Bu içerikler Bekir Akkaya tarafından oluşturulmaktadır .İçeriklerin izinsiz ya da kaynak belirtilip link verilmeksizin kopyalanması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na göre suçtur.

8 Aralık 2007

TÜRKİYE'NİN EN BÜYÜK ÖZEL HABER AJANSI (İHA)HALKA AÇILDI


Türkiye'nin en büyük özel Haber Ajansı olan (İHA) İhlas Haber Ajansı halka açıldı. Anlık haberleri ile internet sitesindeki haberlerdeki şifreyi kaldıran Ajans, görüntülü ve işlenebilir fotoğraf hizmetini ise abonelerine sunmaya devam ediyor
Türkiye'nin En Büyük Özel Haber Ajansı İHA, artık okuyuculara açıldı. Türkiye ve Dünya'nın tüm yazılı ve görüntülü basın yayın organlarında her gün ve her saat İHA logosuyla Türkiye'nin gururu olan Ajans, sonraki yıllarda bir çok özel haber ajanslarına da örnek teşkil etti.
Basın dünyasına yüzlerce eleman kazandıran ve Türkiye'nin tüm ilçe ve beldelerinde muhabir bulunduran ve Yurtdışında tüm merkezleri kontrol altında tutan İHA, habercilik dalında da sayısız ödüller alan bir kuruluş
Bünyesinde barındırdığı onlarca canlı yayın aracı ve binlerce çalışanı ile "Ulaşılamayan Yerlere" ulaşabilen, Dünya tarihine yön veren olaylarda "tek" olma özelliği ile Irak'ın işgalini ve Saddam heykelinin yıkılışını tüm dünyaya canlı aktaran İHA'nın artık okuyuculara yönelik hizmeti çok tartışılacağa benziyor.
Habercilik alanında öncü olma özelliğini son Okuyucu'ya açılma hamlesi ile bir kez daha kanıtlayan İHA, gerek alt yapısı gerekse kazandığı Kurumsal Kimlik'le önümüzdeki günlerde yeni projelere de imza atacağa benziyor.
HABER : İsmail Ballı/İstanbul

ORDU'NUN EN BÜYÜK İHALESİNİ ERÇAL AŞ KAZANDI


Fatsa Belediyesi'nin aylık 13.5 milyar YTL'ye ihaleye açtığı Otopark ihalesini ERÇAL AŞ 38 milyara aldı.Erçal AŞ'nin karşısında ihaleye giren Fatsa Grubu ise verilen fiyat karşısında geri çekildi.
Fatsa'nın en gözde yeri olan Orta Camii Mevkiindeki otopark 2008 yılına kadar hizmete girecek.

Ben Adamın Gözünden Tanırım!/ARŞİV

Süreklilik arz eden ilişkileri kendim kurmaya çalışırım. Biriyle dost ya da arkadaş olmayı ya da tanışmayı arzu edersem kendim ölçüp biçerim. Bu noktada çok fazla seçiciyimdir. Acele ile yapılan ilişkiler birçok nedenden dolayı başarıya ulaştırmıyor. Sonuçta ya hayal kırıklığıyla ya da mahcubiyetle noktalanıyor. Bu konuda çok fazla ne hayal kırıklığı ne de mahcubiyet yaşadım.

Birileri gelerek “ şu adam şöyledir, bu adam böyledir” gibi sözlerle kendi hayal kırıklıklarını ya da kuyruk acısı sonucu oluşan ön yargılarını size dayatmaya çalışsalar da ben bu tür kişilere hiç yüz vermem. Çünkü bu tür insanların ortak özelliği “hiçbir ilişkilerinin sağlam olmadığı” yönünde, bende bir kanaat çoktan oluşmuştur. Bu kanaate ulaşmak ise ya bilgelikten ya da tecrübe denilen kazıklardan oluşmadır…

“Oturduğum yerden kalkmam ve kalktığım yere oturmam” sözünü prensip edinen birinin zaman zaman şok davranışlarla karşılaşması yine dostlarımız sayesinde oluşur. Bazı birliktelikler bazı olumsuz durumları da beraberinde getirir. Bu satırların yazarı bunun bilincindedir ve olabilecek duruma hazırdır. “Hoş geldiniz”i de biliriz ağırlamayı da…Neyin nerede

KUMRULULAR EĞİTİM KÜLTÜR VE YARDIMLAŞMA DERNEĞİNİN 5. OLAĞAN KONGRESİ/ARŞİV

KUMRULULAR EĞİTİM KÜLTÜR VE YARDIMLAŞMA DERNEĞİNİN 5. OLAĞAN KONGRESİ 23
NİSAN 2006 PAZAR GÜNÜ BAĞCILAR'DAKİ DERNEK MERKEZİNDE PROTOKOL DAVETLİLERİ
VE ÜYELERİN KATILIMIYLA GERÇEKLEŞTİRİLMİŞTİR.

