KUMRU.ORG VE BEKİR AKKAYA KENDİ YALANINDA YÜZÜYOR/ KUMRU.TV

Bildiğiniz gibi sitemizde Bekir Akkaya'nın sitesinde yayınlanan bir haberi değerlendirmeye almış ve kamuoyu ile paylaşmıştık. Ancak Bekir Akkaya bu haberimizin yalan olduğundan bahisle, bize bir açıklama göndererek ve aynı açıklamayı da kendi sitesinde yayınlayarak, bizi yalancılık ve hedef göstermekle suçlamıştı.

          Neydi mesele?

          Mesele Aşağıda Bekir Akkaya'nın kaleme aldığı bir yazıydı: Bekir Akkaya'nın yazısı aynen şöyle:

          ADI: KUMRU Tanıtım Kitapçığı

          TANITIMI YAPAN: Kumru Belediyesi  Kültür ve Tanıtım Hizmetidir.

          TOPLAM SAYFA ADETİ: 42

          İÇERİK:

          REKLAM : 34

          REKLAM SAYISI : 43

          NOT:

          Dış kapakla birlikte 42 sayfa...34 sayfası Reklam...5 sayfa Bekir Akkaya’nın 16 (on altı) kaynak gösterdiği ve bir çok yazılı kaynakta yayınlanan araştırma yazısı. Bunun dışında hiç bir Kumru ile ilgili bilgi yok. 43 adet firma reklamı olan Kumru Tanıtım Kitapçığında Bekir Akkayanın 16 kaynak belirttiği yazıda hiç bir kaynak belirtilmediği gibi Kumru.org sayfasından yazı alındığı halde sayfanın hiç bir adı da belirtilmedi. Beş sayfa yazı ile Kumru Tanıtımı Yapıldı ve ilgili yazı da Noktasına ve virgülüne kadar sayfamızdan araklandı. Yazıda sadece araştırma yapanın adı silindi. Bekir AKKAYA/KUMRU HABER

          KONU İLE İLGİLİ VEDO GÖRÜNTÜLERİ YAKINDA...

          Bekir Akkaya'nın bu haberini, kardeş site anlayışı ile sayfamıza destek maksadıyla alarak, Akkaya'nın "Sayfamızdan araklandı" cümlesini hırsızlık ve emeğe saygısızlık olarak algılayarak, "çalıntı" şeklinde okurlarımıza duyurduk. Bekir Akkaya bu çalıntı ifadesini yalan ve maksatlı olarak gördü. Yazı yukarıda..

         

İkincisi, biz Bekir Akkaya'nın sitesinde altını çizdiği "Telif Hakkı kazandı" cümlesini "Telif Kazandı" diye vermedik. Telif hakkından kastımız, "isterse hukuka başvurabilir" maksadıyla yazılmış ve öyle de anlaşılmaktadır. Bekir Akkaya bunu da yalanlayarak " Bekir Akkaya’nın Telif hakkı kazandığını nereden öğrendin? Sana bunu kim haber verdi. Bu dava ne zaman açıldı. Ne zaman mahkemeye gidildi? Davayı kim açtı? Bu dava ne kadar sürdü? Sadece haberin başlığı bile sakat ve maksatlı.    Burada benden yola çıkılarak başkaları yıpratılmak isteniyor. Ve ben de yıpratılmak isteniyorum." şeklinde ifadeler kullandı. Biz haberimizde dava açılacağından bahsettik ve kaldı ki Akkaya da bunu da kendi sitesinde "Hukuki yollara başvuracağım" diyerek zaten belirtmiş.

          Akkaya'nın "Benden yola çıkarak başkaları yıpratılmak isteniyor" ifadesinden kasıt Kumru Belediyesi'dir. Burada dolaylı yollardan Kumru Belediyesini hedef gösterdiğimiz ima edilerek "ben böyle bir şey yapmadım, ancak KUMRU.TV böyle yapıyor" sezgisini ortaya koymaktır. Bu da kendisine yönelebilecek muhtemel okları bize yöneltmek için yapılmıştır düşüncesindeyiz... Akkaya'nın bu oyunu bozulacaktır.

          Kaldı ki okuyan her okur, "BU KONU İLE İLGİLİ VİEDOLAR YAKINDA YAYINLANACAKTIR", "YAKINDA HUKUKA BAŞVURACAĞIM" gibi ifadelerin birer gözdağı niteliğinde olduğunu bildikleri gibi bizde o şekilde algıladık.

          Ancak, bu yazılar Akkaya'nın sitesinde sadece bir takım kişi veya kurumun dikkatini çekmek üzere bir lokal yayın ise bu kamoyuna da sunulmaması gerekirdi. Bu sadece bir E-posta yoluyla da çözülebilirdi.. Eğer bu şekilde ise biz haberi değerlendirdiğimiz için hem Bekir Akkaya'dan hem de Kumru.Org'dan oyunu bozduğumuz için özür diliyoruz.

