Kumru İlçesi'nin İlk Kültür ve Haber Sitesi -İnternette İlk Yayın : 1999
19 Haziran 2022
Babalarımız. Mekanları cennet olsun...
Babalarımız. Mekanları cennet olsun...
18 Haziran 2022
Ayvalı Caddesi'nden Kumru İlçesi (6 Adet Fotoğraf)
Ayvalı Caddesi'nden Kumru İlçesi (6 Adet Fotoğraf)
Demircili Mahallesi'nden Kumru İlçesi (5 Adet Fotoğraf)
Demircili Mahallesi'nden Kumru İlçesi (5 Adet Fotoğraf)
17 Haziran 2022
Ahu Gözlüm Tut Elimden - Sinan Cem Eroğlu & Muhlis Berberoğlu
Ahu Gözlüm Tut Elimden - Sinan Cem Eroğlu & Muhlis Berberoğlu
9 Haziran 2022
TÜRKİYE ÖZGÜR BİR ÜLKE Mİ ?
TÜRKİYE ÖZGÜR BİR ÜLKE Mİ ?
6 Haziran 2022
Türkiye Bu Savaşı Kazanacak İnşallah!
Kaynak : Yazarı belli değil…
Türkiye Bu Savaşı Kazanacak İnşallah!
3 Haziran 2022
Hamza Muslu "Sitenize besmelesiz girilmiyor, Çarpılacağım diye korkoyorum" diye yazdı
![]() |
| Hamza Muslu'nun bana ikinci kez yazdıkları |
Daha önceden "hamuslu" adında Deniz Feneri Derneği yazım nedeniyle bir mesaj almış ve ona cevap vermiştim. Verdiğim cevaba bir cevap ve açıklama geldi. Bu kez açıklamada Deniz Feneri konu edilmedi ama bu kez benim yayın yaptığım www.kumru.org hedefe konuldu. İsmine de açıklık getiren ve kendisinin Hamza Muslu olduğunu ifade eden kişi "Sitenize çarpılacağım diye besmele çekmeden giremiyorum. " cümleleri ile Kumru'yu da Kurtarılmış bölge olduğunu söyledi. Bende kendisine uygun bir dille cevap vermeye çalıştım. İşte O mesaj ve benim cevabım...
hamuslu <hamuslu@mynet.com>8 Ara 2008 02:08
Alıcı: Bekir AKKAYA
Sayın Bekir AKKAYA
Ben H. Muslu değil Hamza Muslu ... H.MUSLU sevdiğim değer verdiğim birisi...Bu kişisel duruşu ben Hamza MUSLU bireysel olarak yapıyorum.
Sizin kişiliğnize kesinlikle bir şey dediğim yok.Çünkü sizi tanımıyorum. Ama!.... Besmele çekmeden sitenize giremiyorum. Çarpılacaaam diye koırkuyorum. Ama anlıyorumn sizi. Şu anda sizin gibi düşünmeyen ve Tanrı'ya şükür sizinle dua etmeyenin yanınızda yeri yok, biliyorum... Ben Kumnru'da çoksesliliğin olması taraftarıyım.... Bu çokseslilik kesinliklele siyasidir. Ama bunun olamayacağını da görüyorım.
Kurtarılmış bir bölge olarak çok sevgili Kumru'ya v size sevgilerimi sunuyorum....Hamza Muslu
------------------
Bekir AKKAYA <kumruhaber@gmail.com>
9 Ara 2008 00:30
Alıcı: Hamza MUSLU
Değerli Kardeşim Hamza MUSLU,
Hemen baştan söyleyeyim. Fikrin ne olursa olsun sitemizde görüş ve düşüncelerini istediğin gibi açıklayabilirsin. Belki de böyle diyeceğimi aklından bile geçirmedin. Hadi buyur, yaz gönder yayınlayalım.
Her ne kadar sen tanımadan kanaat oluştursan da bizim böyle bir düşünce ile bakmamız mümkün değil. Yazıyor ve istiyorsanız gönderin yayınlayalım...
“Besmele çekmeden siteye girilmiyor” sözünüz çok yanlış ve öne sürdüğünüz ve kendi tanımıza hiç uymuyor. Bırak siteyi her yere böyle girer bir Müslüman. Keşke bunu yapabilsek.
![]() |
| Hamza Muslu'nun İlk gönderdiği Mesaj |
Ancak sen yayınlarımızdan ve İslami bir düşüncemizden rahatsızlığını açıkça ifade ediyorsun . Hem tanımadığını söylüyor ardından da pervasızca iftirayı yanlış kanaatini ortaya koyarak hakareti de elden bırakmıyorsun...
“Siteye girdiğimde çarpılacağım diye korkuyorum” demek ne demek. Bu ülkede besmelesiz ev mi var, ocak mı var? Sen hiç mezarlıktan geçmedin mi? Sen hiç ölmeyen gördün mü? Ya da sen hiç ölmeyecek misin? İnsanı ancak dinsizlik çarpar, Kuransızlık çarpar. Bu cümleler nasıl bir cümle. Nasıl bir aşağılama?
