15 Kasım 2011

Kumru'nun Tarihi /Bekir AKKAYA

Kumru tarihinin Fatsa ve Ünye ile çok yakın ilgisi vardır. Fatsa’nın bilinen tarihi M.Ö. on bin yılına kadar indiği çeşitli araştırmalarla tespit edilmiştir. Fatsa ve Ünye’de deniz sahiline iniş M.Ö. üç bin yılında gerçekleşmiştir. Sahildeki insanların sıtma hastalığına yakalanması, insanların yüksek kesimlerde (yayla) yerleşmeye yol açmıştır. M.Ö. 1270 Yıllarında Ünye bir sömürgedir. M.S. 395’te Doğu Roma İmparat
orluğunun sınırları içersindedir. Son olarak ta Selçuklular 3. Alparslan zamanında Türklerin eline geçmiştir.


Fatsa, Pontos Krallarından Farnakas tarafından kurulmuştur.

2.Farnakes’ten sonra bu bölgede ayrı bir sülaleden gelen Polemen hükümdarlık yapmıştır. Polemen devrinde Fatsa’dan, Trabzon’a kadar uzanan sahil kısmıyla içerde Tokat ,Niksar ve Kumru Bölgelerini kaplayan bu sahaya Polamonyak(Pont Polamonyak Devleti) adı verilmiştir.

Kumru ve Fatsa çevresi M.Ö. 584-555 yıllarında Pers’lerin elinde kalmıştır. Pers’lerin en büyük özelliği ateşe tapmalarıdır. Bu ateşe tapanlara(ateşgete) denilmektedir. Çevrede en büyük tapınaklarını Sakarat ve Yalman tepelerine yapmışlardır. Esas itibarıyla M.Ö. 555 yılında bölgeye Pers’ler hakim olmuştur. İskender, M.Ö. 344 yılında Anadoluya geçti. Anadolu, Suriye, Mısır ve Filistin topraklarını ele geçirdi.
İran üzerine yürüyen İskender Erbil civarındaki Gavgamada Savaşı’nda Kadamanus’u tam bir hezimete uğratarak M.Ö. 331 yılında Pers Devleti’ni tarih sahnesinden silmiş oldu. Karadeniz sahil siteleri de İskender’in hakimiyetini kabul ettiğinden, Kumru çevresi de Pont Devleti’nin hakimiyeti altına girmiş oldu. Pont Krallığının çeşitli değişikliklerine de maruz kalan bu bölge üç asra kadar yine bu krallıkla idare edilmiştir.1.Polamon’un hükümet merkezini Fatsa’dan biraz doğuya kaydırarak bugünkü Bolaman’a yerleşmesiyle idareye devam etmiştir. (M.Ö.42-8)

Romalılar Anadolu’ya tamamen hakim olduktan sonra, Anadolu, Galatya, Polamonyak ve Kapadokya pontu adlarıyla üç pont bölgesi kurdular. (M.S.70) Birleştirilen bu pontlara Sivas’tan sonra Trabzon merkezlik yaptı. Pontlar bir genel valinin idaresinde 11 vilayete ayrılmak suretiyle, idare edilmeye çalışılmış, üç asır kadar devam eden bu yönetim, Kumru ve çevresinin de o devirde maruz kaldığı yönetimlerden birisi olmuştur. Bu toprakların, Polamonyak Dukalığı adı altında idare edilmesi, Anadolu’nun Doğu Roma Devleti topraklarına katılma tarihi olan M.S. 395 yılına kadar devam etmiştir.M.S. 391 yıllarında Orta Asya’dan Anadolu’ya büyük göçler halinde gelen Peçenek ve Kuman Türkleri Kumru ve çevresine yerleşmişlerdir.

Hıristiyanlığın Anadolu’ya yayılmasıyla bu bölgede oturan halk çeşitli tesirleri altında kalarak Hıristiyanlığı kabul etmiş, buna bağlı olarak Kumru ve çevresinde de bir çok kilise inşa edilmiştir. Bu durum Savlı Bey’in 1075 yılında Samsun’dan Girasun’a kadar olan bölgeyi feth etmesiyle son bulmuştur. Kumru’nun

Da içinde bulunduğu bölge uzun süre Türkmen boylarının halkı tarafından şenlenmiştir.

