2 Ağustos 2016

Bir fatiha: Arkadaşım Ahmet Aşık’ın ruhuna mektup* /Ertuğrul-Başer

Bir fatiha: Arkadaşım Ahmet Aşık’ın ruhuna mektup*

Sana bu mektubu yazmamın sebebi, içinin bütün sızılarını iyileştirecek bir müjde: Türkiye toplumu tarihinde ilk kez bir askeri darbeye yekten karşı çıktı; direndi, darbeye geçit yok dedi. Sosyalistlerinse bir teki bile (tam on yıllardır hayal ettikleri gibi) bir akşam vakti karanlığın kenarından ağır ellerini toprağa basıp doğrulmuş o sade, “sıradan” insanların, hani şu dillerinden düşürmedikleri “halkların” yanında darbecilere karşı sokağa çıkmadı. Çünkü onlar sosyalistti, demokrattı, ilericiydi, ileri görüşlüydü; çünkü darbenin püskürtülmesi en çok Erdoğan’a yarayacaktı.

30.07.2016 15:28  
Ertuğrul-Başer



Seni son gördüğümde (vefatından bir sene kadar evveldi) doktoruna söylediklerini anlatmıştın, hatırlıyor musun: Aman doktor, benim biraz daha yaşamam lazım, biraz daha yaşayıp, şu Kenan Evren denen

15 Temmuz: Makarnacı devrimi /Cengiz-Alğan

15 Temmuz: Makarnacı devrimi

Oysa beğenmedikleri makarnacılar daha ilk anda, 81 vilayette yüzbinlerle, sabahlara kadar sokaklara dökülüp onların da, demokrasinin de geleceğini kurtardı. Ben ise 15 Temmuz Devrimi’nde darbeye karşı yürüyen bu yüzbinlerin arasında bir damla olmaktan onur duyuyorum.

18.07.2016 09:14  
Cengiz-Alğan

cengiz.algan@gmail.com

15 Temmuz akşamı saat 22:30 civarında, uzun bir yolculuktan dönmüş evimin kapısından içeri adımımı atarken kardeşim aradı, köprüyü askerlerin kestiğini söyledi. Televizyonu açıp haberlere baktım. İki kamyon jandarma köprüyü sadece tek taraflı trafiğe kapatmışlardı. Haberlerde başkaca bir gelişme de yoktu. “Herhalde büyük bir terör saldırısı ihbarı var, köprüyü koruma görevi olan jandarma da görevini yapıyor” diye düşündüm. O sırada darbe endişesiyle arayan bir arkadaşıma da böyle söyledim ve ekledim: “Böyle bir şeye kalkışırlarsa sonları idam olur”.

Birazdan Başbakan’ın

15 Temmuz: Türk solunun cenaze töreni /CENGİZ ALĞAN

15 Temmuz: Türk solunun cenaze töreni

OHAL’in ilk üç kararnamesinde de görülebileceği gibi, alınan tedbirler tamamen bu örgüte ve askerin içinden çıkabilecek tehditlere karşı oldu. Üçüncü kararnamede ise orduyu tamamen sivillere bağlayan, devrim niteliğinde kararlar alındı. Başına sonuna bakmadan her şeye karşı çıkmak da solun bir başka hastalığı.

01.08.2016 09:25  
Cengiz-Alğan

cengiz.algan@gmail.com

Onlar ki toprakta karınca, 
                                   suda balık,
                                                havada kuş kadar
                                                             çokturlar; 

…sürülmüş toprağın ve şehirlerin bahtı
               bir şafak vakti değişmiş olur,
bir şafak vakti karanlığın kenarından
                onlar ağır ellerini toprağa basıp
                                        doğruldukları zaman.
Nazım Hikmet
Kuvâyi Milliye Destanı

