Bu içerikler Bekir Akkaya tarafından oluşturulmaktadır .İçeriklerin izinsiz ya da kaynak belirtilip link verilmeksizin kopyalanması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na göre suçtur.

7 Mayıs 2007

Önemli Olan Üretmektir! Tüketmek Değil!/ Bekir AKKAYA

Kumru – Fizme doğumlu olmama rağmen görevim nedeniyle 1987 yılından bu yana Kumru’da yaşayan bir Kumrulu’yum. 89’dan bu yana başarılı olup olmadığımı hiç sorgulamadan sık sık yazılarımla yorum yaptım.
İlçem Kumru için üzerinde en çok durduğum konu, “başka yörelerde olanlar bizim ilçede neden yoktur?” 1999 yılında İnternetle tanıştığımda önce Kumru ile ilgili bir sayfa yapmak ve değişik gazeteler için yazdığım yazıları kumru internet sayfasında da yayınlamak maksadı ile yola çıktım.
Yaptığım dört sitenin çökertilmesi bizi ümitsizliğe

Boşuna kızıyoruz /Bekir AKKAYA

Yalan ve gerçek kelimelerinde yola çıkarak biz ve bizim dışımızda olup biten bazı olaylarla ilgili düşüncelerimi sizlerle paylaşmak istiyorum. Lügatlerde Yalan; gerçek ve doğru olmayan, sahte, asılsız esassız, esaslı ve ciddi olmayan, Doğru ve mükemmel olmayarak, yanlış ve hata ile karışık olarak tanımlanmaktadır. Gerçek ise; doğru, sahih, muhakkak, sahte olmayan, hakiki olarak belirtilmiştir. Zaman zaman “kıyametin sonunda Deccal çıkacağını, insanların imanını çalmak için tüm yalanları gerçek olarak gösterip, insanları yanıltacağını” duyarız. Sahih bir ifade midir, ya da değil

Neye göre duruş, neye göre ilke? /Bekir AKKAYA

Genel anlamda söylenen ve yazılanların doğruluklarından hiç kimsenin kuşkusu yoktur. Farklı fikir ve görüşler arasında yüzeysel anlamda itiraz edilecek bir durum da yoktur. Bu kastedilenin ne olduğu anlaşılıncaya kadar kimse de pek itirazda bulunmaz…
Konuşma ve yazma fiilini işleyen birinin özellikle dikkat etmesi gereken en önemli hususların başında, kullandığı kelime ve kavramların ne anlama geldiğini öğrenmesidir. Bunun için de mutlaka yanında bir lügat bulundurması zorunludur.
Genel anlamda bu doğru olsa da işin ehli için o kelime ve kavramların hangi kaynaktan elindeki lügate aktarıldığını ve diğer kaynaklarda bu

Aslında deliye her gün bayram /Bekir Akkaya

Çocukluğumuzda “Ya ya ya, şa şa şa, yarın bayram olsa!” sloganı eşliğinde yürürdük. Bizim cıvıltılarımızı duyanlar pencerelere koşarak bizlere el sallarlar, biz de bundan büyük keyif alırdık.
Yüreklerimizde kin, garez ve haset duyguları olmadığından herkesi sever, her günümüzü bayram coşkusu içersinde geçirirdik.
Son zamanlarda bu coşkuyu ve bayram havasını Kumru’da her gün yaşıyoruz desem hiç abartı yapmış olmam. Sokaklar cıvıl cıvıl ve herkes bir yerlerde gönüllerine göre eğleniyor ve hoşça vakit geçiriyor. Programlar, yarışmalar, tiyatrolar ve turnuvalar, eğer az delilik varsa her gün bayram Kumru’da…
Zaman zaman insan bilemediğimiz nedenlerden dolayı

Ben de isterem /Bekir AKKAYA

Olay büyük, mevzu derin. Ama hiç kimse kılını bile kıpırdatmıyor. Enflasyonun yükselmesine, ülkenin krize girmesine neden olan bir olayda halkın bu kadar duyarsız kalması, insanı çileden çıkartıyor.
Derhal kriz masaları kurulmalı, duyarsızlar duyarlaştırılmalıdır. Etkin ve yetkin kişi ve kuruluşlar duruma müdahale etmezlerse felaketin gelmesi an meselesi. Ey ahali, duyduk duymadık demeyin! Yangın var!
Ülkeyi derinden sarsan ve toptan yok olmakla karşı karşıya kaldığımız bu durumu nasıl önleye biliriz?
Önce halk yavaştan yavaştan bilinçlendirilmeli, geçmişte olup bitenler gözden kaçırılmalıdır. Halkın duygusal yönleri ön plana çıkartılarak krizin asıl nedenine odaklandırılmalıdır. En çok satan gazeteler bu konuyu bütün ayrıntıları ile işlemeli, direnirlerse gerektiğinde her yola baş vurulmalıdır.
Olayın bertaraf edilebilmesi için, gerektiğinde düşman kuvvetlere yakınlığı ile bilinen kesimlere gülücükler dağıtılarak onlarında