          Yorumlara gelince. Kumru.TV'nin bu ilçenin insanı olan her kesimden okurları vardır. Seveni de sevmeyeni de fikirlerini seslice söylerler. Kumru TV'nin bu seslere fırsat vermesi çok sesli olmanın, bizim gibi düşünmeyen ve düşünmek istemeyenlerin de olabiliceğini ve gerektiğinde bizleri de dinleyebileceği düşünülerek ortaya çıkmıştır. Yorumları sizin önemseyip önemsememeniz bizi bağlamıyor Bekir Akkaya.

          Bir başka husus ise Kumru TV'ye hitaben yazılmış Nas suresine atıfta bulunularak söylenmiş bir takım ifadelerden de "karşı tarafa vesvese, insan suretinde cin vb" benzetmeler ortaya konulmuştur. Biz bu ifadelerle ilgili yorumu tamamen okurlarımıza ve Kumrululara bırakıyoruz.

          İŞTE BEKİR AKKAYA'NIN KUMRU.TV'NİN YAZDIKLARINI ONAYLAYAN VE HEM KENDİNİ, HEM DE KAMOYUNU YANILTAN YAZI VE İFADELERİ KIRMIZI RENKTE GÖSTERİLMİŞTİR.

          İŞTE O YAZI

          Beş sayfa yazı ile Kumru Tanıtımı Yapıldı ve ilgili yazı da Noktasına ve virgülüne kadar sayfamızdan araklandı. Yazıda sadece araştırma yapanın adı silindi....

          Kumru ile ilgili yazdığımız yazılar internet sitelerinde, bloglarda ve para amaçlı reklam dökümanlarında ve bilmem nelerde sık sık yayınlanıyor. Ne güzel değil mi? Ama bir link, referans, kaynak göstermek yok. Al al yayınla...Çal çal yayınla...

          Bu konuda ne yapacağımı pek bilemiyorum. Hepsine tek tek dava açmaya kalksam çok uzun zaman alır. Gerçi böyle bir yola gitmek bana gerçekten çok para kazandırabilir çünkü çalınan içerikler genelde para amaçlı kullanılıyor.

          Kumruda 1997 yılından önce kimse ciddi bir doküman gösteremez.

Demek ki ben Kumru’da çok büyük araştırmalara ve yazılara imza atmışım veya atıyorum. Helal bana değil mi? Uydurduğum söylem ve kelimeler bile bilimselleşmişte haberim yok. Yalanlarım bile para severlere para kazandırıyor. İlahi vahiy gibi kaynağa bile ihtiyaç duymuyorlar. Şu Kuman Türklerini birilerine sorsak ne cevap verir ki, ya da şu Fizme’nin fazıl adamlar, füzelalar müzelalar. Ya da şu Kumru’nu tarihini. Ordu Müze Müdürümüz şimdi gülüyordur mutlaka bana. Yada Doktorumuz Cemalettin Yaktı “Senin yalanlarını Kumru 200 yıl ayıtlayamaz sözünü... Herkesin becerebildiği bir iş değil. Aferin bana.

          İsmet Erçal’la taşa en akıllıları bile oturttuk ve hala oturtuyoruz. Hastam olmasaydı emin olun Kumru Canavarını kapı kapı dolaştıracaktım. İsmet Abim burun hikayesinde 20 santim olsun deyince ben millet yutmaz 14’e düşürelim demiştim...Nihayet öyle de oldu...

          İnternettte de olsa tüm dokümanlar kanunun koruması altındadır. Orijinal içerik üretmek çok zor. Hazıra konmak çok kolay ama en azından insan kaynağını bari belirtir. İnsanlar bunu kendileri yazmış gibi arakla arakla yayınla.

          Şimdi sizlere Bugün Kumru’da dağıtılan “KUMRU” adında tamamı reklam olan bir tanıtım broşörünü tanıtmak istiyorum. Ve ardından da elimde hazırlığı son bulan ve bir internet sitesinde yayında olan KUMRU KİTABINDAN söz etmek istiyorum. Bizim daha önce bir çok yerde yayınlanmış ve bizim 16 kaynak belirttiğimiz ilgili yazının dışında hiç bir bilgi yok. Ve bizim 16 kaynaktan oluşturduğumuz metin Kumru.org’tan ya da diğer sitelerden alınarak buraya konulmuş. Ve kitapçığın diğer tüm sayfaları reklamla doldurulmuş. İlgili reklam firması yüklü bir para da almış. Ama bizim yazı hiç değiştirilmeden buraya koyulurken ne bize sorulmuş ve danışılmış ve ne de ilgili yazıda kaynak belirtilmiş. İşte ben bunu siz ziyaretcilerimize şikayet etmek için bu tanıtımı yaptım. Hukuki yollara da elbette başvuracağım.

