Bu içerikler Bekir Akkaya tarafından oluşturulmaktadır .İçeriklerin izinsiz ya da kaynak belirtilip link verilmeksizin kopyalanması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na göre suçtur.

14 Aralık 2017

Fizme Üzerine /Bekir AKKAYA

BEKİR AKKAYATarih: Sal 18 Tem 2006 01:28:09 CEST

Son zamanlarda Kardeş Sitemiz Fizme’de ilginç yazı ve yorumları her Fizmeli gibi ben de takip ediyorum. Bundan önceki yorumlarda Fizme neresidir? sorusuna epey yorum ve yazı, yazıldı çizildi. Şimdi ise Fizme Başkanı ile ilgili lehte ve aleyhte yazılar okuyoruz. Bugüne kadar her hafta iki yerel gazete köşesine ve Kumru.org’ta yazı yazmama rağmen ciddi manada hiçbir Fizme yazısı kaleme almadım. Prensip olarak kişi ve kurumlarla ilgili özel bir manada kesinlikle yazı yazmam. Neticede kişiler bulundukları makamda ne kadar kalırlarsa kalsınlar gidicidirler. Dolayısıyla başkanda olsa muhtarda olsa gidici biri için yazı yazmak pek hoş bir durum değildir. Bunun da ötesinde lehte ve aleyhte olunurken kişilerin özel ilişkileri nedeniyle ya zorunlu savunma ya da aleyhinde olma gibi bir durum oluşuyor ki bu ilişkiler bilinmediği için de tam da isabetli bir durum söz konusu olmamaktadır. O zamanda asıl konu güme gitmektedir.
1987 yılında Ağlayan Mahallesine öğretmen olarak geldiğimde bir Fizmeli olduğumu biliyordum. Karapınar Mahallesinden olduğum halde bütün Fizmenin tamamını hala seviyorum. İnsanlarını da seviyorum. Kumruda olmama rağmen haftada iki kez yabancıları tüm Fizmeyi dolaştırır evlerde yetişen insanların nerelerde ne gibi görevlerde bulunduklarını söylediğimde herkes hayret kalır. Bende bunu severek yaparım. Açıkça söyleyeyim Fizme gerçekten çok güzel bir yer. Emin olun Kumruda hiçbir yer bu şekilde değil. Emin olun bu kadar yetişmiş insanı bulunan hiçbir yer belki de Orduda hiç yok.
Ben belediye melediye bilmem…Ahmet Ağırbaşlı ile bir çok yerde beraber olur çayda içeriz. O beni tanır ben de onu…Gidin kendisine sorun. Belediye dünün konusu başkanlarda yeni bir durum. Fizmenin potansiyeli düşünüldüğünde belediyelerin oluşu da emin olun önemli. Ancak, belediye ya da başkan olmasa da Fizme bu öneminden hiç Bir şey kaybetmez. Benim düşüncem sadece şu belediye noktasında : Fizmenin bu potansiyeline belediyenin katkısı ne olabilir? Ya da Belediye olmasa bu potansiyeli nasıl bir araya getirebiliriz. Konuşulması ve tartışılması gerekende budur işte…
Bu konuda Değerli dostum Mehmet Arşin bir form açsın bunu konuşalım bunu tartışalım. Kişilere indirgemeden.
Kocaman Fizmede iki belediye başkanı varsa bu konudan yola çıkarak bu noktadan hareketle ilgililere bazı şeylerin hatırlatılmasını da doğal karşılamak gerekir. Hiçbir kurum ne ağabeylerin ne dayıların ne de akrabaların yeri değildir. Kurum ve belediye ile ilgili bir şey konuşulurken kimsede “benim başkanıma” işi düşürmemelidir.
Örnek olarak birkaç yıldır sizlerin gözü önünde hem de hiçbir maaş almadan özel çabalarımla www.kumru.org’ta yayın yapıyorum. Mehmet Arşin Dostumda Fizme sitesinde…Beni Bekir Akkaya olarak beğenmemeniz ayrı bir şeydir, yazı ve çizilerimden dolayı beni eleştirmek ayrı bir durumdur. Bu benim seçtiğim belediye başkanı ise ve de görevinden dolayı maaşta alıyorsa eleştirilmemesi ya da yapmadıklarının söylenmemesi diye bir durum olamaz. Üstelik banim adıma orada ve üstelik bu yaptıklarından dolayı parada alıyor. O zaman Fizmenin Belediyelerine bu yönden bakmak hakkımızdır. Kamu adına bir yerde iseniz yaptıklarınız da elbette konuşulacak ve tartışılacaktır.