Hem çok seslilik diyorsun hem de benim gibileri öcü olarak göstermeyi ihmal etmiyorsun.. Hem faşist davranıyor hem de özgürlük yaptığını söylüyorsun...ve burda da bırak hoşgörüyü "çok şükür " diyerek bize saldırıyorsun...
Ne demek “Kumru kurtarılmış bölge”...Kimden...Kim kurtarmış?
Peki sen ne arzu ediyorsun...ya da sen kurtarsan nasıl bir şey oluşturursun, Nasıl kurtarırsın? Çelişkili bir kafa...Çelişkili bir düşünce ...Yine de buyurun bu görüşlerini hem de suçladığın sitemizde yap...Büyük ihtimal buna bile cesaret edemezsin...Elinde güç kuvvet olsa bizim gibileri ya da kurtarılmış Kumruyu yok mu edeceksin...?
Bizden şimdilik bu kadar...Bu yazdığını sitemizde aynen yayınlayacağım...Ve bu yazdıklarımı da...
Site ziyaretcilermiz bu tür düşünceli insanları tanımaları açısından çok güzel cümleler yazmışsın...Bende var olan kanat şudur ki, iyi ki Cumhuriyet var. Yoksa bu düşünce sahipleri bizleri ya asar ya da keser.
Bu tür fikirli olanları bizler tasvip etmiyoruz. Hangi izimi savunursanız savunun ya da düşüncenize hangi adı uygun bulursanız bulun. Bu tür düşünceler kitaplarda faşizme olarak adlandırılmaktadır. Siz böyle olmayabilirsiniz ama ben şahsen böyle düşünüyorum
Tekrar söylüyorum ki, sitemizde adınıza bir yer açıp fikirlerinizi bizlerle açıkça paylaşabilirsiniz. şimdilik hoşça kalın...
Bekir AKKAYA/ 9 aralık 2008 /kurtarılmış bölgeden....
Hamza Muslu "Sitenize besmelesiz girilmiyor, Çarpılacağım diye korkoyorum" diye yazdı
![]() |
| Hamza Muslu'nun bana ikinci kez yazdıkları |
Daha önceden "hamuslu" adında Deniz Feneri Derneği yazım nedeniyle bir mesaj almış ve ona cevap vermiştim. Verdiğim cevaba bir cevap ve açıklama geldi. Bu kez açıklamada Deniz Feneri konu edilmedi ama bu kez benim yayın yaptığım www.kumru.org hedefe konuldu. İsmine de açıklık getiren ve kendisinin Hamza Muslu olduğunu ifade eden kişi "Sitenize çarpılacağım diye besmele çekmeden giremiyorum. " cümleleri ile Kumru'yu da Kurtarılmış bölge olduğunu söyledi. Bende kendisine uygun bir dille cevap vermeye çalıştım. İşte O mesaj ve benim cevabım...
Hakkımda Yapılan Habere İtirazım Var
Yazdığımız yazı ortada. Söylenilen ve yazılan da ortada. Bu ortadayken bizim yazmadıklarımızı polemik konusu haline getirmenin maksadını anlayamıyorum.
www.umru.tv'nin haberini okuyunca hayretler içersinde kaldım. Bu kadar insanları yanlış yönlendirmeye ve bu kadar maksatlı haber niçin yapılır anlamış değilim. Şimdi habere birlikte göz atıp yalan haberi açıkça deşifre ediyorum. İnşallah bu haberde benden bilinmez.
Önce www.kumru.tv'deki haberin başlığına bakalım.
"BELEDİYE'NİN BROŞÜRÜ ÇALINTI ÇIKTI. AKKAYA TELİF HAKKI KAZANDI"
Haber şöyle başlıyor. "Kumru Belediye Başkanlığı'nın bastırdığı Tanıtım kitapçığında 16 adet yazının ve bazı fotoğrafların izin almadan ve kaynak gösterilmeden yayınlandığı ortaya çıktı."
Bu giriş cümlesinde Belediye Başkanlığının adı özellikle öne çıkartılarak bir şeyler söylenilmeye çalışılıyor. Hatta burada bizim yazdığımız "16 kaynak" "16 yazı" olmuş çıkmış. Üstelik kumru.tv broşörü eline alsa baksa belediyenin bastırdığı bir şey olmadığını kesin görür. Haberin maksadı bu değil ki, belediye ile beni karşı karşıya getirip beni savunuyormuş gibi yapıp beni yıpratmak. Kesin bunu söyleyebilirim. Bu neden yapılır?
Haber devam ediyor. "Telif hakları kanununa göre bir suç olan bu uygulama ile ilgili Kumru.Org sitesi dava açmaya hazırlanıyor. "
Oysa ben yazımda ne yapacağımı bilmiyorum diye yazmıştım. "Dava açsam" ifadeleri de sadece bu broşürle ilgili bir konu değil, kaynak belirtmeden alıntı yapan tüm internet sitelerini de söz konusu etmiştim.
