Bu içerikler Bekir Akkaya tarafından oluşturulmaktadır .İçeriklerin izinsiz ya da kaynak belirtilip link verilmeksizin kopyalanması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na göre suçtur.

4 Mart 2017

İhanetin Beteri/ Gülgün Düzcan

GÜLGÜN DÜZCAN DİYOR Kİ; 


"Kıymet bilmezlik diye bir şey var, emin olun bu durum ihanetle yarışır ve hatta onu geçer... 
Çünkü elinden geleni yaparsın, bu da yetmez ödünler verirsin ama karşındaki bir türlü yetinmeyi bilmez."
**********
Ve kendime Şunu dedim ; 
Herkes bir gün hak ettiğini bulacak. 
Duada ısrarını , dilinde sabrını ve yüreğinde 
İnsanlığını kaybetme ...



**********Sitemizde yayınlanan yazı, fotoğraf ve dokümanlar başka bir site ya da dergi-gazetede yayınlanacaksa önceden yazılı izin gerektirir. Sitelerimizde yayınlanan diğer doküman veya belgeler , kaynak gösterilmek ve sitesinin ilgili sayfasına link verilmek koşuluyla yeniden yayınlanabilir.Bekir AKKAYA/2000 **********

3 Mart 2017

Kumru Devlet Hastanesi- Eski- (Fotoğraf)

KUMRU DEVLET HASTANESİ - ESKİ HASTANE
FOTOĞRAF: BEKİR AKKAYA
**********Sitemizde yayınlanan yazı, fotoğraf ve dokümanlar başka bir site ya da dergi-gazetede yayınlanacaksa önceden yazılı izin gerektirir. Sitelerimizde yayınlanan diğer doküman veya belgeler , kaynak gösterilmek ve sitesinin ilgili sayfasına link verilmek koşuluyla yeniden yayınlanabilir.Bekir AKKAYA/2000 **********

FİZME SİTESİ, KUMRU ORG SİTESİ VE BHD SİTELERİNE KARDEŞ CANİK ORG YAYINDA!

                   CANİK ORG 2006 YILINDA YAYINDA 
            Ramazanız mübarek olsun diyor Kumru’dan sevgi ve saygılarımı sunuyorum. Uzun bir zamandırwww.kumru.org sitesi ile elimizden geldiği kadar yayın yapmaya çalıştık ve bu yayınımız Değerli Dostum Mehmet Arşin’in “dur” demesine kadar devam edecektir.
            Biz site yapımını “html” ile öğrendik. Bilgilerimiz yine aynı bilgilerdir. Başlangıçta hazır siteleri ve hazır şablonları keşfettik. Bizim bu çalışmalarımızı gören Değerli Dostum Mehmet Arşin imdadımıza yetişerek kendisinin www.kumru.org sitesini alarak bütün giderlerini kendi karşılamak üzere bu alan ve ismi bize tahsis etti. Yayında

Kur’ân Nezdinde Hadîsin Teşrî’ Değeri Üzerine Bir İnceleme /Prof. Dr. Bahattin DARTMA

Kur’ân Nezdinde Hadîsin Teşrî’ Değeri Üzerine Bir İnceleme
Prof. Dr. Bahattin DARTMA·
Özet:
Hadîsin teşrî’i meselesi, öteden beri hakkında pek çok görüşün serdedildiği ihtilaflı bir konudur. İslâm âlimlerinin ekseriyetine göre Hadîs, Kur’ân’dan sonra ikinci teşrî’ kaynağıdır. Bununla beraber teşrî’ meselesinde aşırı gidip Sünneti tamamen işlevsiz halde bırakanlar olduğu gibi onu Kur’ân’la aynı seviyede kabul edenler de vardır.
Âcizâne kanaatimize göre teşrî’ meselesinde ne sünneti tamamen dışlamak, ne de ona, Kur’ân’a eşdeğer teşrî’ yetkisi vermek doğrudur. İslâm Dini’nin omurgasını teşkil eden konularda Hadîsin müstakil olarak hüküm koyması mümkün olmasa gerektir. Dinin ana yapısını oluşturan esasların dışındaki meselelerde hadîsin müstakil olarak hüküm koyması mümkündür.
Bu çalışmamızda konuyu Resûlullah(sav)’in, örnek olarak aldığımız bir hadîsi üzerinden işlemeye çalışacağız.
Anahtar kelimeler: Kur’ân, Hadîs/Sünnet, teşrî’ (hüküm/kanun koyma), müstakil (Kur’ân’dan bağımsız) olarak hüküm koyma.

