Bu içerikler Bekir Akkaya tarafından oluşturulmaktadır .İçeriklerin izinsiz ya da kaynak belirtilip link verilmeksizin kopyalanması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na göre suçtur.

3 Haziran 2008

ORDU VALİSİ ALİ KABAN KUMRU’YU ZİYARET ETTİ

Ordu Valisi Ali Kaban Korgan ve Kumru ilçelerini ziyaret ederek yetkililerden bilgi aldı. Saat 13.30 sıralarında Kumru'ya gelen Ali Kaban, İlçe girişinde resmi erkan tarafından karşılandı.
Beraberinde Ordu İl Jandarma Komutanı Albay Celal Çürek, İl Emniyet Müdürü Olcay Tosun olduğu halde İlçeye'ye gelen Ali Kaban'a Kumru Kaymakamlığında bir brifing verildi.

Kumru Kaymakam'ı Özgür Körükçü tarafından verilen brifingi izleyen Vali Ali Kaban, İl Jandarma Alay Komutanı Albay Celal Çürek, İl Emniyet Müdürü Olcay Tosun ve beraberindeki heyet, Kumru İlçe Jandarma Komutanı Üsteğmen Murat Ayyarkın ve Emniyet Amiri Okan Tankut'tan bilgi aldı. Daha sonra Ordu Valisi Ali Kaban Kumru’dan ayrıldı. BEKİR AKKAYA/KUMRU HABER/KUMRU

2 Haziran 2008

GÜVENMEK INANMAKTIR... Özgür KARAKAYA´nin yazisi...

Güvenmek, bir kişiye inanmak ve şüphe etmemektedir. Ondan emin olmak ve bunu gerektiğinde uygulamaya koymaktır. Bir insanın tanınması, düşüncelerin ve yargıların derlenip toplanmasıdır. Bir insana yanlış yapmamaktır. Aynanın bizim tarafımızdaki kısmı ve bir iyi niyet göstergesidir.


Tırmanılan ağaçta rastlanılan sağlam dal, sudan geçerken basılan sallanmayan taştır. Sevgiyle hep beraber giden ve dostluğun boynuna geçirilen bir çelenktir.

Bazısı için ise bir güç, beraberinde hayatın içersinde başarılı olmak için insanın kendisiyle bir bütün olması ve var olduğuna inanmasıdır. Herkes sırtını döndüğünde sana, onun sırtını dönmeyeceğini bilebilmektir. Bir öğretmenin öğrencilerine öğrettiği konuyu yapar

Muhterem Bekir Kardeş, /Av. Metin SALMAN /İSTANBUL

"Kumruhaber" sitesinin oluşum, gelişim ve devamını sağlayan Muhterem Bekir Kardeş,
Kıymetli dostlar, arkadaşlar,
Müspet şahsiyetler ile iyi işlerden yana tavır koyanlar,
Hepinize sağlık, afiyet ve saadetler diliyorum.
İSTANBUL İSKİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜNDE AVUKAT OLARAK ÇALIŞIYORUM. (demircili köyünden AV. NİYAZİ YAYCIOĞLU kardeşimle aynı büroyu paylaşıyoruz)
İstanbul'un nüfusunu ve buna paralel olarak gelişen çevre ve insan sorunlarını dikkate alırsak, hakikaten müvekkilim kurumun ve özelde bizlerin işleri hayli bir yoğun. Ancak bugün, reklâm arası vermek ve bir nebze olsun rahatlamak babından, kısa bir süre için de olsa kumruhaber sitesinde gezindim.

10 erkek 1 kadın..

