Pandemi sürecinde pasta börek kurdele çiçek heveslilerinin gün ve etkinliklerden uzak kalmalarının imdadına “Kız Çocukları Günü” yetişti. Ta 2012 yılından bu yana kutlandığını öğrendiğim kız çocukları günü facebook’ta bayağı iş gördü. Bu kutlamaların devamında yakında “Oğlan Çocukları Günü” de devreye girer.
Yetkililere ve
etkililere seslenmek istiyorum. Evlerde kutlanacak günler düzenlenmeli pandemi
sürecinde toplu etkinliklerden uzak durmak zorunda kalanlara fırsatlar
oluşturulmalıdır. Gelelim şu Kız Çocukları Gününe,
Uluslararası
bilmem ne örgütüne Türkiye, Kanada ve Peru tarafından kız çocuklarına yönelik
cinsiyetçi bakış açısını ortadan kaldırılması amacıyla 2012’den bu yana 11 Ekim
Günü “Dünya Kız Çocukları Günü” olarak kutlanması karara bağlanmış.
İslam’ın dışındaki
tüm sistemler ayrımcılıklarıyla tüm dünyayı yaşanmaz haline getirdiler. Önce
tahrip ediyorlar sonra da onu koruma ve kollamaya yönelik akıllarınca örgütler
kuruyorlar ve günler tertip ediyorlar.
Dünya Çocuk Hakları
Günü, Anneler Günü, Babalar Günü Kadınlar Günü, Kadın Hakları Günü, Sevgililer
Günü ve bilmem ne günü…
Tüm dünyayı ve
doğayı yaşanmaz hale getiriyorlar ve ardından da koruma ve kollama oyununu oynuyorlar. Hayvan
hakları, doğayı korumalar ve kollamalar. Cambazlıkların sonu yok.
“Kız Çocukları
Günü” 2012’den bu yana kutlanıldığı halde ben yeni öğrendim. Yazıklar olsun
bana(!)
Çocuk bu çocuk!
Kız erkek diye ayrım yapılarak Kapitalizmin, Faşizmin ve tüm insanları sömüren
izimlerin kendi pisliklerinden arınmak amaçlı seanslarına Müslümanları da alet
etmeleri inanılır gibi değil.
Bu pis
düzenlerin yalandan uydurdukları kutlamalarının arkasında tüketime yönelik
kendilerinin kararmış vicdanlarını aklama çabası yatmaktadır.
Kız çocuğu,
erkek çocuğu diye ayrım yapan zihniyet sanki oğlan çocuklarına zor kullanmıyor.
Sanki oğlan çocukları hiç istismara uğramıyor da bütün kötülükler kız
çocuklarının başına geliyor.
Yapmacık ve riyakar günler
silsilesine bir gün daha eklenmiş. Madem öyle “Oğlan Çocukları Günü” de olsun. Keşke
faydası olsa da bütün varlıklara bir gün düzenlensin. Oldu olacak kız ve erkek
çocuklarını istismar edenlerin yüzlerine tükürme ve onları kazıklara oturtma
günü de düzenlensin. Emin olun bu tür günler daha da anlamlı olacaktır.
Bana göre “Kız Çocukları Günü” son
derece yanlıştır. Çocukları kız ve erkek diye ayırmak onları kız çocuğu / erkek
çocuğu diye ayırmak toplumdaki cinsiyet rollerini vurgulamak eşitsizliği
derinleştirmekten başka işe yaramaz. Onlar çocuktur vesselam.
Dikkat edilirse
İslam’ın dışındaki bütün sistemler mağdur ettiklerine, eziyet ettiklerine
kutlamalar ve günler düzenliyor. Ağlama ve sevme günleri. 365 gün mağdur
edeceksin ve ardından yılın bir günü ağlama ve sevme günü düzenleyeceksin.
Timsahın güz yaşı ya da ayı balağını sevme gibi bir şey. Canlı veya cansız
bütün günler zavallılar günü aslında.
Hiçbir işe yaramayan saçma sapan
günler icat etmek yerine insan gibi davranma ve yaşama moduna geçmeyi ve bu
yönde eğitim sistemleri geliştirmeyi, herkesin buna dahil edilmesini sağlamayı
düşünsek keşke…Ama ne yazık ki; milletçe saçma sapan şeyleri abartmaya yer
arıyoruz. Gerçi şu anda pandemi var ama bundan sonra okullarda rontlar,
şiirler, pastalar ve börekler. Bir tarafta kızlar, diğer tarafta oğlanlar günü.
Senin günün benim günümü döğer. Bakalım kim galip gelecek!
Ekşi Sözlük’te Şermin Yaşar’ın
yazdıklarına göz atalım;
Doğduğunda "kız" olduğu
için babasının üzüldüğü, annesinin sevinmediği, ailenin itibar etmediği kız
çocuklarının günü.
Kız olduğu için okula gönderilmeyen, ev
işlerine koşulan kız çocuklarının günü.
