28 Mart 2008

Öğretmensen- Öğreteceksin! (Polemik)-Bekir AKKAYA

Geçen hafta yazdığım “Temel Bir Düşünce Şart” başlıklı yazımda en son cümle olarak “Temel bir düşünce kafa karışıklığını ortadan kaldırır, birçok sorunuza da cevap olur. Sağlam kafa sağlam vücutta değil, sağlam bir inanca ya da düşünceye sahip beyinle mümkündür.” İfadesini kullanmıştım. Bu yazıma istinaden bir mesaj aldım ki, mesajı önce okuyun ve sonra ne kadar büyük bir suç işlediğimi bir görün…

Yazının noktasına ve virgülüne dokunmadan buraya aynen alıyorum. Benim yazdığım yazıya atıfta bulunarak ilgili yazının büyük bir bölümü şöyle :

“Onuncu cümleden ele alırsak. “Sağlam kafa sağlam vücutta bulunur” veciz sözüyle inceden inceye alay etmiş. Bu veciz söz acaba hocayı neden rahatsız etmiş olabilir. Hoca sağlam vücutta sakat kafa mı taşımaktadır. Sakat vücutta sağlam kafası vardır da onun için mi
bu veciz söz yanlışlanmıştır.

Yazı devamla : “temel bir düşünce kafa karışıklığını ortadan kaldırır” demektedir hoca. Ancak yukarıda ki örnekte görüldüğü gibi hocanın kendinde var olduğunu iddia ettiği “temel düşünce” kafasının karışmasını önleyememiştir. “Sağlam kafa” tanımlamasının kelimelerin direkt anlamlarıyla ifade ettiği ile mecazi anlamıyla ifade ettiği aslında birbirini desteklemektedir. Sağlam kafa: doğru bilgilerle donanmış kafa anlamına gelmektedir. Sağlam kafa: doğru
düşünme yöntemini kullanarak doğru bilgiler arasında doğru ilişkiler kurarak düşünen kafa anlamına gelmektedir. Bu kafaya sağlam bir beden gereklidir tabii ki. Sağlam vücut bu kafanın düşüncelerini dimdik durarak hayata geçirecektir. Hülasa hoca temel bir düşüncenin yanında bu düşüncenin pratiğinin de olması gereklidir. Düşünce ile davranış arasında uyum akort koordinasyon olmalıdır. Yani hoca, hem bakara deyip hem de nefsine tapmak olmuyor.” Bana gelen yazı burada bitti.

Yazıda bana ne denilmek istendiğini pek anlamış değilim. Ancak ilk paragrafta neyin ima edilmek istendiğini gayet iyi biliyorum. “Sağlam kafa sağlam vücutta bulunur.” Veciz sözü beni rahatsız etmiş ve bundan dolayı da inceden inceye alay etmişim… O zaman “öğretmensen, öğreteceksin” mucibince biz üzerimize düşeni yerine getirelim ki, bildiğini sananlar da karizmayı başka yerlerde bari çizdirmesin.

Attilâ İlhan “Fransızların ünlü sözü olan ‘Sağlam Kafa Sağlam Vücutta Bulunur’ özdeyişi Türkçeye çevrilmiş; üstelik Gazi’ye mal edilerek, handiyse bütün okul kapılarına yazılmıştı” der.”

Kesmediyse Orhan Velidedeoğlu’nun “Sağlam Kafa” Başlıklı şu yazısını okumalarını tavsiye ederim.

“Nerede görsem, okusam “Sağlam kafa sağlam vücutta bulunur” sözünü, yadırgarım; hele de okul kapılarının üzerindeyse. Bir de altına Atatürk’ün adını yazmazlar mı... Geçen yüzyılın askeri ve siyasi dehası kabul edilen Atatürk’e, aklın süzgecinden geçmeyen böyle bir söz nasıl yakıştırılır!

Kimin, ne zaman, nerede, ne için söylediği araştırılmadan –araştırılsa da bazılarının kaynağı bulunamadığından– nice dize ve özdeyiş, birtakım ünlülere mal ediliyor. Oysa, “Sağlam kafa sağlam vücutta bulunur” düzmecesinin kaynağı belli. Anlamsızlığını kanıtlayan örnekse pek çok. İşte birkaçı:
Yazılarını kanıyla yazdığını açıklayan ünlü filozof Nietzsche, yaradılıştan hastalıklı. Tepeden tırnağa felçli, konuşma yetisini kaybetmiş Stephen Hawking, günümüz dünyasının dâhi fizikçisi. İkibuçuk yaşındayken bacakları kasıklarından kesilen Gerald Metroz, İsviçre milli takımıyla 1996 Atlanta Tekerlekli Sandalye Olimpiyatları’na katılmış; buz hokeyi, tenis, basketbol oynuyor; radyo programcısı, müzisyen ve yazar...Bu konuda –öncelikle– Klasik Filoloji Doçenti Suat Yakup Baydur’u (1912-1953) anmak isterim:

“Sık sık kullanılan bir söz var: Sağlam dimağ sağlam vücutta. Bu söz Latince “ mens sana in corpore sano’nun Türkçeye çevrilmişidir. Türkiye’de olduğu gibi Avrupa’da da bunu birçok kimse sağlam dimağ sağlam vücutta bulunur, diye anlıyor. (...)
Nice pehlivan yapılı kişiler sıska düşünüşlüdür, nice hastalıklıların çürük vücutlarında keskin bir uz parlamaktadır. Bu yanlış, Latince sözün kısaltılmış olarak kullanılmasından doğmaktadır. Iuvenalis adlı Latin ozanının söylediği bu sözün bütünü olan ‘Orandum est ut sit mens sana in corpore sano’nun Türkçesi, Tanrı’dan sağlam vücutta sağlam dimağ bulunmasını dilemek gerek’tir.” (Ulus, Düzeltelim, 11.1.1950)

Yazık ki, 1950 yılından bu yana da düzeltemediğimiz “Sağlam kafa sağlam vücutta bulunur” sözünün Atatürk’e ait olduğu saplantısı, 24.4.2000 tarihli Milliyet gazetesinde sorgulanırken, gençlik ve spor bakanının “Bu söz Atatürk’ün değil;” ifadesini kullanmıştır.”

Kaynak mı?

O kadarını da “yalanı, yutturma sanatını” her vesile ile kullananlar bulsun.
Buluşmak ümidiyle…
Bekir AKKAYA/KUMRU HABER/KUMRU

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Sayfamızda yazmak ve paylaşmak isteyeler
kumruhaber@gmail.com bildirebilir...