          Bu vesile ile hem ilgili reklam amaçlı Kumru broşürünü ve hem de bizim elimizde yayınlanmayan kitapla ilgili bir bilginiz olacak. Belki izlediğiniz tanıtımdan sonra ya bana hak verecek ya da vermeyeceksiniz. Ama ne olursa olsun bir kanaatınız kesin oluşacak. Buyurun birlikte izleyelim...

          Görüştüğüm Avukatlar şimdilik görüntüleri yayınlamamamı arzu ettiler. Ben sadece İlgili Broşörle ilgili küçük bir bilgi vereyim.

          ADI: KUMRU Tanıtım Kitapçığı

          TANITIMI YAPAN: Kumru Kültür ve Tanıtım Hizmetidir.

          TOPLAM SAYFA ADETİ: 42

          İÇERİK:

          REKLAM : 34

          REKLAM SAYISI : 43

          NOT:

          Dış kapakla birlikte 42 sayfa...34 sayfası Reklam...5 sayfa Bekir Akkaya’nın 16 (on altı) kaynak gösterdiği ve bir çok yazılı kaynakta yayınlanan araştırma yazısı. Bunun dışında hiç bir Kumru ile ilgili bilgi yok. 43 adet firma reklamı olan Kumru Tanıtım Kitapçığında Bekir Akkayanın 16 kaynak belirttiği yazıda hiç bir kaynak belirtilmediği gibi Kumru.org sayfasından yazı alındığı halde sayfanın hiç bir adı da belirtilmedi. Beş sayfa yazı ile Kumru Tanıtımı Yapıldı ve ilgili yazı da Noktasına ve virgülüne kadar sayfamızdan araklandı. Yazıda sadece araştırma yapanın adı silindi. Bekir AKKAYA/KUMRU HABER

          KONU İLE İLGİLİ VEDO GÖRÜNTÜLERİ YAKINDA...

          Şimdilik bu kadar.

          Bekir Akkaya/ 15/02/2009/KUMRU HABER/ KUMRU

.................... © Bekir Akkaya Blogspot Copyright 1999 ©.............

KUMRU.ORG VE BEKİR AKKAYA KENDİ YALANINDA YÜZÜYOR/ KUMRU.TV

Bildiğiniz gibi sitemizde Bekir Akkaya'nın sitesinde yayınlanan bir haberi değerlendirmeye almış ve kamuoyu ile paylaşmıştık. Ancak Bekir Akkaya bu haberimizin yalan olduğundan bahisle, bize bir açıklama göndererek ve aynı açıklamayı da kendi sitesinde yayınlayarak, bizi yalancılık ve hedef göstermekle suçlamıştı.

          Neydi mesele?

          Mesele Aşağıda Bekir Akkaya'nın kaleme aldığı bir yazıydı: Bekir Akkaya'nın yazısı aynen şöyle:

KEDİLER BİR ŞİFADIR /Emrullah ALSEN

*İlk insan Adem a.s dan sonra yaratılan iki hayvandan biri Kedi. Digeri Yılan.

        *Her semavi dinde, yılan kötülüğü kedi iyiliği temsil eder. Bugün yılan'ın en korktuğu canlı kedidir. Kedi kokusunun olduğu yere yılan giremez.

        *Dördüncü boyutu görerek yaşarlar. Göremediklerinizi görürler, bunu size hizmet için kullanırlar. Size düşen hareketlerini analiz edecek dili öğrenmek!

        *Duyuları çok hassas, sezileri çok kuvvetlidir.

        *Deprem dahil, Gelen bir tehlike anında huzursuz ve temkinli olarak hazırlık yaparlar.

        Evinizde sinek dahil, zararlı börtü böceği temizlerler. Siz uyurken hassas bir sensör gibi tehlikeye karşı bekçilik yaparlar.

        *20 ile 140 hertz arası mırıltılı ses frekan ayarlarını, sizin tedavi

ihtiyacınıza göre otomatik ayarlarlar.

        *Mırıltıları, tendom ve sinir uçlarındaki hasarları tedavi eder.

        *Gizemli mırıltılar ile yaraların enfeksiyon ve şişlik düzeyini düşürürler.

        *Kedi sahibi insanlar %40 daha az kalp krizi geçirir. Gece uyurken kalbinize yakın uyumasına müsaade ederseniz bu oran yükselir. Kalbinizin ritimleri ile uyumlu mırıltıları Kediniz kendine verilen programa göre ayarlar. Otomatik bir sistem ile Kalbiniz de buna karşılık verir.

        *Dokuların iyileşmesi hususunda kedilerin insan bünyesine yardımı üzerinde araştırmalar henüz tamamlanmamıştır. Fransız bilim adamları bu konuda öncüdür.

        *Bir kedi size yanaşıyor ve sürtünüyorsa, henüz etkileri tam keşfedilmemiş Astral bir gücü, ihtiyacınız olduğu için sizinle paylaşıyordur. Onu uzaklaştırıp, size vermeye çalıştığı pozitif enerjiyi reddetmeyin.

