28 Nisan 2021

Üstad Kadir Mısıroğlu'nun Kabri (Allah rahmet eylesin. Mekanı Cennet Olsun)






............. © Bekir Akkaya Blogspot Copyright 1999 ©.............

4 yorum:

  1. Bu rahmetli tam olarak neyin üstadı? Kamuoyunda daha çok fesli deli olarak tanınırdı rahmetli. Şekspir'in Şeyh Pir olduğuna inanır, rüyasında Ulu Önder Atatürk'ün ruhuyla falan konuşurdu. Gerçeklerden kopuk şekilde kendi hayal dünyasında yaşayıp gitti. Ha bir de yedi düvele karşı verdiğimiz, bütün toplumlara örnek olan Kurtuluş Savaşı'mızla ilgili de "keşke Yunan kazansaydı" diyecek kadar da haindi bu rahmetli. Allah rahmet eylesin.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Tarihin üstadı. Dilin üstadı, islami gayretin mucahedenin üstadı. Kamuoyu dediginiz Atatürkçüler. Dikkat ederseniz o kamuoyunun büyük bir çoğunluğunu biz oluşturuyoruz ki üstad olarak tanınıyor. Şekspir ile aynı zamanda aynı ortamda mı yaşadınız da kim olup olmadığı hakkında bu kadar net görüşe sahipsiniz? Ne gibi bir alanda önder olmuş da ulu sıfatına bile mazhar olmuş acaba zikrettiğiniz adam? Zulüm ile mi ulu olunuyor? Önder olunuyor? Keşke Yunan kazansaydı falan demedi Kadir Mısıroğlu . Yunan kazansaydı Türkiye kemalizmde gördüğü zararı görmezdi dedi. Her gün de bu sözünde ne kadar haklı olduğunu görüyoruz. Hala ama hala dünyada hiç kimsenin yapmadığı zulmü yapmış birine ulu önder dendiğine göre!

      Sil
  2. o adam dini hakkı savunuyordu hain olan sensin mel un

    YanıtlaSil
  3. BAŞ KOMUTAN DİYECEKSENİZ ;) ATAM CANIM ATAM DİYECEKSİNİZ :)
    Mustafa Kemal Atatürk, Türk asker, devlet adamı ve Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusudur. I. Dünya Savaşı sırasında Osmanlı ordusunda görev yapan Atatürk, Çanakkale Cephesi'nde miralaylığa, Sina ve Filistin Cephesi'nde ise Yıldırım Orduları komutanlığına atandı Kurmay Yüzbaşı Mustafa Kemal, mezuniyetinin ardından merkezi Şam'da bulunan 5. Ordu'ya staj amacıyla gönderildi. Bu stajında piyade, süvari ve topçu sınıflarında görev aldı. 1905-1907 yılları arasında Şam'da Lütfi Müfit Bey (Özdeş) 5. Ordu emrinde görev yaptı. İlk stajı 5. Ordu'ya bağlı 30. Süvari Alayı'nda gerçekleşti.[48] Bu dönemde düşük rütbeli stajyer bir kurmay subay olarak Suriye'nin çeşitli bölgelerindeki isyanlarla ilgilenen Mustafa Kemal, "küçük savaş" (gerilla savaşı) üzerine tecrübe kazandı. İsyanlarla uğraştığı dört aydan sonra Şam'a döndü. Ekim 1906'da Binbaşı Lütfi Bey, Dr. Mahmut Bey, Lüfti Müfit (Özdeş) Bey ve askerî tabip Mustafa Cantekin ile Vatan ve Hürriyet adlı bir cemiyeti kurduktan sonra ordudan izinsiz Selânik'e gitti. Selânik Merkez Komutan Muavini Yüzbaşı Cemil Bey (Uybadın)'in yardımıyla karaya çıktı ve orada cemiyetinin şubesini açtı. Bir süre sonra arandığını öğrendi ve ona ağabeylik yapan Albay Hasan Bey, Tel Aviv'e dönüp oranın komutanı Ahmet Bey'e Mısır sınırında Bîrüssebi'ye gönderildiğini bildirmesini önerdi. Ahmet Bey de Mustafa Kemal'i Bîrüssebi'ye tayin etti ve bir süre sonra topçu staj için tekrar Şam'a gönderildi.[49] 20 Haziran 1907'de Kolağası (kıdemli yüzbaşı) oldu ve 13 Ekim 1907'de 3. Ordu'ya kurmay olarak atandı[47] ancak Selânik'e vardığında 'Vatan ve Hürriyet'in şubesinin İttihat ve Terakki Cemiyeti'ne ilhak edildiğini öğrendi. Bu yüzden kendisi de Şubat 1908'de İttihat ve Terakki Cemiyeti'ne üye oldu (üye numarası: 322).[50] 22 Haziran 1908'de Rumeli Doğu Bölgesi Demiryolları Müfettişliğine atandı.[47]

