Bu içerikler Bekir Akkaya tarafından oluşturulmaktadır .İçeriklerin izinsiz ya da kaynak belirtilip link verilmeksizin kopyalanması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na göre suçtur.

29 Kasım 2007

İnsanlığımdan Utandım! /Bekir AKKAYA

Yapılanlar insanın yanına “kar” olarak kalmalı mıdır? Ya da kalır mı?



Bizim inancımızda kesinlikle kalmaz! Bazı olumsuzluklar “ değişik nedenlerle” sır olarak kalsa da, gün olur kabak gibi ortaya çıkar. Ya da kabak gibi siz ortadasınızdır. Söylemleriniz ya da eylemlerinizin bir de şahidi ortada ise sizin varlığınızın adından bile söz etmek mümkün değildir. Böylelerinin bırak kişiliklerini, kendi varlıkları bile tartışma konusudur.



“Dün dündür, bugün bugündür.”


Mahalle Salatası! Afiyet Olsun!

Son zamanlarda Türkiye’mizin gündeminde bir “Mahalle Baskısı” muhabbeti aldı başını gidiyor. Her konuda olduğu gibi bu konuda epey bilmediklerimizi bu vesileyle öğrenmiş olduk. Bana göre muhabbetin her türü makbuldür. Konuşmamaktansa konuşan bir ülke insanı olmak, bunun da ötesinde insanın kendi mahallesinde olup bitenleri işin uzmanlarınca ve hatta hocaların hocaları tarafından öğrenebilmek son derece yararlı. Tartışan ve ahkam kesenlerin bizim mahalle ile bir ilgisi olmasa da, ya da bizim mahallelilere benzemese de onların uzmanlıklarından yararlanmamak, biz mahallelilerin lüksü olamaz. Mahalle dışındakiler işin sosyolojik ve psikolojik yönlerini konuşacak, biz de bu konuşmalardan karın doyuracağız. Afiyet olsun!
Mahalle baskısı deyince bizim kafa geçmişten günümüze gidip geldi. İşin sosyolojik boyutunu algılayamasam da bu kadar sözün beni neresi ilgilendiriyor diye epey düşündüm. Genelde konuşulanları biz pek üzerimize almayız ama, elin koskoca hocaları “beni” konuşunca bir hücre olarak ben, farkında olmasam da epey incelenmiş olduğumu öğrendim. Bu büyük zevatlar bizi inceleyerek kendi şablonlarına göre kalıplar oluştururlar ve o kelime ve kavramlara yine kendilerine göre anlam vererek garipler kürsüler oluşturarak geçimini temin ederler. Yandan destekçiler de “benim de hocamdı” diyerek, kıyıdan kenardan biz ne kadar baskıcı mahalleliler olduğumuzu yorumlayarak akşam iftar rızklarını temin ederler. Tevfik Fikret “Yiyin efendiler yiyin!” derken büyük ihtimal onların söz ettiği mahallelileri kast etmemiştir sanırım.
Uzmanlar baskıyı hep kılık

SEVİYESİ ÖLÇÜLÜYORSA “ÇUKURDUR” /Bekir AKKAYA

Bu hafta içersinde okuduğum Zihni Çakır’ın “Ergenekon’un Çöküşü” adlı kitabın son cümlesini sizlerle paylaşmak istiyorum. “Seviyesi Ölçülebilen Şeyin Derinliği Yoktur; Ona Ancak Çukur Denir.”



Cümleden yola çıkarak maddi ve manevi tüm bildiklerinizin ne olduğuna siz karar verin. Yani, elde ettiğiniz ya da karşılaştığınız tüm değerleri bu güzel sözle değerlendiriniz. Ben, sen, o, ya da biz, siz, onlar…



Necip Fazıl Kısakürek “hatırladığım kadarı ile bir muhatabına "alçaklık bile bir seviyeyi ifade eder. Ben sana alçak diyemem. Sen ancak çukur adamsın" deyu seslenmiştir.



Anlarsınız adamın kalıbını ya da boyunu. Bilmek için de illa da ip salmak ya da cetvel ya da pergel gerekmez.