        *Alemlerin Hakiminin son Peygamberinin Kedisi Müezza'nın kaftanının üzerinde uyuması üzerine, onu rahatsız etmemek için kaftanını kesecek kadar hassas olmasındaki derin manayı düşünün!

        *Eski Medeniyetlerde, Mısır piramitlerindeki duvar çizimlerde dahi önemli bir yere sahip bu gizemli evcil hayvanın, alınlarındaki M harfi yüzünden avrupada "Muhammedin hayvanı" olarak kabul edilmesi sonucu duvarlara vurularak öldürülmelerini, daha sonra kedilerin azlığının tetiklediği böcek ve fare istilası ile hayati önemlerinin fark edildiğini unutmayın!

        Sahabelerden biri Resülüllah'a Abdurrahman bin Sahr'ı 'Pis kedileri toplayıp kulübesinde bakıyor!' diye şikayet ettiğini, Abdurrahman bir kedi yavrusu bulduğunda onu sokakta gördüğünü, şikâyet edildiğini bildiği için, Peygamberimiz bir şey söyler diye, kediyi hırkasının içine sakladığını...

        Resûllah'ın gülümseyerek 'hırkanın altına ne sakladın' dediğinde, Hırkayı açıp 'küçük bir kedicik' dediğini.

        Peygamberimizin yavruyu sevip okşadığını ve Abdurrahman bin Sahra  "Ya Ebu Hureyre utanma, öğün. Sen kedi babasısın" dediğini...

        O günden sonra Abdurrahman bin Sahr'a Peygamberimiz'in hitap ettiği gibi 'Ebu Hureyre (Kedi babası)' denildiğini...

        Bir gün bir sohbet esnasında:

        'Hubbül hırratı minel iman'

        ('Kediyi sevmek imandandır) dediğinde Sahabilerin 'Niçin' sorusuna, gülümseyerek

        'Ebu Hureyre bilir' dediğini...

        Zamanla Kedi sevgisinin Ebu Hureyreye duyduğu ve atıfta bulunduğu "Bilir" gerçeğinde yatan hikmeti bir gün hepimizin bilmek zorunda kalacağımızı unutmayın!

        Sırları henüz tam olarak keşfedilmemiş bu evcil hayvanı gün gelecek Doktorlar bir tedavi yöntemi olarak reçetelerine yazmak zorunda kaldıklarında, neden bir kedi için kaftanını kestiğini bir daha düşünün!

        "Ya Enes! Doğrusu kedi de ev eşyasından, ev halkından biri gibidir, bir şeyi kirletmez ve murdar da yapmaz"!

        "Yeryüzündeki mahlûklara acımayana, göktekiler acımaz"!

        'Merhameti olmayana merhamet edilmez.'

        -Hz. Muhammed s.a.v-

        Emrullah ALSEN yazısı…

        Kaynak : https://www.facebook.com/ebuturab.mansur

        Bu fotoğraftaki kedimiz bizlerin bir aile üyesidir. İsmi Naz’dır. İstanbul’da Oğlum Akif’in evinde yaşamakta olup, oğlumun Amerika’da bulunması nedeniyle şu anda Adana’ya misafirliğe gitmiştir. (Bekir AKKAYA)

.................... © Bekir Akkaya Blogspot Copyright 1999 ©.............

KEDİLER BİR ŞİFADIR /Emrullah ALSEN

*İlk insan Adem a.s dan sonra yaratılan iki hayvandan biri Kedi. Digeri Yılan.

        *Her semavi dinde, yılan kötülüğü kedi iyiliği temsil eder. Bugün yılan'ın en korktuğu canlı kedidir. Kedi kokusunun olduğu yere yılan giremez.

        *Dördüncü boyutu görerek yaşarlar. Göremediklerinizi görürler, bunu size hizmet için kullanırlar. Size düşen hareketlerini analiz edecek dili öğrenmek!

        *Duyuları çok hassas, sezileri çok kuvvetlidir.

        *Deprem dahil, Gelen bir tehlike anında huzursuz ve temkinli olarak hazırlık yaparlar.

        Evinizde sinek dahil, zararlı börtü böceği temizlerler. Siz uyurken hassas bir sensör gibi tehlikeye karşı bekçilik yaparlar.

        *20 ile 140 hertz arası mırıltılı ses frekan ayarlarını, sizin tedavi

İNTERNETİN İLK YILLARINDA ÇOK PARA ÖDEDİK ÇOK! YAŞADIKLARIMIZA ÖRNEK GERÇEK BİR HİKAYE!

OYANATMAYA AZ KALDI!

Fatsa Telekom Müdürlüğü telefon faturalarından haberdar mı?

Geçen ay bir vesile ile dile getirmiştim. Şimdi tekrar dile getirmek istiyorum. Neyi mi? Neyi olacak birkaç aydır gelen telefon faturaların durumunu. İnanır mısınız?  başlıktaki gibi oynatmama az kaldı. Emin olun samimiyetimle söylüyorum ne yapacağımı “VALLAHİ” bilmiyorum. Baştan söyleyeyim,

bu konuda site ziyaretçilerimizden veya yetkililerden beni aydınlatan bana bir yol gösteren olursa son derece memnun olacağım...Şimdiden Teşekkür ediyorum.

