Bu içerikler Bekir Akkaya tarafından oluşturulmaktadır .İçeriklerin izinsiz ya da kaynak belirtilip link verilmeksizin kopyalanması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na göre suçtur.

8 Aralık 2007

Aptallığın İlacı Yok-2/ Bekir AKKAYA


Geçen haftaki yazımda Yeni Şafak'ta Ali Bayramoğlu'nun aptallar konusundaki görüşlerini sizlerle paylaşmış ve aynı yazıda Carlo M. Cipolla'nın "Aptallığın Temel Yasaları" adlı makalesinde belirttiği Aptallığın Altı Temel Yasasından üç tanesini sizlerle paylaşmaya çalışmıştım.

Özetle "Akılsız yaratıkların insan ilişkilerinde kendilerine ve ilişki içersinde bulundukları insanlara zarar verdiği halde yaptıkları işlerin neden yaptığını hiç kimse bilmez, anlamaz ya da açıklayamaz. Bu böyledir ve izahı da mümkün değildir. Yapanlar ise aptal insanlardır deyip insan özelliklerini Carlo M. Cipolla'nın ifadeleri ile aşağıdaki gibi açıklamaya çalışmıştık.

"İnsanlar dört temel gruba ayrılırlar: Saflar, zekiler, haydutlar ve aptallar. İnsanların büyük bir bölümü tutarlı davranmaz. Bazı durumlarda bir insan

Kumru Şehidine Ağladı!/ARŞİV




Şırnak İli Gabar Dağı,Küpeli mevkiinde teröristlerle girdiği çatışmada şehit düşen Jandarma komando er Adem Öğlü memleketi kumru da törenle toprağa verildi.Şırnaktan Uçakla Çarşamba havaalanına getirilen cenaze saat 10 da alınarak memleketi olan Kumru'nun Yukarıdamlalı Beldesi Fatih Mahallesinde bulunan aile mezarlığına getirildi.Aile mezarlığında yapılan Törene Ordu Vali Vekili İ.Hakkı Çınarsoy,AKP Grupbaşkanvekili Eyüp Fatsa,Giresun Jandarma Bölge Komutanı Tuğgeneral Hüseyin Güney,Ordu Jandarma Bölük Komutanı,J.K Albay Nevzat Yıldız,AKP Ordu İl Başkanı Fatihan Ünal,Kumru Belediye Başkanı Ticabi Civelek,Korgan Belediye Başkanı M.Ali Akkiraz,mülki erkan ve Kumru halkı katıldı.Törende bir konuşma yapan Ordu Vali Vekili İ.Hakkı Çınarsoy; " Tarih boyunca üzerimize oyunlar oynandı.20 yıla yakındır bu mücadeleyi veriyoruz.Mehmetçik gerek işbirlikçilere,gerekse dış mihraklara ödün vermeyecektir.Acımız büyük,şehitlerimizin ruhları şad olsun" dedi. Giresun Jandarma Bölge Komutanı Tuğgeneral Hüseyin Güney ,Ayakta durmakta zorlanan anne ve babaya; " bu sizin kadar bizimde şehidimiz,lütfen sabırlı olun diyerek teskin etmeye çalıştı".Kumru Müftüsü Abdullah Pamuklunun kıldırdığı cenaze namazından sonra Şehit Jandarma komando er Adem Öğlü son yolculuğuna kalabalık bir cemaat tarafından uğurlandı.06.04.2006*BEKİR AKKAYA