Eyüp Fatsa ile Tarihi Bir Konuşma- Röportaj /Bekir AKKAYA


NOT : Bu röportaj Ordu Haber Gazetsinde Rıza Razı imzası ile yayınlanmıştır.
Rıza RAZI : Fatsa Kurultayı ile ilgili görüşlerinizi alabilir miyim. Bu kurultay katılan yedi ilçeye ne getirebilir veya iler ki yıllarda bu kurultaya katılan ilçeler, Fatsa tarafından mağdur duruma düşebilir mi. Bu konuda görüşleriniz nelerdir?


Eyüp FATSA : Demokratik toplamlarda kurultaylar çok önemlidir. Kendi yöremiz hakkında konuşacak olursak mesela, Mesudiye kurultayları vardı. Genelde de çok fazla ciddiyete alınmazdı. İşte Mesudiyeliler bir araya toplanmışlar konuşuyorlar, birbirleriyle

Kumru'da Bunları Biliyor musunuz?(2003) /Bekir AKKAYA

Kumru Kaymakamının adı Ali Çalgan olduğunu,

************************************************************************************************

Kumru Belediye Başkanının adı Adil Karaoğlanoğlu olduğunu, partisinin CHP olduğunu bundan önceki Belediye başkanının partisinin Refah Partisi olduğunu,

***********************************************************************************************

Kumru Vaizinin isminin Faruk Ana olduğunu ve Fizmenin Karapınar Mahllesinden olduğunu...

*************************************************************************************************

Yukarıdamlalı Belde Belediye Başkanı Hüseyin Yanar, partisinin MHP, Fizme Belde Belediye Başkanı Ahmet Ağrbaşlı, partisinin AK parti ve iki başkanın seçildikleri partinin Fazilet partisi olduğunu,
************************************************************************************************


1998 yılında tam teşekküllü olarak açılan Kumru Devlet Hastanesinde hiç uzman dokturun olmadığını, bu sebeple vatandaşların uzak ilçelere giderek mağdur olduklarını
************************************************************************************************


Kumru'da görev yapan iki avukatın Fizmeli olduklarını, adlarının Mehmet Bilu ve Ali Arguç olduğunu
**************************************************************************************************


Kumru dışında 45 bin Kumrulu yaşadığını, bunun 15 bininin İstanbul'da olduğunu...
*************************************************************************************************


İstanbul Avcılarda bulunan Kumrulular Derneği Başkanının Harun Topalcı Olduğunu ve bu derneğin hizmetleri ile İstanbulda örnek dernek seçildiğni,
**************************************************************************************************


Ak Parti Ordu Millet Vekili Eyüp Fatsa'nın Kumru Çokdeğirmen Köyünden olduğunu, Ordu İmam Hatip Lisesi Mezunu olduğunu ve daha önceki partisinin Sadet Partisi olduğunu
*************************************************************************************************


Erol Başar'ın Kumru Milli Eğitim Müdür Vekili olduğunu, Yaşar Başar'ın ise bir yıl önce öğretmen olarak Ünye'ye tayini çıktığını, Tahsin Nas ise Şube Müdürü olarak Kumru'da görev yaptığını,
**************************************************************************************************
Kumru Milli Eğitim Müdürlüğü Şefinin Ekrem Saygı olduğunu kendisinin Fizme - Karapınar Mahllesinden olduğunu,
**************************************************************************************************


Ünye Savcısı Fizmeli Zülkarneyn Kısık'ın ve eşi Kumru Noteri Süreyya Kısık'ın tayinlerinin Karadeniz Ereğlisine çıktığını,
**************************************************************************************************


Kumru'nun ilk Belediye Başkanının Kemal Kumru olduğunu ve Kumrulular tarafından hiç unutulmadığını
**************************************************************************************************


Ak Parti İzmir İl Başkanının Kumrunun Fizme Beldesinden Avukat Ali Aşlık'ın olduğunu
*************************************************************************************************


KUMRU KİTABININ PARASIZLIK YÜZÜNDEN BASTIRILAMADIĞINI

*********************************************************************************************

Siz de bildiklerinizi bize bildirin, burada bilmeyenlere bildirelim.

BEKİR AKKAYA -2003


BAŞA DÖN

Bir Üsluptur Kumru /Ekrem SAYGI

NE DESEM BİLMEM Kİ;SEVDAMMISIN,YOKSA AYAĞIMA TAKILAN PRANGAMMI?NE SENLE NEDE SENSİZ OLUYOR,KIŞIN SÜSÜLÜ,YAZIN SÜSLÜ GEÇMİŞİMDEN ANISIN,ÇEVREMLE BAĞIMSIN BİRDE GUBET OLMASA.

