![]() |
| Hüseyin Yanar |
Bu ülkede İmam Hatipliliğin bu kadar konuşulması ve gündeme
gelmesinin nedenini aslında bu ülkenin saklı tarihinde gizlidir. Koskoca
Osmanlının yıkılışından sonra kurulan yeni düzende dindarlara karşı yapılan
baskılar İmam Hatipliliği bir dava şekline getirmiştir. İleriki günlerde
Anadolu insanının mayasında olan eğitim şekli oluşturulduğunda İmam
Hatipliliğin bu günleri tarih sayfasında yerini alacaktır. Arzu edilende zaten budur.
Açılan İmam
Hatipler aslında zorunlu dini hizmetlerin yerine getirilmesini karşılamak
amacıyla açılmış olsa da “Besmele ile başlanılan” her işte bir hayra yöneliş
olması, İmam Hatipleri de “Allah rızasına” yöneltmiş ve ülkemizde İmam
Hatiplere çığ gibi büyümüştür. Hatta sistemin güçlüleri yasal olarak kurulan
partileri bile “İmam Hatibe arka çıktı” bahaneleri ile kapatmıştır. Esas
sorulması gereken ise dini eğitim kurumlarının niçin kapatıldığı var olan
eğitim kurumlarının niçin kapısına kilit vurulduğu olmalıdır.
Bu süreç
bugüne kadar böyle
gelmiştir.
İmam Hatiplerde kendini gösteren bu dava süreci Türkiye’de bir devri kapatıp
bir devre kapı aralamıştır. Dikkat ederseniz Korona Virüsü nedeniyle batıda
bile yasaklanan ezanlar ve Kur’an-ı Kerimler okunmaya başlanmıştır. Öyle birilerinin
sandığı gibi bu “dava” bitecek ya da para ile alınıp satılacak bir şey
değildir. Kim Allah’ın ipine sarılırsa
ayakta duracak ve yolu açılacak, Allah’tan başka davası olanlar buldukları ile
yetinecek erinde geçinde eriyip yok olacaktır. Ancak bizdeki bu heyecan hiç
bitmeyecektir.
Bundan 39
yıl önce yazılanlar aslında bugünlere ışık tutuyor. O günleri görmeyenler ya da
o günleri yaşamayanlar bugünleri pek anlayamazlar.
Bu yazılar
1970 ve 1980 arasında İmam Hatiplerde okuyanların ruh dünyalarını ve amaçlarını
net ortaya koyuyor. Bugün iktidarda olan Ak Parti’yi eleştirinin ortasına
koyarak her fırsatta Müslümanlara ve İmam Hatiplilere saldıranlar aslında bir
şeyin farkında değiller.
Bugünün
Türkiye’si buralara kolay gelmedi. Müslümanlar bu ülkede çok bedel ödedi ve
hala üvey evlat muamelesi görüyor. Başını örten bacılarımız, Müslümanca yaşamak
isteyenler her gün tacize uğruyor. Meşru yoldan seçimle gelen iktidar bile
çalıştırılmıyor. Sürekli engel çıkartılıyor.
Bu bizler
için yeni bir durum değil. Hatta Ak Parti sayesinde İmam Hatipliler biraz
rahatlamış gözükse de bu da doğru değil. Sistemin “Kat Sayı ve Başörtüsü Zulmü”
bitse de bugünün eğitim sistemi gelinen noktayı karşılayamıyor. Başkanlık
sistemi gibi eğitim sisteminde mutlaka köklü değişikliklere gidilmelidir. Önümüzdeki
günlerde böyle bir yapılanmaya gidileceğini umuyor ve bekliyorum. Kesinlikle
eğitim sistemi güzden geçirilmelidir.
![]() |
| Ordu İmam Hatip Lisesi Kütüphanesi Kitaplık Kolu Başkanı Bekir AKKAYA |
Birilerinin
düşündüğü gibi Başkan Recep Tayyip Erdoğan ya da Ak Parti giderse İmam
Hatiplinin özlediği amaçlar sekteye uğrar. Yanılıyorlar. Bizim davamız şan,
şöhret, makam, mevki, para ve pul davası değildir. Biz Allah için ölene kadar
Allah’ın rızasını kazanmaya söz verdik. Hak ile batılın mücadelesine
inanıyoruz. İyilikte yarışmayı prensip edindik. İyiliği emretmek ve kötülükten men
etmek bizim için Allah’ın emridir.