ON erkek ve 1 kadın bir helikopterden sarkan halata asılıdırlar. İp herkesi taşıyacak kadar güçlü olmadığından hep birlikte aşağı düşmemek için içlerinden birinin ipi bırakması gerektiğine karar verirler ancak bu kişinin kim olacağına karar veremezler.Tam o anda kadın çok etkileyici bir konuşma yapar. Bir kadın olarak, kocası ve çocukları için her şeyi karşılıksızca bırakmaya alışık olduğunu ve tamamen gönüllü olarak ipi bırakabileceğini söyler. Kadın konuşmasını bitirir bitirmez, ipte asılı 10 erkek onu alkışlamaya başlar...
KISSADAN HİSSE: Bu fıkrayı tüm erkeklere anlatın ki hayatın gerçeğini bir kez daha anlasınlar...
KAYNAK: http://www.e-yolla.com/news_2347.html

1 Haziran 2008

“ KİM VURDUYA GİTTİ BU YÜREK” ŞAİRİ HASAN GENÇAY 05 HAZİRAN PERŞEMBE GÜNÜ SAAT 17.30’DA FATSA’DA BUGÜN KİTABINI İMZALAYACAK!

Fatsalı Şairler, Şiir Yorumcuları, Aşıklar Topluluğu ( FATŞAT ) Başkanı Fatsalı Şair Hasan GENÇAY ilk şiir kitabını çıkardı.
Şiirlerini Hikmet OKUYAR imzalı Tanıtım Turizm Kültür Sanat Eseri TÜRKİYE SEVDASI ile şiirsevenlere ulaştıran Hasan GENÇAY kendi adına yayınladığı ilk şiir kitabı KİM VURDUYA GİTTİ BU YÜREK için o5.o6. 2008 Perşembe Günü Saat 17.30’da Fatsa Belediyesi Efendiler Eyvanı'nda İMZA GÜNÜ ve SANAT GECESİ yapacak.

İmza gününün ve sanat gecesinin PROĞRAMI radyo MEGA proğram yapımcısı ŞİİR YORUMCUSU Yasemin COCİ tarafından sunulacak. İmza Günü ve Sanat Gecesi'ne Fatsalı şiir dostları, Ordu ve İlçelerinin Şiir seven Kamu yöneticileri ile Sivil Toplum Kururuluşlarının yönetcileri, Türkiye'nin değişik illerinden aşık ozan şair şiir yorumcuları bestekarlar ve şiirsevenler davet edildi.

KİM VURDUYA GİTTİ BU YÜREK adlı kitapta toplam 128 şiir var.Kendisinden kısa bilgi aldığımız şair GENÇAY kitabın içeriği hakkında her insanın kendinden bir şeyler bulacağını söyledi.

Ordu dışında ilk talebin Şüsiyad Başkanı Hikmet Okuyar'dan geldiğini bildiren Gençay şiiri çok sevdiğini şiirden kazandığı parayı yine şiire harcayacağını duyurdu. Bekir AKKAYA/KUMRU HABER/KUMRU
İRTİBAT:
GSM: 05335746655
FATŞAT 04524235808

GÖNÜL DOSTLARI FATSA'DA BULUŞTU

Fatsa Çevre Kültür Ve Sevgi Deneği gönüllüleri Fatsa Belediyesi Çamlık Tesislerinde düzenlenen Kahvaltı programında bir araya geldi. Sevgi bağlarını güçlendirmek ve dostlukları pekiştirmek amacıyla Dr. Necdet Yılmaz'ın konuşmacı olarak katıldığı programı Fatsa ve çevre ilçelerinden davetliler katıldı. Dr. Necdet Yılmaz konuşmasında bulunduğumuz zamanı iyi anlayıp yorumlamayı, geçmişe değil geleceğe bakmayı, daima kendisiyle ilgilenilen değil başkalarıyla da ilgilenen, insanlara hizmet eden kişiler olmamız konularında katılımcılara tavsiyelerde bulundu. Program, programa katılanların farklı zaman ve mekanlarda bu tür programların tekrarlanması dileğiyle son buldu. Murat YÜREKLİ/FATSA

BİR İMAM HATİPLİNİN NOT DEFTERİ-1/BEKİR AKKAYA


Ben tuttuğum notları sayfa sayfa yazmaya karar verdim. Ordu İmam Hatip Lisesine gittiğim 1975 yılında öğretmenimiz Osman Ünal derslerinde gösterdiğim başarıdan dolayı bir defter hediye etti. Bende deftere kıyamadım ve o günden başlayarak İmam Hatipte kaldığım yedi yılda bazı notları almak için bu defteri kullandım.