Haberin devamı bir başka alem okuyalım "Alınan bilgilere göre olay şöyle gelişti. Kumru Belediye Başkanlığı çalışmalarını tanıtmak için Kumru'da bir esnafa tanıtım kitapçığı hazırlattı."
Haberde "Kumru Belediye Başkanlığının Kumru'da bir esnafa tanıtım kitapçığı hazırlattı" cümlesi tamamen asılsız. Bu kitapçık İzmir'de bir Reklâm ajansın hazırlattığı bir kitapçık. Büyük ihtimal haber'de Belediyenin hazırlattığı bir başka broşürden söz ediliyor ki, bu broşür benimde elimde ve bunda hiçbir doküman yazı ve fotoğraf bizlerle ilgilidir. Bizim sözünü ettiğimiz broşür İzmir'de basılan ve büyük ihtimal belediyenin hiç ilgisi olmayan bir broşürdür.
Haber şöyle devam ediyor. "Yaklaşık 5 bin liraya mal olan ve hazır ve çalıntı bilgilerden oluştuğu ileri sürülen bazı konu ve resimlerin bulunduğu kitapçıkta kaynak gösterilmedi.
Kumru'da yaklaşık 40 esnaf, Belediye Meclis üyesi, Partili ve şahısların da destek verdiği kitapçıkla ilgili Telif Hakları kanununa göre dava açılacak.
Haberde bazı şeyler bilerek kullanılmış. Şu cümlelere dikkat edin "Kumru'da yaklaşık 40 esnaf, Belediye Meclis üyesi, Partili ve şahısların da destek verdiği kitapçıkla ilgili Telif Hakları kanununa göre dava açılacak." Davayı kim açacak? Güya ben açacakmışım. Hadi açmıyorum şimdi ne yapacaksınız. Kime açacakmışım? Belediye meclis üyeleri, partili ve şahıslar…Bari tüm reklam verenlerin adını da tek tek yazsaydınız ve ey ahali Bekir Akkaya size dava açacak ve buna fırsat vermeyin , denilseydi daha anlamlı olurdu ve maksada da daha kolay yoldan ulaşmış olurdun. Peki haberin başlığında ne demişti. "BELEDİYE'NİN BROŞÜRÜ ÇALINTI ÇIKTI. AKKAYA TELİF HAKKI KAZANDI" Haber başlığında telif hakkı kazandı denilecek, haberin içinde kitapçıkla ilgili Telif Hakları kanununa göre dava açılacak. Denilecek. Ya bunun hangisi doğru…
Haberin devamı aynen şöyle " Konuyu kendi web sitesinde duyuran www.kumru.org sitesi, kitapçığı hazırlayan kişiyi gizleyerek verdiği haberinde, kendisine ait olan 16 eserin ve bazı resimlerin çalındığını belirtti.
"Konuyu kendi web sitesinde duyuran kumru.org sitesi"nde cümlesinden bir şey anlayan varsa beri gelsin. Burada kitapçığı hazırlayan kişiyi gizleyerek verdiği haberinde, kendisine ait olan 16 eserin ve bazı resimlerin çalındığını belirtti." Haberi gizli olarak vermişiz ama o direk 16 eserimizi de çaldılar demişiz. " Nerde denilmiş. Oysa Belediyeye ait olmayan bir broşürden söz edildi. "Cümle de şöyle idi "Bizim 16 kaynaktan yararlanarak hazırladığımız yazı da hiç kaynak belirtilmedi" demiştik. Ama maksat hâsıl olsun haber de yalan olsun düşüncesi olunca böyle bir haber yazmak dayak atmak veya attırmak isteyenlerin başvurduğu bir durum.
Haberde tek doğru olan cümle şu ve cümle de böyle bununla bitiyor. "Telif Hakları kanununa göre, emek sarfetmeden başkalarına ait bilgileri veya dökümanları izinsiz veya bedel ödemeden yayınlayanlar veya menfaat karşılığı satanlar hakkında hapis ve para cezası veriliyor.
Şunun bilinmesinde yarar var. Çirkin ve benim tasvip etmediğim bir durumu sezinlediğim an kendime yönelik bir menfaat da olsa feragat ederim. Benim için niyet ve asıl yapılmak istenen hedefin ne olduğudur. Maksadın üzüm yemek mi ya da bağcı dövmek mi olduğu konusunu kesin sorgularım.