Geçmişi
bilmeyenlerin derdi farklı olabilir. Hak ile batılın ne anlama geldiğini
bilmeyenler olabilir. Para, mal, mülk, makam, şöhret gibi derdi olanlar
olabilir. Bunların eksiklikleri ve davranışları bizim imam Hatiplilerin
davasına mal edilemez. Erinde geçinde “Allah
Nurunu Tamamlayacaktır.” Bu Allah’ın vaadidir. Biz sadece üzerimize düşenleri
yapmakla sorumluyuz. Kul bilincine sadık kalarak amaçlarımızı Allah’ın rızasına
dayandırmak ve çıtayı yüksek tutmak zorundayız. Bizim görevimiz ölene kadar
Allah’ın gösterdiği yol ve istikamette yürümektir. Takdir Yüce Allah’ındır.
Bizler seferle mükellefiz, Zaferle değil.
Bugün
sizlere Hüseyin Yanar Kardeş’imin bundan 39 yıl önce defterime yazdıklarını
takdim ediyorum. Buyurun birlikte okuyalım.
Hüseyin Yanar’dan Bekir
AKKAYA’ya Yazılanlar…
ORDU-05.04.1981
Değerli Arkadaşım Bekir,
Allah’ın selamını sunar,
hayat boyu mutluluklar dilerim.
İnsan olarak bu dünyaya
geldik, boşuna yaratılmadık. Şu iki günlük fani hayatta Allah rızası için ne yaparsak o bizimle gidecektir. Bugün varız, belki yarın yok olacağız. Her an ölümle karşı karşıyayız. Gafil ağlanmayalım. Azrail bize haber vermez. Attığımız her adımın sorumluluğu vardır.
O halde çıkar yolumuz
Kur’an’a ve Rasülullah’ın sünnetine sarılmak ve onun yolunda yürümektir. İslam Dini, İnananları kardeş yapmış, Allah’ın ipine sımsıkı
sarılmalarını ve tefrikaya düşmemelerini emretmiştir. Bu şuurla hareket ettiğimiz müddetçe Milli Şairimizin ifade ettiği gibi;
“Girmeden tefrika bir
millete düşman giremez.
Toplu vurdukça yürekler
onu top sindiremez.” (Akif)
İşte Müslüman davasını
bilmeli, vakti geldiğinde volkan gibi gürlemeli, sevdiğini Allah için sevmeli ve başka bir şey gözetmemeli.
İnsan nerede olursa
olsun arkadaşıyla, yakınıyla, sevdiği ile her zaman beraber
olamaz. Bu bir gerçektir.
Evet Bekir’ciğim;
Söylemek, yazmak zor
geliyor. Bir gün aramızdan ayrılık rüzgârı esecek. Bu ayrılık manen değil, maddeten olacak.
Vazife ehli olarak nereye gideceğimiz belli değil. Belki bir daha görüşme imkânımız olmayacak.
Bedence ayrı olsak bile manevi bağlarımız kopmadığı müddetçe karşılıklı sevgimiz devam edecek ve benim
buraya karalamış olduğum yazıyla hatırlayacak ve ölürsem ruhuma bir Fatiha
okuyacaksın. Allah senden ve hepimizden razı olsun.
Peygamberimiz (S.A.V.)
buyuruyor; “ Allah için birbirini seven ve bu sevgiyle birleşip, bu sevgiyle ayrılan iki kişiyi Arş’ın gölgesinden başka gölge olmayan, Kıyamet günü kendi gölgesinde barındıracaktır.(1)
(1) Buhari, Kitabus Selat 1/161
05.04.1981
Hüseyin YANAR
Arkadaşın
İmza
Ordu İmam Hatip Lisesi/ORDU
--Adres: Yukarıdamlalı Köyü /
KUMRU-ORDU
-----
Yazımın altıncı bölümü bitti.
Yedinci yazımızda buluşmak üzere…
Allah’a emanet olunuz.
Bekir AKKAYA/ 26.04.2020/İYAD/Kumru Haber/KUMRU
Hüseyin Yanar'ın Bekir AKKAYA'nın Hatıra Defterine
Yazdıkları ve Orjinal Sayfa




Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Sayfamızda yazmak ve paylaşmak isteyeler
kumruhaber@gmail.com bildirebilir...