DİVAN BAŞKANLIĞINI SITKI DİNLEYİCİ'NİN YAPTIĞI KONGREDE DERNEK BAŞKANLIĞINA
CELALETTİN DERVİŞOĞLU SEÇİLİRKEN, 1. BAŞKAN YRD.LIĞINA ASIM ZOLAN, 2. BAŞKAN
YRD.LIĞINA ŞEREF ÇEK, DERNEK SEKRETERLİĞİNE H. İBRAHİM TOPALCI, MUHASİP
OLARAK MUHAMMED ALİ PERU, MUSTAFA ÇAYA, KEMALETTİN KUMRU, ÖZCAN ÖCEK,
A.KADİR ŞENGÖR, MAHMUT ŞENTÜRK VE NAFIZ SUNAR YÖNETİM KURULU ÜYELİĞİNE
GETİRİLMİŞTİR.

DERNEK BAŞKANLIĞINA SEÇİLEN CELALETTİN DERVİŞOĞLU DERNEĞİN KURULUŞUNDA BU

İST.KUMRULULAR PİKNİKDE BULUŞUYOR/ARŞİV

Hocam iyi akşamlar istanbul kumrulular derneğinin piknik tarihini ve yerini veriyorum kumru org sitesinde duyuru olarak yayınlarsanız seviniriz.
28-05-2006 tarihinde istanbul maltepe başıbüyük mah.kuyular düzü mevki aile piknik yeri olarak girerseniz iyi olur.
ulaşım şeklini yazıyorum E5 den gelenler için; Maltepe Köprüsü üzerinden SSK Süreyyapaşa Hastanesi - Başıbüyük yolundan Kavşak noktalarında bulunan yönlendirme marmara eğitim köyü tabelalarımızı izleyerek ulaşa bilirsiniz.
TEM den gelenler için; Kartal - Samandıra Kavşağından girilerek gişelerden sonra Samandıra istikametine sapılır. Kavşak noktalarında bulunan marmara eğitim köyü

Doktor Bize Bir Çare/Bekir AKKAYA


Bu hafta Mavi Türk Haber grubundan gelen tıp ilminin pek ilgilenmediği hastalıklarımız yazısını sizlerle paylaşmak istiyorum. Biz “kırk bir kere maşallah” denilmesi için kırk birini yazdık. İsterseniz hastalıklarımızın sayısını siz daha da çoğaltabilirsiniz…

1-Kardan adama tekme atma veya bozmaya çalışma hastalığı,
2-Yeni atılmış bir betona basma ve isim yazma hastalığı,
3-Gazete ve dergilerdeki resimlere sakal, bıyık ve gözlük yapma hastalığı,
4-En iyi arabayı ben kullanıyorum zannetme hastalığı,
5-Kar topunun içine buz koyma hastalığı,

6-Cep telefonu kullanımının yasak olduğu ortamlarda ille de görüşme yapma hastalığı,
7-Belediyenin duraklara koyduğu saatlerin yelkovan ve akrebini sökme hastalığı,
8-Kumsalda deve güresi yapma hastalığı,
9-Şahin marka arabayı, Doğan görünümlü yapma hastalığı,
10-Ağaçlara ve parktaki banklara kalp ve isim bas harfi kazıma hastalığı,
11-Derslerini çalışıp sınıfını geçenleri inek sanma hastalığı,
12-Mesleğimizdeki unvanımızı İngilizce olarak söyleme hastalığı,
13-Tik olan insanların

ŞEHİT ADEM ÖĞLÜ/RESİM/ARŞİV



sehidinize allahtan rahmet dilerim.
DELİ KÜRŞAT
kimden kursat deli ayrıntıları gizle 15.04.2006
kime kumruhaber@gmail.com
tarih 15.Nis.2006 01:57
konu sehidinize allahtan rahmet dilerim
gönderen alan hotmail.com

sehidinize allahtan rahmet dilerim.

