Bu içerikler Bekir Akkaya tarafından oluşturulmaktadır .İçeriklerin izinsiz ya da kaynak belirtilip link verilmeksizin kopyalanması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na göre suçtur.

3 Mayıs 2008

Oh Be Dünya Varmış / Bekir Akkaya

Seksen öncesi tutuğum notlar bugüne göre hayli farklılıklar gösteriyor. Defterde 1978 yılının değişik tarihlerinde“Arkadaşlık ve dostluk” üzerine tam on iki sayfa öğüt var. Bu öğütleri şimdiye uyarlamak hayli zor. Bugün paran varsa ya da mevkiin ya da makamın varsa çevrende olanlar da çok fazla. O kadar yığılma var ki atsan atamazsın, satsan satamazsın.

Geçen bir dostumla konuşurken bana şöyle dedi. “Sen ilke ve duruş kelimelerine çok takıntılısın.” Emin olun böyle bir takıntımın farkına varılışı beni son derece sevindirdi. Bu takıntım sayesinde pek bir arayış içersinde değilim. Çok önceden aldığım notlar sayesinde çevremde olup biten her şeyi tam yerine oturtabiliyorum. Eleye eleye kalbur üstünde seçilenler var elimde. Sadece arkadaş ve dost üzerine değil, fikirsel ve alışkanlıklar noktasında da zorlanmadan bir kanaat oluşturabiliyorum.

İhtiyaçlarım bir ölçüde tamamlandığından pazaryerine pek takılmıyorum. İlk etapta göze ve gönle hoş gelen tüm malzemelerin perde gerisini tahmin

ÖZEL İDARE MÜDÜRLÜĞÜ KUMRU KÖYE YÖNELİK HİZMET BİNASI BİTMEK ÜZERE

4200 metre kare alanda Derbent Sapağının hemen yanında Kumru –Fatsa Arasındaki Kumru’ya iki kilometre uzaklıktaki İl Özel İdaresine Bağlı Kumru Kaymakamlığı Kumru Özel İdare Müdürlüğü Köye Yönelik Hizmet Binası bitirilmek üzere.
Kıştan bu yana devam eden işletme binasında misafirhane dahil tüm birimler mevcut olacak. Bir çok birimin bitirildiği bina da yemekhane ve dinlenme maksadı ile çok yönle salonda hizmete girmiş durumda.

Köye yönelik hizmet birimi olarak faaliyet gösteren binada şu

Gülünç müdürünün gülünç gezi notları

Ankara Kumrulular Derneği tarafından Kumru merkez ve köy ilköğretim okullarında başarılı olan 40 öğrenciye Ankara gezisi düzenlendi.
Köy ve Şehirdeki başarılı öğrencilerin velilerinin katıldığı çoşkulu öğurlanma töreninde İlçe Milli Eğitim Şube Müdürü Yusuf ÜTÜ;nün konuşma yapması ve Ankara Kumrulular Derneği’ne gezi dolayısıyla teşekkür etmesiyle Kumru’dan başladı.

Gezi yolculuğunca 40 başarılı öğrencinin tüm masraflarını Ankara Kumrulular Derneği karşıladı.
Kafile Başkanı Muammer Öztürk’ün Gezi izlenimlerinden aktardığı özet bilgi şöyle. “Kumrulular Derneğinin organize ettiği, Ankara gezisi merkez ve köy okullarından

1 Mayıs 2008

LİSEDE YIL SONU RESİM SERGİSİ

Kumru Çok Proğramlı Lisesi 2007-2008 öğretim yılı 9, 10 ve 11’ci sınıf öğrencilerinin Resim-İş Dersinde yapmış oldukları eserlerin sergilendiği resim sergisi 1 Mayıs 2008 Perşembe günü saat 17.30’da okul sergi salonunda ziyarete açıldı.
Açılışa çok sayıda Kumrulu resim sanatına ilgi duyan vatandaş iştirak etti. Rehber Öğretmen Behçet Arslan’dan aldığımız bilgiye göre resim sergisi bir hafta ziyarete açık tutulacak.
Rehber Öğretmen Behçet Arslan’ında resim tablolarının yer aldığı sergi Kumrululardan tam not aldı. Daha çok gerçek ve gerçek olmayan resim tablolarının yer aldığı sergide resmin her türünden tablolar bulunuyor. Bekir AKKAYA/KUMRU HABER/KUMRU