Bu haberde iyi niyet hiç okumadım. Benim haklarımda bu haberde savunulmuyor. Bu haberde ben bir çok düşüncenin olduğunu düşünüyorum. Bunlardan benimle ilgili durumu ifade edeyim. Kumru Haber siteleri hedefe oturtulmuş ve dolayısıyla Bekir Akkaya kesinlikle yıpratılmak istenmektedir. Bu kanaatimiz yeni değildir. "Kapatabiliriz" yazısı bu nedenle yazılmıştır. Bu haberde bu sürecin devamından bir bölümdür.
www.kumru.org sayfası birilerine işaret edilirken kendi yapamadıklarını başkalarına yaptırmak arzusu bulunmaktadır. Ya da benim tahrik edilerek başkaları ile kavga etmem talep edilmektedir. Şunu söyleyeyim. Ben kimse ile kavga etmem. Tahriklere de kapılmamaya çalışırım. Daha önce de söylediğim gibi gizli maksadı sezinlediğim an haklarımdan da feragat ederim. Burada olacakta budur.
Bu vesile ile hemen belirteyim ki ilgili broşürde yayınlanan yazı benden araklanarak benim 16 kaynaktan derlediğim yazı buraya kaynak belirtilmeden koyulmuş olmasına rağmen hiçbir dava söz konusu olmayacaktır. Hele de bu maksatlı haberden sonra hiç olması mümkün değildir.
Gelelim kumru.tv'de yazılan haberin altına yazılan yorumlara. Bir kere hiç ciddiye almam. Olmayan şeylerin söylenmesinden hiç rahatsızlık duymam. Deliklerden nemalananların sözleri ile bir şey yapacak değiliz. Yaptıklarımız ortada. Ben görevim olmadığı halde maddi hiçbir ücret almadan ve hiçbir beklenti içersinde olmadan Kumru Kültürüne katkı yapmaya yerel bazda da olsa gizli kalan kültürel kaynakları ortaya çıkarmaya çalışıyorum. Kanunen suç olmadığı sürece bunu yapmaya devam edeceğim.
Yazmasın filan demekle bir sonuç kimse alamaz. Ben bunu sürdüreceğim. 25 yıldır Kumru üzerine yüzlerce araştırmam yayınlandı. Doğrudur yanlıştır çokta önemli değil…Birileri belirtmese de Kumru ile ilgili bir çok ciddi eserde ismim ve yazılarım kaynak gösteriliyor. Bu benim için çok önemli. Bu sayede yaptıklarımın anlamlı olduğunu düşünüyorum.
Son olarak özellikle belirteyim ki, bu haber tamamen maksatlı bir haberdir. Kesinlikle iyi niyet hissetmedim. İlhan Tinciye açıkça şunu sormak isterim. Maksadınız nedir? Bekir Akkaya'yı gerçekten vicdanınızda bu şekilde mahkum edebiliyor musunuz?
Benim sözünü ettiğiniz kişi ve kurumlarla kavgalı olmam size ne kazandırıyor? Niçin yazdığımız küçük bir yazıyı bu kadar tahrip ediyorsunuz. Neden olmayan şeyleri bu kadar olmuş gibi gösteriyorsunuz.
Bu yorumu sen okudun mu İlhan Tinci. Okuduysan bunu nasıl buldun. Peki bu düşünceye katılıyor musun? Tabi yaptığın haber bu şekilde yorum yaptırıyor kendini bilmezlere.
DANIŞIKLI DÖVÜŞ |
DOĞRUCU TALU |
Merak etmeyin hem hoça efendi hemde şehriemin efendi, hemde işi karıştıran efendi AYNİ düşüncenin , ayni TARİKATIN mensuplarıdırlar. Olurmu canım öğle kavga etmek onlar KUMRU nun değerli eserlerini ortaya koyuyorlar bütcesi belediyeden anlaşırlar bir yerlerde .başkanımla bir akşam hoça efendi yemek yerler orada konuşurlar bu önemli KUMRU meselesini ve hali yoluna koyarlar canım. at deve hesabı olmasada filiz horoz meselesi çözülür. aha buraya yazıyorum TARİKATLU kumrulu AYDINLARIMIZ bilem bu önemli meseleyi endam- ü şeklü arz olunduğu üzere mahkemeyi gadu efendiye gitmeden denvreye girerler ve kelam bin selam arz ederek , şehrü eminefendimizin samurdaki evinde buyurduğu üzere sonuça vakıf eylerler inşaaallah. MAŞALLAH . |
Ve ben hiçbir zaman bu kafatasçılara ve maksadı kötü olanlara fırsat vermemeye özen göstereceğim. Siz mi? Büyük gazeteci olarak bu konuda sana bir şey söylemem mümkün değil. Yaptıklarında bir maksadın kesin vardır ki yapıyorsun. E eee Dünya bu! Bu da geçer Yahu demekten başka bir şey diyemiyorum. Allah insanın ve cinin "fis fis" vesveselerinden – şerrinden korusun. Ama herkesi korusun. Bazı olup bitenlerden dolayı "Bugünlerde en çok "Nas Süresi"ni okuyorum. Çünkü hiçbir gün dünden farklı değildir. Şeytan da kıyamete kadar bakidir.
Bu yazı aynı zamanda Kumru.tv'de yayınlanmak üzere kaleme alınmıştır.