    23 Temmuz 1908'de meşrutiyetin ilanından sonra Aralık 1908 sonlarında[51] İttihat ve Terakki Cemiyeti tarafından toplumsal ve siyasal sorunları ve güvenlik problemlerini incelemek üzere bugünkü Libya'nın bir parçası olan Trablusgarp'a gönderildi. Burada 1908 Devrimi'nin fikirlerini Libyalılara yaymaya ve buradaki nüfusun farklı kesimlerinden gelenleri Jön Türk politikasına kazanmaya çalıştı.[52] Bu siyasi görevin yanı sıra bölge halkının güvenliği ile de ilgilendi. Kentin dışında yapılan bir savaş tatbikatında Bingazi Garnizonuna önderlik ederek askerlere modern taktikler öğretti. Bu tatbikat süresince isyana meyilli Şeyh Mansur'un evini sararak bölgede sistem karşıtı başka güçlü kişilere örnek olması amacıyla onu kontrol altına aldı. Ayrıca hem kentli insanları hem de kırsal bölge insanlarını korumak için bir yedek ordu planlamaya başladı.[51][53]

    13 Ocak 1909'da 3. Ordu'ya bağlı Selânik Redif Fırkasının Kurmay Başkanı oldu ve 13 Nisan 1909'da Meşrutiyet'e karşı 3. Ordu'ya bağlı Taşkışla'da konuşlanmış 2. ve 4. Avcı Taburlarının isyanıyla başlayan, diğer birliklerin katılımıyla genişleyen 31 Mart Ayaklanması'nı bastırmak üzere Selânik ve Edirne'den yola çıkarak Mirliva Mahmud Şevket Paşa komutasında 19 Nisan 1909'da İstanbul'a girecek olan Hareket Ordusu'na bağlı birinci kademe birliklerinin kurmay başkanı oldu. Daha sonra 3. Ordu Kurmaylığı, 3. Ordu Subay Talimgâhı Komutanlığı, 5. Kolordu Kurmaylığı, 38. Piyade Alayı Komutanlığı görevlerinde bulundu.[47][51]

    Stuart Kline'ın Türk Havacılık Kronolojisi kitabına göre,[54] Mustafa Kemal, 1910'da Fransa'da düzenlenen Picardie Manevraları'na katıldı. Burada yeni üretilen uçakların deneme uçuşları yapılıyordu. Ali Rıza Paşa, bu uçuşlardan birine katılmak isteyen Mustafa Kemal'i önledi. Ve akabinde uçuş yapan o uçak dönüş esnasında yere çakıldı.[55] Bazı kaynaklar tarafından, bu hikâyeye dayanarak Atatürk'ün uçağa binmekten korktuğu iddia edilse de kitabın yazarı Kline, Atatürk'ün olaydan sonra 3 defa uçağa bindiğinden bahseder.[56]

    Mustafa Kemal, dönüşünün ardından 27 Eylül 1911'de İstanbul'da Genelkurmay Karargâhı'nda görev aldı.[57]

    YanıtlaSil

Sayfamızda yazmak ve paylaşmak isteyeler
kumruhaber@gmail.com bildirebilir...