“Ne oldu kardeşim? hepimiz telefon kullanıyor, hepimize fatura geliyor, TÜRK TELEKOM BU KONUDA SON DERECE DUYARLIDIR” dediğinizi duyar gibi oluyorum. Aslında ben de aynı şeyi düşünüyorum da bir türlü aklım ermediği için nereye gideceğimi, nereye müracaat edeceğimi bilemiyorum. Sorun da zaten buradan kaynaklanıyor. İşte ben de bu yüzden sıkıntımı bana yardımcı olunur diye buraya yazıyorum. Diyorsunuz ki “ SADEDE GEL.” O zaman anlatayım da bana bir iyilik yapın...

Bundan birkaç ay önce 115 milyonluk fatura geldi. Kumru PTT Müdürlüğüne gittim. Bana “Görüşmüşsündür, ayrıntılı fatura iste bu iş çözülür, ancak sen bu 115 milyonu ödemek zorundasın.” Dediler. Ben de o minnacık parayı yatırdım ve ayrıntı istemek için dilekçe verdim. Sonunda hakikaten ayrıntı bundan sonra gelmeye başladı. Başladı başlamasına da fiyatlar daha da yükselmeye başladı.

         Geçen ay bana tam 245 milyonluk fatura geldi. Ayrıntıda var tabi. Ayrıntıya bakıyorsunuz internet 78 milyon, şehir içi görüşme 150 milyon lira.  Şehirler arası ve internette ayrıntı var da Kumru içi, yani şehir içi görüşme olan 150 milyon için ayrıntı yok. Ama benim şehir içi görüşmemin bu kadar olması da mümkün değil.

         Sonunda Faturayı alıp Kumru PTT müdürüne gittim. Müdür Bey sağ olsun beni içtenlikle dinledi. Ancak kendilerinin bu işe hiçbir bağlantıları olmadığını, FATSA TELEKOMA DİLEKÇE VERMEM GEREKTİĞİNİ ifade etti. Ve özellikle de şunu ifade etti. “BU FATURAYI ÖDEMEK ZORUNDASIN. Yine Kumru PTT sinden bir önemli yetkili “TELEKOMUN YANLIŞ YAPMAYACAĞINI SENİN ÇOCUKLARIN TELEFONLA ARKADAŞLARI İLE DERS ÇALIŞMIŞ OLACAKLARINI” söyledi. Belki de doğru söyledi ama bizim çocuklar küçük ve bırak telefonla ders çalışmalarını normal durumda bile ders çalışmazlar. Ama ilgili PTT görevlisi bu işte yanlış bir durumun olmadığını ikna için benimle epey ilgilendi. Buradan kendisine teşekkür etmek isterim. Peki ben ikna oldum mu? Onun kalbi kırılmasın diye ikna olmadığımı da söylemedim. Bu kadar ilgi gösteren bir kişiye saygısızlık olur diye böyle davrandım...

         Sonunda Fatsa TELEKOMA iletilmek üzere bir dilekçe ve faturayı ekleyerek Müdür Beye teslim ettim. Müdür Bey de bunu bizzat takip edeceğini ve KUMRUDA FATURALARIN BİR ÇOĞUNDA BÖYLE BİR YÜKSEK FİYAT OLDUĞUNU VE DEĞİŞİK KİŞİLERİN DE DİLEKÇE VERDİKLERİNİ” ifade etti.

         Ben bir dilekçe de Kumru Kaymakamlığının Başkanlık yapmış olduğu TÜKETİCİLERİ KORUMA DERNEĞİNE BİR DİLEKÇE VERDİM.

         Sonra eve gelerek FATSA TELEKOMU arayarak durumu onlara da ilettim. Ancak görüştüğüm kişi suç işlemişim gibi beni azarlayarak “GÖRÜŞMÜŞSÜNDÜR, TELEKOMDA YANLIŞLIK OLMAZ “diyerek telefonu yüzüme kapadı. İşin garibi benim problemimi dinleme nezaketinde bile bulunmadı.

         Sonra ben ORDU TELEKOMU aradım. İlgili görevli gayet kibar bir şekilde yapmam gerekenleri bana söyledi. Ama o da yanlışlık olmayacağını ve israrla bu parayı ödemem gerektiğini ifade etti. Parayı ödedikten sonra da GEREKLİ YERLERE MÜRACAT ETMEM GEREKTİĞİNİ ifade etti. Etti de şu şehir içi 150 milyonu izah edemediği gibi bunun kesinlikle ayrıntılara yansıtılmadığını bildirdi. Emenna da bir başkası da “BAZI ETKİLİ VE YETKİLİ ENSESİ KALIN ŞİŞ GÖBEKLERE BU ŞEHİR İÇİ GÖRÜŞMELERİN AYRINTILARININ VERİLDİĞİNİ İFADE ETTİ”. Bu durumda yeşil pasapaortu olanlar bu haktan yararlandığını düşünerek , paranın ödeme gününü çaresiz beklemeye başladım.

