Kumru Belediye Başkanlığı’nın resmi internet sayfasında “Kumru Kaymakamının elinden ödül alan Yılın
Öğretmeni Bekir Akkaya’yı Kınıyoruz” başlığı ile 25 Kasım 2016
tarihinde sabah saat 09:00’da bir yazı yayınlanmıştı.
Aynı saatlerde Kumru Kaymakamlığı resmi yazı ile Kumru Belediye
Başkanlığı’ndan bilgi istemiş ve akabinde tüm resmi kurum ve kuruluşlara
yazılan yazının tamamen yalan olduğunu duyurmuştu.
Yazının
yazıldığı gün resmi olarak izinli olduğumdan ve Kumru İlçesinde bulunmadığımdan
konu ile ilgili hiçbir bilgim olmamıştı.
Gün boyu
hakkımda akla hayale gelmeyen yalan ve iftira içerikli yazılar yazılıyor ve
yorumlar yapılıyor, bildiriler kaleme alınıyor, AKP teşkilatında, Belediye
Başkanlığı’nda ve Kumru Milli Eğitim Müdürlüğü’nde toplantılar yapılıyor, sözde
sivil toplum kuruluşları bildiriler yayınlıyor, kendi kendilerini medya
kuruluşları ilan eden korsan gazeteciler yalan haberler üretiyor ama benim
haberim yok.
Bu süreçte
biri var ki çılgına dönüyor. Talimat verdikleri ortalığı ayağa kaldırmış ama
bende tık yok. Katmış, karıştırmış, uydurmuş yazmış ve ne kadar çömez varsa
hepsine belediyenin sayfasında bana hakaret ve küfürler ettirmiş ama ben de tık
yok.
Büyük
ihtimal hastanede olmamdan telefon sessizde ya da kimse bana olup biteni haber
vermiyor.
En son
kocaman adam dayanamayıp bana kendi ettiklerini ve kendi yaptıklarını kendisi
haber veriyor. Ama yazı öncesi benden hiçbir bilgi almıyor. Bekir Akkaya yılın
öğretmeni seçildi mi? Kaymakamın elinden ödül aldı mı diye ne kaymakamlığa ne
de milli eğitime bir şey sormuyor? Almış
eline telefonu Kaymakamın belediyeden
istediği bilgileri kendisi ifşa ediyor. Tam
dokuz buçuk saat sonra uydurduğu yalanları bülbül gibi şakıyor.
Azıcık
düşünüldüğünde neden bana yazma gereği duyduğunu tahmin etmek zor değil. Katil
ya da tecavüzcü fiilini gerçekleştirdikten sonra ya pişmanlık duyar ya da
yaptığı pis ve murdar işi haklı bir gerekçeye dayandırmak ister. Bu da öyle. Tam bir psikolojik vakıa. Bedduaların en çirkini ve olumsuzu kendine ,cinsine
ve cibilliyetine olsun inşallah.
25 Kasım 2016 tarihi saat :18,19 Telefonuma
WhatsApp üzerinden bir yazı gelmeye başladı. Eczane çalışanının benimle
meşgul olması ve eczanede bulunanların rahatsız olmaması için telefonuma bir
türlü bakamadım. İşim bittiği an dışarı çıktım ve telefona baktım ki karşımda Kumru Belediye Başkanı Murat Hatipoğlu
aralıksız yazıyor. Benden cevap alamadıkça da hırs yaptığı ve çılgına döndüğü
kesin. O anda WhatsApp’tan yazmanın anlamsız olduğunu düşündüğümden başkanı
direk arıyorum ama o telefona cevap vermiyor ve sürekli yazmaya devam ediyor.
Bir belediye
başkanı düşünün. Üzerine vazife olmayan bir yazıyı kendi üzerine alıp tamamen
yalan, tehdit ve iftira içerikli bir yazıyı Kumru Belediye Başkanlığı’nın
sayfasında bir öğretmene yönelik yayınlayacaksın.
Sonra belediyenin tüm personeline
yazıyı beğenmelerini ve altına yorum yapın talimatı vereceksin.
Kumru’nun AKP ilçe teşkilatını
toplayıp onlara bir bildiri hazırlayıp yayınlamalarını isteyeceksin.
AKP’nin güya gençlerini toplayıp
belediyenin internet sayfasının şifrelerini verip onlara belediyenin
sayfasındaki yazının altına onlarca küfür ve hakaret yaptıracaksın.
Kaymakamlığın yalan içerikli resmi yazısını
hiçe sayıp Kumru Kaymakamına da iftira atacaksın.
Gazeteci dediğin çapulculara talimat
verip onlara yemleyeceğim sizleri deyip onlara yalan ve iftira içerikli haber
yaptıracaksın.
Yine elinde hiçbir bilgi ve belge olmadığı
halde savcılığa suç duyurusunda bulunacaksın.
Ve hiçbir emaresi ve gerekçesi
olmadığı halde Ordu Valili’ğine ve Ordu Milli Eğitim Müdürlüğüne şikayete
gideceksin.
Ve ardından bunların yaptıktan dokuz buçuk saat sonra hiç
utanmadan Bekir Akkaya’ya WhatsApp üzerinde yazı üstüne yazı yazıp hesap
soracaksın.
