24 Ocak Cuma günü Elazığ – Sivrice ve Malatya merkezli Suriye, Gürcistan ve Ermenistan’ı
kapsayan 6,8 büyüklüğünde meydana gelen
deprem Türkiye’yi büyük bir yasa boğmuştu. Ve bugün de İran’da olan depremin
ardından yine vefat edenlerimiz mevcut. Depremde
hayatını kaybeden kardeşlerimize Allah’tan rahmet yakınlarına başsağlığı
diliyorum.
Türkiye’miz
deprem kuşağı altında. Türkiye’de olduğu kadar, tüm Dünyada sık sık depremler
meydana gelmektedir. Depremlerden
onlarca insan vefat etmekte ve büyük kayıplar
verilmektedir.
Kısaca deprem: Yerküre içerisindeki
kırık(fay) düzlemleri üzerinde biriken biçim değiştirme enerjisinin aniden
boşalması sonucunda meydana gelen yer değiştirme hareketinden kaynaklanan
titreşimlerin, dalgalar halinde yayılarak geçtikleri ortamları ve yeryüzünü
sarsması olayına "deprem" denilmektedir.
Her deprem olduğunda onlarca belgesel
izliyorum. Yine öyle yaptım. Yine depremle ilgili uzmanlarımızı dikkatle takip
ediyorum.
Deprem uzmanlarının tamamı Türkiye
ile ilgili görüşlerini ortaya koyarlarken harita üzerinde Türkiye’nin deprem
haritaları üzerinde ülkemizde deprem olacak yerlerin altını özellikle
çiziyorlar. Can kaybı olmaması ve binaların yıkılmaması için devletimizi ve
ilgilileri sık sık uyarıyorlar.
Depremlerin meydana gelmesi ve olması
hakkında hiç kimse farklı bir görüş ileri sürmüyor. Tüm deprem uzmanları
depremin ne zaman olacağının bilinmesinin mümkün olmadığını ve tüm dünyada
bunun için yüklü paralar harcanarak bilimsel çalışmalar yapıldığını ifade
ediyorlar.
Bu girişten sonra beni takip eden dostlarla
bir hatıramı anlatmak istiyorum.
Yıl 2000
Gezmek için gittiğim İstanbul’da İş
adamı İsmet Erçal’la bir araya geldik. Amacımız İstanbul’da birlikte gezmek ve
en önemlisi İsmet Erçal’ın çok önemsediği ve hürmet gösterdiği Mustafa Salur
amca ile tanışmak.
Bir iki gün önceden randevu talep
edip nerede ve hangi saatte buluşacağımızı kararlaştırdık. Kumrulu Mustafa
Salur amcamız yürüttüğü önemli görevleri ve de o günlerde ağır hastalığı
nedeniyle kimse ile görüştürülmemektedir. Sık sık İsmet Erçal ile birlikte
olmalarından kaynaklı İsmet Erçal’ın randevu talebine olumlu cevap verildi.
Yoksa görüşmek imkansız gibi bir şeydi.
Mustafa Salur amcanın hizmetinde
bulunan çok sayıda insan mevcut. Bu
vesile ile tanıştığım ve değerli bir insan olan Erzurumlu Medyum Adem Bu tür
görevleri yürütmektedir. Daha sonraları da çok kez şahit olduğum Adem bey,
Mustafa Salur amcaya “Baba” diye hitap ederek en yakın hizmetlerini kendisi
görmektedir.
Daha sonra çok kez bir araya geldiğim
Muhterem Mustafa Salur amca ile ben ilk kez bir araya gelecektim. İsmet Erçal’la birlikte bir lokantaya gidip
Mustafa amcayı ve yanında gelecekleri beklemeye koyulduk.
