Korona Virüsü
nedeniyle ülke çapında “EVDE KAL” talimatına uygun olarak günlük yaşantımı evimde
geçirmeye gayret gösteriyorum. Zaten iki yıl önce emekli olmuştum. Emekli olana
kadar emekliliğin ne kadar kıymetli bir şey olduğunu anlamamışım. Gerçekten
yapılacak çok şeyler, gezilecek çok yerler, okunacak çok kitaplar ve izlenecek
çok filimler var. Zamanın nasıl geçtiğini bile anlamak güç oluyor.
Sağlığınız
ve sıhhatiniz yerinde ise hakikaten emeklilik çok güzel insan için. Hele de
geçmiş yıllarda hatıralarınız ve anlatmak istedikleriniz veya aldığınız notlar
var ise işte o zaman şu internet çağında paylaşılacak dünya kadar bilgi, belge
ve doküman oluyor.
Gün gün
aldığım o kadar not ve 70’li yıllardan bu yana çektiğim o kadar fotoğraf var ki
günlerce karıştırsanız dibini bulamıyorsunuz. İşin en kötü yönü ise bu hevesler
belirli yaştan sonra kendiliğinden azalıyor. Meseleler,
mesele olmaktan
çıkıyor. Hatta birçok şey anlamını yetiriyor. Emekli olunca insan en çok “Neden
zamanında bu işi yapmadım?” sorusu ile karşı karşıya geliyor. Tesellimiz Müslüman
oluşumuz ki, bu bizlerde hiçbir zaman heyecandan azaltmıyor. İbadetler, dualar,
sohbetle ve en önemlisi Allah için ne yapabilirim? Sorusu ki bu heyecanımızı ve
azmimizi kat kat artırıyor.
Daha
önceden dediğim gibi İmam Hatip Lisesi yıllarımda aldığım notları internete
taşımaya karar vermiştim. Ordu İmam Hatip Lisesi son sınıfta tuttuğum Hatıra
Defterime yazılanlar buna dahil değildi. Defterin ilk sayfasını yayınlayınca İstanbul/Sultanbeyli
Merkez Camii İmam Hatibi İbrahim Paycı Hoca’mın “Defterde yazılanları da
yayınlamamı istemesi” beni memnun etti. Ben de Hatıra Defteri’mde bana yönelik
yazıları sıra ile yayınlamaya karar verdim.
Bu
noktada sizlerden bir ricam olsun. Yazı ve fotoğraflarını yayınladığım
arkadaşlarla ilgili bugüne dair bilgi ve belge bana ulaştırırsanız sevinirim.
Bana yazan arkadaşlarımdan bazıları vefat ettiler. Vefat edenlere Allah’tan
rahmet, hayatta olanlara uzun ömürler diliyorum.
İşte
Ordu İmam Hatip Lisesi Son Sınıfta Tuttuğum Hatıra Defteri’nin İkinci Sayfası.
Kardeşim
Turan Demir 1981 yılında bir İmam Hatipli olarak bana yazdıkları. Kendisine
Selamlarımı İletiyorum. Bekir AKKAYA/15.04.2020 /KUMRU
Kardeşim Bekir;
Kıymetli hayat defterinden bana
ilk sahifeye yazma imkânı verdiğin
için teşekkür ederim.
Kardeşim, İnsan bir ışık misalidir. Gençlikte aydınlatır, ihtiyarlıkta söner. Bizim de İslam camiası olarak ışığımız sönünceye kadar açığımızı kapatmamız gerekir.
….Her çiçeğin solduğu , her gecenin gündüzü olduğu gibi; İslam kalesi olan
okulumuzdaki samimi beraberliğimiz
de elbet bir gün
son bulacaktır.
Bunun ne önemi
var ki? Her yerde ve her zaman kalplerimiz ve davamız bir olduktan sonra.
Bekir, dava uğrunda, hayatın virajlı
ve dikenli yollarında karşılaşacağın bin bir zorluk ve mücadelelerinde başarılı olmanı temenni ederim.
24.02.1981
Turan DEMİR
Ordu İmam Hatip Lisesi/ORDU
Eski Kızılca Kese Köyü /ÜNYE
****** ©© Bekir Akkaya Blogspot Copyright 1999 ©©****** ---------------------- - Tüm metin, resim ve içeriğin hakları https://bekirakkaya.blogspot.com.tr/ (BEKİR AKKAYA)'ya aittir. 5846 Sayılı Kanuna rağmen çalınan her türlü içeriğin hukuki ve cezai sorumluluğu çalanın kendilerine aittir.-



Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Sayfamızda yazmak ve paylaşmak isteyeler
kumruhaber@gmail.com bildirebilir...