İrili ufaklı bütün örgütleriyle Türk solu yıllar yılı, Nazım’ın girişteki şiirinde söz ettiği işçi sınıfının, ezilenlerin, halkın “ağır ellerini toprağa basıp doğrulacağı” bir devrime öncülük etme hayaliyle yaşadı. Örgütler kuruldu, ittifaklar yapıldı, çatışmalar yaşandı. Okullarda, fabrikalarda, sendikalarda, mahallelerde örgütlenme çalışmaları yapıldı. Sayısız gazete, dergi, broşür, bildiri çıkarıldı, dağıtıldı. Milyon kez basın açıklamaları, mitingler, yürüyüşler düzenlendi. Silahlananlar oldu, devletle ve birbirleriyle çatıştılar. Hapislere düşüldü, işkencelerden, infazlardan geçildi. Şiirler,

25 Temmuz 2016

Büyükşehire Şikayet

YOL YAPAN ŞİRKET YETKİLİLERİ İKİ HASTA OLAN EVİN SUYUNU KESTİLER…SONRA DA UTANMADAN JANDARMAYA ŞİKAYETTE BULUNDULAR
                Şu anda (25.07.2016) Fizme Karapınar Mahallesinden oradan da Keşlikten İslam Dağa’a kadar bir yol çalışması başladı. Öğrendiğim kadarıyla yol Ordu Büyükşehir Belediyesi tarafından ihale edilmiş ve yolun yapımını ise Cengizler Firması üstlenmiş.
                Yol önemli bir o kadar da pahalı bir yol. Geniş olacak aynı zamanda sıcak asfalt dökülecekmiş. Ne diyelim Allah hayırlı uğurlu etsin.
                Ben bu yolun yapımını köydeki evimin suyunun kesilmesinden öğrendim. Ayıp olmasın evde de de  iki hastamız var.
                Evde suyun akmadığını ve  nedenini öğrenince ilk işim Fizme Belediyesinin Sayın Muhtarını aradım. Muhtar biz yol yapıyoruz ve de su işine bakmıyoruz dedi ve telefonu üzerime kapattı.
                Aynı anda kendisini Cengizler Şirket yetkilisi olduğu söylenen Mehmet adında biri ile görüştüm. O da kendilerinin yol işine baktıklarını, su işine bakmadıklarını söyledi. Ben ne dediysem de bir sonuç alamadım.
                Daha sonra ben Kumru OSKİ görevlileri ile de görüştüm. Sağ olsunlar ilgilendiler. Yolun bitmesinden sonra suyu düzgün bir şekilde bağlayacaklarını şimdilik idare etmemi söylediler.
                Ben kendi çabamla idareline de olsa suyu bağlayabilir miyim diye akşamlayın köye gittim.
Köyde de komşum Hayrı Denizle görüştük ve yarın yani bugün (Salı) günü suyun kesilen bölümlerini yapmaya karar verdik.                 Ve  dediğimiz gibi de arabamın arkasına 100 metre boruyu koyarak  şirket yetkililerinin kestiği boruları bağlamak üzere yolun yapıldığı yere vardık.
                Sağ olsun komşum Hayri ile  birlikte suyun kesilen yerlerini bulduk, büzlerin içerisine girdik ve boruyu da yukarlardan geçirerek suyun akmasını sağladık. Üç saat Hayrı kardeşimle birlikte çamurların içerisinde suyumuzu bağladık.
                Şirket yetkilileri de kestikleri suyu onarmadıkları gibi bizi de epey seyre daldılar. E ne diyelim koskoca şirket yol ile meşgul su onların işi değil. Ama kesmek onların işi.