Kumrulu Mustafa Salur Amca bir araçla
lokantanın önüne getirildi. Mustafa amcayı araçtan Adem beyle diğer görevliler
kollarının altına girerek getirdiler. Üç beş görevli Mustafa amcaya karşı o
kadar saygılı ve itina gösteriyorlardı ki başlangıçta hayret ettim. Daha
sonraları Mustafa Salur amcayı tanıdıkça ve onun ilim ve irfanına ve
tasavvuftaki derinliğine şahit olduktan sonra Mustafa Salur amca, görünenin ve
bilinenin ötesinden çok kıymetli bir insan olduğuna ben de kanaat getirdim.
Nihayet lokantada bir masa etrafında
orada bulunanlarla birlikte büyük bir saygı ve edeple Mustafa Salur amca ile
sohbete başladık.
Dostum İsmet Erçal, öncesinden bana Mustafa Salur’la ilgili bir
çok şey anlatmıştı ama o gün bir araya gelinceye kadar çokta inanmamıştım. Ama
o gün gördüm ki Mustafa Salur amca yaşadıkları ile dünyanın her türlü çilesini
çekmiş ve yaşamış ve şimdi ise tasavvufta keramet ve keşif noktasında
dolaşmaktadır. Bunu bizzat o gün ve daha sonraları da bir çok “hal” durumlarını
gözlerimle gördüm. Mustafa amca inanılmaz derecede keramet sahibi takvası yüce
bir Allah dostuydu. Allah razı olsun. Allah rahmet eylesin. Mekanı cennet olsun
inşallah.
Mustafa Salur amcayı tanıdığım ve
elini öptüğüm o gün çok kıymetli konuşmalara şahit oldum. Sohbetin bir yerinde
şöyle dedi;
“Bir gün gelecek dünya bütün gıdasını
topraktan alacak. Toprak bir formülle topraktan yetişen tüm gıdaların yerini
alacak. Ekip dikmeye insanlar zaman ayırmayacak. Ve kesinlikle insanlar aç
kalmayacak ve açlık savaşları bitecek. Alış veriş merkezlerinde gıda maddesi
kesinlikle satılmayacak.” Bu konuda uzun izahatta bulundu. İnşallah bu konuda
ileriki günlerde yazmak nasip olur.
Mustafa Salur amca sohbetin bir
yerinde depremlerden söz etti. Depremlerin neden ve nasıl olduğunu bilimin
verileri ile açıkladı. Da sonra Kur’an-ı Kerim’in ışığında ve peygamberimizin
hadisleri ile depremi bizlere nakletti. Dinle bilimin iç içe olduğunu,
birbirlerinden ayrılmalarının mümkün olmadığı söyledi. İslam dininin ancak
bilimle daha fazla anlaşılacağını ve insanın görevinin hem dünya ve hem de
ahretle bütün olabileceğini ifade etti.
Deprem konusunda benim aklımda kalan ve bu yazıyı yazmamın nedeni olan
şu ifadeleri kullandı.
“Çok yakın bir zamanda bilim adamları
depremleri öncesinden bilecek. Bugünkü gibi depremde can kaybı yaşanmayacak. Fıtrata
uygun dayanıklı ve yüksek katlı apartmanlar yapılmadığı takdirde fazla mal
kaybı da yaşanmayacak. Yüksek katlı binalar yapılsa da depremler önceden
bilindiği için can kaybı yaşanmayacak ancak binaların yıkılması nedeniyle mal
kayıpları hep yaşanacak. Kesinlikle
bilimsel çalışmalar yapılarak evlerin araziye uygun standartlara uygun geliştirilmesi
gerekir, Yüksek binalar değil, alçak binalar ve toprağa yakın olması gerekir.” İfadelerini
kullandı.
Kumrulu Mustafa Salur amca depremin
önceden bilineceğine dair ifadelerini şu sözlerle açıkladı.
“Bilindiği gibi deprem; Yerküre
içerisindeki kırık(fay) düzlemleri üzerinde biriken biçim değiştirme
enerjisinin aniden boşalması sonucunda meydana gelen yer değiştirme
hareketinden kaynaklanan titreşimlerin, dalgalar halinde yayılarak geçtikleri
ortamları ve yeryüzünü sarsması olayıdır. “
“Dünyanın 4/3 su ile kaplıdır.