A Study on Hadith’s Provision Value in the Qur’an
Summary:
The provision matter of Hadith has long been a contentious issue on which many views about it stated. According to most of the Islamic scholars, Sunnah / Hadith is the second source of provision after the Qur'an. However, some Islamic scholars ignore the Sunnah with respect to provision and see them as dysfunctional and some others regard the Sunnah as the same level with the Qur’an.
In our opinion, neither ignoring the Sunnah nor giving much appreciation as the same level with the Qur’an about the provision is right. About the main topics of the Islam Religion which constitute the backbone of it the hadith itself should not judge by itself. It is possible for the Hadith to put the provision on the matters outside of the principles of religion which constitutes the main structure.
In this study, the topic will be explained by taking a hadith from the Prophet Messenger.
Keywords: The Quran, Hadith/Sunnah, Islamic Religion, provision (judgement/enacting a law, judgement apart from the Qur’an.
Giriş
Gerek ictimâî hayatı tanzim etmek ve gerekse toplumu oluşturan fertler arasındaki hukûkî ilişkileri adâlet ve eşitlik prensibine göre düzenleyerek onların problemsiz bir şekilde yaşam sürdürmelerini sağlamak için ihdas edilen hukûkun hayâtî bir fonksiyon icrâ ettiği akl-ı selîm sahibi olan hemen herkesin kabûlüdür. Bu sebeple hemen her toplumun belli bir hukuk sistemi bulunmaktadır.

Hacı Yusuf SANSI /Fotoğraf

Hacı Yusuf SANSI
Kamil, Hikmet ve Yüksel Sansı'nın babaları ve ben Bekir Akkaya'nın kayın babası Çok değerli bir insan.
Mekanı cennet olsun.

**********Sitemizde yayınlanan yazı, fotoğraf ve dokümanlar başka bir site ya da dergi-gazetede yayınlanacaksa önceden yazılı izin gerektirir. Sitelerimizde yayınlanan diğer doküman veya belgeler , kaynak gösterilmek ve sitesinin ilgili sayfasına link verilmek koşuluyla yeniden yayınlanabilir.Bekir AKKAYA/2000 **********

2 Mart 2017

Kul musunuz? efendi mi? /Bekir AKKAYA

  Bu yazı tarafımdan 2009 yılında yazılmıştır...

    Kul musunuz? efendi mi? /Bekir AKKAYA

             Bilinç altında kendi ile ilgili bir yer edinmişlik vardır insanlarda. Ya efendidir ya da köle. Bu ikisinin arasındakilerin varlığı ile yokluğu pek önemli değildir.
Bu konumun yan besleyicileri vardır. Bir hedef belirlemiş, birilerini örnek olarak almışsınızdır. Efendi ya da köle olmak için öncesinden yaşanmış hayatlarda size büyük ölçüde yardımcı olur. Çevredekiler yanlış ya da doğru sizi efendi ya da köle olmaya zorlar. Ya da ikisi arasında bulunmaya.
              Belli yaşlardan sonra yaşantının doğruluğuna ya da yanlışlığına bakılmaksızın o sizin hayatınız, sizin karakteriniz olur. Sizden doğanlarda nesiller boyu sizi taklit ederek ölene kadar ya köle ya da efendi olarak kalırlar.
             Efendi ya da köle olmak için illa da eğitim gerekli değildir. Bu iki oluşum için dine de ihtiyaç yoktur. Din özellikle efendilere yeri ve zamanı geldiğinde köleleri hizaya getirmek için kullanılır.

Cemal Günay Hem Dişçi Hem Heykeltıraş-TELEFON: 0541 540 14 76

              Bugün Fatsa'da idim. Süper bir Sanatçı ile tanışma imkanım oldu. Yaptıkları maketler gerçek gibi. Fatsa Şifa Tıp Merkezinde Diş Teknisyeni olarak çalışan Cemal Günay yaptıkları maketlerin hikayelerini anlatırken hayret içersinde kalmamak mümkün değil. 
                      Bolaman'da meşhur Hazinadar Konağının  gerçek gibi maketini yapmış. Hazinadar Konağı'nın dış cephesini ve tüm odaları ölçmüş ve ölçüleri gerçeğine uygun şekilde küçülterek maketini yapmış. Orduda bulunan çok sayıda tarihi bina ve camilerin maketini yapan Tiş Teknikeri Cemal Günay siperiş olarak da maket yaptığını ifade etti. 
Evine yüzlerce Karadenizin tarihi eşyalarının bulunduğunu söyleyen Cemal Günay çok yakın zamanda Ordu büyük tünelinin hemen yakınında ırmağın kenarında açık hava tarihi müze ve Orduda bulunan tüm tarihi eserlerinin maketlerini yaparak sergileyeceğini söyledi. 
                       Kendisinin bir Heykeltıraş olduğunu da ifade eden Cemal Günay Yurt Dışı dahil çok sayıda sanat severin kendine sipariş verdiğini söyleyerek Telefonunun yayınlanmasında da hiç bir mahsur olmadığını söyledi. 