Kadavrada Ölümü Aramak!/Bekir AKKAYA


Geçenlerde, Can Dündar'a ait olan slayt eşliğinde bir yazı okudum. Yazı ölmeden önce ölmeyi ve öldükten sonra olabilecekleri konu almış. Aynı yazının bir başka türünü ben "Zafer Dergisin'de çok önceleri "Kabus" başlığı altında okumuştum. O yazı ile bu yazı arasında pek bir fark yok. Her ikisi de öldüğünüzü düşünerek kabre girene dek ve kabirde olabilecek ihtimalleri, yaşamanızı bir an için düşünmeye sevk eden bir yazı. Tasavvufta da "rabıta" denilen eylemin bir bölümü "öldüğünü farz etme" eylemi üzerine kuruludur. Yani bizim dilde " ölmeden önce ölme" denilen eylem…

Bu günlerde ben Mary Roach'ın "Kadavra" adlı kitabını okumaya çalışıyorum. Kitap kadavraların yaşantılarını anlatıyor. Bizim dildeki kadavranın karşılığı ölmüş insan bedenleri. Kadavralar doktorların okuduğu okullarda hayatlarını sürdürüyor. Neticede bir ameliyatı öğrenme canlı bedende olamayacağına göre, ölmüş bedenlerde bu kesip biçme işini yapmak tıpta da gelişmeyi sağlıyor.

Ne Can Dündar'ın yeni yazısı ne de Zafer Dergisindeki ilgili yazı öldükten sonra bir insanın kadavra olabileceğini ve kadavra olarak bir tıp öğrencisinin elinde kesilip biçilme durmunu işlememiş. Sadece kadavra olma ihtimali değil, insan nerede ve nasıl öleceğini bilemediğinden cesedinde çürüyene kadar ne gibi bir durumla karşı karşıya kalacağını

Kız Öğrencilerden Sema Gösterisi/ARŞİV




Kumru İmam Hatip Lisesi Müdürlüğü Mesleki Tatbikat Kulübü öğretmen ve öğrencileri tarafından hazırlanan "Kutlu Doğum Haftası Etkinlikleri" çerçevesinde hazırlamış olduğu proğram Kumruluları büyüledi. Çok zengin bir içeriği olan proğram Kumru Erçallar Kültür Sarayında çoğunluğunun Kumrulu bayanların olduğu yüzlerce Kumruluyu üç saat boyu unutulmayacakları bir gece yaşattı. Yüzlerce davetlinin yer kalmadığından dolayı ayakta izlediği proğram saygı duruşu ve İstiklal Marşımızın okunmasından sonra Kur'an-ı Kerim okunması ile başladı. İmam Hatip Lisesi Müdürü İbrahim Tatlıgül'ün açış konuşması ardından bir öğrenci "Kırk Yaşındasın" adındaki şiirle salonu hüzne boğdu. Slayt gösterisi ile Peygamberimizin Şemaili gösterilmesinin ardından "Bizim Aile" adında mini bir tiyatro sergilendi. Ardından Kutsal Emanetler slayt ve müzik eşliğinde gösterilmesinin ardından kızlardan oluşan Okul ilahi korusu birbirinden güzel ilahiler sundu.

Kumru'da ilk kez kız öğrenciler tarafından "sema gösterisi" sunuldu. Yüzlerce insanın bir sürpriz olarak izlediği sema gösterisi büyük takdir topladı,salondakiler gösteriyi ayakta alkışladı. Orotoryo'nun ardından Davetlilere yönelik peygamberimizle ilgili bilgi yarışması gerçekleştirilerek, bol bol hediye ve kitap dağıtıldı. En büyük ödül olan altın ve kitap'ı ise iki bayanın alması bütün salonu mutlu etti. Öğrenciler arasında düzenlenen hadis ezberleme yarışmasında 60 ve üstünde hadislerin meal ve metnini ezberleyerek dereceye giren öğrencilere ödüller verilerek öğrencilerin seçme hadisler sunmaları salonda büyük hoşnutluk yaşattı. İki kız öğrencinin "Veda Hutbesi"ni okumaları ile proğram son buldu.12.04.2006 ***Bekir AKKAYA