27 Kasım 2007

Ölümden Sonrasına Yolculuk- Ruhsal Yansıma - 5 /Bekir AKKAYA

Geçen yazımızda kısaca Akait ilminden söz ederek Akait ilminin iman esaslarını inceleyen bir ilim olduğunu ifade etmiştik. Devamında ise “İslam tasavvuf tarihinde önemli yeri olan Hicri XII. Asırda Fas’ta yaşamış zamanın Kutbu Abdülaziz Dabbağ Hazretlerinin esrar dolu sözlerinden oluşan “EL-İBRİZ” adlı kitaptan Allah’ın varlığı ile ilgili bazı alıntılar yapmıştık.
Yine aynı yazıda Ergün Candan’ın “Ölümden Sonra Neler Oluyor” adlı kitabının 45. sayfasında Sadıklar Planı ismiyle tebliğ veren ileri düzeyli bir ruhsal varlıklar grubu, “fiziksel varoluşun ruhsal varoluşun yansıması” olduğu ile ilgili bir konuda yapılan bir celsede alınan bilgilerin bir kısmını aktarmıştık. İlgili bilgilerin “Yaratan ve yaratılan” kavramlarına önemli açıklık getirdiğini düşündüğümüzden bir bütünlük oluşturması açısından ilgili bölümün tamamını buraya almanın faydalı olacağını ümit ediyoruz.
“Fizik bir kürenin (gezegenin) meydana gelişi, çok ince titreşim vasatlarından meydana getirilen bir düşünce şekliyle başlar. Düşünce şekli, bir yüce varlığın, ebedi ve ezeli olan Bir’e hizmette bulunan bir yüce varlığın düşünce şeklidir. “Tanrı evreni yaratmayı diledi” dendiği zaman, varlığa göre dilemek ve düşünmek, düşünmekle yaratmak, aynı şeydir…. O yaratılış ancak kainatın minicik bir noktasının, yarım yamalak izahından başka bir şey değildir. Hiçbir varlık mutlak Yaradan’ın yaratmak istek ve fiilini anlayacak ve intikal ettirecek yükseklikte değildir. Hiçbir varlık, bu yaratılışı anlayacak zihinsel kapasiteye sahip olamaz. Bizler şu anda onu biliyoruz ki, dünya vasatının oldukça yüksek seviyelerinde bulunan bir sistemin işçileriyiz. Böyle bir yaradılışa ait bir bilgimiz yoktur. Böyle bir imajın, böyle bir düşüncenin intikal edilmesine de anlaşılmasına da imkan yoktur.Yalnız şu anlaşılabilir: Yaratılmış olan, var olan varlık, kendini idrak edebildiği için varlığını anlar. Dolayısıyla, bu varlığa ait olan tüm yaratmalar hakkında bilgi edinebiliriz.
İşte dünyanızın meydana gelişi, onun
Tanrısı olan varlığın, pek ulvi ve yüce bir tahayyülü ile başlamıştır ve Tevrat’taki “Tanrı Alemi yaratmayı diledi” sözü yanlıştır. “ Ve Tanrı dünyayı meydana getirmeyi tahayyül etti” sözü doğrudur ve böyle idi. Dünya’nın Tanrısı, bizim de Tanrı’mızdır. Çünkü biz de dünya tekamülünün bir eriyiz. Sizler de dünya tekamülünün birer erisiniz. Fizik ve ruhsal olarak hepimiz bu tahayyülün içerisinde bulunuyoruz..
O güç ki, ebedi ve ezeli olan Bir’in, Kadir-i Mutlak’ın varlıklarına vermiş olduğu büyük kudreti kullanmak suretiyle Tanrı’dır. Tahayyül etmiştir ve her şeyiyle hakimdir. Mabut’dur. Bütün dünya sistemine bağlı olan varlıklar, onun tahayyül küresi içerisinde bulunur.
Bunun gibi daha nice nice tahayyül küreleri, Kadir-i Mutlak’ın Murad-ı İlahisi’ne uygun olarak, birer tekamül okulu olarak mevcuttur. Bu tahayyül küresi, en incesinden en kabasına kadar, her türlü titreşimi içinde barındıran fizik ve ruhi alemlerini içinde mevcut olarak taşır. Kesafetine göre her biri, birbirinin içerisinde devam edip gitmektedir.
İşte Mabut’a yapılacak kulluk, onun küresi içerisinde, onun tahayyülünden dolayı, onun yaratıcı, meydana getirici, imkan bahşedici bu rahmetinden dolayı, ona şükretmekten ibarettir. Zira. O Mabut da Kadir-i Mutlak’ına şükretmektedir.”
Daha önceleri ifade ettiğimiz gibi bu gerçeği yani Fiziksel varoluş’un Ruhsal Varoluşun bir yansıması olduğunu Mevlana Mesnevi’sinde tek bir cümleyle şöyle ifade etmektedir : “Bu cihan, Külli Aklın bir düşüncesinden ibarettir.”
Nasipse bu yazı “ruhun bedenden ayrılma ve ölüm anı” konusu ile devam edecektir.
*********
Bir Hatırlatma:Geçen hafta http://www.kumru.tv/ adlı Internet sitesinde Haşmet Uzar “Hoş Geldin Bekir” başlıklı bir yazı kaleme almıştı. Kendilerine “Haşmetname” adını verdiğim bir şiirle “Hoş Bulduk” demiş ve cevap beklediğimi söylemiştim. Uzmanlara şiiri tahlil ettirdiğimde dozajın yüksek düzeyde bulunması, Haşmet’e yan etki edeceği ihtimali beni derin endişelere sevk etmiştir. Endişemin ortadan kalkması için kendilerinden acilen cevap bekliyorum. bekir akaya
Buluşmak Ümidiyle.
Bekir AKKAYA/Kumru

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Sayfamızda yazmak ve paylaşmak isteyeler
kumruhaber@gmail.com bildirebilir...