Ben şahsen Ahmet Ağırbaşlı ve Hüseyin Yanar’ın şahsına selamlarımı iletirim. Ama başkan sıfatları ile belediye başkanına Fizme ile ilgili çok söylemek istediklerim var. İnşallah gün gelir bunları da yazmak nasip olur. Yazım uzun olsa da ben onlardan ufakta olsa bu yazının hatırına şunları istiyorum. Başlıklar halinde…
1. İki beldeye yönelik şu bayramlarımızı bir festival coşkusu ile kutlamaya ne dersiniz?
2. Çok sayıda yetişmiş gurbetteki insanlarımızı iki belde belediyesi bir pilav günü bahanesi ile bir araya getirmeyi düşünür müsünüz?
3. Çok sayıda evliyalarımız var onlarla ilgili bir araştırma ve anma planı yapmaya ne dersiniz?
4. Bu işlerin tamamı için bir komite oluşturma ve bunu gelenek haline getirme nasıl olabilir?
Bunları çoğaltmak mümkün. Ne var ki insanları kaynaştırma, bu tür güzel şeylere zaman ayırma bir eğitim meselesidir. Kültürü anlamak bir özümseme meselesidir.
Ben şahsen bu tür faaliyetleri yol ve su kadar önemsiyorum. Hatta benim için bu değerler paradan da öte önemlidir. Ben çok paralı insanı tanıdım ama bu değerlerden yoksun olduklarından kültürlü ve insani özelliklerden nasiplenmemiş olduklarını da şahit oldum.
Bu tür oluşumlar beraberinde gelişmeyi ve seviyeyi de yüceltirler. İşte olması gereken ve Fizmede arzu edilmesi gereken benim açımdan bunlardır.
Şunu bilmek lazım. Fizmenin geldiği noktayı geriye çekmek bundan sonra mümkün değildir. Ben her gün Fizmede olan biri olarak söylüyorum ki, şurda birkaç yıl sonra emekli olmuş değerler Fizmede duracaklar en azından yazın Fizmede ikamet edeceklerdir. İki belde ve iki ilçe arasında bulunan bir yerin kendiliğinden gelişmemesi mümkün değildir. Her evde bir memur ve her evde bir araba…Kimse yapmasa bile yolları kendileri yaparlar…O zaman şimdiden bir araya gelmenin ve bireysel yetişmişlikleri Fizmenin gelişmesi için seferber olmanın tam zamanı…İşte belediye buna nasıl bir katkı yapar ya da bu gelecekteki oluşumu şimdiden nasıl hızlandırır bunu konuşmak lazım.
Bu tür oluşumları görebilen ve hızlandıran kim olursa olsun yanında olmak, geciktiren kim olursa olsun karşı olmak gerekir diye düşünüyorum. Benim şahsi kanaatim Fizmede yaşayan biri olarak bugün için ve bu günler kayıp yıllar olarak Fizme tarihine geçecektir. Bu konularda ilerde daha geniş yazmak ümidiyle Tüm Fizmelileri selamlıyor saygılar sunuyorum…
BEKİR AKKAYA
Not: Bu yazı www.fizme.com sitesi ziyaretci defterinden alınmıştır.
Kaynak: http://www.fizme.com/index.php?option=com_akobook&Itemid=37&startpage=102
kumruhaber@gmail.comhttp://www.kumru.org
©© Bekir Akkaya Blogspot Copyright 2000 ©© Sitemizde yazı, resim ve haberlerin her hakkı saklıdır. Kaynak göstererek kullanmaya özen gösteriniz. Tüm metin, resim ve içeriğin hakları https://bekirakkaya.blogspot.com.tr/ye aittir. 5846 Sayılı Kanuna rağmen çalınan her türlü içeriğin hukuki ve cezai sorumluluğu çalanın kendilerine aittir. ©

Aynada Yansımasını Göremeyenler/Ekrem Saygı

Bu yazının ilk yayınlandığı yer www.kumru.org sitesidir. Ben ise bu yazıyı www.fizme.com sitesinden aldım. Ekrem Saygı'nın yazdığı bu yazı Fizme internet sitesinde 2006 yılında yayınlanmıştır.
Kumru'dan sevgi ve selamlar...