                Bir ara ben kepçe görevlisine yönelerek gürültü içerisinde “Suyu biz bağladık bir daha koparılmasın” diyecektim ama beyefendi kepçenin içerisinden beni yok farz ederek kafama toprağın düşmesine bile mani olmadı. Yanaşarak bir yetkilinin telefonunu istedim. O ise,  “şef” bakıyor diyerek kendinin bugün göreve başladığını söyledi ve çalışma alanından gitmemi söyledi. Ben de şefin telefonunu istediğim dede “Artislik yapma suyunu kim kestiyse ona git diyerek dozerden inerek üzerime yürüdü. Hemen akabinde de toprak almaya gelen kamyon şoforü kamyondan inerek ne olduğunu sormadan terbiyesiz, git şurdan diyerek bana beni iki kişi itiklemeye başladı.
                Hızlarını alamıyarak şef denilen kişiye benim sövdüğümü ve şimdi şefe telefon edeceklerini söylediler ve hemen  ardından  şeflerine sana burada biri sövdü diyerek şef denilen şahsı oraya çağırdı. Şef denilen kişi hemen geldi ve  benim  üzerime yürüyerek hiç ne olduğunu sormadan öğrenmeden hakaretler sağurmaya başladı. Ve orası ilgili ilgisiz epey kalabalıklaştı. Kamyon şöfürlerinden bir tanesi  oradaki kalabalığa  benim FETÖCÜ olabileceğimi söyledi. Aynı anlarda şef denilen şahıs ise Kumru Jandarma Karakolunu arayarak benim yolu kestiğimi çalışmaya mani olduğumu ve kendilerine sövdüğüm iftirasında bulunarak   jandarmayı oraya çağırdı.
                Yine kamyon şoförlerinden birisi  arabalarını geceleri oraya bıraktıklarını ve benim gece giderek şirketin arabalarını yakacağımı eğer arabaya bir şey olursa bana göstereceklerini ifade etti.
                Sorular;
1.       Şirket benim suyumu kesti. Kanunen hakkı mıdır?
2.       Suyunu kestikleri evde biri yatağa bağımlı bilinci olmayan iki hasta bulunmaktadır.
3.       Şirket yetkililerine ve şirket çalışanlarına suyumuzu kesmeyin demek suç mu?
4.       Şef denilen kişi dahil şirketin bir kepçecisi ve iki kamyon şoförü bana “Terbiyesiz, bi de öğretmensin” diyerek beni itiklemişler ve bana vurmaya kalkışmışlardır. ÜSTELİK BEN BİR YIL İÇERSİNDE BAYPAS OLMUŞ BİRİYİM”
5.       Benim yolu kestiğimi söyleyerek jandarmaya yalan ihbarda bulunmuşlardır.
6.       Benim kendilerine sövdüğümü iftira ederek yine jandarmaya şikayette bulunmuşlardır.
7.       İçlerinden bir tanesi bütün oradaki kalabalığın içersinde bana dönerek “SEN FETÖCÜ MÜSÜN” diyerek bana tehdit sağurmuştur.
8.       Yine Şirketin Kamyon şofürlerinden biri arabalarının geceleri oraya bıraktıklarını ve arabalara bir şey olursa bana soracaklarını söylemiş ve beni tehdit etmiştir. Şu andan sonra arabaları yanar ya da kendileri yakarsa benim hiçbir sorumluluğumuz olmaz. Bu cümleden ayrıca şikâyetçi olacağım.
9.       Yine kendisini Sıvaslı olduğunu söyleyen oradakilerin şef dediği kişi bana kaş göz hareketi yaparak defalarca beni tehdit etmiştir.
Az sonra Jandarmaya ifadeye gidecem…
Selam ve Saygı ile bilgilerinize…