Nasıl bir
ruh hali? Nasıl bir çaresizlik? Nasıl
bir gözü dönmüş lük? Nasıl bir savrulma? Nasıl bir hastalık? Tam bir savrulma
durumu.
Şimdi sizlere
bu işleri yapmasından tam dokuz buçuk saat sonra WhatsApp üzerinden yazdıklarını
yayınlamak istiyorum. Bana yazdıklarından başkanın seviyesini de öğrenmiş
olursunuz sanırım. İnsanlarla ilgili bir
teşhis koymak için illa da doktor ya da işin uzmanı olmak gerekmez. Sonuçta
karşımızda Kumru Belediye Başkanı var. Emin olun olay baştan sona psikolojik bir
vakıa. Kesinlikle Murat Hatipoğlu bu durumdan kaynaklı psikolojik bir tedavi
altına alınmalıdır.
Şimdi
sizlere Kumru Belediye Başkanı Murat Hatipoğlu’nun hakkımda yazdığı yalan
yazıdan tam dokuz buçuk saat sonra benle konuşmasının birinci bölümünü hiç
değiştirmeden yayınlıyorum. Sizlerden
ricam dakika aralıklarına dikkat etmeniz.
25 Kasım 2016 Cuma
Saat : 18 :19
Başkan Murat Hatipoğlu :
“Evet Bekir Hoca şu
vurguladığın adamlığı kamuoyuna bir göster de bu açıklamaları başkan için
yaptım de. Tarlama yol giriyor taş istiyorum vermiyor. Büyükşehir Belediye
başkanını ağız tadıyla kötüleyemiyorum. Müdahale ediyor de…ismen de biz de
bilelim kimmiş adam kimmiş adamcık…(18:19)
Benden cevap alamayınca Başkan Efendi
11 (on bir) dakika sonra;
Saat: 18:30
Başkan Murat Hatipoğlu :
“Evet, kimmiş adamcık…(18:30)
Yine benden
cevap alamayınca Başkan Efendi 04 (dört) dakika sonra;
Saat: 18:34
Başkan Murat Haipoğlu :
İşte busun sen şimdi git aynaya bak….(18:34)
Başkan
Efendi benden yine cevap alamıyor. 02 (iki) dakika sonra
Saat : 18:36
Başkan Murat Hatipoğlu
“Ama sana sürprizlerim olacak…(18:36)
Bende tık
yok, ben de cevap yok. Başkan Efendi kızdıkça kızar ve Yazdıkça yazar… Tam 08
(sekiz) dakika sonra yine yazmaya başlar.
Saat : 18:44
Başkan Murat Hatipoğlu:
“Vaz geçme yaz, Çekinme açık açık yaz (18:44)
Nihayet
telefonuma sarılarak Başkan Efendi benden ne istiyor diye sormak için başkanı
arıyorum. Bu aramayı defalarca yaptığım halde başkan efendi telefonuma cevap
vermiyor. Ama başkan yazmaya devam
ediyor. 02 (iki) dakika sonra
Saat: 18 :46
Başkan Murat Hatipoğlu:
“Arıyorsun sesi ile duymak istemiyorum yaz. Çekinme
(18:46)
Bunun
üzerine ben de yazmaya başlıyorum.
Ey AKP’nin
Kumru yancıları;
Başkanınız
Murat Hatipoğlu sizin küfürlerinizden tam dokuz buçuk saat sonra bana “Bu
yazıyı kime yazdın diye?” soruyor.
Siz de ona
sorun ve deyin ki? Madem sana yazmadıydı da bizi bu kadar çirkin bir işin içerisine
neden soktun? Şimdi bu yaptığımız pisliği nasıl temizleriz? Deyin. Azıcık
onurunuz varsa başkanınızın yakasına sarılır hesap sorarsınız.
Sizler
sormayın. Sorarsanız beslendiğiniz pis kaynaklarınız kesilir. Zaman yaklaştı.
Bakınız bu zaman zarfında yolunda küfür ve hakaret ettikleriniz bir bir
dökülüyor. Sıra başkanınız ve sizler de. Emin olunuz yaptıklarınız ve ettikleriniz
altında bir ömür boyu çürüyeceksiniz. Ve hatta cinsiniz ve cibiliyetiniz de bu
kumpaslarınızdan nasibini alacaktır.
Başkan
efendi’nin WhatsApp Konuşmasının devamı bundan sonraki yazımızda 2’ci bölüm
olarak yayınlanacaktır.
Kumpas
Yazılarının 16’cınsı Burada Bitti.
Kumpas
Yazılarının 17’cisinde Buluşmak Üzere.
Bekir
AKKAYA- 05/11/2018 / KUMRU
-------------------------------------------------------------------------------------------------
©© Bekir Akkaya Blogspot Copyright 2000 ©©
Sitemizde yazı, resim ve haberlerin her hakkı saklıdır. Kaynak göstererek kullanmaya özen gösteriniz. Tüm metin, resim ve içeriğin hakları https://bekirakkaya.blogspot.com.tr/ye aittir. 5846 Sayılı Kanuna rağmen çalınan her türlü içeriğin hukuki ve cezai sorumluluğu çalanın kendilerine aittir. ©
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Sayfamızda yazmak ve paylaşmak isteyeler
kumruhaber@gmail.com bildirebilir...