Şimdi defter elimde. Aldığım notlar o gün benim için çok önem arz etse de bugün pek önem arz etmiyor. Böyle olmasına rağmen ben bu defterdeki tüm aldığım notları hiç değiştirmeden yazmaya karar verdim. Zaman zaman bu notlarıma bazı açıklayıcı bilgileri ve hatıraları da eklemeyi düşünüyorum.

Ben Ordu İmam Hatip Lisesine 1975-1976 yılında kayıt yaptırdım. 1981-1982 döneminde ise mezun oldum. Bu notlar bu yıllar arasında benim gibi İmam Hatipte okuyan çocukların dünyasına bir yolculuk olur diye düşünüyorum. Aldığım notlarda tarihlerde var.

31 Mayıs 2008

"YÜREĞİMİN AŞK KENTİ" - İSTANBUL!..(ŞİİR)-KADİR ÇETİN

İstanbul, yüreğimde közlediğim şehirsin
O maviyle yeşilin, beni sarsın İstanbul
İstanbul bir içim su, özlediğim nehirsin;

Düştü yola yüreğim, sana varsın İstanbul
O maviyle yeşilin, beni sarsın İstanbul.

İstanbul “Yedi tepe” yedi veren gül gibi
İstanbul Rabbimizden bizlere ödül gibi
İstanbul seninleyim bakma bana el gibi

Hayâlini kurduğum, cana hâr`sın İstanbul
Rüyasına durduğum, bana yâr`sın İstanbul.

Hoş gerdanlık köprüler, boğazında duruyor
Kim bilir senin için kimler hayâl kuruyor
İstanbul!.. Ah İstanbul, beni candan vuruyor;

Ölümüm dosttan olsun, varsın vursun İstanbul
Ben yolunda öleyim, hayat dursun İstanbul.

2050'de bunlar yok olacak!/İYİ BİLGİ

2050 yılına kadar yok olacak "şey"leri gösteren bir çizelgeyi size sunsak, en çok hangisine hayıflanırsınız? Aslında sevineceğiniz şeyler de üzüleceğiniz şeyler de çok. İşte yıl yıl 2050'ye kadar yok olacaklar listesi!
Avustralyalı ‘gelecek bilimciler' Richard Watson ve Ross Dawson, 2050 yılına kadar yok olması muhtemel ‘şey'leri gösteren bir çizelge hazırladı.
Buna göre, gelecek yıl kül tablası, 2016'da ise bilgisayar fareleri ve emeklilik tarihe karışacak. Bu tahminlerin gerçekleşmesi zor gibi görünebilir ama onlar “Lütfen bu çizelgede kusur aramayın” diyor. Tempo dergisi, bu ilginç araştırmayı sayfalarına taşıdı.

Avustralyalı 'gelecek bilimciler' Richard Watson ve Ross Dawson, 2050 yılına kadar yok olması muhtemel 'şey'leri gösteren bir çizelge hazırladı. Buna göre, gelecek yıl kül tablası, 2016'da ise bilgisayar fareleri ve emeklilik tarihe karışacak. Bu tahminlerin gerçekleşmesi zor gibi görünebilir ama onlar "Lütfen bu çizelgede kusur aramayın" diyor. İşte Tempo dergisinin sayfalarına taşıdığı bu ilginç araştırma...