Bekir AKKAYA/15 Şub 2009 19:21/Kumru TV
--
BEKİR AKKAYA
Hakkımda Yapılan Habere İtirazım Var
Yazdığımız yazı ortada. Söylenilen ve yazılan da ortada. Bu ortadayken bizim yazmadıklarımızı polemik konusu haline getirmenin maksadını anlayamıyorum.
www.umru.tv'nin haberini okuyunca hayretler içersinde kaldım. Bu kadar insanları yanlış yönlendirmeye ve bu kadar maksatlı haber niçin yapılır anlamış değilim. Şimdi habere birlikte göz atıp yalan haberi açıkça deşifre ediyorum. İnşallah bu haberde benden bilinmez.
Önce www.kumru.tv'deki haberin başlığına bakalım.
"BELEDİYE'NİN BROŞÜRÜ ÇALINTI ÇIKTI. AKKAYA TELİF HAKKI KAZANDI"
2 Haziran 2022
İslami Hassasiyetlerde Müslümanları Zındıklar Değerlendiremez!
Deniz Feneri Derneği’nin gönüllüsü olarak dokuz yıldan fazla çalıştım. Birçok garip ve ihtiyaç sahiplerine bu vesile faydam dokundu.
Bir gün geldi birçok İslami hayır kurumlarının başına gelen durum Deniz Feneri Derneği’nin de başına de geldi. Doğruluğu yanlışlığı bir yana bir kesim sırf Müslümanları zan altına bırakmak için sürekli saldırı içerisinde. Bunun kıyamete kadar süreceğine inananlardanım. Kötülüklerden, hırsızlıklardan, sahtekârlıklardan dem vuran bu İslam düşmanları keşke bu kavramlarda
samimi olsalar. Samimi Müslümanlar da bu kötü fiilleri zaten kabul etmiyor. Dertleri kötü fiiller olsa bizler de aynı tepkiyi kardeşimiz de olsa gösterir ve gösteriyoruz zaten. Ama onların dertleri hırsızlık, arsızlık, sahtekarlık, dolandırıcılık kesinlikle değil. Onlar İslam’a düşmanlar. Onlar İslami değerlere düşmanlar. İşin doğrusu şahsen ben cidden onlara karşıyım. Onlar benden ne kadar nefret ediyorlarsa ben de onlardan o kadar nefret ediyorum. Kırmızı çizgimiz onlar için de benim için de İslam’dır. Eğer niyetleri İslam değilse onların tepkileri ve eylemlerini desteklemeyen şahsım adına konuşuyorum namerttir.Aşağıda okuyacağınız mail benim özelime gelmişti. Ben de tanıdık ve samimi olduğum biri olduğunu düşünerek aşağıdaki cevabı vermiştim.
Bir yerel gazetede yazdığım Deniz Feneri Derneği yazısı birini ciddi manada rahatsız etmiş ve bana şöyle yazmıştı.
hamuslu@mynet.com
“Afferin....Çalanlar, hırsızlar sizden olunca devaaaaaaammmmmmmmm... Alman hükümeti komplo yaptı. Bizim çok namuslu hırsızlarımıza ceza verdi.... Hatta cezayı alanların bile suçunu kabul etmesine rağmen devammmmm. Allah'tan korkmadan...”hamuslu
KISA BİR AÇIKLAMA
Deniz Feneri ile ilgili Yazanın "hamuslu" ismiyle gelmesi bir tanıdık diye algıladım. Bu yüzden de tanıdık bir dostumdan geldi düşüncesiyle bir iki satır kendi düşüncemi dostumla paylaşmak istedim…Ve sadece bu mesajı da hamuslu@mynet.com adresine gönderdim. Eğer benim bildiğim HM değilse bu mesaj kesinlikle muhatapsız mesaj olup HM dışında kimseye de bu mesajı yazma ihtiyacı duymazdım.
Tanıdığım HM hırsızlık ya da adaletsiz bir durumda kesinlikle bu şekilde karşı çıkar. İnan aynı duruşu kişisel olarak ben de yaparım.
Yanlışı kim yaparsa yapsın söylediği gibi aynıdır. Hırsız hırsızdır. Buna da kimsenin kesinlikle itirazı olamaz. Bunda hem fikiriz zaten.
Oysa inancımıza göre asıl olan niyettir. Niyet sağlam değilse yapılan her ne ise hayır gibi de gözükse Allah indinde hiçbir kıymeti yoktur. Bu noktada şöhret nam olsun diye biri cami yapar ya da Kuran okur sadece niyeti yüzünden külliyen felakete maruz kalır ahreti kaybeder, biri de Allah için bir taşı yerinden kaldırır o da muradına erer…
Asıl olan niyettir…Kesinlikle görüntü ya da başka şeyler adamı bu dünyada boşa düşür.