         Sonracığıma FATSA TELEKOMDAN EVE BİR TELEFON GELDİ. TELEFONDA ETKİLİ VE YETKİLİ BÜYÜK İHTİMAL BENİM YÜZÜME TELEFONU KAPATAN SES “ Bekir akkaya ile mi görüşüyoruz.” Dediler ve devamla YANLIŞ OLMASININ MÜMKÜN OLMADIĞINI SÖYLEYEN GÖREVLİLERE İNAT BİLGİSAYARDA YANLIŞLIK YAPILDIĞINI FATURALARIN İNCELENDİĞİNİ 245 MİLYON DEĞİL SADECE VE SADECE 105 MİLYON ÖDEYECEĞİMİ “ SÖYLEDİLER. Ben de 105 milyonu ödeyerek guya rahat bir nefes aldım. Ama bu ödemeyi neye göre ve nasıl düşürüldü bu konuda bana hiçbir bilgi verilmedi. Elimdeki faturada 245 milyon yazarken ben 105 milyon ödedim. Nedir nasıldır, nerede yanlışlık yapılmıştır, 500 milyon ödeyeceksin deseler ödemek zorun da idim bu durumda. Bu işi anlamış değilim. Emin olun kafayı üşüt ecem.

         Ya bu ay faturalar ne durumda?

         Fatura şu anda elimde ve OCAK -2003 DÖNEMİNE AİT. Faturada ayrıntıda var. Faturada ödemem gereken para 100 milyon lira. Bunun 77 milyonu internet. Ayrıntılar ayrıntılı bir şekilde alt alta yazılmış. Geçen ayki şehir içi faturada 150 milyon gözüküyordu, bu ay şehir içi görüşmem 11 milyon. Aradaki farka kafam çalışmıyor. Ayrıntılar alt alta sıra ile yazılmış. Bu faturadan alt alta olanlardan bir örnek:

         Saat karşı merkez ücret

         2 ocak ----------18:15 --------------145------------2.268.000

         2 ocak-----------19:14-----------------145------------2.331.000

         2 ocak ----------19: 36-----------------145----------- 1.000.800

         2 ocak ----------22:06------------------145----------- 126.000

         Fatura böyle ayrıntılanmış...Bir Başka örnek:

         31 aralık ........19:25-------------------145----------2.268.000

         31 aralık..........19:55-------------------145----------2.205.000

         31 aralık..........20:25--------------------145-----------126.000

         31 aralık--------22:57--------------0.312 35xxxxx---441.000

         Yukarıdaki ayrıntıya dikkatle bakın ayrıntının ayrıntısını görmeye çalışın. Peki internetin saat ücreti ne kadar?  Benim kafayı yemek üzere olduğumu bilmem anladınız mı?

         Sonra mı ne oldu? Ben bu kez 163’ü aradım borcumu öğreneyim diye. İlgili talimatlardan sonra çok kibar bayan sesi “SAYIN ABONEMİZ..............68 MİL-YON BOR-CU-NUZ BU-LUN-MAK-TA-DIR”. Çektim BİR LAHAVLE , YA SABIR DİYEREK ELİM BAŞIMIN ÜSTÜNDE “FATURADAKİ BİLGİLER Mİ DOĞRU TELEFONDAKİ SES Mİ? AYITLA PİRİNCİN TAŞINI.

         Ayın 25 de faturayı ödedim. Öderken de elim ayağım tir tir titriyor. Ayın ortası para da yok. Acaba yüz mü, atmış sekiz mi? İlgili kişi tam benim bayılacağımı hissetti her halde ne yaptı ise orada bana 68 milyon 837 bin lira ver dedi.

         Şimdi benim kafa yine karışık. Acaba bunların hangisi doğrusu. Bu faturadaki farkları ileriki günlerde biz yanlış yapmışız belge esastır, faturada ne yazarsa o doğrudur. Farkları faizi ile birlikte ödeyiniz yoksa hacizle alırız derlerse ben ne yapacağım?

         FATSA TÜRK TELEKOM BU DURUMLARI BİLMİYORSA LÜTFEN BİRİLERİ HEM BİZE HEM DE FATSADAKİ İLGİLİLERİ BİLGİLENDİRSİN DE BOŞU BOŞUNA KRİZ VE SAVAŞIN ARİFESİNDE KAFAMIZI YEMEKTEN KURTULALIM. Emin olun OYNATMAYA AZ KALDI YETKİLİLER NERDE.

         Özellikle bu yazıyı okuyan yetkililerden ne yapmam gerektiğini nereye müracaat etmem gerektiğini bildirirlerse bir vatandaş olarak son derece mutlu olurum.

         Site ziyaretcilerimizin özellikle bana yardım edeceklerini umuyorum.

