7 Kasım 2009

Aklın yatması şart /Prof. Dr. Abdullah ÖZBEK

Bir gün bir filozof, küçük oğlu ile birlikte çamurlu bir yolda yürüyormuş. Bu durumu gören bir arkadaşı, çocuğu bir an önce çamurlu sudan çıkarmasını, yoksa üşüteceğini söyler.
Filozofun cevabı ise şudur…
-Bunu ben de biliyorum… Yalnız onu buradan çıkarmanın bir faydası yok. Ona, bu çamurlu sudan çıkmayı arzu ettirebilmek için ne yapmam gerektiğini düşünüyorum.
Burada anlatılmak istenen şu olsa gerek…
Hatasını, hastalığını ve problemini kabul etmeyen kişiye hiçbir zaman kalıcı yardım yapılamaz…
Bu konuda şu atazözleri de oldukça anlamlıdır…

Zorla güzellik olmaz… Sokma akıl para etmez… Taşıma su ile değirmen dönmez!
Bir de şu var…
Babalanma ile babalık ayrı şeyler.
Onun için, inatlaşmaya meydan vermeden ve kurtarıcı rolüne soyunmadan, çamurlu sudan çıkma konusunda çocuğun ikna edilmesi gerekiyor. Bu şekilde, hem kendi isteği ile çıkmış olur, hem kendine güven duyar, hem de kendisini, kimsenin minneti altında yaşamak zorunda hissetmez. Bilindiği gibi en zor borç diyet borcudur. İnsanda ne akıl bırakır, ne haysiyet, ne şeref, ne de vicdan!
Şayet çocuk kolundan tutulup zorla çıkarılacak olursa, çocuktur denilerek hafife alınırsa, çamurlu su onun için kıymete de binebilir. Çünkü insanın tabiatında yasaklara karşı, karşı konulması zor bir ilgi vardır.
Şayet sağlıklı bir toplum oluşturulmak isteniyorsa, eğitimden tutunuz ekonomiye, siyâsete, medyaya ve yönetime varıncaya kadar, her alanda bu ilkeler göz önünde tutulmalıdır.
Tepeden inme baskılar ve zorlamalarla insanlar ve kitleler değiştirilmeye ve yönlendirilmeye çalışılırsa, bir gün bu geri teper. Ayni zamanda insanlarda büyük bir şahsiyet problemi ortaya çıkmasına yol açar. Bu da en başta, insanların korkak, yalancı ve “ikiyüzlü” olmasına sebep olur. Bu noktadan itabaren de “güven bunalımı” başlamış demektir.
Bu ortamda herkes herkesten şüphe eder. Kişinin kendisi de buna dâhildir. Çünkü her şey, baştan aşağı sahte ve maskeli görünür…
Bilindiği gibi birçok toplumlarda, sırf bu çarpık anlayış yüzden büyük huzursuzluklar yaşanmaktadır.
Bu bakış açısıyla gözlerimizi kendi toplumumuza çeverirsek, eminim ki herkesin söyleyeceği pek çok şey vardır…

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Sayfamızda yazmak ve paylaşmak isteyeler
kumruhaber@gmail.com bildirebilir...