Bir başkadır Kumru ve Kumrulu. Havasıyla, suyuyla insanıyla bir başkadır. Bir pencere ki, o pencereden bakan gözler, hep farklı şeyler görür. Bu bir bakıştır. İnsanların dünyaya bakışı, insanın insana bakışı ve bu bakışlarla kitaplar yazılır. Sayfalar aralanır ve her sayfanın her satırında ayrı bir anlam, ayrı bir dünya. İşte; tarih konuşulur ve tarih konuşturulur. Kumru’da, Kumruluda kirlenmemiş pek çok değer sıkışmış satır aralarından sessizce seslenir dünyaya. Bir dünya ister. Geçmişten günümüze, günümüzden geleceğe ışık tutacak. Yalanlardan kurulmamış, saf ve tertemiz. Açlığın ve sefaletin sofralara çökmediği, zilletin ve rezaletin olmadığı, kavgaların ve gürültülerin olmadığı bir dünya. Bir hayat ki, kirlenmemiş, kardeşçe ve insanca. Yok olmanın ezginliğini çekip, var olmanın muhteşemliğini hissederek,

Kumru'nın Kısa Tarihi ve Ekonomik Göstergeler-2007

KUMRUNUN KISACA TARİHİ NÜFUS VE EKONOMİK GÖSTERGELER

BEKİR AKKAYA

Kumru'nun Tarihçesi :

----------Kumru İlçesi çağlar boyunca kavimlerin yaşadığı bir bölgedir. Tarihi M.Ö. 584-555 yıllarında Pers İmparatorluğu’ na dayanmaktadır. Pont hakimiyeti ve daha sonra Roma’nın egemenliğine giren Kumru M.S 391 395 yıllarında Orta Asya’dan gelen Peçenek ve Kuman Türkleri’nin akınları ile karşı karşıya kalmıştır. Yörede güçlü Türk hakimiyeti 1095 – 1175 tarihlerinde Danişment’liler tarafından sağlanmıştır. 1178 ‘de Selçuklu hakimiyetine girdikten sonra Türk nüfusu kademeli olarak yerleştirilmiştir. Kösedağ savaşından sonra sırasıyla; Eretna beyliği, Kadı Burhanettin ve

Kumru'yu Tanıyalım /Bekir AKKAYA

KUMRU'NUN TARİHİ

Kumru'nun tarihinden söz etmek için, öncelikle Fatsa ve Ünye İlçelerinin tarihine bakmak gerekir. Yüzölçümü 344 kilometrekare ve denizden yüksekliği 450 metre olan kumru ilçe merkezinin kuruluşu çok yenidir. Ancak Fatsa'ya bağlı bölge olarak yerleşimin tarihi çok eskilere kadar gider. Tarihi kaynaklara göre Fatsa ve Ünye merkezlerine İniş ve yerleşme M.Ö.3000 yılına kadar gider. Sahilden iç bölgelere yerleşme ise bu tarihlere kadar dayandığı görülür. Sebep ise, sahilde sıtma hastalığının çok yaygın olması olarak görülür.

Fatsa Pontos Krallarından Farnakes tarafından kurulmuştur. Ünye ise M.Ö. 1270 yıllarında yapılan Truva Savaşları sonucunda sömürge haline getirilmiş bir bölgedir. 2. Farnakes'ten sonra Fatsa Bölgesi'nde ayrı sülaleden gelen Polemen hükümdarlık yapmıştır. Fatsa'dan Trabzona kadar uzanan sahil şeridi ile iç kesimlerde kalan Tokat-Niksar, dolayısıyla kumru

Anten ve TV /Bekir AKKAYA

BİR YORUM

Aslında her birimiz şaşırdı ne yapacağını. Ben de öyle...Benim gibiler bir şekilde kendilerini kurtarıyorlar. Ya durumu müsait olmayanlar? İşte sıkıntıda burada başlıyor.
Neden mi söz ediyorum? Şu TELEVİZYON ANTENLERİNDEN...
Bundan bir kaç yıl önce çatal antenler aldık. Sonra bunlar tedavülden kalktı. Sonracığıma Çanak ve uydu cihazları girdi devreye bugünlerde bunlarda tedavülden kalkmak üzere. Ben şahsen dijital uydu aldım hem de kartlısından...Zaten kitap okuma alışkanlığı yok. Oturuyorum