         Bekir AKKAYA/15  Aralık 2003/ KUMRU HABER/KUMRU /İŞTE ADRESİM:     kumruhaber@gmail.com

         NOT : BU DİLEKÇE SONUCU SÖZ KONUSU MAVDURİYET TELEKOM YETKİLİLERİNCE GİDERİLMİŞTİR...

.................... © Bekir Akkaya Blogspot Copyright 1999 ©.............

İNTERNETİN İLK YILLARINDA ÇOK PARA ÖDEDİK ÇOK! YAŞADIKLARIMIZA ÖRNEK GERÇEK BİR HİKAYE!

OYANATMAYA AZ KALDI!

Fatsa Telekom Müdürlüğü telefon faturalarından haberdar mı?

Geçen ay bir vesile ile dile getirmiştim. Şimdi tekrar dile getirmek istiyorum. Neyi mi? Neyi olacak birkaç aydır gelen telefon faturaların durumunu. İnanır mısınız?  başlıktaki gibi oynatmama az kaldı. Emin olun samimiyetimle söylüyorum ne yapacağımı “VALLAHİ” bilmiyorum. Baştan söyleyeyim,

KUMRU’YA KALICI TMO AJANSI KURULMALIDIR/ Bekir AKKAYA

Toprak Mahsulleri Ofisi Kumru Ekip Şefliğinden alınan bilgiye göre bu yıl Kumru ve köylerinde TM Ofisince 2 285 ton fındık alımı gerçekleştirildi. Üreticiden fındık alınırken aynı zamanda alınan fındıkların merkezi depolara aktarılması da sağlandı. Bugüne kadar Kumru’da alınan 2285 ton fındığın 1647 tonu merkezi depolara gönderildi. Ve Kumru’da bulunan depolarda 638 ton fındık kaldı. Bu kalan fındığın da merkezi depolara gönderilmesinden sonra Kumru Ekip Şefliği kapanacak. Tüm randevu alımları bittikten sonra ek olarak üreticinin mağduriyetini önlemek için randevu verildiği ve ek randevu ile üç günde toplam üreticiden 60 ton fındık alındığı vurgulandı. Bunun birkaç gün daha devam edeceği ifade edildi.

TM Ofisine fındık yatıran üreticilerin yatırdıkları fındığın parası belirttikleri banka hesap numarasına yatırılmaktadır. Bankamatik kartı bulunan üreticilerin paraları da istedikleri bankaya yatırılarak istedikleri bankadan paralarını çekebilmektedir.

Aldığımız bilgiye göre bu yıl Kumru’da rekoltenin yüksel olması fındığın randımanının düşük olmasına da neden olmuştur. Bunun yanına üreticilerin bilinçsizliği de katılınca üreticilerin fındıklarında istedikleri beklentileri gerçekleşmemiştir.

TMO’dan bir görevli bu konuda şunları söyledi. “Üreticiler fındıklarını sağlıklı ortamda depolamamaktadırlar. Bunun yanında üreticiler kuruttukları fındıkları TMO’ya teslim edinceye kadar naylon çuvala değil yörede posta çuvalı denilen rutubet yapmayan çuvallara koymalıdır. 2008-2009 yılında rekoltenin yüksek olması, randımanın düşük olmasına, havaların da yağmurlu olması nedeniyle fındığın nemli olmasına yol açmıştır.

Yine adını vermeyen bir başka TMO görevlisi “ Randımanı 40’ın altında olan fındıklar alınmadı. Nem oranı yüksek olan fındıklar da alınamadı. Biz bu tür üreticilere fındıklarını kurutup, çürüklerini seçmeleri için fırsat tanıdık. Onlara ek bir başka gün vererek fındıklarını alma yoluna gittik ki, birçok fındık üreticisi bu şekilde fındıklarını bizlere getirdi.

Toprak Mahsulleri Ofisinden işin uzmanı bir görevli ise üreticilere yönelik şu bilgileri verdi. “Bu yıl üreticiler fındık randevularını kendileri aldılar. Bu üreticiler için son derece faydalı oldu. Önümüzdeki yıllar bu işleme devam edilecektir. 

2011 yılına kadar TM Ofisi tüm tarım ürünlerini destekleme kurumuna dönüşecek. Karadeniz Bölgesinden ve Kumru’dan bundan böyle TMO’si hizmetini sürdürecek.“

Üreticilere önemli tavsiyelerde bulunan uzman görevli : “ Üreticiler

mutlaka Nisan ve Mayıs ayında fındık bahçelerini gezerek kelebek görüldüğünde kesinlikle ilaçlama yapmalıdır. Bu ilaçlama kurtlanmayı ve fındıktaki delinmeyi önlemektedir.

Kumru’da fındık üreticileri fındıklarını daha çok naylon çuvallara koymaktadırlar. Bu kesinlikle yapılmamalı ve fındıklar posta çuvalı denilen naylon olmayan çuvallara koyulmalıdır. TMO’ne getirmeden önce de fındığın rutubeti giderilmeli, çürükleri, delikli fındıklar ve boş fındıklar sağlamlarından ayrılmalıdır.