Kaplıca suları ve içme suları yer altından çıkmaktadır. Bugün içtiğimiz sular
evimize kadar borularla taşınarak getirilmektedir. Bir noktada su ile bütün
evler bir şekilde birbirlerine bağlıdır. Yakın bir gelecekte çeşmelere ve
evlerde bulunan musluklara bir cihaz bağlanarak yer altında faylarda oluşan
enerji deprem öncesi su vasıtası ile musluklarımızda ya da çeşmelerde bulunan cihazlar
alarm verecek, deprem öncesi insanlar depremin olacağını önceden bileceklerdir.
Bu cihaz yakın zamanda piyasaya sokulacaktır.”
Mümkün mü? Bana göre mümkün ve depremin
tanımından ve kırılan faylardan ve oluşan enerjiden söz ediliyorsa bu olabilir
diye düşünüyorum.
İki bin yılında İstanbul’da tanıdığım
ve elini öpmek ve duasını almakla nasiplendiğim Muhterem Mustafa Salur amcaya dostum
İsmet Erçal ve orada bulunanların şahit olduğu bir soru sormuştum.
Bugün, Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan o gün
cezaevinde idi. Parti kurulacağı ve
başına da Sayın Recep Tayyip Erdoğan’nın getirileceği söyleniyordu. Daha da
ötesi Erdoğan için o günün gazeteleri ve medyası “Muhtar Bile Olamaz” manşeti
atıyorlardı. İşte ben o gün Muhterem Mustafa Salur amcaya şöyle bir soru
sordum.
-Efendim; Recep Tayyi Erdoğan
cezaevinde. Ve siyaseten yasaklı ve cezaevinden çıksa da siyaset yapamayacak.
Bu konu ile ilgili ne buyurursunuz?
Mustafa Salur amca aynen bana şöyle
demişti.
“Recep Tayyip Erdoğan cezaevinden
çıkacak, başbakan ve cumhurbaşkanı olacak ve Türkiye’yi uzun yıllar idare
edecektir. Hatta Türkiye’de köklü değişiklikler yapacak, kimse onu engelleyemeyecek.”
Demişti.
Mustafa Salur amcamız bundan 12 yıl
önce İstanbul’da vefat etti. Kabri İstanbul’da.
Kumru’muzun çok değerli bir
insanıydı. İstanbul’da çok sayıda sevenleri bulunuyordu. Sadece Kumrulular
değil Türkiye’nin dört bir tarafında kendisini takip edenler ve onu emrinde
olan çok değerli insanlar vardı. Eminim ki, şu anda mutlaka Mustafa amca kendi
yerine birilerini bırakmıştır. Yılda birkaç
kez Kumru’ya gelirdi. Dostum İsmet Erçal misafir eder ve hizmetini büyük bir
itina ve hürmetle dostum Adem bey yerine getirirdi.
Çok uzun sohbetlerim oldu. Erçallar’ın
misafirhanesinde çok istifade ettim. Adem beyden de çok istifade ettim.
Mustafa Salur Amcaya Allah’tan rahmet
diliyorum. Adem kardeşime de selam ve saygılarımı sunuyorum. Beni bu güzel
insanlarla tanıştıran değerli dostum İsmet Erçal’a da selamlarımı ve
teşekkürlerimi iletiyorum.
Bekir AKKAYA / 24.02.2020 /İYAD/KUMRU
HABER/KUMRU
******
©© Bekir Akkaya Blogspot Copyright 1999 ©©******
----------------------
- Tüm metin, resim ve içeriğin hakları https://bekirakkaya.blogspot.com.tr/ (BEKİR AKKAYA)'ya aittir. 5846 Sayılı Kanuna rağmen çalınan her türlü içeriğin hukuki ve cezai sorumluluğu çalanın kendilerine aittir.-
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Sayfamızda yazmak ve paylaşmak isteyeler
kumruhaber@gmail.com bildirebilir...