Bu içerikler Bekir Akkaya tarafından oluşturulmaktadır .İçeriklerin izinsiz ya da kaynak belirtilip link verilmeksizin kopyalanması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na göre suçtur.

22 Aralık 2007

Ölümden Sonrasına Yolculuk ve Köken Atomu (Şifre ) -7 /Bekir AKKAYA

Soru şu ", Ruh ayrılınca bedenin bir hükmü yoksa, kabir ziyaretlerinin anlamı olur mu?
Geçenlerde bu konulara vakıf ve ilmine güvendiğim Samsun'daki büyük üstadım H.B'e yıllarca ilgili merak ettiğim bir soru sordum. "Beden bana göre ruhun bedenden ayrılmasından sonra pek bir anlam ifade etmiyor. Bu durumda kabirleri ziyaret etmenin bir anlamının da olmaması gerekir." Deyince , H.B. bana şu bilgiyi verdi." Hayır öyle değil. İnsan bedeninde uyluk kemiğinin yakınlarında gözle görülemeyecek kadar bir parça vardır. Ruh bedenden ayrılınca, ve ceset toprakla temas edince her şey dağılır ve parçalanır, toprak olur. Ancak cesetteki bu parça ne çürür, ne de yanar. İşte bu parça insan bedeninin şifresini ve planını içersinde barındıran özdür." İnsanlarda daha sonra bu özden tekrar haşrolonacaktır." Açıklamasında bulundu. O günden sonra bana anlamsız gelen kabir ziyaretleri, anlamlı hale geldi. Buradan itiraf etmek gerekirse o güne kadar ziyaret etmediğim kabir ziyaretlerini çok ziyaret etmeye başladım.
Çok sonra Okuduğum Dıon Fortune'nin "Ölüm Kapısından Geçiş" kitabının 48 ve 49 sayfalarında çok ilginç bir açıklama var ki, H.B.'ün bilgileri ile sanki aynı. Üstelik Dıon Fortune bu bilgileri aktarırken İslami bir bilgi olarak vermemektedir. Hatta ilgili bölümün ilerleyen satırlarında İslami düşünceyle yüzde yüz uyuşmayan bilgiler de mevcut. Bilgiyi kitaptan okuyalım " Ruh, asıl ölüm yaklaşırken kendi düzleminde uyanır, son bir gayret göstererek bedene konsetre olur ve gizemli bilgilere sahip olanların "Köken Atomuna Kayıt Yapma" işlemi dedikleri görevi tamamlar."
"Köken Atomu'nun fiziksel benzeri atom

19 Aralık 2007

KUMRU MERKEZ CAMİİNDE BAYRAMLAŞMA





















Kumru Merkez
Camiinde Kumruban Bayramı namazı sonrası Kumrulular birbirleri ile bayramlaştı. İşte namazdan hemen sonra çekilen görüntüler.

17 Aralık 2007

En İyi Fotoğraflar (2004)

YARDIMA DAVET!

YARDIMA DAVET! Kumrunun yüksek köylerinden olup,maddi sebeblerden dolayı okuyamayan kız öğrencileri 4 yıldır Kumrulu hayırseverler tarafından okutulmaktadır. Bu çocukların barınma,gıda,yakıt v.s giderleri hayırseverler tarafından karşılanmaktadır. Bu çocuklarımıza yardım yapmak isterseniz Aşağıdaki telefondan bilgi alabilirsiniz.Yine bu çocuklar adına kurban keseceğiz.Sizler adına vekaletle geçen yıl olduğu gibi kurban keseceğiz.Kurbanlarınızı ve nakti yardımlarınız bekliyoruz.
Herşey gönlünüzce olsun. BİLGİ İÇİN :
GSM=0-536-4941366
Ziraat Bank Kumru Şubesi
Hesap No=6836161-5001
Şube Kodu=644
İlginize şimdiden teşekkürler.

Kumru da Muharrem Ayı ve Aşure Günü Kutlandı

İslam aleminde kutsal sayılan Muharrem ayının 10 gününde Kumrululara aşure dağıtıldı.Kumruluların gayretleri ile 150 kız çocuğunun okumaları için oluşturulan Kız yurdunda misafirler ağırlandı.Organizesini Kumru temsilcimiz Murat Yüreklinin yaptığı gecede Kumru Belediye Başkanı Ticabi Civelek,Kumru Müftüsü Abdullah Pamuklu,İlçe Milli Eğitim Müdürü Abdülkadir Hocaoğlu,Çarşamba Tekstil Fabrikası sahibi İzzet Kılıç,Kumru esnafı,okul müdürleri ve basın mensupları katıldı.Yenen yemek ve aşure ikramından sonra Kumru Müftüsü Abdullah Pamuklu dua ve selamlama konuşması yaptı.
Kumru temsilcimiz Murat Yürekli de gece

Deniz Feneri Kurbanlarinizi Kimlere Ulastiriyor, Bilmek Ister Misiniz?