(25.07.2016) Fizme -Bekir AKKAYA/Öğretmen  / kumru/ 0 544 341 22 30
**********Sitemizde yayınlanan yazı, fotoğraf ve dokümanlar başka bir site ya da dergi-gazetede yayınlanacaksa önceden yazılı izin gerektirir. Sitelerimizde yayınlanan diğer doküman veya belgeler , kaynak gösterilmek ve sitesinin ilgili sayfasına link verilmek koşuluyla yeniden yayınlanabilir.Bekir AKKAYA/2000 **********

Şirketi Büyükşehire Şikayet

YOL YAPAN ŞİRKET YETKİLİLERİ İKİ HASTA OLAN EVİN SUYUNU KESTİLER…SONRA DA UTANMADAN JANDARMAYA ŞİKAYETTE BULUNDULAR
                Şu anda (25.07.2016) Fizme Karapınar Mahallesinden oradan da Keşlikten İslam Dağa’a kadar bir yol çalışması başladı. Öğrendiğim kadarıyla yol Ordu Büyükşehir Belediyesi tarafından ihale edilmiş ve yolun yapımını ise Cengizler Firması üstlenmiş.
                Yol önemli bir o kadar da pahalı bir yol. Geniş olacak aynı zamanda sıcak asfalt dökülecekmiş. Ne diyelim Allah hayırlı uğurlu etsin.
                Ben bu yolun yapımını köydeki evimin suyunun kesilmesinden öğrendim. Ayıp olmasın evde de de  iki hastamız var.
                Evde suyun akmadığını ve  nedenini öğrenince ilk işim Fizme Belediyesinin Sayın Muhtarını aradım. Muhtar biz yol yapıyoruz ve de su işine bakmıyoruz dedi ve telefonu üzerime kapattı.
                Aynı anda kendisini Cengizler Şirket yetkilisi olduğu söylenen Mehmet adında biri ile görüştüm. O da kendilerinin yol işine baktıklarını, su işine bakmadıklarını söyledi. Ben ne dediysem de bir sonuç alamadım.
                Daha sonra ben Kumru OSKİ görevlileri ile de görüştüm. Sağ olsunlar ilgilendiler. Yolun bitmesinden sonra suyu düzgün bir şekilde bağlayacaklarını şimdilik idare etmemi söylediler.
                Ben kendi çabamla idareline de olsa suyu bağlayabilir miyim diye akşamlayın köye gittim.
Köyde de komşum Hayrı Denizle görüştük ve yarın yani bugün (Salı) günü suyun kesilen bölümlerini yapmaya karar verdik.                 Ve  dediğimiz gibi de arabamın arkasına 100 metre boruyu koyarak  şirket yetkililerinin kestiği boruları bağlamak üzere yolun yapıldığı yere vardık.
                Sağ olsun komşum Hayri ile  birlikte suyun kesilen yerlerini bulduk, büzlerin içerisine girdik ve boruyu da yukarlardan geçirerek suyun akmasını sağladık. Üç saat Hayrı kardeşimle birlikte çamurların içerisinde suyumuzu bağladık.
                Şirket yetkilileri de kestikleri suyu onarmadıkları gibi bizi de epey seyre daldılar. E ne diyelim koskoca şirket yol ile meşgul su onların işi değil. Ama kesmek onların işi.
                Bir ara ben kepçe görevlisine yönelerek gürültü içerisinde “Suyu biz bağladık bir daha koparılmasın” diyecektim ama beyefendi kepçenin içerisinden beni yok farz ederek kafama toprağın düşmesine bile mani olmadı. Yanaşarak bir yetkilinin telefonunu istedim. O ise,  “şef” bakıyor diyerek kendinin bugün göreve başladığını söyledi ve çalışma alanından gitmemi söyledi. Ben de şefin telefonunu istediğim dede “Artislik yapma suyunu kim kestiyse ona git diyerek dozerden inerek üzerime yürüdü. Hemen akabinde de toprak almaya gelen kamyon şoforü kamyondan inerek ne olduğunu sormadan terbiyesiz, git şurdan diyerek bana beni iki kişi itiklemeye başladı.
                Hızlarını alamıyarak şef denilen kişiye benim sövdüğümü ve şimdi şefe telefon edeceklerini söylediler ve hemen  ardından  şeflerine sana burada biri sövdü diyerek şef denilen şahsı oraya çağırdı. Şef denilen kişi hemen geldi ve  benim  üzerime yürüyerek hiç ne olduğunu sormadan öğrenmeden hakaretler sağurmaya başladı. Ve orası ilgili ilgisiz epey kalabalıklaştı. Kamyon şöfürlerinden bir tanesi  oradaki kalabalığa  benim FETÖCÜ olabileceğimi söyledi. Aynı anlarda şef denilen şahıs ise Kumru Jandarma Karakolunu arayarak benim yolu kestiğimi çalışmaya mani olduğumu ve kendilerine sövdüğüm iftirasında bulunarak   jandarmayı oraya çağırdı.
                Yine kamyon şoförlerinden birisi  arabalarını geceleri oraya bıraktıklarını ve benim gece giderek şirketin arabalarını yakacağımı eğer arabaya bir şey olursa bana göstereceklerini ifade etti.
                Sorular;
1.       Şirket benim suyumu kesti. Kanunen hakkı mıdır?
2.       Suyunu kestikleri evde biri yatağa bağımlı bilinci olmayan iki hasta bulunmaktadır.
3.       Şirket yetkililerine ve şirket çalışanlarına suyumuzu kesmeyin demek suç mu?
4.       Şef denilen kişi dahil şirketin bir kepçecisi ve iki kamyon şoförü bana “Terbiyesiz, bi de öğretmensin” diyerek beni itiklemişler ve bana vurmaya kalkışmışlardır. ÜSTELİK BEN BİR YIL İÇERSİNDE BAYPAS OLMUŞ BİRİYİM”
5.       Benim yolu kestiğimi söyleyerek jandarmaya yalan ihbarda bulunmuşlardır.
6.       Benim kendilerine sövdüğümü iftira ederek yine jandarmaya şikayette bulunmuşlardır.
7.       İçlerinden bir tanesi bütün oradaki kalabalığın içersinde bana dönerek “SEN FETÖCÜ MÜSÜN” diyerek bana tehdit sağurmuştur.
8.       Yine Şirketin Kamyon şofürlerinden biri arabalarının geceleri oraya bıraktıklarını ve arabalara bir şey olursa bana soracaklarını söylemiş ve beni tehdit etmiştir. Şu andan sonra arabaları yanar ya da kendileri yakarsa benim hiçbir sorumluluğumuz olmaz. Bu cümleden ayrıca şikâyetçi olacağım.
9.       Yine kendisini Sıvaslı olduğunu söyleyen oradakilerin şef dediği kişi bana kaş göz hareketi yaparak defalarca beni tehdit etmiştir.
Az sonra Jandarmaya ifadeye gidecem…
Selam ve Saygı ile bilgilerinize…