1104 yılında Bizans Kıralı Aleksius bu bölgeye yürüdü. Danişmed Ahmet Gazi Niksar’dan Şebinkarahisar üzerine doğru yola çıktı. Burada şiddetli bir savaşa girildi. İsmail Gazi’de Amasya’dan ayrılarak

Kumru çevresinde Bizanslılarla karşı karşıya gelerek içeri bölgelere girmesini önledi. Daha sonra İltekin Gazinin taktikleriyle Kumru ve çevresi Danişmentlilerin topraklarına katılmıştır.

İsmail Gazi’nin bölgeden ayrıldığını anlayan ve dağılan Bizans ordusu tekrar bölgeyi ele geçirdiler.

İçeri bölgeye girmeye cesaret edemediler ve bu kez Ünye’yi ele geçirdiler. 1. Kılıçarslan Kumru ve Ünye çevresini tekrar Türk topraklarına kattı. Bölge tamamen Türkmenler tarafından yerleşme sahaları yapılmış,

Buralarda oturanlar Oğuz Boyları oymakları arasında erimişlerdir. (1142-1164) yılları arasında Ünye’den Fatsa’ya kadar uzanan sahil şeridiyle Kumru ve çevre bölge Türk boylarının elinde kalmıştır. Danişmed Devletinin zayıflamasından sonra Anadolu Selçuklu Sultanlarından 2. Kılıçarslan Sivas’ta hükümdarlığını ilan etmiş ve 1178 tarihinden itibaren bütün topraklar 2. Kılıçarslannın idaresi altına girmiştir.

Selçuklu Devletinin Köse Dağı savaşından sonra Anadoluda gücünü kaybetmesi üzerine bir çok beylikler türemiştir. Sivas, Canik, Tokat ve Erzincan topraklarında da bir çok beylikler oluşmuştur. Bu karışık durumda Sivas ve çevresi (1327-1380) yılları arasında önce Eratna Beyliğine sonra Kadı BURHANETTİN Devleti zamanında Kadı Burhanettin’in idaresine geçmiştir. Önceden kurulan Tacettin BEY Ordu topraklarının büyük bir kısmını ele geçirmiş, bu durum uzun sürmemiştir. Hacı Emir Oğullarından Süleyman Bey 1389 yılında Tacettin Bey’i yenerek Kumru ve çevresini idaresi altına almıştır. Süleyman Bey’e Girasun Fatihi de denilir.

Yıldırım Beyazıt 1398 yılında Sivas, Canik(Samsun) VE Ordu topraklarına girerek bu bölgeleri Osmanlı topraklarına katmıştır. Kumru bölgesinin kesin Osmanlı topraklarına katılışı 1461 yılında Fatih Sultan Mehmet zamanına raslar. Fatsa , dolayısıyla Kumru 1921(1337) yılında Samsun Sancağından ayrılarak müstakil Ordu Livasına bağlanmıştır.

Kumru’nun bilinen ilk idari teşkilatı, Trabzon Vilayeti Samsun Sancağı, Bugünkü Yalnızdam Köyü merkez olmak üzere “Nefs-i Serkeş Kadılığı”dır. Cumhuriyet devrinde Fatsa ilçe olduktan sonra 1926 yılında Fatsa’ya bağlanmıştır. Aynı yıl Kumru nahiye olmuştur. 1957 yılında belediye olan Kumru ilçesi , Karacalı Köyü merkez olmak üzere 7033 sayılı kanun gereğince 1 Nisan 1960 yılında ilçe olmuştur.



Kumru.14.08.1999.Bekir.Akkaya
ORDU HABER VE KUMRU KARDELEN GAZETESİ'NDE BEKİR AKKAYA ADI İLE YAYINLANMIŞTIR...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Sayfamızda yazmak ve paylaşmak isteyeler
kumruhaber@gmail.com bildirebilir...