Kumru’nun efsane isimlerinden İsmet Erçal sayesinde Kumru’nun tanıtımı adına Kumru ve köyleri adım adım dolaşılarak TV proğramlarının yapıldığı günlerden bir kare.
Bu fotoğraf Kanal D televizyon ekibince Kumru Bakacak’ta yoğun bir kış günü çekildi. O günlerde şimdiki gibi dijital fotoğraf makinaları olmadığı gibi internette yok. Üstten alta bütün kurum ve kuruluşlarda birlik ve beraberlik ve muhabbet üst seviyede.
Amir, memur, yerli ya da yabancı Kumru’da yaşayanların ortak kaderi Kumru ve köyleri. Dert, sıkıntı, sevinç ve mutluluk hep ortak.
Elektrik kesilecekse herkesin, su akmıyorsa
herkesin akmamaktadır. İşin doğrusu köy yolları da bu kadar düzgün değil. Ne hikmetse yağmur ve karda bundan çok fazla yağmaktadır.
Telefon yok. Köylerin belirli yerleşim yerlerinde telefon santralleri mevcut. “Alo” demek için öncesinden sıra alarak saatlerce beklemek zorundasınız. PTT’lerde görevli telefonu düşürmek için “… Hattan çık, çekil” seslerini bizim yaşıtlarımız hep yaşadı.
Köylere Cipten başka araç gidememekte ya da traktörlerin üzerinde çamurlara bata çıka geldiğiniz köye gitmek zorundasınız.
Taşımalı eğitim olmadığı gibi, kapalı mahalle ya da köy okulları da yok. Her sınıfta birleştirilmiş sınıflarda okuyan öğrenci sayısı en az elli kadar. Fizme’nin Ağlayanı Mahallesinde tek öğretmen ve birden beşe kadar tek sınıfta 96 öğrencimin olduğunu söylemeliyim. Yıl mı? 1992….
Uzun bir aradan sonra bugünlere geldik. Sadece Kumru değil tüm Türkiye’de hızlı bir değişim dönüşüm. Bütün dünya ülkelerinin kaderi de bizden farklı değil.
Bütün bu şükürsüzlüğün geldiği nokta KORONA…
Şimdi evden dışarı çıkmakta yok.
Nereye kadar?
Bunu zaman gösterecek.
Benim kanaatim şudur ki;
Geliştik ve değiştik ama geçmişteki manevi değerlerimizin üstüne basa basa buralara geldik. İnsanlık denilen özellikleri terk ettik. Maddi gelişmenin her şey olduğunu düşünerek, dünyada bizimle birlikte yaşaması gereken her şeyi tahrip ettik. Kendimiz dışındaki insanlar dahil, bütün canlıları yok saydık. Denizleri, Ormanları, çayır ve çimenleri tahrip ettik.
Geldiğimiz yol boyunca üstüne basıp geçtiğimiz tüm değerleri toplamak zorundayız. Aksi takdirde KORONA’lardan kurtuluş yok. Maddi gelişmişliklerimizi korumak istiyorsak, arkamızdaki insani değerleri toplamak zorundayız.
Özgürlük asla sorumsuzluk ya da kuralsızlık değildir. Artık bundan böyle herkes kurallara uymak zorundadır. Sorumluluğun diğer adı özgürlüktür. Allah’ın yarattığı kâinat sitemi asla kuralsızlığı kabul etmez.
Hatırladığım kadarıyla fotoğraftakiler ;
Sağdan Sola :
İsmet Erçal, Koroma Memuru, Kumru Kaymakamı Mehmet Sarıcan (Allah rahmet eylesin), Komutanımız, Kumru Belediye Başkanı Kemalettin Kumru, KANAL-D Proğram sunucusu, Tarım Memuru Nurten Erdem, Öğretmen Mevlüt Erdem, Ben Bekir Akkaya, Vegi Memuru Fatma Akkaya ve Şaduman Erdal…
2020 yılının Ramazan Bayramı “Sokağa çıkmama Uygulaması” doğrultusunda kutlu olsun. Korona usulünce büyüklerin ellerinden, küçüklerin gözlerinden öperim. Saygılarımla.
23.05.2020
Bekir AKKAYA/İYAD/Kumru Haber/KUMRU
----------------------------------------------------------------------------------------------------- **************©© Bekir Akkaya Blogspot Copyright 1999 ©©************** - Tüm metin, resim ve içeriğin hakları https://bekirakkaya.blogspot.com.tr/ (BEKİR AKKAYA)'ya aittir. 5846 Sayılı Kanuna rağmen çalınan her türlü içeriğin hukuki ve cezai sorumluluğu çalanın kendilerine aittir.-
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Sayfamızda yazmak ve paylaşmak isteyeler
kumruhaber@gmail.com bildirebilir...