Kur’an-ı Kerim Maide süresinde " Size bir haber ulaştığında habere değil, size bu haberi getirene bakınız". Ayeti ortada dururken yine ben işin ya da yapılanın doğruluğuna değil niyeti sorgularım. Kuran da bizden bunu talep etmektedir. Dolayısıyla bu doğru da olsa bu işi bu kadar orta yere getiren ve sürekli bunu işleyen basın, TV ya da her ne ise bunları sorgularım. Onlar kesinlikle senin benim gibi hırsızlığa karşı değil, Müslümanlara karşıdırlar. Yıl boyu yaptıkları bir kötü durumu sıradan bir müslümanın yapması durumunda haktan yana gibi görünmeler benim gibileri insanların birden kanaatini değiştirmemelidir.
ÜSTELİK ŞUNUN BİLİNCİNDEYİM: Bir insan ben Müslümanım dedikten sonra bu hırsızlıkları ya kötü durumları yapamaz. Eğer “yapılıyor denilirse " bu durumda yapanın zayıf ve iradesiz bir Müslüman olduğu söylenebilir. Bunu da tartışacak ya da eleştirecek Aydın doğan gibi patronu olup haramzade sermayeli İslam düşmanı olanlar olamaz. Onların hiçbir dediğini benim gibiler hiç dikkate almaz.
Üstelik üç beş zayıf ve iyi huylu olmayan Müslümanlar koskoca camiayı zan altında bırakamaz. Bu genellemeleri ben kesinlikle art niyetli olarak görüyorum.
Olay sen ben olayı değildir…Olay ahlaksızlık bir durumdur. Bunu da kimse savunamaz. Ancak bu dünyada bazı şeyler cezasız kalsa bile hele de din adına ya da İslam adına bu dünyada yapılanların hesabını bir gün gelir Allah bozar…
Ancak Allah için yapılan ya da hiç şowu olmayan ya da görünmeyen niyetler yine öte tarafta niyetin durumuna göre yine Allah tarafından değerlendirilir. Birey olarak herkes kendi yaptığından sorumludur. Devletin kurumları da gerekirse cezalandırır. Bu dünya da Allah için yapılan iyiliklerin de derecelendirilmeleri mümkün değildir…Bu dünya da yapılan hiçbir şey kıymeti ne olursa olsun niyeti Allah için olmayınca yardım da olsa hiçbir anlamı yoktur.
İşte benim gibiler yaptıklarımızı Allah için yaparız. Yolda benden elini açıp bir şey isteyen birine ben veririm sadece. Benim görevim vermektir. Adam gidip bunu kötü bir işte harcasa bile ben bu durumdan sorumlu değilim…Ben niyetim sebebiyle sevap kazanırken o o ahlaksız da yaptıkları ile günahını artırır…Çünkü dinde emirler ve yasaklar Allah içindir…Kıymetini de Allah değerlendirir…
Biz Müslümanlar iyilik yapmaya devam edeceğiz. Münafıkların Müslümanlarla ilgili hiçbir sözüne itimat edemem ve etmiyorum. Alman'ın ya da Aydın Doğanın paçavraları birilerini ya da bir kurumu kötülüyor diye ben kötü diyemem. Bunlar İslam düşmanı münafıklardır. Ama sonları da yakındır…
Eğer benim tanıdığım HM iseniz sizinle bu konuyu enine boyuna konuşmak isterim.
Selam ve saygılar…Bekir AKKAYA /05 Aralık 2008 /KUMRU
İslami Hassasiyetlerde Müslümanları Zındıklar Değerlendiremez!
Deniz Feneri Derneği’nin gönüllüsü olarak dokuz yıldan fazla çalıştım. Birçok garip ve ihtiyaç sahiplerine bu vesile faydam dokundu.
Bir gün geldi birçok İslami hayır kurumlarının başına gelen durum Deniz Feneri Derneği’nin de başına de geldi. Doğruluğu yanlışlığı bir yana bir kesim sırf Müslümanları zan altına bırakmak için sürekli saldırı içerisinde. Bunun kıyamete kadar süreceğine inananlardanım. Kötülüklerden, hırsızlıklardan, sahtekârlıklardan dem vuran bu İslam düşmanları keşke bu kavramlarda
Yüz Yılın İyilik Harekatı (Deniz Feneri) (Arşiv Yazıları-2006)
Deniz Feneri Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği Kurumsal İletişim Müdürü Recep Koçak ve Sisnet sorumlusu Devrim Depeli’nin verdiği bilgiler daha çok gönüllülere özel olmasına rağmen derneğin yaptığı yardımlar bizleri bile hayretler içersinde bıraktı. “Küçük Şey Yoktur” adlı iki kitap okumuştum. Bir derneğin yaptığı yardımlar, örnek alınması gereken destan niteliğinde… Kurumsal İletişim Müdürü Recep Koçak : “Siz gönüllülerimiz sayesinde büyüdük ve her gün büyüyoruz” derken salondaki gönüllüler de haklı olarak mutluydular.