(25.07.2016) Fizme -Bekir AKKAYA/Öğretmen  / kumru/ 0 544 341 22 30
**********Sitemizde yayınlanan yazı, fotoğraf ve dokümanlar başka bir site ya da dergi-gazetede yayınlanacaksa önceden yazılı izin gerektirir. Sitelerimizde yayınlanan diğer doküman veya belgeler , kaynak gösterilmek ve sitesinin ilgili sayfasına link verilmek koşuluyla yeniden yayınlanabilir.Bekir AKKAYA/2000 **********

Büyükşehir Duysun! Hastaların Suyunu Kestiler /Bekir AKKAYA

YOL YAPAN ŞİRKET YETKİLİLERİ İKİ HASTA OLAN EVİN SUYUNU KESTİLER…SONRA DA UTANMADAN JANDARMAYA ŞİKAYETTE BULUNDULAR
                Şu anda (25.07.2016) Fizme Karapınar Mahallesinden oradan da Keşlikten İslam Dağa’a kadar bir yol çalışması başladı. Öğrendiğim kadarıyla yol Ordu Büyükşehir Belediyesi tarafından ihale edilmiş ve yolun yapımını ise Cengizler Firması üstlenmiş.
                Yol önemli bir o kadar da pahalı bir yol. Geniş olacak aynı zamanda sıcak asfalt dökülecekmiş. Ne diyelim Allah hayırlı uğurlu etsin.
                Ben bu yolun yapımını köydeki evimin suyunun kesilmesinden öğrendim. Ayıp olmasın evde de de  iki hastamız var.
                Evde suyun akmadığını

8 Temmuz 2016

Ekrem Saygı-


**********Sitemizde yayınlanan yazı, fotoğraf ve dokümanlar başka bir site ya da dergi-gazetede yayınlanacaksa önceden yazılı izin gerektirir. Sitelerimizde yayınlanan diğer doküman veya belgeler , kaynak gösterilmek ve sitesinin ilgili sayfasına link verilmek koşuluyla yeniden yayınlanabilir.Bekir AKKAYA **********

DANİMARKALILAR KUMRU YİBO'DA

**********Sitemizde yayınlanan yazı, fotoğraf ve dokümanlar başka bir site ya da dergi-gazetede yayınlanacaksa önceden yazılı izin gerektirir. Sitelerimizde yayınlanan diğer doküman veya belgeler , kaynak gösterilmek ve sitesinin ilgili sayfasına link verilmek koşuluyla yeniden yayınlanabilir.Bekir AKKAYA **********