Muğla’nın dağlarında bir köy… 8 mahalleli Otmanlar Köyü…Çoğu mahallesi yolsuz, elektriksiz, susuz. Halen ağaçtan barınaklarda yaşam sürenler var. Tarım, hayvancılık yok denecek kadar az. Bebek ölümleri diğer köylere göre fazla. Hastalar, ağaç dallarından yapılan ilkel sedyelerle 22 km. taşınarak köy merkezine getirilip ordan da sağlık ocağına götürülüyor.İşte, Otmanlılar, tüm bu zor şartlar altında hayatta kalma mücadelesi veriyor.
***********
85 yılın yükünü omzunda taşıyan Gülsün Nine, Otmanlar’ın belki de en yaşlısı.Evlendikten sonra gelmiş, Otmanlar'a. Bir zaman sonra eşini, evladını kaybetmiş. Torunuyla birlikte yapayalnız kalmış. Şimdilerde tek başına zorluklarla büyütüp evlendirdiği torununun yanında, hayatının son demlerini yaşıyor.


*********
DENİZ FENERİ GÜLSÜN NİNE’Yİ BU BAYRAM DA UNUTMUYOR.SİZDEN GELENLERİ ONA VE ONUN GİBİ BİNLERCESİNE ULAŞTIRIYOR.
<<>>

AYRINTILAR İÇİN TIKLA : http://www.denizfeneri.org.tr/kurban.aspx

Avrupadaki Gurbetçiler Kurbanlarını Kumru da Okuyan Öğrencilere Bağışladılar! GEÇEN YIL BU ZAMANLAR

Avrupa da bulunan Kumrulu gurbetçiler kurbanlarını Kumru da okuyan öğrencilere bağışladılar.Kumru Belediyesi mezbahanesinde kesilen kurbanlar öğrencilerin bulunduğu kurs ve yurtlara itina ile dağıtıldı.Almanyadan bizzat Kurban organizesini görmek için Kumru ya gelen Okan Üçüncü; " Biz Avrupada ki Müslümanlar kurbanları alıyor,başta Afrika ülkeleri olmak üzere değişik yerlerdeki ihtiyaç sahiplerine dağıtıyoruz..Ben kendim Kumruluyum, öğrencilere yönelik

16 Aralık 2007

DOST SOFRASI!!!--Ekrem Saygı Yazdı-www.kumru.tv

“Ruhumun daraldığı zamanlar da” … diye, başlıyor yazısına Haşmet UZAR. Uzun bir cümle ile, nefes almadan, son derece mükemmel.
Yorumladığında her insanın farklı yorumlar getirebileceği bir yazı. Devamla; “Bayram Dağı’nın ardında kalmaya başlayan güneşin, ayaklarını elekçi sularında yıkayarak başlattığı akşam saatleri, Pösküden’e ince bir soğuğa sarılmış çiğ taneleri ile iner…”
Sonra o çiğ taneleri yavaş, yavaş kaybolur. Gölgeler koyulaşmaya başlar, Bayram Dağı’nın eteklerinde. Aydınlık, karanlığın koynuna saklanır. Pürüzsüz, pırıl, pırıl bir gökyüzü. Yıldızlar göz kırpar size semanın derinliklerinden…
Dolunay.. Gittikçe yükselir Bayram Dağının üzerinden. Ağaçlar soyut görüntülere dönüşür, gölgeler yeniden belirir. “İnce bir soğukla inen

14 Aralık 2007

--- BU ŞEHİRİN SESİ VAR---İsmet KAYMAK'TAN

Bu şehrin sesi var demişsem varsa vardır.Bu şehirde ne insanlar doğdu ve gelip gitti.Hepsinin sesi çıkıyordu.Ta doğarken bile dünyaya insanlar sesli geldiler.Şehirde insanlar varsa,şehrinde sesi vardır.
Aslında tüm canlıların sesi vardır.İnsanlar,Kuşlar ,böcekler,hayvanlar,ağaçlar ve bitkiler,ama onları duyacak kişi ve kişiler önemlidir.Bütün bunlar başka yerde olduğu gibi bu şehirde de vardır ve yaşıyordur.Yaşıyorsa da sesi de vardır.
Bu şehirde kimi mal sahibi kimi mülk sahibidir.Bu şehirde kimi oynuyor kimisi oyalanıyor.Kimi paralı kimi vefalıdır.Bu şehre kimileri çamurlu yollardan yaya geliyor.Çamurlarını da elbisesinden bu şehre bırakıp gidiyor.Alın başınıza çalın dercesine…Bana ne senin arabandan , bakkalından ,dükkanından ve Bilgisayarından deyip alıp başını gidiyor bu şehirden.Bu şehrin çok okumuşlarının ayrı bir havası,az okumuşlarının çok bilmişlikleri ve çok konuşup az iş yapmaları inan insanları kahrediyor.