14 Mayıs 2010

Takavut Dilekçesi Tamam / Bekir AKKAYA

Bugün gerçek olup olmadığına inanamadığım ama kesin gerçek olan bir mutlu günün sevinci içersindeyim. Aklımın ermeye başladığı ilk günden bu yana uzun bir süreçten geçip ilk göreve başlamanın heyecanı kadar mutlu ve huzurluyum bugün. Ben bugün bitmez- tükenmez denen yılları arkama atarak her görevlinin defalarca hayalini kurduğu emekli
dilekçemi verdiğimin sevincini sizlerle paylaşmak istiyorum.


Uzun yıllar edindiğiniz alışkanlıklarınızı arkanızda bırakmak, yaptığınız iş ve eylemlerden uzak kalmak elbette zordur. Hele de görevinizin dışında hiçbir aktiviteniz yoksa ya da işinizin dışında bir alışkanlık elde edilmemişse emeklilik çok daha zordur.

Ben emekliliğin nasıl bir şey olduğunu bilmesem de zor bir kararın ardından “şükrolsun” bugün emeklilik dilekçesi verdiğimin mutluluğunu yaşıyorum.

Göreve başlarken de beni nelerin beklediğini yine bilmiyordum. Bugün içinde gelecekte beni nelerin beklediğini bilemem. Her ne olursa olsun sağlık ve sıhhatim olduğu sürece emekliliğin keyifli olacağını düşünüyorum.

Uzun yıllar yaptığımız görevlerin dışında, edindiğimiz başka alışkanlıklarımızı sürdürmenin keyfini yaşamak istiyorum. O yüzden de emekli olmanın bundan sonraki hayatımda daha güzel ve keyifli günler getireceğine inanıyorum.

Yıllarca yazdıklarımı daha özgür ve daha açık yazmak istiyorum. Söylediklerimi “kuş Dili” muhabbetinden çıkartarak daha anlaşılır bir lisan kullanmak istiyorum.

Anlayanlar için işin derinliğine ve derin olan insanlarla birlikte olmak istiyorum. Çukurlardan uzak durarak, kurtlu sularda boğulmak istemiyorum.

Anlaşılmak ve anlamak istiyorum. Okumaya fırsat bulamadığım kitapları kalan ömrümde okuyarak anlamak ve anlatmak istiyorum.

Zorunlu nikâhlılarımı boşamak ve sevdiklerimle birlikte olmak istiyorum.

Sıradan bir vatandaşlık istiyorum. Giysilerim nedeniyle saygı ve sevgi istemiyor ve bana samimi ve içten davranış olmasını istiyorum.

Yeri ve zamanı gelince usulüne uygun doğru bildiklerimi söylemek istiyorum. “Emme –Basma Tulumba” gibi yalandan “he he - hı hı” demek istemiyorum.

Belki sabahlara kadar alışıla geldiği türden uyumak, gündüzleri de alışıla geldiği türden uyanık olmak istemiyorum. Ömrümün geri kalan kısmını istediğim saatte uyumak, istediğim saatte de uyanmak istiyorum.

Belki hep, belki de az , normal ya da top sakal bırakmak istiyorum. Ömrümün geri kalan kısmında “mesai” ya da “ kılık – kıyafet” gibi hiç inanmadığım kurallara uymak istemiyorum.

Bugün zor olsa da bir karar verdim ve bugün emeklilik dilekçemi yazdım. Şükrolsun, mutlu ve huzurluyum. Bu mutluluğumu sizlerle paylaşmak istiyorum.

Benim için emeklilik bir anlamda Hür ve Özgür olmakla eş değer bir durum. Bu ortamlarda daha güzel şeyleri paylaşacak ve daha güzel şeylerle olacağız inşallah.

Yazı – çizi noktasında özellikle Kumru için yüzlerce dokümanı tasnif etmek var. Kumrumuzla ilgili daha özgür şartlarda konuşmak var yazmak var. Gidilecek Ankaralar var İstanbullar var. Ziyaret edilecek arkadaşlar var dostlar var. Bütün bunlar benim emekliliğimi gerektiriyor ki, şükrolsun bugün dilekçemi verdim ve mutlu ve huzurluyum

Allah sonumuzu iyi ve hayırlı kılsın. Geleceğin ne getireceğini hiç birimiz kestiremez. Ancak bugünkü şartlarda emekliliğimin bugünkünden daha iyi olacağını düşünüyorum.

Benim sevincime buruk bir sevinçle ve üzüntüyle karşılık veren, beni ne kadar çok sevdiklerini yüzlerinden okuduğum dostlarımı üzdüğümün bilincindeyim. Şu bilinsin ki, onlar ömrümün sonuna kadar bizim yüreğimizin en derin köşesinde olup her yer ve mekânda maddi ve manevi bu emekli ihtiyar onların hizmetinde olacaktır. Ve kendilerine bir telefon kadar yakındır. Eğer emekli olmamış olsa idim sadece onlar için olmazdım. Bu nedenle de çok üzgünüm. Onlardan “helalık” diliyorum…

Bütün iyi niyetlilerin tüm niyetleri kabul olsun dileklerimle Kumru’dan sevgi ve saygılarımı iletirim…Bekir AKKAYA / 14 Mayıs 2010/KUMRU

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Sayfamızda yazmak ve paylaşmak isteyeler
kumruhaber@gmail.com bildirebilir...