Bu içerikler Bekir Akkaya tarafından oluşturulmaktadır .İçeriklerin izinsiz ya da kaynak belirtilip link verilmeksizin kopyalanması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na göre suçtur.

12 Ocak 2020

50 Kadar Öğrenci "Şehitler Ölmez" diye Bağırıyor/Bağırtılıyor /Seyfi Dizek Yazdı

Sarıkamış - Ülkü ocakları - Çanakkale - ve dünden bu güne ben ! /Seyfi Dizek

Bugün, sarıkamış'ı anmakmiçin bizim yaylada bir faaliyet vardı. 25/30 km yukarıdaki karlarla kaplı yayla
ya çıktık.

50 kadar öğrenci upuzun bayrak taşıyarak " şehitler ölmez vatan bölünmez " bağırıyor / bağırtılıyordu.
Son yıllarda bir çok şeye olduğu gibi yine eleştirel baktım.
.
Saçma dedim ! Bu slogan saçma. Bu slogan bizim camiada terör örgütlerine karşı geliştirilmiş bir slogandır. Konu sarıkamış yada Çanakkale olunca " vatan bölünmez
" bölümü uygun değil. Adamların amacı vatanı bölmek değil, işgal etmek! ( Bu slogan ne zamandır kullanılıyor, mesela 1913/18 arasında nasıldı bilen yazsın. )
.
Birazdan kaymakam bey konuşacak. Soğuk ve yürüyoruz. Çocuklar da üşüyor.

Ben kaymakam olsam! Yada bu etkinliğin ana konusu ne olmalı sorusuna cevap arasam!

Diplomasi, diplomasi. Başarılı bir diplomasi ölecek / şehit olacak onlar/ binler/ milyonlarca kişinin hayatını kurtarabilir. Şehit olacak bir askerden çok, diplomasiyle binlerce hayatlar kurtaran siyasetçi/ bürokrata ihtiyacımız var.

Son 10 yılda Ortadoğu'da 50/100 kadar kişinin ( siz 1-2-3 kişi de diyebilirsiniz) yüzünden 1 milyona yakın kişi öldü. Taraflar onca da şehit! verdi.
...
Çanakkale'de 253 bin, Sarıkamış'da da 90 bin şehit verdiğimizi yıllardır valisinden ,belediye başkanından kaymakamına herkes eline mikrofonu alınca söylüyor. Peki bu rakamlar gerçek mi ?!.

Müftü efendi konuşmasında " şehitlerimiz cennette zevk sefa içinde yaşıyor " gibi bir şey dedi. Oysa ben şehitlerin kıyamet gününe kadar öldğklerini bile bilmediğini,.. başka bir makamda durdukları.. vs türünden şeyler biliyordum.
..
Bizim yayladaki etkinliğin en önemli bölümü fotoğraf çekinme bölümü. Size oradan iki resim atıp iki de slogan yazardım ama kusura bakmayın. Başka bir fotoğraf ve bu fotoğraf yıllarına ait bir anıyla bitireceğim.

O zamanlar ülkü ocakları fakülte temsilcisiyim. Ama islamcılığa daha yakınım. O zamanlar 5 vakit olmasa da 4 vakit namaz kılan , ülkücülerin oruç tutmayanları dövüp,ama oruç namaz konusunda gevşek ilgisiz tipler olduğu algısına inat mücadele ediyorum.
( Şimdilerde kaç vakitlik olduğum konusu aklınızdan bile geçmesin )

Abdullah Öcalan yakalanmış, İzmit'te protestolar var. Sanırım Fransa'ya kızgınız. Reno marka otomobil yakıyoruz.

Ülkenin her yerinden arkadaşlar gelecek/ geldi biz Çanakkale ( il olarak ) tarihindeki en büyük yürüyüşü yapıyoruz. Ben diyeyim 50, siz deyin 500 otobüs ülkücü gençlik il dışından gelmiş , Çanakkale sokaklarını puslu, sisli , yer yer yağmurlu bir havada " şehirler ölmez vatan bölünmez " vb sloganlarla inletiyoruz.

Çanakkale şehitliğine gittik. O da ne yollara sığmayan dava arkadaşlarımın en iyi ihtimalle yarısı namaz kılmıyor.
Islanmışız, dönüşte, üniversitenin bir fakültesini temsilen, " reis , vakit geçiyor bir namaz molası versek " dedimdi. Adam 47 kişilik otobüste 3/5 kişi namaz kılacak diye bozuldu.
Haklı tabi , çoraplarımıza kadar ıslanmışız!
Arkadaşlar , namaz molası vereceğiz dese, otobüsün yarıdan çoğu bir lekşkde kılardı neyse...

Davaların, sloganlara indirilmiş yüzlerini görmek inançlarımı, ideallerini törpüleye törpüleye bu günlere geldik.

Kabrini defalarca ziyaret edip dua ettiğim Fatih'in ayetin açık ,net olmasına rağmen kardeş katlini başlatması..Ap ayrı bir konu.
...

Fotoğraf çekmeyi, alkışlanmayı, sloganlarla konuşmayı , bir camiaya ait olup , o camia ve liderini kutsayıp , ötekini hain sapık, sapkın yanlış görmeyi seviyoruz..

Parti, para, statü, koltuk, lider, parti, mezhep, cemaat, dava, vatan,şeyh, tarikat, beka.. gibi kavramlarla oluşturduğunuz PUTLARımız var.

