İstesekte istemesek te 2017 yılı bitti ve 2018 yılı başladı. İnsan için her bir günün özel bir yeri olduğu gibi bazı yıllar da kişilerin hayatı için önemli zaman dilimleridir.
Dünyaya
gelişimizden ölene kadar yaşadığımız zaman dilimi içerisinde Müslümanlar için
keşkelere pek fazla yer yoktur. Önemli olan Allah için yaptığınız işteki niyet
önemlidir. Niyet iyi ve Allah için olunca da kaybetmek ve zarara uğramak diye
bir durum olamaz.
İnsan
kendisi için bir istikamet ve ilke edinmiş ve inandığı değerlerin peşine düşmüş
ve yaşantısını da ona uydurmaya gayret göstermiş ise sonuç ne olursa olsun yine
hiçbir şey kaybetmiş olmaz. Böyle düşünenler için dünyada sınırda yoktur.
Dünyanın en uzağındaki insanların mutlulukları dahi onları mutlu eder ve
azimlerini artırır.
Alışkanlıklarımızdandır geçmiş yıllarımızı
gözden geçirmek. Nasıl geçti? Neler kazandık? Neler kaybettik? Yazarak
dertleşmek ve paylaşmak içimden gelmese de 2018’in ilk saatlerinde 2016 ve 2017
yıllarında yaşadığım bazı ilginç durumları sizlerle paylaşmak istiyorum. Roman
olarak yazmayı düşündüğüm bu yaşadıklarımın ayrıntısını şimdilik yazmayı
düşünmüyorum.
Hani
birileri birilerinin hayranı olur. Birileri birilerini taklit eder. Birileri
birilerini kıskanır da onu yıpratmaya itibarını sıfırlamaya çalışır. Birileri
nam yapayım saygınlığım artısın diye bir yerlere sulanır ve abanır. Birilerine
piyangodan para çıkar da birilerine de
koltuk ikram edilir. Ancak ve ancak “Alışmamış kıçta “tomman” durmaz” da
yerlerde sürünür.
Oysa
insandaki itibar ve saygınlık o insanın ömrünün yaşantısının toplamının bir
sonucudur. Öyle hoppa da olmaz. Anadan alınanı vardır, babadan alınanı vardır.
Evden, aileden, çevreden, okuldan, şehirden alınanı vardır. Hatta kuşaklar
ötesinde genlerle kişiye geçen bir birikimin sonucudur o kişideki saygınlık,
itibar ve kıymet.
“Derinliği
ölçülüyorsa çukurdur.” Sözüne karşılık “ Görgü tahsili bozar” da deniliyor. Geçenlerde
okuduğum “Her şeyi saklayabilirsiniz, her şeyi gizleyebilirsiniz ama
görgüsüzlüğünüzü, öküzlüğünüzü, eşekliğinizi ve edepsizliğinizi asla
gizleyemezsiniz.” Çevrenizde bulunan insanlara bir de bu gözle bakın bakalım
neler göreceksiniz.
Türkiye
ölçeğinde “Muhtar bile olamaz” diyen beyin özürlülerin yerinde ben olsam tek
söz söylemem. Hadi onların “beyin hücreleri ölü” ya onları gazete ya da bir
şeyler biliyor diye takip edenlere ne demeli? Bunların fitne ve fesatlıkları
“Vallahi güzel insanları vezir yapıyor. ”Türkiye ölçeğinde geldiğimiz bugünler
için Rabbime binlerce kez şükürler olsun.
Açık
yazmaya da gerek yok. Kocaman kocaman adamların düştükleri durumlar tam bir
ibretlik. Rüzgarları adam uçuruyordu. Kibir ve gururlarından gözleri hiçbir şey
görmüyordu. Yaptıklarını ve ettiklerini çekecekler. Münafıklık yaparak günü
kurtardıklarını düşünenler ya da başkalarına kumpaslar kuranlar o yaptıklarının
mutlaka belasını çekecekler.
Dünyanın
en kötü şeyi münafıklık. Hep gizleneceksiniz. Hep saklanacaksınız. Hep istemediğiniz
halde öyle görünmeye çalışıcaksınız.
Önceden silmiştim zaten. Sildim onları artık.İnsan
hayatı da buna benziyor. Ufak bir kötü niyetiniz ya hayatınızı bitiriyor ya da
ufak bir sadaka size ufuklar açıyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Sayfamızda yazmak ve paylaşmak isteyeler
kumruhaber@gmail.com bildirebilir...