Bilgilerden Kendinizi Koruyun! /Bekir AKKAYA

Felsefe Tarihinin ünlü düşünürü Sokrates, insanın kendini tanıması için yöntemler geliştirirken “kişilere göre değişmeyen, herkes için geçerli olan değerleri çıkarmak ve temellendirmek için yoğun çaba sarf etmiştir. Sokrates herhangi bir konuda tartışmaya, konuşmaya başladığı zaman, önce o konudaki temel kavramları araştırmaya ve tanımlayamaya çalışmıştır. Ve ünlü sözü “Kendini bil!” diyerek , bireyin önemine vurgu yapmıştır.
Bir konuda bir sonuca gidilebilmek ve o konuda kalıcı bir fikir beyan etmek için o konu ile ilgili temel kavramları ortaya koymak gerekir. “Dün dündür ve bugün bugündür.” Mantığı kelime ve kavramlardan bile habersizlerin günlük dedikodularından öte hiçbir anlam ifade etmez ve etmemelidir de. Düşüncelerini temellendirmeyenlerin her gün değişken söz ve davranışları, bilinçli insanların dikkate aldığı bir durum değildir. Bir günü bir günü tutmayanların ve gündelik hesaplara göre kelimelere anlam verenlerin sözlerinin her gün yorumlanarak güya gündem oluşturulması temel düşüncesizlerin ne kadar çok olduğunun bir göstergesidir.
Sosyal, siyasal ve ekonomik düşüncelerimizden tutunda bütün insani ilişkilerimizin temelini, temel kavramlar yerine gizli çıkarlar oluşturmakta, hedefe varmak için de kitleler yanıltılmakta, her gün insanlar yalan yanlış bilgilerle güya bilgilendirilerek dolmuşa
bindirilmektedir.
Dünyada olup bitenler, güç sahiplerinin tornasından iyice geçirildikten sonra kendilerinin çıkarları doğrultusunda sunulmakta, gerçekler örtülerek insanlar yanıltılmaktadır. İşin farkına varılmasın diye, kürsüler oluşturularak birilerine de kendilerinin uydurduğu çeşitli unvanlar verilerek bilimsel araştırma sonuçları bizleri bilgilensin diye bizlere zoraki dayatılmaktadır.
Şişirilmiş ve iğdiş edilmiş kafalar en yakınlarındaki olayları bile doğru değerlendirememekte ipin ucunu tutanlar bizleri arzu ettikleri şekilde yönlendirebilmektedir.
Kim ne derse desin, bağımsız devlet olmadığı gibi bağımsız bireyde yok artık. Düşündüğünü ya da bilgilendiğini sanıp ahkâm kesenler kendilerinin on yıl ya da birkaç yıl öncesine baksınlar. Avamnas denilen ve kendilerini tahsilsiz olarak niteleyenlerin çok fazla mazeretleri vardır. Bir ölçüde masumdurlar. Ya bulundukları yerlerde aldıkları kararlarla başka insanların hayatlarında olumsuz veya olumlu etkisi olanların mazeretleri olamaz. Kelime ve kavramların asıl anlamlarına ve ilkesel düşüncelere göre zere hayır ve şerden sorumlu olanlar sorgulanacak ve elbette hesap vereceklerdir.
Dünya insanla anlamlıdır. Her bir insan bir dünya demektir. Kim ne derse desin biz varsak dünya vardır, yoksak dünya da yoktur. Gerçek olan kişinin kendisidir. Her insana göre, diğer bütün canlılar insan dahil bir gölge ve ispat edilemeyen bir hayaldir. O halde birey olarak insan önemli ve gerçeğin ta kendisidir.
Asıl olan her birey birinci derecede kendinden sorumludur. Ve kendini korumak zorundadır. Dünyada ve çevresinde olup bitenlere bakarken ve olayları değerlendirirken kendi süzgecinden geçirmelidir. Bunun için ise doğru düşünce ve bakış tarzını geliştirmeli, sağlam bir düşünce yapısı elde ederek, temel düşüncesine uygun kelime ve kavramları mutlaka oluşturmalıdır.
Aksi takdirde günlük konuşmalardan tutun, fikri konularda bile bir tutarsızlık ve çelişki insanın kendini bile bozar. Yazarsınız, ne yazdığınızın farkında değilsinizdir! Okursunuz, ne okuduğunuzun farkında değilsinizdir. Kafa karışıklığı hayatı felç eder, her gün bir ora bir bura savrulursunuz… Siz düşünün ki, var olduğunuz bilinsin. Birilerinin dolmuşuna binmek, sizi dolmuş sahibi yapmaz. Hepsinden öte temel bir düşünce ve bir ölçü birimi her bireye mutlaka gereklidir…
Buluşmak ümidiyle…
Bekir AKKAYA