“Türkiye’de 32 Bin gönüllümüz mevcuttur.” Diyen Sisnet Sorumlusu Devrim Depeli karşılıksız ve menfaat düşünmeden insanımızın neler yapabileceğinin belgesini bizlere ulaştırıyordu. Kurumsal İletişim Müdürü Recep Koçak :”2003 yılında 40, 2004 yılında 75 ve 2005 yılında 125 Trilyon yardımı siz gönüllülerimiz aracılığı ile hayırseverlerden alarak ihtiyaç sahiplerine ve fakir – fukaraya ulaştırdık” derken birçok olamaz denilen problemlerin çözümüne belki de bir kapı aralıyordu.
Yukarıda saydığımız altı ile daha kolay yardım ulaştırmak için Samsun Temsilciliği’nin açıldığını ifade eden İletişim Müdürü Recep Koçak “bu bölgeye bundan öncekinden çok fazla hizmet verilecek ve kısa zamanda yardımlar ihtiyaç sahiplerine ulaştırılacak” ifadesinin ardından Samsun Temsilcisi Yusuf Baykal’ı gönüllülerle tanıştırdı.
İsminden de anlaşılacağı gibi “Deniz Feneri Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği” başlangıçta bir televizyon programı olarak ortaya çıkmış daha sonra hayırsever ve gönüllülerle işbirliğine gidilerek yurt ve dünyada yardım faaliyetini sürdürmeye devam ede gelmiştir. Bugün için “Filistin Halkına Yardım Kampanyası” başlatan dernek yurt ve dünyada bir çok yardım kampanyasına öncülük etmektedir. www.denizfeneri.org.trinternet adresinden derneğin sitesine,
Binlerce deniz yıldızının sahile vurduğunu görüp, onları tek tek kurtarmaya çalışan bilgeye bunları kurtarman mümkün mü denildiğinde birini eline alıp denize fırlatıp bunun için evet” denilmesi gibi bir şey. İhtiyaç sahibi binlerceye ulaşılmasa da birilerine ulaşılması mümkün. Nereye kadar sorusuna ise “kıyamete dek” bu böyle devam edecektir. “Yapamadıklarımızdan değil, yapma gücü olup ta yapmadıklarımızdan hesaba çekileceğiz”
Her birimizin küçük diye atladığımız bir küçük eylemi birçok hayatın yeşermesine neden olacak, bir küçük eylemimiz bilmediğimiz ya da bilemediğimiz bir anda belki de sadaka olarak karşımıza çıkacaktır. Bu açıdan bakıldığında her bireyin yapabileceği bir çok güzellikler vardır ki, Deniz Feneri Derneği’de yurt ve dünyada bunun en güzel örneğini yürütmektedir.
Buluşmak Ümidiyle…
Bekir AKKAYA /23.07.2006 /Karadeniz Haber Postası Gazetesi /Samsun
Yüz Yılın İyilik Harekatı (Deniz Feneri) (Arşiv Yazıları-2006)
1 Haziran 2022
İmam Hatipli Kızlardan Semah Gösterisi -Arşiv-2006 (3 Adet Fotoğraf)
Kumru'da ilk kez kız öğrenciler tarafından "semah gösterisi" sunuldu. Yüzlerce insanın bir sürpriz olarak izlediği semah gösterisi büyük takdir topladı, salondakiler gösteriyi ayakta alkışladı. Orotoryo'nun ardından Davetlilere yönelik peygamberimizle ilgili bilgi yarışması gerçekleştirilerek, bol bol hediye ve kitap dağıtıldı. En büyük ödül olan altın ve kitap'ı ise iki bayanın
alması bütün salonu mutlu etti. Öğrenciler arasında düzenlenen hadis ezberleme yarışmasında 60 ve üstünde hadislerin meal ve metnini ezberleyerek dereceye giren öğrencilere ödüller verilerek öğrencilerin seçme hadisler sunmaları salonda büyük hoşnutluk yaşattı. İki kız öğrencinin "Veda Hutbesi"ni okumaları ile proğram son buldu.***Bekir AKKAYA/12 Nisan 2006 /Karadeniz Haber Postası Gazetesi / Kent Haber Kültür ve Haber Sitesi
İmam Hatipli Kızlardan Semah Gösterisi -Arşiv-2006 (3 Adet Fotoğraf)
Ecel Ertelenebilir...İnsanın Mükemmelliği. Muhteşem bir video
Ecel Ertelenebilir...İnsanın Mükemmelliği. Muhteşem bir video
KUMRU ÖĞRETMENEVİ AÇILIŞIMIZA SİZLERİ DE BEKLERİZ (Mutluyum! Mutlusunuz! Mutlular!)
Sona gelindikçe heyecanımız da artıyor. Heyecanımız yeni olmamasına rağmen yeni bir mekâna taşınmak, ilişkili olan herkesi de heyecanlandırıyor.