Kumru Şehidine Ağladı!/ARŞİV

Şırnak İli Gabar Dağı,Küpeli mevkiinde teröristlerle girdiği çatışmada şehit düşen Jandarma komando er Adem Öğlü memleketi kumru da törenle toprağa verildi.Şırnaktan Uçakla Çarşamba havaalanına getirilen cenaze saat 10 da alınarak memleketi olan Kumru'nun Yukarıdamlalı Beldesi Fatih Mahallesinde bulunan aile mezarlığına getirildi.Aile mezarlığında yapılan Törene Ordu Vali Vekili İ.Hakkı Çınarsoy,AKP Grupbaşkanvekili Eyüp Fatsa,Giresun Jandarma Bölge Komutanı Tuğgeneral Hüseyin Güney,Ordu Jandarma Bölük Komutanı,J.K Albay Nevzat Yıldız,AKP Ordu İl Başkanı Fatihan Ünal,Kumru Belediye Başkanı Ticabi Civelek,Korgan Belediye Başkanı M.Ali Akkiraz,mülki erkan ve Kumru halkı katıldı.Törende bir konuşma yapan Ordu Vali Vekili İ.Hakkı Çınarsoy; " Tarih boyunca üzerimize oyunlar oynandı.20 yıla yakındır bu mücadeleyi veriyoruz.Mehmetçik gerek işbirlikçilere,gerekse dış mihraklara ödün vermeyecektir.Acımız büyük,şehitlerimizin ruhları şad olsun" dedi. Giresun Jandarma Bölge Komutanı Tuğgeneral Hüseyin Güney ,Ayakta durmakta zorlanan anne ve babaya; " bu sizin kadar bizimde şehidimiz,lütfen sabırlı olun diyerek teskin etmeye çalıştı".Kumru Müftüsü Abdullah Pamuklunun kıldırdığı cenaze namazından sonra Şehit Jandarma komando er Adem Öğlü son yolculuğuna kalabalık bir cemaat tarafından uğurlandı.06.04.2006*BEKİR AKKAYA

Aptallığın İlacı Yok-1/Bekir AKKAYA

Konumumuz nedeniyle siyaset ve ticaret gibi yazılar yazma lüksümüz yok. Bizde bu nedenle daha çok insan ve insan ilişkileri üzerine yazmaya çalışıyoruz. Dolayısıyla bizde Beydeba’nın Kelile ve Dimne’si gibi hayvanlar üzerinden anlayanlara ya da anlamak isteyenlerle düşüncelerimizi paylaşmaya çalışıyoruz. Apdallar haricinde her söz ya da cümleden herkes yaşadığı hayat için olumlu ya da olumsuz mesajlar alacak, ya takdir edecek ya da eleştirecektir. Her iki durumda da insan kendisi için bir mesaj çıkaracaktır.

Yeni Şafak Gazetesinde Ali Bayramoğlu Kurban Bayramının ikinci gününde “Abdallığın Temel Altı Yasası” başlıklı siyasetten uzak ve bayramlık bir yazı kaleme aldı. Esas yazının muhatapları bundan da bir şey anlamayacağını bildiğim halde bu yazının bazı bölümlerini sizlerle paylaşmanın güzel olacağını düşünüyorum.

“Hayat dediğimiz şey aslında bir yanıyla etrafınızdaki insanlardan, insan ilişkilerinden oluşur. Kimi insan münzevi karakterlidir. İnsanlarla ilişki

Bağımsız Haberciler Derneği Başkanlığına/İSTANBUL

Bağımsız Haberciler Derneği Başkanlığına

İSTANBUL



Yeni kurulmuş olmasına rağmen çalışmalarınızı takdirle karşılıyorum. Çok arzu etmeme rağmen aranızda bulunamadığımdan dolayı son derece üzgünüm. Başta İlhan Tinci ve Cemal Bilge olmak üzere tüm Dernekte görev alanlara başarılar diliyor, sevgi ve saygılarımı sunuyorum…

Bekir AKKAYA

Kumru Öğretmenevi Müdürü

www.kumru.org Editörü

Karadeniz Haber Postası Gazetesi Köşe Yazarı

28.03.2006

İsmet Erçal'ın Zaman Tüneli Kitabı Takdim Yazısı / Bekir AKKAYA


TAKDİM

"C. Sandburg :- "Şiir, karada yaşayan ve havada uçmak isteyen bir deniz hayvanının günlüğüdür."derken. İlhan Berk ise "Ustalık kazanılır; ama çocuk olmak yitirilirse, şiirin büyük damarlarından biri yok olur." İfadesini kullanır.
İnsan gerçekle hayal arasında gidip gelir. Gerçek gönülden, hayal gönülsüzlükten oluşur. Gönüle yaklaşıldıkça özede yakınlık başlar. Öz ise bakidir.
Herkese ölüm kaçınılmazdır. Özde ise ölüm yoktur. Gerçeğin öz olduğunu kabul edenler ölseler de öze dönüşün başı ve yeni bir doğuş olduğunu bilirler. Özde zaten dünyaya doğmakla var olmamıştır. Öz vardır ve ölümsüzdür.
İlerinin ilerisi olduğu gibi, gerinin de gerisi vardır. Bu iki arada en çok dolaşanlar ise şairler ve şair ruhlulardır.
Öze yaklaşıldıkça sözcükler