Mehmet ARSIN
Nerden: Köln-Almanya
Tarih: Cts 15 Tem 2006 10:58:11 CEST

Bu yazi, www.kumru.org tan alinmistir

Ayna'da Yansımasını Göremeyenler (ya da fizme) EKREM SAYGI
Anlatıldığına göre; Erzurum'un bir köyünde, Köylünün tamamı ve şıh, hayatında hiç ayna görmemiş. Köylünün biri ayna ile ilk karşılaştığın da, aynayı eline alıp bakmaya başlar. Ardından ayna da gördüğü kendi yansımasını ölen kardeşi zannedip başlar ağlamaya. Kardeşini çok sevdiği için aynayı koynuna alıp yatar. Hanımı, eşinin ayna koynunda yattığını görünce şüphelenir. Sessizce ve eşini uyandırmadan aynayı alıp dikkatlice bakar. Aynada kendi yansımasını gören kadın, öfkeden kudurmuş bir şekilde "Vay" der heyecanla. " Herifim beni bir karı ile aldatıyor" Aynayı alır, köyün şıhına gider. Aynayı göstererek "şıh efendi" der. "Benim herif beni bir karı ile aldatıyor" Şıh aynayı alır dikkatlice bakar. Kadına dönerek " Bacım " der. " Bu bi karıdan ziyade hıyara benziir " der.
Fizme Beldesi Karapınar Mahallesinde, "Benim de mahallem olan" Beldeye gittim. Belediye işçileri çalışıyor, bizde kenarda sohbet ediyorduk. Kepçenin taşıdığı toprak ilerde yola zarar verebilecek bir yere atılıyordu. Bahçenin kenarından geçen su argı toprak ile dolacağı için işçilerden birine " Bize yardımcı olun, belediyeden büz alalım su argı toprak altında kalıp taşkınlık yapmasın " dedim. Bu arada belediye işçisi, " abi, biz o işe bakmıyoruz, o işe şu gelen vatandaş bakıyor" dedi. Başımı döndürüp baktığım da, karşıdan gelen vatandaş eli telsizli, şık giyinimli, kasıla kasıla bize doğru yaklaşıyordu. Kendisini tanımıyordum. Sonradan öğrendim ki adı, Zeki ASMA… Fizme Belediyesinde çalışıyormuş. Önce "hoş geldin" deyip elini sıktık. Arkasından su argına buz koyulması için yardımcı olunmasını istedim. Aldığım cevap ne olabilir sizce? " Biz öyle işlere bakmıyoruz" Belediyede görevinin ne olduğunu ve nereden geldiğini sorduğum da, Kendilerini "halkın getirdiğini, seçilerek geldiğini" ifade etmesi üzerine, "sen Belediye Başkanı mısın? Yoksa, ben mi karıştırıyorum?" dedim. Büyük adam edası ile beni şööyle bir süzdü ve bana biliyorum ki “ ula ne kadar cahil adama çattık” diye düşündü…Bu tavır karşısında Büyük projeler ve büyük işler yapan(!) öyle ufak tefek işlere bakmayan Fizme Belediye Başkanının belki de vekilini karşıma alarak densizlik yaptığımı aklımdan geçirdim...
Böyle olmasına rağmen bildiğim yanlışları bir bir aklımdan sıraladım. Benim bildiğim Belediye başkanları seçimle iş başına gelir. Valla ne söylenir bilmem ama, Bir belediye işçisi veya memuru, bir ilçe veya belde de ben seçimle iş başına geldim diyorsa ortada bir sorun var demektir. Ya Fizme de olmayan ve hiç yerinde durmayan belediye başkanı beceriksizliğinden görev ve yetkilerini kendilerine devretmiştir. Ya da Belediye başkanı görevini yapmayarak görev ve sorumluluklarını unutmuş demektir. Zaten Fizme beldesinde ne belediye başkanı var, ne de ortada sağlam görünen bir belde.
Aslında belediye işçisinin hiçbir suçu yok. Kırk günde bir beldesine uğrayan bir başkanın telsizli adamının beni döğmediğine şükretmem gerekir. Şikayet bile etsem Başkanın' nerede olduğunu bulmam için gazetelere ilan vermek ayrıca çabası. Aslında haksızlık etmekte doğru değil, çünkü bizim başkan büyük şehre yakışan başkanlardan. Öyle olmasa büyük şehirlerden zaman ayırıp bir de bizim beldeye uğrar. Fizme' yi merak edenler gelsin, görsün, iki dönemdir iş başında olan Sayın Başkan neler yapmıştır? Fizme Beldesinin bütün mahallelerinde, insanların yüzde sekseni bir biri ile husumet halindedir. Fizme Belediye olduktan sonra insanların birbirlerine karşı husumeti arttıkça artmıştır. İki fizme birbirine düşman olmuştur…
Fizme bildesine çıplak gözle bir baksanız İmar, su ve kanalizasyon, ulaşım gibi kentsel alt yapı var mı? Yok. Çevre sağlığı ve temizlik var mı? Yok. Yukarıdaki sayılanların hiç biri yok, zaten ortada görünen bir belediyede yok. Ne belde sakinleri belediye ile ilgili bilinçli. Ne de belediyede çalışanlar. Aynaya yabancı olan köylüler gibi, belediye insanlarına yabancı, insanlar belediye'ye. Eli telsizli gezmeler devam etsin Nasılsa kimse kimseden hizmet istemiyor kimse de bir şey sormuyor. Evlenme cüzdanı imzalansın, arasıra ilmumaber imzalansın yeter. Hizmet dediğin kendine hizmet demektir.
İnsanlar birbirleri ile uğramaşktan etrafındaki güzellikleri, kendilerinin sorumluluğunda olduğu hiçbir şeyi göremiyorlar. Belki, Belediye'ye işim düşerde halledilmez diye hep telsizli beylere şirin gözükmek derdinde…
Ben sonuç olarak şöyle diyorum. Belediye İnsanların sosyal hayatlarının düzenli gitmesi adına tüm işlemleri gerçekleştiren bir kurum ise, yetkililer lüffen başlarını kaldırıp baksınlar. Ara sıra başkanları Fizmeye de uğrasınlar. Hiç olmazsa personeline biraz saygılı olmayı hatırlatsınlar… Böyle desek te aynaya yansıma kendi yüzümüz…Prsonelin bu davranışı başkanın ya da bizlerin yansıması olmasın?
Hoşça kalın Efendim…İyi belediyecilikler…