                      İRTİBAT:

                         CEMAL GÜNAY

                         Fatsa Özel Şifa Tıp Merkezi Diş Teknikeri...
                         
                            TELEFON: 0541 540 14 76

Sizler için çektim...
Bekir AKKAYA/KUMRU










**********Sitemizde yayınlanan yazı, fotoğraf ve dokümanlar başka bir site ya da dergi-gazetede yayınlanacaksa önceden yazılı izin gerektirir. Sitelerimizde yayınlanan diğer doküman veya belgeler , kaynak gösterilmek ve sitesinin ilgili sayfasına link verilmek koşuluyla yeniden yayınlanabilir.Bekir AKKAYA/2000 **********

27 Şubat 2017

KAPASİTENİZ YETMEZ! /Bekir AKKAYA (2003 YILI)

           
Sizlere 2003 yılında yani bundan tam 15 yıl önce http://www.kumru.org sayfasında yazdığım bir yazıyı paylaşmak istiyorum... O gün “KAPASİTENİZ YETMEZ” dediklerime bugün civcivler de katılmış...Allah hepimize nice 15 yıllar nasip etsin...İşte yıllar önce yazdığım o yazı...Kumru'dan sevgi ve selamlar...
        "Seni anlamadıklarında veya alay ettiklerinde sen sadece tebessüm et ve şu iki kelimeyi söyle: “KAPASİTEN YETMEZ” Bu cümle bana ait bir cümle değil.  Bu cümle iki gün önce okuduğum bir yazıdan alındı. Yazı çok hoşuma gittiğinden yaptığım siteye de koydum. Ara sıra okuyayım diye...

           Tabi ki insan sevilmek ve takdir edilmek ister. Kapasitesi ne olursa olsun tüm insanlarda bu duygular mevcuttur. Bazılarımız gerçek manada sevilir, sayılır ve takdir edilir. Bazılarımız da numaradan bu sevgi ve saygı bombardımanına tutulur. Eğer kapasitemiz var ise neyin ne anlama geldiğinin farkındayızdır. Ama ne olursa olsun yaptıklarımızın samimiyeti ve dürüstlüğüdür asıl bizi memnun eden durum. Anlaşılamamak veya

DÎNÎ ve TARİHÎ METİNLER BAĞLAMINDA Hz. İBRAHİM’İN TARÎHEN VARLIĞI VE GERÇEK BABASININ KİMLİĞİ ÜZERİNE BİR İNCELEME / Prof. Dr. Bahattin DARTMA

DÎNÎ ve TARİHÎ METİNLER BAĞLAMINDA Hz. İBRAHİM’İN TARÎHEN VARLIĞI VE GERÇEK BABASININ KİMLİĞİ ÜZERİNE BİR İNCELEME

Prof. Dr. Bahattin DARTMA·
Özet
Kur’ân’da, Yüce Allah’ın gönderdiği peygamberlerin bazılarının hayatlarından alınmış kesitler bulunmaktadır (kıssa). Esasen ibret ve öğüt maksadıyla alıntılanan bu olayların (yani kıssaların) odağında yer alan asıl kahraman şüphesiz ki peygamberlerdir. Durum böyle olmakla beraber son zamanlarda bir kısım araştırmacılar, peygamberlerin bazılarının târîhen varlığını kabul etmemekte, bir kısmı da onların neslini lekelemeye yeltenmektedirler. Bunların ortak amacı ise, bu tür asılsız argümanlardan yola çıkarak Kur’ân’ı ve İslamiyet’i olumsuzlamaktır.
İşte bu şekilde ele alınan peygamberlerden biri de Hz. İbrâhîm’dir. Bazıları onun târîhen varlığına inanmamakta, bazıları da gerçek babasının müşrik olduğunu öne sürmektedir.
Ancak, dini ve tarihî metinler, durumun hiç de böyle olmadığını, aksine Hz. İbrâhîm’in fiilen yaşamış önemli bir şahsiyet olduğunu ve öz babasının da müşrik olmadığını ispatlayacak niteliktedirler.
Anahtar kelimeler: İbrâhîm, Âzer, gerçek/öz baba, dede, ata,