdürümüzün gece gündüz demeden yoğun çalışma içersinde olduğunu hep bilirim. Çocuklara ev tutmak ve onları barındırabilmek için bütün yolları dener. Yiyecek ve yakacak için hangi kapılara uğradığına ve kimleri devreye soktuğuna hep şahit olmuşumdur. Hakkını yememek için bu ve buna benzer her konuda Murat Yürekli’nin de adını burada anmamak haksızlık olur. Ali Peru Hocamız ve Erişler olmasa belki de bu öğrenciler şimdi Kumru İmam Hatipte okuyamayacaklar. Hatipli Caminin altı için neler yapıldığına hep şahit oldum.
Ancak benim şahsen bir konuya itirazım var. O da şu; bu yıl son yapılan OKS sınavlarında başarılı öğrenciler önce fen liselerine, sonra Anadolu liselerine gidiyorlar. Sonra da Anadolu İmam Hatipleri tercih ediyorlar. Örnek olsun diye yazıyorum. Gölköy Anadolu Lisesi %26 dilimle en son 229.000’inci öğrenciyi alırken, Kumru Anadolu İmam Hatip Lisesi %74 dilimle 653.000’inci sıradaki öğrenciyi okuluna kayıt etmiş. Meslek liselerindeki katsayı problemi bu işin cabası.
Ben bir İmam Hatipli veli olarak iki çocuğumdan birini Fen Lisesine diğerini de Anadolu Lisesinde okutuyorum. Daha önceki yıllar olsa idi İmam Hatibi tercih ederdim. Ben proğrama katılan mezunların büyük bir kısmını tanıyorum. Tanıdıklarım da kendileri İmam Hatipli olmasına rağmen İmam Hatip Lisesini benim gibi tercih etmemektedirler. Artık bundan sonra üniversite okuma ya da nitelikli bir insan yetiştirme adına kimse imam hatipleri tercih edemez. Bana göre tercih nedeni “dini eğitim almış bir lise mezunu olunması” olabilir. Bunun aksini iddia etmek şimdilik zor bir durumdur.
Bu cümleleri bana söyleten şey önceden yazdığım Ekrem Saygı’nın sözleridir. Dünyaya şekil veren İmam Hatipler geçmişte kalmış bir söylem olup, bugünkü şartlarda böyle bir söylem geliştirmek hiç doğru bir şey değildir. Gördüğüm kadarıyla salonda bulunan mezunlar diğer okullarla eşit bir yarışın içersinde idi. Salonda bu birikimli topluluk böyle bir imam hatip liselerinin eseridir. İçimize sinmese de bugünkü imam hatiplerde okuyan öğrencilerin büyük bir kısmı hiçbir yeri kazanamayıp, liseyi de tercih etmeyip bu okulu tercih eden öğrencilerdir. Aksini söylemek zordur.
Maksat bir araya gelmekse günün çok önemi de yoktur. Günlerle dolu olan günlerimizden bir pilav günü de birkaç gönüllü sayesinde Kumru İmam Hatip Lisesi mezunlarının oldu. Hemen hatırlatalım. Gelecek yıl Kumru İmam Hatiplerin buluşma günü 1-2 Ağustos 2009’da olacak şimdiden hatırlatalım…
Bereketli bir buluşmanın ilki ve güzelliğini bir kenara bırakıp birazda reklam yapmak bu yazıda ne kadar gider kestiremiyorum. Tabiî ki sizde aynı düşüncedesiniz. Bir salonda bir çelenk ve sadece bir çelenk…Bir tane olursa büyük ihtimal reklam olmaz. O çelenkten ben şunu anladım…Maddi ve manevi olarak katkı yapan “PEHLİVAN KIRTASİYE”ye ben de teşekkür ederim…Yine Müdür Yardımcısı Mustafa Bilginin İşaret yazısı ve İç dünyasının dışa yansıması… Ne var ki o gölde “ne balık olur ne yaniş” Zaten sıkıntı da iyi hesap bilmeme değil mi? Şaka şaka bir fıkra anlatta dinleyelim sevgili hocam…Bu yazıdan sonra iyi gider…
Ben şahsen bu tür toplantıların çok faydalı olduğuna inanıyorum. Düşünce noktasından tutun, proğramın gerçekleşmesine vesile olan ve en küçük emeği geçenlere sonsuz teşekkür eder, gelecek yıl buluşmak dileğiyle bizi takip eden tüm dsostlara Kumrudan sevgi ve selamlarımı iletiyorum…Bekir AKKAYA/KUMRU.TV/KUMRU
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Sayfamızda yazmak ve paylaşmak isteyeler
kumruhaber@gmail.com bildirebilir...