Türkiye'de pek yararlanılmasalar da fütüristler, yani gelecek bilimcileri, pek çok önemli şirkete danışmanlık hizmeti vererek, işlerin sürdürülebilirliğini sağlamak konusunda önemli roller üstleniyorlar. Onların işi, insanların değişen ihtiyaçlarını, yaşam biçimlerini, savaş, terör, doğal afet gibi olayların yarattığı etkileri değerlendirip, bunların muhtemel sonuçlarını gözeterek bir gelecek haritası çizmek.

Richard Watson ve Ross Dawson, 'Tükeniş Çizelgesi'ni hazırlamaya (Extinction Timeline) 1950 senesinde başlamış. Çizelgeye göre, özel hayatımızı 1990'ların ortalarında, umudu ve dürüstlüğü ise 2000'lerin başında yitirdik. Gelecek bilimcilere göre, yine 2000'lerin başında şu meşhur İsveç Çakısı da tarihe karıştı. "Dürüstlük tamam, umut belki ama İsveç Çakısı'na hálá ihtiyacımız var" diyenlere ise İkiz Kuleler'in bombalanışını hatırlatıyor Watson ve Ross. İsveç Çakısı, 11 Eylül 2001'den sonra yavaş yavaş cepten çıkıp evde kalmaya başladı ve asıl amacından uzaklaşan varlığı anlamsızlaştı.

TAM DA ŞİMDİ TÜKENENLER

Mouse da 2050 yılına kadar yok olacak.

2010'a yaklaşırken, 'tamirci' kelimesi tarihe karışıyor. Her şeyin bir yenisi, daha iyisi o kadar çabuk çıkıyor ve ona sahip olmak öyle hızlı bir şekilde ihtiyaca dönüşüyor ki, bozulanı yenisiyle değiştiriyoruz hemen.

Çizelgeye göre, mektup yazmak, normal bir iklim, tahta oyuncaklar, müzik dükkanları, sokak sütçüleri, makul fiyatlı bir evde yaşamak da yakın geçmişte yitirdiklerimiz arasında.

Çizelgede 2009, kül tablasının yok olacağı yıl olarak işaretlenmiş. Kül tablası bu kadar çabuk tarihe karışır mı bilinmez, ama en azından restoranlarda ve kafelerde masanın üzerinde kül tablası olmasına gerek kalmayacağı kesin. 2011 itibariyle kuşlar telefon tellerine konamayacaklar, çünkü tellerden değil, uzaydan ulaşıyor sesimiz birbirimize. 2013'te 'teşekkür ederim' demeyi tamamen unutacak insanoğlu, nezaket tarihe karışacak. 2014'te 'kaybolmak', dolayısıyla yol sormak da tarihe karışıyor. "Bende 'GPS' yok" diyenlerin, cep telefonunun hepimizin cebine ne kadar hızlı girdiğini anımsamaları yeterli.

2015'te telefon rehberlerine ihtiyaç kalmayacak. 2016'da bilgisayarlarımızın farelerine veda ediyoruz. 2006'da İsveçli şirket Tobii Technology, bilgisayarın içine, kullanıcının göz hareketlerini takip eden bir program yerleştirmişti. Bu sayede bakışınızı uzun süre bir dosyanın üzerinde tuttuğunuzda, klavyede tanımlanmış sağ veya sol tık tuşlarına basarak dosyayla istediğinizi yapabiliyorsunuz. 2016'da bu tip bir sistemin tüm bilgisayarların standart özelliği olacağı öngörülüyor.

Aynı yıl, yaşlanma derdi kalmıyor. Çünkü anti-aging ve estetik ameliyatlar sayesinde herkes genç kalıyor. Kendini zinde ve genç hisseden insanlar, ileri yaşlara kadar çalışacaklarından, emeklilik de tarihe karışıyor.

2016 senesi içinde bir gün bankanın müşteri hizmetlerine telefon açacaksanız, karşınıza çıkan kişiye istediğiniz soruları soracaksınız ve cevap verecek. Belki şu anda sık sık başınıza geldiği üzere, yine sinirleneceksiniz bankanızın müşteri hizmetleriyle konuşurken, ama karşınızdaki ses soğukkanlılığını asla kaybetmeyecek. Watson'a göre bize cevap verenin aslında bir bilgisayar olduğunu anlamamız için en az yarım saat konuşmamız gerekecek telefonda.