İlkokuldan kardeşlerine annelik
yapsın diye alınan kız çocuklarının günü.
Abisinin, amcasının, babasının
tecavüzüne uğrayan, parayla satılan, küçücük yaşta evlendirilen kız çocuklarının
günü.
14 yaşında doğurup anne olan kız
çocuklarının günü.
Anasından, babasından, abisinden, kocasından,
kaynanasından dayak yiyen kız çocuklarının günü.
Ve diğer taraftan tütülerle,
tüllerle, kurdelalarla, pembeler içerisinde prensesler gibi büyüyen kız
çocuklarının günü.
3 yaşında ojelenip, 5 yaşında parfüm
kullanmaya başlayan, 7 yaşında topuklu ayakkabı giyen, ilkokulda makyaj yapıp
saç boyatan kız çocuklarının günü.
Boyalı bebeklerin süslü dünyasında
moda, güzellik, bakım dışında başka bir şey düşünemeyen kız çocuklarının günü.
Her şeyde olduğu gibi burada da orta
yolu bulamamışız.
Bir taraf mağrur prensesler
yetiştirirken bir taraf itip kakıyor yavruları.
Pek kutlamaya yüzümüz yok ama kutlamadığımız
için, unuttuğumuz için, değerini bilmediğimiz için bu haldeyiz belki de. Büyümüş
bir kız çocuğu ve bir kız çocuğu annesi olarak unutulup gitmesin istedim.
Kız çocuklarının dövülmediği,
sövülmediği, itilmediği, okula gönderilip kendi ayaklarının üzerinde
durabildiği, düşünebildiği ve düşüncesine saygı duyulduğu bir ülke diliyorum.
Kız çocuklarının objeleştirilmediği,
önce çocukluklarını, sonra genç kızlıklarını, sonra da kadınlıklarını insan
gibi yaşayabildikleri bir ülke diliyorum.
Gününüz kutlu, yolunuz açık olsun
çocuklar./Şermin Yaşar/Ekşi Sözlük
Yine Facebook arkadaşlarımdan Şükran
Sezer’in Kız Çocukları Günü dolayısıyla yazdığı yazıyı buraya aynen
aktarıyorum. Şükran Sezer Diyor ki;
“Bu gün dünya kız çocukları günüymüş
bende paylaşımlardan öğrendim
Bi araştırdım uluslararası bilmem ne
örgütünün kız çocuklarının cinsiyet yüzünden yaşadığı ayrımcılığa dikkat çekmek
için koydukları günmüş
Kız çocuğu ve ayrımcılık ve dahi
bundan doğan haksızlık deyince aklıma Peygamber (sav) mızın kızlarına verdiği
özen geliyor Hemen ardından hüzünlendiğim Hz. Ömer in kızıyla ilgili anlattığı
olay geliyor.
……..İslam fobi pompalayanlar dönüp
İslam dini ve Müslüman yaşantısına bi baksınlar.
Hele ayet ve sünnet ekseninde bi
araştırsınlar.
Kız çocuğu ve anne olmak cennetle
müjdelenmektir hele ana sütü hakkı ödenmez.
Biz inancımızı yaşantımıza
yerleştirmediğimiz için Dünya çocuk
hakları günü, Anneler günü Babalar günü Kadınlar günü Kadin hakları günü Dünya kız çocukları günü kutlamaya devam
ederiz.
Hiç aklımıza gelmez bu günlerde Avrupa’nın
ortasında o örgütü davet edip siz böyle bir gün kutluyorsunuz ama bize bunu
asırlar öncesi hak olarak veren ,yaşatan ayet ve hadisleri anlatan sempozyum
düzenlemek.
Biz yine körü körüne faşizmin
dayattığı kendi pisliğinden arınma seanslarını şimdilik anma bir kaç yıl sonra
hediye adı altında tüketim olarak hayatımıza geçiririz
Ha bu arada Hıristiyanlıkta doğan her
çocuk günahkardır ve özellikle Rönesans’a kadar kadın İncil’e el süremez pis
bir varlıktı.
Onlar kendi pis iğdiş edilmiş kadın
mefhumunu ayıklamak için bu günleri düzenlerken biz de değerlerden uzaklaşıp
onlara uyma çabası savaşı veriyoruz
Allah basiretimizi ve ferasetimizi
açsın
Şükran Sezer /https://www.facebook.com/vildansuat
Yazımımın sonuna
AYETLER IŞIĞINDA CAHİLİYEDEN
İSLAM’A KIZ ÇOCUĞU/KADIN
HAKLARININ TAHVÎLİ
Hatice ŞAHİN AYNUR*’un https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/818949
Bu adreste süper bir kaynak var. Mutlaka okumanızı öneririm.
Kumru’dan hepinize selam ve saygılarımı sunuyorum.
Bekir AKKAYA/ 11 Ekim 2020 /Kumru Haber/Kumru

Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Sayfamızda yazmak ve paylaşmak isteyeler
kumruhaber@gmail.com bildirebilir...