Taşları ve putları yemek yasak İsmail.
Son 10 yıldır çok değiştim İsmail. Çok.
...
Sana da bir çitf söz edemedim diye kırılma Leyla. Bu gün ki benlik!/ paylaşımımı İsmail için.
Ama fotoğrafıi senin için seçtim.
Seyfi DİZEK/13.01.2020

Kaynak : https://www.facebook.com/seyfi.dizek/posts/10158090876964040
****** ©© Bekir Akkaya Blogspot Copyright 1999 ©©****** ---------------------- - Tüm metin, resim ve içeriğin hakları https://bekirakkaya.blogspot.com.tr/ (BEKİR AKKAYA)'ya aittir. 5846 Sayılı Kanuna rağmen çalınan her türlü içeriğin hukuki ve cezai sorumluluğu çalanın kendilerine aittir.-

5 yorum:

  1. Doğan Aydına Yazıklar olsun bende vardım o programda kimse halinden şikayetçi değildi
    Birde namaz konusuna girmiş bir minibüs adamdan 3 5 kişi namaz kılıyor diye sanane kılan kılar kılmayan kılmaz birde Kumrulu olacaksın yazıklar olsun orada biz soğuğun altında o atmosferi yaşamak empati kurmak için oradaydık meğersem sen oraya kusur aramaya gelmişsin işte sen asıl orda olmaktan pişman olmuş ve üşümüş Sun yazıklar olsun vallahi diploması imiş yemişim diplomasisini

    YanıtlaSil
  2. Ekrem Saygi Sessiz ve sükutun nabzını dinleyerek, o 120 şehidimizin hazin ölümlerini yüreklere nakşadilerek yürünseydi anlamlı olurdu. Fakat biz kime ne için hiddet duyduğumuzu dahi bilmeyen bir toplumuz vesselam...

    YanıtlaSil
  3. Seyfi Dizek Bekir hocam sizi birazdan arayacağım. yazınızı yeni gördüm.
    Buraya da bir açıklama yazmak gerektiği için de yazıyorum.
    --
    Paylaşımın özünde " her hangi bir anma programını, özelde de bizim yayladakini eleştirmek " yok. Programı değil, kendimi sorguluyorum.
    Bu ve benzer programlar keşke daha çok yapılsa. Keşke daha çok kişi üşüsek, keşke Sarıkamış vb yerlerde askerimizin milletimizin çektiği çileyi daha çok özümsesek de 1. olarak " diplomasiyi daha etkin kullanarak , milletin askerin daha az çile çekmesini sağlayabilsek" ana fikri var.
    2. olarak. Yakın ve uzak tarihteki 40-50 kişinin kararları ile milyonların çile çekip ölebileceği, toplumun savaşı kutsamak yerine mümkün olduğunca savaşın getireceği çol,çocuk ,asker sivil acıları hissetmesi, dolayısı ile sloganlara, tabulara, kalabalık anındaki kışkırtmalara gelmeyerek, sorgulayarak olaylara bakması gerektiğine olan inancımı dile getirmeye çalıştım.
    3. olarak. "dava " adı altında abartmayı sevdiğimizi, şeyleri, şıhları,tarikatları, partileri, cemaatleri, milletleri, "üstün -kurtarıcı" görmenin bir zaman sonra kendi ruhlarımızda yaptığı savrulmayı, kendi yaşantımdan örnek vererek yazmaya çalıştım.
    --
    iki üç gün önce mesajla sizi yazdığım gibi, kendime has her türlü eleştriye saygı duyarak, savrulma, kafa karışıklığı vs tüm konuları konuşmayı tartışmayı isterim.
    Ancak yazdıklarımın hiç bir yerinde asıl amacı olmayan, emek verilmiş, çıkış noktası olarak da doğru bulduğum bir anma programını "yerin dibine sokmak" gibi bir amacım olamaz. bu bir çarpıtma.
    Ben yaylada, otağ- orta asyadaki çadırlardan 40/50 kadar kurulup çocukların ve yetişkinlerin okuma kampına katıldığı, ok attığı, ata bindiği, ava karşı biri olarak,uygun yerde sadece trap makinasıyla atış yapılarak tarihinin iyi olanı ile bağ kurulmasını daha önde yazdım söyledim.
    Keşke, Sarıkayada üç beş çadırda sabahlayan, hoşaf ve çorbadan başka da bir şey yemeyen 50/100 kişi olaydık da Sarıkamış'da olanları okuyup konuşup daha etkili özümseseydik.

    YanıtlaSil
  4. Seyfi Dizek Bir de yazıyı, toplumu kışkırtacak bir yeden kesmiş ama ara cümleleri silerek paylaşmışsınız.

    YanıtlaSil
  5. Zülkarneyin Kısık En büyük sorunlarımızın başında gençlerimizi milli tarih bilinciyle yetiştirememek geliyor.Bu eksikliği telafi etme yolunda ecdadı ve mücadelesini hissettirmek için yapılabilecek bir etkinlik icra edilmiş.Takdir edilmesi gezinin manasına uygun daha içi manevi değerleri de kapsar şekilde doldurulması uygun olurdu.Bu etkinliğin icrası sırasında bazı görevlilerin eleştirilen söylem ve gezi sırasında namaz ibadetinin yapılması konusundaki eksikliği dile getirilerek bugünkü zeminde yapılabilecek olumlu bir organizasyonun ağır bir eleştiriye tabi tutulmasını yadırgadım.

    YanıtlaSil

Sayfamızda yazmak ve paylaşmak isteyeler
kumruhaber@gmail.com bildirebilir...