
Türkiye'de geçmiş yıllarda engellilik de bir suçtu. Mevzuat açısından da bu böyle idi. Ayağımın eğri olarak doğmasından kaynaklı 1972 yılına kadar özürlü ayağımla ilkokulu bitirdim. Yaz ve kış 1972 yılına kadar sadece çarık ve cizme giydim. Ayağım eğri, ince, birinin çok küçük olması nedeniyle cizmeden başka bir şey giyemedim.
Yine ayağım nedeniyle Devlet Parasız Okul sınavlarına sokulmadım. Hatta ilkokulda çok kez öğretmenlerimiz Beden Eğitimi Derslerinde beni düzen bozuyor diye sokmadılar. Çok kez buna çok ağladım. Çok kez okuldan kaçtım. Nihayet 1972 yılında İsparta/ Eğridir Kemik Hastalıkları Hastanesi'nde Dr. İsa Köklü tarafından ameliyat edildim. (Vefat etmiş. Allah rahmet eylesin)
Bir yıl aradan sonra Çatak Kuran Kursunda götürüldüm. Nihayet dört yıl aradan sonra Ordu İmam Hatip Lisesi'ne kaydımı yaptırırken "Topaldan İmam Olmaz" diyen Okul Müdürü Ekrem Şahin beni okula kayıt yaptırmak istemedi. Aşağıdaki yazıda geçecek şekilde kaydımı okula yaptırdım.
Bir yıl sonra da Devlet Parasız Yatılı okulu kazandım. Bu kez de kayıt yenilerken heyet raporu istediler. Nihayet şimdi Prof. olan ve o günlerde Erzurum İslami İlimler Fakültesi öğrencisi Halil İbrahim Tanç'ın büyük çabaları ve yardımı sonucu "Sağlam Raporu" aldım. Ve Ordu İmam Hatib'in devlet parasız bölümüne kaydımı yaptırdım.
Ve ardından Üniversite İmtihanların'da Eğitim Fakültesi Sınıf Öğretmenliği bölümü'nü kazandım. Yine kayıt yaptırırken ayağımın sakatlığı yine önüme çıktı. "Ortopedik özürlü diye bundan öğretmen olmaz" gerekçesi ile fakültede kaydımı yapmadılar. Bunun üzerine ilgili raporu yırtarak yine zar zor "Sağlam raporu" alarak fakülteye kayıt yaptırdım.
Okul bitince de öğretmen olmamız için yine rapor istediler. Bir kaç devlet hastanesi dolaştım. En son bir şekilde Samsun Devlet Hastanesi"nde dokturu yanıltarak "Sağlam raporu" alarak Milli Eğitimde öğretmen oldum.
Milli Eğitim Bakanı Köksal Toptan zamanında ortopedik sakat olanlar sınıf öğretmeni olamaz ibaresi kılavuzdan kaldırıldı da benim gibi özürlüler bu günden sonra zorluk çekmediler.
Yıl 2002.
Bu tarihten sonra Türkiye'de Özürlüler rahat etti. Ak Parti iktidarında özürlüler bi nefes aldı. İstediğimiz kadar olmasa da daha iyiye doğru müthiş bir gidiş var.
Kaldırımlar, resmi ve özel binalarda özürlü merdivenleri, kaldırımların özürlülere göre yapılma çabaları, iş imkanları, devlet in özürlülere memur olarak kontenjanlar vermesi, para yardımı, bazı hakların verilmesi. Buna benzer bir çok iyileştirmeler. 2002'den önce Türkiye'de özürlülerin hakkından kimse söz edemez. Ak Parti gerçekten bu konuda büyük bir devrim yaptı. Özürlü çocukları olan aileler ve benim yaşımdaki özürlüler bu durumu kesinlikle biliyorlar.
Şimdi sizlere ben bundan on yıl önce yani 2008 yılında yazdığım bir yazıyı paylaşmak istiyorum. Buyurun
TOPALDAN İMAM OLMAZ /13.05.2008
Çatak (İslamdağ) Kur’an-ı Kerim Kursunda üç yıl okuduktan sonra Ordu İmam Hatip Lisesi Orta bire 1975-1976 yılında uzun uğraşılar sonra kayıt yaptırabildim. Benim kaydımı Şimdi Kumru Müftülüğünde Şef olarak çalışan Hüseyin Al Ağabey yapmıştı. Oysa Okul Müdürü Ekrem Şahin: “ Bu çocuğun ayağı topal, bundan imam olmaz, bunu kayıt yaptırman” demişti. Ben Ordu İmam-Hatip Lisesi Orta birde iken Hüseyin Al Ağabey son sınıfta okuyordu.