İlk adının koyulması bundan 25 yıl öncesine dayanıyor. İki arada bir derede olmasına rağmen bizim ilçemiz Kumru'da 1989 yılından bu yana hizmet
veriyor. Açılmasını sağlayan ve o günkü şartlarından bugün belki de ASO olmasına neden olan 10 yatağı ile yüzlerce insanı ağırlayan Kumru Öğretmenevi, Kumru Belediyesi Eski Belediye Başkanı A.Cemal Zorlu döneminde Belediye Sarayının ikinci katında hizmete başlamıştır. O günden bu güne hizmet veren bu kurumda, ben 1993 yılından bu yana görev yapıyorum.2 oda ve 10 yatak…Buna rağmen yüzlerce kişinin bu mekanda ağırlanması ve memnun olarak ayrılması bizleri de hep mutlu kılmıştır. Bu mutluluğun çıtasını artırma planlarını hep düşünmüş olsam da günü gelmeyince, ya da şartlar oluşmayınca, bir şeyin gerçekleşme imkânı da bulunmamaktadır.
Kutsal kitaplarda " doğru yer ve zamanda uygun bir lisanla dua ve niyazlarınızı yapınız, aksi takdir de beklediğinizin aksi gerçekleşir" ifadesini, çok iyi okumak, bu cümleyi çok iyi düşünmek, bir çok şeylerinde başarısını mutlak şekilde artırır. Morali bozuk birinden bir bardak çay bile istemek kapı dışarı atılmanıza neden olabilir. Yani, uygun yerde uygun dua. Şartlar oluşmuşsa ve siz hala farkında değilseniz bu suç karşınızdakinin değil yüzde yüz sizindir.
Bana göre Kumru'da bu dönem şartlar oluşmuştur. Koskoca bir Ordu'da Kumrulu bir Millet Vekili varsa ve bu Millet Vekili bir iktidar partisinden ise ve bu Millet Vekili iktidar partisinden Grup Başkan Vekili ise Kumru'da kimsenin bazı hususlar için beklemesine gerek yoktur. Tek yapılması gereken Kutsal kitaplardaki o mucizevi sözü hatırlamak. Uygun zamanda uygun dua…
Bizler Kumru Milli Eğitim Müdürlüğü ve Kumru Öğretmenevi ve Akşam Sanat Okulu Müdürlüğü Yönetim Kurulu olarak bunu gerçekleştirmeye çalıştık. Tek tek değil toplu olarak olması gereken en uygun duayı yapmaya çalıştık. Hiç birimiz verimli arazinin güney veya kuzeyini düşünmedik. Milli Eğitim Müdürlüğümüz ve Yönetim Kurulumuz kendi aralarında ortak aklı birleştirdik. İmam Hatip Lisesi Müdürü ve Öğretmenevi Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Tatlıgül'ün diblomatik ve kılı kırk yapan disiplin anlayışını ve titiz davranışını, Öğretmenevi Müdürü Bekir Akkaya'nın akla hayale gelmeyen abuk sabuk fikir, düşünce, teklif ve çözüm önerilerini yönetimin süzgecinden geçirerek, ortak bir duaya kalkıştık. Uygun zamanda uygun dua formülü neticesinde Yeni Kumru Öğretmenevi binasının açılma günü olan, 24 Kasım Öğretmenler Gününü bekliyoruz.
Hiç bir sözümüzü geri çevirmeyen maddi ve manevi büyük katkısı olan Millet Vekilimiz Sayın Eyüp Fatsa'nın 10 kez belediye binasının son katına çıkarak çalışmaları yerinde incelemesi bu üçlüyü büyük bir heyecanla günde kırk kez son kata çıkarmıştır. Kendilerine yürekten teşekkür edeyoruz.
Yeni öğretmenevimiz Sayın Milletvekilimiz Eyüp Fatsa'nın katkı ve gayretleri ile gerçekleşmiştir. Sayın Belediye Başkanımız Ticabi Civelek'in öğretmenlere bu katı tahsis etmesi ve bizi maddi ve manevi teşviki gönüllerimizin bir kenarına yazılmıştır. Çalışmaları yerinde inceleyen yüzlerce büyüğümüz ve dostlarımız. Yani tek değildik yüzlerce idik.
Kumru'muzda son derece lüks 2'şerli 15 yatak bulunan bir otel ve son derece lüks bir lokal ve adı Kumru Öğretmenevi ve Akşam Sanat Okulu Müdürlüğü. Belediye binası en son kat. Şimdilik asansörümüz olmasa da dualarımızı bu yöne çevirmek bizim üçlünün işi. Hayalimizdeki lokanta şifreli söz olan ışık tarafında gözüküyor.
AÇILIŞIMIZA SİZİ DE BEKLİYORUZ!
24 KASIM CUMA ÖĞRETMENLER GÜNÜNDE SAAT: 14'00'TE BELEDİYE BİNASININ SON KATINDA MUTLULUĞUMUZU PAYLAŞMANIZI ÜMİD EDER SAYGILAR SUNARIZ…
Bekir AKKAYA /18 Kas 2006/Kumru Haberci Gazetesi-Karadeniz Haber Postası Gazetesi- Kent Haber Haber ve Kültür Sayfası


















