21 Ekim 2021

Oy Gurbet Oy! Seni Öldüremedim!/Harun Muslu Yazısı

“Hadi uğurlar olsun,yolunuz açık olsun.Varınca haber edin ha... Burada ki durumumuz belli biliyorsunuz” sözleri hala çoğumuzun kulaklarında yankılanır. Bir valiz, ince bir kat yatak, büyükçe bir çuvalın içinde, komşudan, akrabadan ödünç alınmış bir kaç kuruş para cepte, öyle tutmuşlardı gurbetin yolunu. Kısa zamanlıydı bu gitmeler ve de gelmeler. Pek öylede can yakmıyordu. Bir kaç ay içinde o yılın kışı için gerekli olan para kazanıldı mı dönülürdü vatana. Öyle değişen bir şeyle karşılaşmazdı geri dönenler gurbetten. Dere aynı,tepe aynıydı. Hasta olan yaşlılardan bazıları göç etmiş olurdu bu alemden,onlar kısa gurbet gezisinden geldiklerinde.

           Zamanla bu gurbet çocukları büyüdü, evlendi,çocukları oldu. İhtiyaç çoğalınca gurbetteki sürede uzadı zamanla. Üç aydan beş aya derken yıla ve de sonra yıllara bile uzamaya başladı. Ana baba hasretinin yanına,yar hasreti evlat hasreti de eklendi. Sıla hasreti zaten sönmeyen ilk aşklarıydı. Boğaz çoğalınca hanelerde daha uzun çalışmak gerekti. Hele hele de şu yol parası... 

İçinde büyüttüğü o çocuk güzelliklerine veda etmek zor olacaktı ama neylersin ki geçim. Ana babaya açıldı konu. Göç etmek gerekiyordu. Büyük şehirlerin büyük imkanlarından yararlanmak için. Hep beraber gidilmeliydi hatta. Ana babalar direndi önce. Gitmediler.

Hep sonbahar mevsimi olmuştu ayrılıklar. Zaten sonbahar da hazan değil miydi? Belki çok güzeldi hayal edilenler. Akşam evine gelecekti çalışan baba,sıcak çorbasını yudumlayabilecekti. Çocukları ile şakalaşacak,hanımı ile dertleşecekti.  Çocuklarda az yetişti mi onları da yerleştirecekti bir işe.Hanım da temizliğe gider konfeksiyonda çalışır,derken üç koldan para kazanır ev alırız. Belki emekli bile oluruz. Çoluk çocuğu da everdiğim zaman biz hanımla çeker gideriz düşünceleri daha otobüsün buğu tutan camına başlar yaslanınca başlardı. Bir yanda umutların sevince dönüşmesi hayali, bir yanda ana baba ve vatan hasretinin cenderesi içinde varılırdı gurbete.   

          Önce büyük şehire alışamamanın, o hengamenin, koşuşturmanın şoku atlatılıncaya kadar geçer bir kaç yıl. Derken küçükler okullarını bitirir yaz döneminde iş aranır, tanıdıklar aracılığı ile girilen işlerde kurulmaya başlanır hayal kurmalar.

’’Bu yıl gidemedim köye ama seneye kesin. Şimdi hava da sıcak kesin göle gitmiştir şimdi köyde çocuklar.Burada da denize gidiyoruz.Kesin seneye gideceğim.Nasıldır acaba şimdi bizim evin bahçesi?  Yeşermiştir. Ağaçlar türlü çiçekler açmıştır. Kadınlar sabah yollara düşer şimdi omuzlarında kazmalarla. Hayvanları otlatmaya evde kim kalmışsa artık kuşluk vakti o götürür.Ah...ahhh.mis gibi kokar şimdi köyler.’’diye hayaller kurulur çalışılan tezgahların başında.

 Kimisi de yeni yetme gençliği ile anlatacaktır yaşadığı koca şehri.’’ Var ya;şöyle geziyor,böyle yapıyoruz.Aslanım çok büyük şehir çoook. Akşam işten bir çıkıyoruz,doğru çay içmeye kız arkadaşımla,bazen de sinemaya.’’ ‘’Anlatacağım be hele bir gelecek senenin yazı gelsin.’’

 Kavuşmaların esrarlı görüntüleri hayal edilerek geçer belki bir beş yıl.Geliş zamanı ilk olarak askerlik yoklaması olur gençlerin.Bazende yakın birinin düğünü yada zanezesi. Çocukluklarında koşarak gittikleri uzak mesafelerin ne kadar da yakın olduğunu görürler ilk gelişlerinde. Evinin önünde oturmuş,sırtını ağaca yaslamış olan yaşlıları arar gözler.’’İsmail Emmim nerede,Harun Abi?Asiye Abumu da göremedim.’’Öldü haberlerini vermektir en zor olanda. Bir kaç kişiyi daha sorarlar.Ardını getiremezler.Sormaktan vazgeçerler.Bilirler ki devamı hüzündür,ayrılıktır.

Bağı bahçeyi gezerler bir kaç gün. Sonra büyük şehrin gizemli büyüsü çağırır onları.O sihirli ışıklar. Aldatmaca dünyanın gel berileri ile binilir tekrar otobüslere, araçlara. Cama yaslanan başlarda artık ‘’geliyorum koca şehir,sen mi beni yeneceksin ben mi seni’’ yoktur. Gittikleri gün kaybetmişliğin hüznü vardı o yeşil dağlara bakan gözlerden akan yaşlarda.

‘’Oyyyy ... der, oy. Gurbet ben seni öldüremedim.’’

Gurbeti vatan belleyenlere saygılarımla efendim.                                                         

Harun MUSLU—12 Mart 2009 /KUMRU

Harun Muslu Yazılarını Okumak İçin : 

http://harunmuslu.blogspot.com/

............. © Bekir Akkaya Blogspot Copyright 1999 ©.............

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Sayfamızda yazmak ve paylaşmak isteyeler
kumruhaber@gmail.com bildirebilir...