İsimsiz Müfessire Son Cevap!/ Bekir AKKAYA

Geçen hafta , uzun bir mesajla ilgili görüşlerimi belirtmiştim. “Hayırdır İnşallah” yazısı üzerine bir müfessir efendi “haset” kelimesine takılmış ve hasetle ilgili ne kadar ayet varsa bir bir sıralamış desteksiz bir şekilde ayetleri tefsire kalkışmıştı. Önceki yazımda ben bu müfessir efendiye göndermelerde bulunmuş, kendilerine yararlı olur düşüncesi ile bazı çelişkililerini ve açık hatalarını belirtmeye çalışmıştım. İlk yazıdaki çelişkileri bu hafta bitirmeye çalışacağımı da yazımın sonunda ifade etmiştim. Yine eynı mantık ve büyük ihtimal resmi bir ip numarası ile müfessir efendi on sayfalık bir yazıyı bir kitaptan aynen alarak, kes-kopyala-yapıştır yöntemiyle göndermeyi sürdürmüştür. Öncekinden farklı bu kez kulağını çeken prof’un adını kaynak olarak belirtmiş, güya ikazımızı yerine getirmiştir. Müfessir Efendi hala uykudan uyanmamış olsa da, bu tür yazıların binlercesinin bir “tık”kadar internet ortamında herkese yakın olduğunun hala farkında değildir. Kim bilir belki de ilerde bana araklayarak gönderdiği yazıları “ben eser yazdım” diyerek

Hayırdır İnşallah!/ Bekir AKKAYA


Gıpta ettiklerinin geçtiği çemberden kendide geçmiş olmasına rağmen bir türlü istediği sonuca ulaşamadığını düşündü. Zaman zaman çevresinde hem de yüzüne karşı içinden geçenleri yüzüne söyleyenler olsa da onların yanlış düşünce içersinde bulunduğunu, kendinin mükemmelinde ötesinde dört dörtlük bir yapı içersinde bulunduğunu düşünerek koltuğa emin bir şekilde oturdu.

Eğitimse eğitim, kariyerse kariyer, deneyimse deneyim, tecrübeyse tecrübe. Kendinde neler yoktu ki.

Birden kendini rahatsız eden simalar gözünün önünden geçti. Oysa onlardan çok fazlalıkları olmasına rağmen, kendinden söz edilmemesine bayağı içerlendi. Üstelik uzmanlık bir alanı bile mevcuttu. Buna rağmen kendinin dikkate alınmaması çok zoruna gidiyordu.

Kendi kendine " çekemiyorlar beni" dedi.

Kredisiz Bir Hayat Tercihimdir!/ARŞİV


Kredi kartı ile alış verişin tarihi çok yakınlara dayanır. Büyüklerimiz bu kart meselesine zaten kanuni bir çözüm getirecekler. Benim gibiler açısından ne bir sıkıntı ne de bir çözüm gerekli. Selamın bile ücretsiz verilmediği bugünlerde, bunun hala farkında olmayanlara hangi kanuni düzenleme yapılırsa yapılsın bir yararı olacağına ben inanmıyorum. Günlük ve anlık keyfin peşinde olup yarını hiç hesap etmeyenler ya da bir adım öncesini kestiremeyenlere ne yapılabilir ki?
Daha önceden bu kart işi olmasa da kredi kullanma olayı mevcuttu zaten. Ama yerinde ve zamanında kullanılmayan krediler insanlara yarardan çok hep zarar getirmiştir.
Ben kredi kartını zorunlu olmayınca hiç kullanmam. Benim bu alışkanlığım ta çocukluğuma kadar gider. Zorunlu olmadıktan sonra hiçbir kredimi harcamadım şükrolsun. Ve belki de benim en büyük sermayem kullanmadığım kredilerdir.
Kart işi basit iştir. Yasal bir mevzuat koyulur ortaya, belirli kredisi olmayanlara da verilmez ilgili bedava alış-veriş kartı, ne kimse intihar eder,