Toprak Mahsulleri Ofisinden verimli bir hizmet bekleniliyorsa görevlilere yardımcı olunmasının üreticinin yararına olduğunu belirten görevli üreticinin kendi karnesine sahip çıkması gerektiğini ifade ederek “ Üretici kendilerinin namusu olarak görmesi gerektiği karnesini tüccara, esnafa ve üçüncü şahıslara vermemeli, bunun devleti dolandırmak olduğunun bilinmesi gerektiğini belirtti.

Kumrulu yetkililere de “Kumrulu fındık üreticilerinin daha iyi bir hizmet almaları için bir an önce kalıcı Kumru TMO Ajans Müdürlüğü’nün açılması gerektiğini vurguladı.

Fiskobirlikle ilgili önemli açıklamalarda yapan bir başka görevli ise “ Şu kadarını söyleyeyim, artık TMO burada kalıcıdır.” Dedi.

Şu çok önemli diyen uzman ise “ Fındığın üretim alanları kanunda 1992 yılında belirtilmiştir. Kesinlikle fındık üreticilerini mağdur etmemek için var olan ilgili kanun uygulanmalı, domates ve sebzenin üretildiği alanlarda fındık sökülmelidir. Kanuna göre eğimi %11 den aşağı olan arazilerde fındık dikmek yasaktır. Bu kanun uygulanırsa fındıkta var olan mağduriyet büyük ölçüde giderilmiş olur” dedi.

Bekir AKKAYA/18 Ocak 2010 /KARADENİZ HABER POSTASI GAZETESİ

.................... © Bekir Akkaya Blogspot Copyright 1999 ©.............

KUMRU’YA KALICI TMO AJANSI KURULMALIDIR/ Bekir AKKAYA

Toprak Mahsulleri Ofisi Kumru Ekip Şefliğinden alınan bilgiye göre bu yıl Kumru ve köylerinde TM Ofisince 2 285 ton fındık alımı gerçekleştirildi. Üreticiden fındık alınırken aynı zamanda alınan fındıkların merkezi depolara aktarılması da sağlandı. Bugüne kadar Kumru’da alınan 2285 ton fındığın 1647 tonu merkezi depolara gönderildi. Ve Kumru’da

Kumru 2007 TMO Hatırası (VİDEO)

Kumru 2007 TMO Hatırası

Bekir Bekir AKKAYA

Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO) Tarafından 2007 Ürünü Alım Kampanyası Çerçevesinde Kumru İlçesi’inde bugüne kadar 1200 Ton Fındık Alımı Gerçekleştirdi.

Karadenizde olduğu gibi Kumru’da da ilk olarak geçen yıl alımlara başlayan TMO, bu yıl üreticiler arasında da daha çok kabul görüyor. Toprak Mahsullerine fındık veren üreticiler, sıra almadan ve elemanların bilgilendirmesinden son derece memnun. Görüşünü aldığımız fındık üreticileri “ Kumru’da TM Ofisinden son derece memnunuz. Bugüne kadar hiçbir haksızlığın yapıldığını ne duyduk ne de gördük. Gerek nem, gerek randıman ve gerekse sıra alma durumlarında zaman zaman itiraz olsa da Kumru’da Toprak Mahsulleri görevlilerince gerekirse randıman tekrar alınarak üreticiler ikna ediliyor. Sıra konusunda ise hiç bir kimse bugüne kadar mağdur edilmedi. Nem oranı ise Bakanlar Kurulu kararı olduğu tüm üreticilere gösterilerek, vatandaşın fındığını kurutmada Ofis görevlileri üreticiye yardımcı oluyor.”
TMO’den bir görevli: “ Biz Kumrulu üreticilerden son derece memnunuz. Nem ve randıman konusu üreticilerin en çok üzerinde durdukları bir konudur. Elimizde “Bakanlar Kurulu”nun bir oranı mevcut. Bizim 6.1 oranında fındığı alma imkanımız yok. Mutlaka üretici fındığının nemini 6’dan aşağı düşürmesi gerekir. Alım yaptığımız Kumru Fiskobirlik Bahçesinde vatandaşın fındığını kurutup tekrar alım yapıyoruz. Bugüne kadar bu konuda kimse mağdur olmamıştır.” Dedi. Randımanı ise vatandaş ikna oluncaya kadar tekrar ediyoruz. Genelde düşük randıman gelen, koruk ve çürük fındık sahibi üreticiler TMO’yu tercih etmiyorlar. Bu gibi durumlarda bizim yapacağımız hiçbir durum yok. Elimizdeki ölçülerle fındık almayı sürdürüyoruz. Devletimizin verdiği ölçüleri uyguluyor ve haksızlık yapmamaya çalışıyoruz” dedi.
*Bekir AKKAYA*

.................... © Bekir Akkaya Blogspot Copyright 1999 ©.............