30 Nisan 2008

Nazara Davetiye Çıkarma/Bekir Akkaya

Rahmetlik babamdan en çok aldığım öğüt yalan konuşmama üzerinedir. Derdi ki, “Her şeyi yapabilirsin ama kesinlikle yalan konuşmayacaksın. Yalana tevessül etmeyeceksin.”
Çok sonraları anladım ki, yalan konuşmama, yalana tevessül etmeme bütün olumsuz iş ve davranışları da ortadan kaldırmaktadır. Eğer ortada bir yalan söz konusu ise bilinmelidir ki burada kesinlikle  suçta var demektir. Daha doğrusu yalanın büyüklüğü, suçun büyüklüğüne ya eşittir, ya da suç yalana bulaştıkça çok daha fazla artacak üreyecek demektir.
İki şeyin yapılmasının yapana hiçbir faydasının dokunmadığına hep şahit oldum. Sadece yapana değil, başkasına da…

Büyük veliye sorarlar;
İnsanların dikkatlerini çekecek türden davranış ve yaşam sürmenin faydası var mıdır?
Veli kısaca şöyle buyurur:
“Bu iki yönden son derece sakıncalıdır ve insanın kendine ve başkalarına zarar verir. Bir kere kişinin başkalarının dikkatlerini çekecek türden

İnşaat İşçisi Destanı-Şiir /Bekir AKKAYA

Fındık toplamak yani bizim buralarda amelelik yapmak için ilk işe gidişim 1975 yılında oldu. Giresun-Bulancak’ın bir köyünde 1975 yılında tam bir ay fındık ameleliği yaptım. Gidenlerin çok iyi bildiği çok ilginç ve yorucu bir fındık toplama deneyimi oldu benim için. Ortaokul ve lise yıllarımda yaz tatilimin büyük bir kısmını çalışmakla değerlendiriyordum. Bu yıldan sonra her yıl fındık mevsiminden sonra çok sayıda Kumru dışında fındık toplamaya gittim.
Kısa süren fındık ameleliğinden sonra ise büyük şehirlerde

29 Nisan 2008

İslamcı Medya 'Tecavüz'ü Neden Görmedi/Nuh Gönültaş/BUGÜN

Hüseyin Üzer vakası!

Üzmez demiştik üzdü. En azından şu ana kadar gelen bilgiler böyle.

İnişli-çıkışlı bir hayat hikâyesi olan Hüseyin Üzmez, Türkiye'nin bilinen ilk siyasi suikastçısı aslında.

Kendi zamanının Ogün Samast'ı.

O dönemi anlattığı kitapları da var Üzmez'in. Henüz 17 ya da 18 yaşındayken nasıl oyuna getirildiğini ve nasıl suikastçı hale getirildiğini teferruatıyla anlatıyor.

BU KADAR SAF OLMAYIN!

Yeter. Bu kadar saf olmayın artık. Bu kadar dikkatsiz
davranmayın.
Saflığın boyutu ileri derecelerde...
Neden mi bahsediyorum? Tabii ki sevgili internet
kullanıcılarından.
Sevgili arkadaşlarım.

1. Bir yere üye olduğunuz için fidan dikilmez!

2. Bir yerde oy kullandığınız için Türkiye'de bir
kanun teklifi yasalaşmaz!

28 Nisan 2008

Kumru Nisan 2009'u Nasıl Geçirdi? /Bekir AKKAYA

İlkbaharın gelmesi ile tüm tabiatta bir canlanma olur. Bu canlılık yurdumuzun tüm bölgelerinde belki de aynı derecede bir hareketliliğe nedendir. Uyuyan tabiatın tüm canlıları sahnede yer almaya hazırlanır. Yapraklar açar, çimenler yeşerir, çiçekler tüm renkleri ile meyve vermeye hazırlanır. Tabiatın tüm unsurları bu güneşin sıcaklığına dayanamaz.
Okullar için de bir yılın sonuna gelinmesine az bir zaman kalmıştır. Bir yılda çalışılan hazırlıklarında en çok sunulduğu aylar bu aylara denk düşer. Açılışlar ya da törenler daha çok bu aylara denk geldiği gibi düğünler ve davetler de genelde bu aylarda yapılır.

Büyük şehirlerde çoğu kez insanlar kendilerinin yaptıklarının dışında bu etkinliklerden pek haberdar olamaz. Hatta bir okulun etkinliğinden diğer okul bile pek bilgilendirilmez..