Boş konuşmaktan ve yazmaktansa okumanın daha anlamlı olduğunu düşünüyorum. Bildiklerimizden çok fazlası ciddi manada araştırıp emek verenlerin yazdıklarında var. Düşünmeden her önüne gelenin yazdığını takip etmek ve onlardan bir şeyler öğrendiğini düşünmek anlamsız ve bir o kadar da boş bir şey.
1819’la 1891 yıllarında yaşamış Herman Melville’nin Katip Bartleby adında küçük bir kitabı elime geçti.
Katip Bartleby kendisine verilen görevleri “yapmamayı tercih ettiğini” söyleyerek, çalışmanın sınırlarını pasif direnişle çizen bir öncü.
Kâtibin çalışmaması karşısında ona hem acıyan ve hem de öfkelenen avukatın bu direnişe gerekli tepkiyi göstermemesi şaşırtıcı ve düşündürücü.
Kitabın ayrıntısına girmemek üzere altını çizdiğim bazı cümleleri sizlerle paylaşmak istiyorum.
“Arpanın fazlası ata zarar verir.”...
“Atak ve tez canlı bir at yerinde duramaz.”...
“Beklenmedik ve tam anlamıyla akıl almaz bir biçimde gözü korkan bir insanın, en temel inancının bile sarsılması sık görülen bir şeydir. Şaşılacak bir şey ama, adaletin ve sağduyunun tamamıyla öbür tarafın lehine işlediğinden kuşku duymaya başlar adete. Dolayısıyla, yanında konuyla ilgisiz insanlar varsa, kendi bocalayan zihnine destek olsunlar diye onlardan medet umar.”…
“Azimli bir insanı pasif direniş kadar çileden çıkaran bir şey yoktur. Direnilen kişi acımasız değilse, direnen kişinin pasifliğinin de bir zararı dokunmuyorsa, o zaman direnilen kişi, iyi günündeyse, sağduyusuyla çözemediği şeylerin üstesinden hayal gücünü şefkatle kullanarak gelmeye çalışacaktır.”…
“Kendi kendime hoşnut olmam için basit bir fırsat çıktı önüme. Katiple arkadaş olabilirim. Onun tuhaf inatçılığına ayak uydurmak, bana bedavaya ya da pek az paraya mal olur. Ben de sonunda vicdanım için boş bir teselli olabilecek şeyi ruhumda depolayabilirim.”…
“Gerçekten esas itibarı ile onun yumuşaklığı idi benim elimi kolumu bağlayan.”…
“Acınası bir arkadaşsızlık ve yalnızlık.”…
“Ah mutluluk ışıkla cilveleşir, biz de dünyanın neşe dolu olduğunu düşünürüz. …Oysa ıstırap uzaklarda saklanır , biz de ıstırap yok sanırız.”….
“Sefaleti düşünmenin ya da görmenin bir noktaya kadar içimizde şefkat uyandırması hem çok doğru hem de çok korkunçtur; ama bazı özel durumlarda, o noktanın ötesine geçmez duygularımız. Bunun tek suçlusunun insan ruhunda doğuştan bulunan bencillik olduğunu düşünürseniz, yanılırsınız. Bunun nedeni, Aşırı ve yapısal hastalıkları iyileştirme konusunda duyulan umutsuzluktur. Duyarlı biri için, acıma ile acı çoğunlukla aynı şeydir. Ve sonunda böyle bir acımanın yardıma yeterli olmayacağı anlaşıldığında sağduyu ruhun ondan kurtulmasını ister. ….Katibin doğuştan gelen, onulmaz bir rahatsızlığın kurbanı olduğuna inandırdı beni. Onun bedenine yardım edebilirdim, ama ona acı veren bedeni değildi; acı çeken ruhuydu. Ve ben onun ruhuna ulaşamazdım.”…
“İnsanın en sakin, en akıllıca düşünebildiği saatler, sabah uyandıktan sonraki zamandır.”…
“Bartleby, varsayımların değil, tercihlerin adamıydı.”…
“Kendi zihnim tek bir hedefe yöneldiğinde adete bütün şehir benim heyecanımı paylaştığını, benim meselemi tartıştığını sanmıştım.”…
“Daha ulvi amaçlar bir yana, yardımseverlik son derece akıllıca ve sağduyulu bir ilkedir. Bu duygunun sahibi için büyük bir güvencedir. İnsanlar kıskançlık uğruna cinayet işlemişlerdir. Ve öfke uğruna ve nefret uğruna ve bencillik uğruna ve ruhsal gurur uğruna; ama ben hiçbir insanın yekdiğerini sevme uğruna şeytani bir cinayet işlediğini duymadım. Daha iyi bir neden bulunamıyorsa, özellikle öfkesi burnunda kişilerde, kişisel çıkar herkesi iyilikseverliğe yönlendirmelidir.”…
Eski Ahit “Size yeni bir buyruk veriyorum: Birbiriniz sevin (İsa’nın Havarilerine Emri)
“Katiple yaşadığım sorunların dünya kurulalı beri bana yazgılı olduklarına ikna oldum. Benim gibi basit bir ölümlünün anlayamayacağı bir amaçla, takdiri ilahi tarafından bana gönderilmişti.”
“Anlıma yazılı olanları anlıyorum. Başkalarının daha yüce rolleri olabilir. Benim bu dünyadaki misyonum bu katiptir…”
“Dar görüşü kişilerin bitmeyen uzlaşmazlıkları, sonunda daha yüce gönüllü olanların en iyi kararlarını bile yıpratır….”
Şimdi iki şeyden birinin yapılması gerek. Ya siz bir şey yapacaksınız ya da size bir şey yapılacak.”…
Zavallı Bartleby şimdi Krallar ve danışmanları ile uyuyor. (İncil)
Kim bu Krallar ve danışmanları; Kitabı Çeviren İlknur Özdemir Notu ile: “Yaptıkları kentlerin derinliklerinde (harabelerde) viran olmuş şehirlerin dibinde zavallı katip Dünya kralları ve danışmanlarıyla birlikte…”
Kumru’dan selam ve saygılarımı sunuyorum.
Bekir AKKAYA/26.10.2020 /KUMRU