6 Mayıs 2007

Mutluluk ve başarıya giden yol/Bekir Akkaya

Geçen yazımızda duruş ve ilke kelimeleri üzerinde durmuş, lugatlardaa “duruş” kelimesinin “durma tarzı” olarak tarif edildiğini, ve “ilke” kelimesinin ise “temel düşünce, temel bilgi, prensip” olarak açıklandığını ifade etmiştik. Yine aynı kelimelerden yola çıkarak bazı düşüncelerimi sizlerle paylaşmak istiyorum.
“Dengeli beslenmeliyiz!” cümlesine kimsenin bir itirazı olamaz. Çünkü dengeli beslenmenin sayısız yararları vardır. O halde dengeli beslenmenin ölçüsü nedir? Bünyeye göre dengeli beslenme değişebilir. Kimilerine bazı yiyecekler dengeli beslenmesi için yasaklanacağı gibi bazılarına da aynı yiyecekler tavsiye edilebilir. Burada ölçüyü koyacak, bünyeyi tanıyan

Bir Metre Süt /Bekir AKKAYA

Bundan önceki yazılarımızda "duruş" ve "ilke" kelimelerine yüklenen anlamı irdeleyerek duruşun “durma tarzı”, ilkenin ise “temel düşünce “olduğunu ifade etmiştik.

Kelimelerden yola çıkarak “insanın bir duruşu ve durduğu yeri sabitleyen bir temel düşüncesi olması gerektiğini” söylemiştik. Bunun da insana çok büyük yararlarının olduğunu belirtmiştik.

Yazılarımdan yola çıkarak bana görüşlerini ileten okuyucularımızdan bazıları “katı bir düşünceden söz ettiğimi, bu tür düşüncede olanların kesinlikle zamana ayak uyduramayacaklarını, düşüncenin sabitleştirilmesinde bağnazlık olacağını” ifade eden mesajlar aldım.

İlk etapta doğru gibi gözükse de ben bu görüş ve düşüncede değilim. Neden?

Kumruspor Grubunda Lider

2. Amatör B Grubunda 8 takımla mücadele eden Kumruspor 8 maç sonucunda lider oldu.2 yıldır cezalı olmasına sebebi ile maçlarını Fatsa ek stadında oynayan Kumruspor tüm zorluklara rağmen lider oldu.Kumruspor Cezasının bitmesi sebebi ile Kumru şehir stadında Dumlupınar ile oynanan müsabakayı 3-0 gibi net bir skorla almayı bildi.Kumruspor Başkanlığına Yusuf Yalçovanın gelmesi ile takımdaki yükseliş ve birlik beraberliğin arttığı gözlendi.
Kumruspor Başkanı Yusuf Yalçova; "Cezalı olmamıza,maçlarımızı 2 yıldır dışarıda oynamamıza rağmen bu skorları elde ettik.Kumrusporu ben ve arkadaşlarım layık olduğu yerlere getireceğiz.Bizi hiçbir zaman yalnız bırakmayan Kumru Halkına teşekkür ediyorum"dedi.

5 Mayıs 2007

Kumru Evliyaları /Bekir AKKAYA

- EVLİYA NEDİR? YA DA ORDU EVLİYALARI KİTABI ÜZERİNE : Geçen hafta kısaca Kumru’nun tarihinden söz etmiştik. Bu yazımızda ise Kumru Evliyaları üzerinde duracağız. Birkaç yıl önce Sıtkı Çebi imzası ile yayınlanan “Ordu Evliyaları” kitabında Kumru Evliyalarından hiç söz edilmemişti. Bunun üzerine Kumru ve köylerini adım adım dolaşarak bu konuyu araştırmış, araştırma sonuçlarını Ordu Haber Gazetesi - Mart-1998 tarihinde okuyucularımızla paylaşmıştık. O günden bugüne kitabın yeni baskısının yapılıp yapılmadığını bilmiyorum. Benim Merak ettiğim konu, kitabın ikinci baskısında Kumru Evliyalarından söz edilip edilmeyeceği. Her ne kadar birinci baskıda Kumru Evliyalarınsan söz edilmemiş olsa da, okuyacağınız yazı Kumru topraklarından evliya olup olmadığı