EKREM SAYGI
KUMRU 
©© Bekir Akkaya Blogspot Copyright 2000 ©© Sitemizde yazı, resim ve haberlerin her hakkı saklıdır. Kaynak göstererek kullanmaya özen gösteriniz. Tüm metin, resim ve içeriğin hakları https://bekirakkaya.blogspot.com.tr/ye aittir. 5846 Sayılı Kanuna rağmen çalınan her türlü içeriğin hukuki ve cezai sorumluluğu çalanın kendilerine aittir. ©

Fizme Köyünü Tanıyalım /Bekir AKKAYA

Fizme Beldesi Kumru-Korgan arasında bir yerleşim birimidir. Kumru’dan Korgan arasındaki yol tam 17km olup, Kumru’dan çıkıp 3 km Duman Köyü ve Duman’dan hemen sonra 6 km olunca Fizme topraklarına ulaşılmaktadır.
15500 metre kare bir alana sahip olan Fizme’nin Güneyinde Avdullu Köyü, Güney Doğusunda Korgan, Doğusunda Fatsa Beyceli Köyü, Kuzeyinde Güneycik ve Akçadere, Kuzey Batısında Duman Köyü ve Güney Batısında ise Yukarıdamlalı Beldesi (Yukarı Fizme) bulunmaktadır. Ayrıca Fizme topraklarından ayrı Aktana mıntıkası da Fizme topraklarına bağlıdır.

2000 yılında yapılan nüfus sayımında 4250 olan nüfus son sayımda 2468 olarak gerçekleşmiştir.

