16 Mart 2006

Yine Fatsa Devlet Hastanesi/Bekir Akkaya

Geçen hafta Fatsa Devlet Hastanesi ile ilgili tekzip metninde adımı görmemiş olsam bu yazı yine kaleme alınmayacaktı. Fatsa Devlet Hastanesi Başhekimi Dr. Alaattin Arıkan imzalı tekzipte “yine gazetenizin 15 Mayıs 2006 ve 22 Mayıs 2006 tarihli yazar arkadaşınız Bekir Akkaya’nın köşköşe yazılarını okusaydınız, sanırım bu yazıyı kaleme almazdınız. Gördüğünüz gibi sizi uzağı, diğer gazetelerdeki haberlerin örneğini değil elinizin altındaki yazılardan örnek verdim.” cümlesi bu yazıyı kaleme almama neden oldu.

15 Mayıs 2006 ve 22 Mayıs 2006 tarihli tekzipte söz konusu yazı önemine binaen söz konusu ediliyorsa yazıda geçen şu cümlelerde önemlidir.
“Bazı alışkanlıkların birden bırakılması yasağın ilanı kadar kolay değil. Bana göre en iyi çözüm “bir rakamın yasal olarak belirlenmesi alanın da verenin de o tarifeyi rahat bir şekilde verebilmesi”nden geçiyor. Sağlığın bedelini işin doğrusu kimse belirleyemez. Bir şeyin yasal olup olmaması bir yana, “kişilere rencide edici türden yaklaşılmasını sağlık açısından sorgulamak, adama ceza verirken bile insanı değerleri göz önünde bulundurmak, sağlık kadar önemlidir diye
düşünüyorum. Neticede insan için paradan da öte çok değerli hasletler olduğunu herkes kabul eder. Para sağlık için de insanlık içinde bir araçtır sadece… Neticede asıl olan sağlıklı bir insan olmak ve sağlıklı kalabilmektir.”
Benim ne Başhekim Alaettin Arıkan’ın ne de Ahmet Yenin’in yazdıklarının doğruluğu ve yanlışlığı üzerinde durmam mümkün değildir. Söz konusu iddia ve suçlamalar yasal işlemler sonucunda ortaya çıkar. Ancak tekzipte söz konusu olan yazımda geçen yukarıdaki cümlelerde takdir ettiğim ve çok eleştiri aldığım Hastane ve Başhekimle ilgili yazıda Başhekim’e yazının açılımı olarak söz konusu olduğundan şunu da söylemek isterim.
Sayın Başhekimim,
Söz konusu yazıları bugün yine yazarım. Fikrimde hiçbir değişiklik olmadığı gibi, çok eleştirilmeme rağmen hiç “neden yazdım acaba” demedim. Ancak, şunları da neden yazmadım acaba dediğim cümleler oldu. Bu vesile ile beni çok etkileyen ve bizzat yaşadığım bir konuyu bilginiz olsun diye yine kuş dili ile ifade etmeye çalışayım.
Takdir ettiğim ve başında başhekim olarak bulunduğunuz hastanenizde, yasal olmayan söz konusu “alınamaz” dediğiniz para hem de alan kişi beni küçük düşürerek ve zoraki alındı. Hatta bir çok tanıdığımdan bu para aynı yöntemlerle ve insanlar aşağılanarak alınmaya devam ediyor. Parasal yönden hastanede olup bitenler benim ne inceleme alanımdadır ne de görevimdir. Ben benle ilgili yasal olmayan konudan söz ediyorum. Vermekle ve şikayet etmemekle suç işlemiş olsam bile yakınıma zarar gelmesin diye yine adını bile yazamıyorum. Zaten söz konusu yazımda geçen cümlelerde yasal olmayan bu paranın limiti koyulsa da bizim gibi insanlar canımızı teslim ettiğimiz görevliler tarafından bari rencide edilmese” demiştim. Ama biz hastalar ya da hizmet görenler kendimize zarar verilir düşüncesi ile bazı durumları şikâyet etme lüksüne sahip olamıyoruz.
İkinci kez kaleme aldığım 22 Mayıs 2006 tarihli sizinde tekzip metninde geçen yazıda sizin sözlerinizi yazarak şu cümleleri okuyucularımla paylaşmıştım.
“ Hastanemizde kanunsuz bir durum söz konusu olduğu takdirde bizlere yazılı ya da sözlü olarak müracaat edildiği takdirde gerekli işlemin derhal yapılacağını” özellikle ifade etmektedir. Hatta bunun için gerekli yerlere “şikâyet kutuları” koyularak her ay gerekli işlemin yapıldığını söylemektedir. Başhekim Dr. Alaettin Arıkan “ Kimse şikâyet etmiyor ve haksızlığını bize bildirmiyor” diyerek “Hasta Hakları” birimlerinin bunun için olduğunu belirtiyor. Ben taşradan biri olarak Fatsa Devlet Hastanesinin çalışmalarını takdirle karşılıyorum. Bunu söylerken her şeyin dört dörtlük olduğunu da iddia etmiyorum. Geçen haftaki yazım dikkatli bir şekilde gözden geçirilirse Başhekim Dr. Alaettin Arıkan’ın söylemlerinin aksine bazı hususların devam ettiğini kuşdiliyle söylemeye çalışmıştım.” 22 Mayıs 2006 tarihli yazıdan aynen alıntı.
İki gün önce yine hastanenizde idim. Her taraf pırıl pırıl hastalar ve yakınları memnun. Bazı hasta yakınları “bıçak parası” sözünü yasal bir işlem gibi “ne kadar verdin?” diye birbirlerine sormaları ve bu nedenle kafa karışıklığı devam ediyor. En azından bir rakamın tespiti iyi olur?!!! Perde arkasında olup bitenler bu yazının konusu zaten olamaz. Ama hastanede yapılan hizmetler sonucu dışarıda para alanlar emin olun var… Veren kim bana gelsin diyorsanız ki diyorsunuz “benden alındı ve ben verdim ve meblağı bilmediğimden aşağılandım ayıplandım.” Dün şikâyet etmediysem bile bugün bu yazıda sizinle ve okuyucularımla paylaşmak istedim.
Buluşmak ümidiyle…
Bekir AKKAYA/Karadeniz Haber Postası Gazetesi/Fatsa

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Sayfamızda yazmak ve paylaşmak isteyeler
kumruhaber@gmail.com bildirebilir...