GAY BAR MI ? O DA NE!

Bu çizelgede yer almasa da Dawson'ın makalelerinden birinde, 2016 itibariyle 'gay' barların da gereksizleşeceği yazıyor. Çünkü onlara göre eşcinseller savaşlarını kazandılar. Toplum onları kabul etti ve artık hep beraber eğlenebiliyoruz.

2018 kütüphanelere, postanelere, DVD'lere, bedava park yerlerine, 'sıfır beden'e veda edeceğimiz yıl olacak. Kütüphane ve postaneye neden ihtiyacımız kalmayacağını anlamak zor değil, hele ki interneti böylesine severken... Bedava park yerini zaten şimdi bile zor buluyoruz.

Ama diyet yapanların sayısı hızla artmaya devam ederken, sıfır beden çılgınlığının geçeceğine inanmak güç. Ross Dawson, estetik anlayışının değişeceğini savunuyor. Peki, gelecekte nasıl kadınlar makbul olacak? Kendisi gibi olan, neyse o olan kadınlar!

Watson ve Dawson'a göre, hayvanlarda görülen hastalıklar, sağlık saplantısı ve değişen ahlak anlayışı nedeniyle çok daha fazla sayıda insan vejetaryen olma yolunda ilerliyor. 2018, kasapların başka bir iş bulmak için kara kara düşünecekleri bir yıl olacak. Yine aynı yıl, sofraya oturup kahvaltı etme alışkanlığı da tarih olacak. Çünkü buna kimsenin zamanı kalmayacak.

AKLINIZA YATMADI MI YOKSA

Watson, bu yıl içinde birçok dile çevrilecek olan yeni kitabı 'Future Flies'da (Gelecek Uçar) kendilerini bu tarihlere götüren ayrıntıları anlatmış. Watson'ın altını çizdiği bir şey var: O da bu çizelgeyi çok ciddiye alıp içinde kusur bulmaya çalışmamak gerektiği. Çizelgede listelenenler, belirtilen net tarihlerde dinozorlarla aynı kaderi paylaşmayacaklar belki. Fakat büyük ihtimalle varlıklarının insanoğlu için bir önemi kalmayacak.

İşte 2050'de olmayacaklar listesi

İşte Ross Dawson ve Richard Watson'a göre 'kavramlar', 'şey'ler ve onların son kullanma tarihleri...

2012 Dial-up internet erişimi

2013 Faks makinesi

2014 Kaybolmak

2016 Emeklilik, 'gay' barlar, bilgisayar faresi

2020 Telif hakları

2022 Bloglar, imla kuralları, Maldivler

2023 Çalışılmayan hafta sonları, Paris Hilton

2024 Masaüstü bilgisayar, AM radyo

2025 Parasız otobanlar

2026 Öğle yemeği, FM radyo, samimiyet, kırışıklıklar

2030 Anahtar, çocukluk dönemi, realite televizyonu

2033 Bozuk para

2034 Ucuz seyahat, Bangladeş

2035 Orta sınıf, petrol, spam, Aborijinler, Microsoft

2036 Petrolle çalışan araçlar, bağımlılık

2037 Buzullar, doğal yollarla çocuk sahibi olma

2038 Sükûnet

2039 "Özür dilerim", Avrupa Birliği

2040 Cüzdan, halka açık bedava yerler, karbon emisyonu, kağıt para, sağırlık

2042 Kravat

2044 Gelecek bilimciler

2049 Google, körlük

2050'den sonra: Estetik ameliyat, fiziksel acı, çirkinlik, ölüm
KAYNAK: http://www.iyibilgi.com/haber.php?haber_id=70537