Mahalleller : Karapınar Mahallesi, Ecelli Mahallesi, Ömerli Mahallesi, Afullu Mahallesi, Ezetli Mahallesi, Çavdar Mahallesi, Keşlik Mahallesi, Çakıllı Mahallesi,

Fizme'de Bayram Sabahı / Yılmaz İmanlık /2003

Fizme’de bayram sabahı…
Yok yok, yanlış söyledim, Yukarıdamlalı’da bayram sabahı demeliyim. Kanal52 de böyle demiyor muydu: Yukarıdamlalı bayram şenlikleri diye…
İyi de arkadaş, ben Fizmeliyim. Bu bayramın adı Fizme bayram şenlikleri olmayınca bayrama gitmeyecek miyim? Doğrusunu isterseniz birazcık da gitmek gelmiyor içimden.
Herkes bilir ki, bayramlar bir başka yaşanır Fizme’de. Fizme’nin suyundan içmiş, havasından soluklanmış herkes dünyanın neresinde olursa olsun bayramlarda Fizme’ye gelmek için can atar…
Hasbi Hoca, her zamanki gibi yılların kendisiyle alay etmesine aldırmadan Fizme’ye bayrama gelen misafirlere sanki “Yıkılmadım, ayaktayım!” diye haykırıyor sabah ezanıyla.
Bayram namazında Kanal52 çekim yapıyor.

Adem Saraç Hocamızdan Bekir Akkaya'ya Teşekkür (2005)


©© Bekir Akkaya Blogspot Copyright 2000 ©© Sitemizde yazı, resim ve haberlerin her hakkı saklıdır. Kaynak göstererek kullanmaya özen gösteriniz. Tüm metin, resim ve içeriğin hakları https://bekirakkaya.blogspot.com.tr/ye aittir. 5846 Sayılı Kanuna rağmen çalınan her türlü içeriğin hukuki ve cezai sorumluluğu çalanın kendilerine aittir. ©

13 Aralık 2017

Kiraz Hoca’yı Ziyaretimiz / Bekir AKKAYA



Benimde yer aldığım Kiraz Hoca’yı ziyareti  konu alan  Ekrem Saygı'nın“ Anılarda Kalanlar Yazısı”nda  anlatılanların  yanlışlığı benim bu yazıyı yazmama neden oldu. Üstelik söz konusu bölgemizin en önemli simalarından Rahmetli Korgan’lı Kiraz Hoca Mehmet Akkiraz Hoca'dır. Ve bizler Kiraz Hocanın son zamanlarında elini öperek duasını almış üç kişiyiz. Bizim ziyaretimizden sonra çok da yaşamadı. Allah Rahmet eylesin. 
            Ekrem Saygı yazısında belirttiği gibi Mustafa Çaya,  Ekrem Saygı ve ben Bekir Akkaya birlikte rahmetli Kiraz Hoca ( Mehmet Akkiraz)’ı ziyarete gittik. Ziyaret nedenimiz ise  benden kaynaklı olup bilinçli bir ziyarettir.
            Hocamızı ziyaretimizden bir gün önce Cuma akşamı Felsefe Öğretmeni Ramazan Uzuntarla’nın evine makine mühendisi çok değerli bir
misafir gelir. Bu nedenle Öğretmenimiz Ramazan Uzuntarla misafiri ile birlikte sohbet etmek maksadı beni de evine davet etmişti.       

Mühendis ağabey İstanbul Teknik Üniversitesi mezunu olup rahmetli Necmettin Erbakan Hoca’nın da arkadaşıdır. Kendisi Refah Partisi Karadeniz Bölgesinden sorumlu parti müfettişidir. Karadeniz’de bütün il ve ilçeleri dolaşarak Refah partisini teftiş etmektedir. Bir gün önce de Korgan ilçesine gitmiş Rahmetli Erbakan’ın elini öptüğü Kiraz Hocayı ziyaret ederek onun elini öpmüş ve duasını almıştır. 
            Ben o akşam İlgili mühendis ağabeyden Kiraz Hoca ile ilgili hiç duymadığım kadar bilgi aldım. Kumru’nun Fizme köyünden olan ben burnumuzun dibinde Korgan ilçesinde bulunan bir ulemayı ziyaret etmemekten utandım. Ve o akşam sohbetten çok etkilendim. En kısa zamanda da  ziyaret etmeye karar verdim.
            Rahmetli babam Mehmet Akkaya Hoca’dan Kiraz Hoca’nın tasavvuf yönüne dair çok sohbetini dinledim. Sivaslı İhramcızade İsmail Toprak Hazretleri ile Kiraz Hoca’nın ilişkilerine dair bir çok sohbete şahit oldum. Babam Sivas’a bağlı bir tasavvuf ehli kişi idi. Annem de öyle. Kiraz Hoca bana yabancı değildi ama hiçte ziyaret etmemiştim. Ama şimdi karar verdim ve ziyaret edecektim.       
Bir gün sonra cumartesi. Mustafa Çaya ile Ekrem Saygı bize geldiler. Uzun sohbetten sonra “akşam misafirlikte makine mühendisi ağabeyin Kiraz Hoca ile ilgili anlattıklarını” onlara aktardım. Ve birlikte Kiraz Hoca’yı ziyaret etme kararı vererek Korgan’a Kiraz Hoca’yı ziyarete gittik.
            Hocanın evine gittiğimizde hasta olduğunu söylediler ve bizi uzunca beklettiler. Biz de ısrarla görüşmek istedik. Sonunda ahşap bir merdivenden çıkarak hocanın odasına götürdüler. Küçük bir oda ve hoca bizi yatakta oturduğu halde karşıladı. Hasta olduğu her halinden belli idi. Odada küçük bir soba yanıyordu. Ve oda sımsıcaktı. Odada bizim üçümüzden başka kimse yoktu.
           
İlk girdiğimizde her birimiz Kiraz Hoca’nın elini öptük. Her birimize tek tek “Hoş Geldiniz” dedi.  Yatağın içerisinde oturuyordu. Bizlerde dizlerimizin üzerine yere oturduk. Uzun sohbetin ardından bizlere ziyaret sebebimiz sordu. Biz de kendisine “içimizde huzursuzluk olduğunu, ibadetlerimizi isteyerek yapamadığımızı, kendilerinden dua talep ettiğimizi” söyledik. Önce Mustafa Çaya’yı sonra beni daha sonra da Ekrem Saygı’yı tek tek yatağın üzerine ve dizinin dibine oturtarak sağ elini gömleğimizin içine sokup kalbimizin üzerine koyup bizlere dua okudu. Bu eylemi her birimize ayrı ayrı yaptı.
Sonra da üçümüze birden “sizlere özel okuyorum, bunu kimseye söylemeyin “Kiraz Hoca bize okudu” demeyin, yoksa herkes kapıda kuyruk oluşturur.” Dedi. 
            Daha sonra geç vakit Korgan’dan Kumru’ya geldik.
            Yazı içerisinde Ekrem Saygı’nın diğer değerlendirmelerine söylenecek söz bulamıyorum. Değerlendirmeler tamamen saçma.  Bu yazıyı  adım geçtiğinden değil, Kiraz Hoca’nın adının geçmesinden kaynaklı olarak kaleme aldım. Ekrem Saygı benim “köşeye çekilmediğimi” bu yazıyı okuduktan sonra anlar. Arkadaşım Ekrem’e benim önerim “başkaları ile ilgili kanaatlerini kendisine saklamasını, tasavvuf, şeyh ve mürit ile ilgili söylemlerini tekrar gözden geçirmesini, Kiraz Hoca ile ilgili ufacık bir araştırma yapmasını, en azından  GOOGLE  AMCAYA “Kiraz Hoca Korgan”yazıldığında 14.600 sonucun çıktığını, özellikle üçüncü şahıslarla ilgili hatıralarını yazarken duygularını ve zaaflarını yazıya katmamasını özellikle öneririm.
            Selam ve saygılarımızla.
Ekrem Saygı’nın İlgili Yazısını Okumak İçin :    http://bekirakkaya.blogspot.com.tr/2017/11/anilarda-kalanlarekrem-saygi.html
           
                                      Kiraz Hoca Kimdir?

            Mehmet AKKİRAZ (1898-1997)

1898 yılında Korgan'da doğan Mehmet AKKİRAZ, halk arasında "Kiraz Hoca" namiyle tanınırdı. Babasının ilme verdiği önem ve değerin ışığında yörede bulunan mahalli medreselerde çeşitli hocalardan dersler aldı. Daha sonra zamanın alimi Fizmeli Abdurrahman Hoca'nın medresesine kaydolarak oradan dört yıla yakın çeşitli dersler aldı.
          1.Dünya Savaşını'nın çıkması ile birlikte askere alındı. Askerde bulunduğu sırada "tifo" hastalığına yakalandı ve kurtuluş ümidi olmadığından askerliği üç yıl ertelendi. Yakalandığı bu hastalıktan kurtularak askerlik görevini tamamladı. Vatani görevinin bitiminden sonra resmi görevli olarak Korgan Merkez Camii imam-hatipliğine atandı. Aynı yerde bu görevine 54 yıl devam etti.1973 yılında da rahatsızlığı nedeniyle kendi isteği üzerine emekli oldu.   
  Korgan'a imam olarak atandıktan sonra buraya Merkez Cami'yi inşa ettirdi ve Korgan'ın kurulmasına katkıda bulundu. Daha sonra ilçe merkezi, mahalle ve köylerinde cami, Kur'an Kursu ve okul gibi birçok binanın yapılmasını sağladı. Emekli olduktan sonra da bu faaliyetlerine devam eden Kiraz Hoca ilçenin birlik ve beraberliği için her zaman gayret gösterdi. Bunun için vakıf ile sosyal, okul ve hayır derneklerinin kuruculuğunu yaparak bu derneklerin faaliyetlerine devam etmesini sağladı.
Bütün bunları yaparken dini açıdan da ilçe ve yörede rehber olmuş alim bir kişiliğe sahiptir. Bu vasfından dolayı da tüm yörede ve Türkiye'de tanınan ve ziyaretçisi eksik olmayan bir kişi olmuştur.
             Kiraz Hoca 16 Haziran 1997 günü hayatını vakfettiği Hakk'ın rahmetine kavuşmuştur.
  Bekir AKKAYA / 13 Aralık 2017/ Kumru
******

©© Bekir Akkaya Blogspot Copyright 2000 ©© Sitemizde yazı, resim ve haberlerin her hakkı saklıdır. Kaynak göstererek kullanmaya özen gösteriniz. Tüm metin, resim ve içeriğin hakları https://bekirakkaya.blogspot.com.tr/ye aittir. 5846 Sayılı Kanuna rağmen çalınan her türlü içeriğin hukuki ve cezai sorumluluğu çalanın kendilerine aittir. ©

9 Aralık 2017

Kumru AGD'den "Kudüs İslamındır" Proğramı (2017) (Fotoğraflı)

KUMRU AGD’DEN “KUDÜS İSLAMINDIR” MİTİNGİNE DAVET 

10 Aralık 2017 Pazar Günü Saat 13:00’de İstanbul Yenikapı Meydanı’nda “KUDÜS İSLAMINDIR MİTİNGİ”ne katılacaklarını açıklayan AGD Kumru Temsilciliği 8 Aralık Cuma Günü namazın ardından “Kudüs Gündemli” bildiri dağıttı. Kudüs sadece bugün değil her zaman milletimizin ve bütün İslam Alemi”nin değişmez gündemi olmalıdır” açıklamasında bulunan Kumru AGD Başkanı Seyit ASLAN    “yarın Yenikapı’da yapılacak    "Küresel intifada Kudüs İslam'ındır" mitinginde

3 Aralık 2017

Çok bilmişin biri Gideceği kömese nereden Gidiyor ki





.................... © Bekir Akkaya Blogspot Copyright 1999 ©.............

9 Kasım 2017

Anılarda Kalanlar/Ekrem SAYGI

İnsanların belleğine  yerleşen ve hiç unutulmayan, zaman zaman karşılaştıkça ve konuştukça gündeme gelen anılar vardır. İki gün önce bir telefon görüşmesi esnasında, geçmişte kalan ve bir günün hikayesi olan bir anım canlandı zihnimde.

Kızımın öğrenimi nedeniyle ikamet ettiğim Manisa’ da güneşli bir sonbahar sabahınının serinliğinde, atmosferi delerek ısısını hissettiren güneşin sıcaklığını hissetmek için, kendimi evden dışarı attım.  Uzun adımlarla yürüyüş alanlarında ve sokakların güneş görmeyen sundurmalarının altından geçerek; oturduğum eve yakın olan ve her zaman oturduğum kıraathanenin caddeye açık olan bölümünde,