Ayıp olmasın ama birkaç konuda kendimden söz etmek istiyorum.
“Gönüllü her hayırlı ” yapılan her faaliyette gücümün yettiği kadar Kumru çapında yer almaya çalıştım. Bu faaliyetlerden siz değerli insanları tanımamın dışında hiçbir maddi kazancım olmadı. Kanunen zorunlu görevlerimi aksatmadan yaptığım bu faaliyetlere haset, kıskanç ve fasatcıların dışında kimse mani olmaya çalışmadı.
Yıllarca Deniz Feneri Derneğinin gönüllüsü olarak dağ taş köy, kasaba demeden kendi arabamla gece ve gündüz gariban insanlara ulaşmaya çalıştım. Şu anda faaliyette olan Karadeniz Görme Engelliler Derneğinin de kurucu üyelerindendim ve daha sonra ayrıldım. 15 kadar dernek tüzüğü hazırlayarak maddi ve manevi katkıda bulunmaya çalıştım. Hayrına İnanmadığım
hiçbir faaliyetin içersinde bugüne kadar yer almamaya gayret gösterdim.
Bizi takip eden yüzlerce insanın yakinen bildiği bu siteyi Kumru’da ilk ben faaliyete geçirdim. Gönüllü olarak yaptığımız haberler ve yazdığımız yazılar sayesinde sizlerin sevgisi bizim şevkimizi artırdı.
1999 yılına kadar gazete köşelerinde yaptığımız haberler ve yazdığımız yazılar pek okuyucuya ulaşmıyordu. Bugün artık yüzlerce insala görüşme imkanımız var. Beş yıldan fazla bir fiil “ORDU HABER GAZTESİ” nin Kumru temsilciliğini yaptım. Başta Sayın Millet Vekilimiz Eyüp Fatsa olmak üzere Vefat eden eski Kumru Kaymakamımız Mehmet Sarıcan, Kumru Belediye Başkanlarımızdan Kemalettin Kumru ve Adil Karaoğlanoğlu gibi onlarca kıymetli insanlarla röportajlar yaparak onları gazetenin manşetlerine taşıdım.
Yaptığımız sayısız Kumru araştırmalarını sizlere sundum. Bir çok sivil toplum kuruluşu ve derneklerden takdirler ve plaketler aldım. Hiçbir kimseden hiçbir talebimiz olmadı ve bundan sonra da olmayacak. Sizlerin sevgileri ve gönülden katkılarınız beni ziyadesiyle bereketlendirdi. Hepinize sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum. Eğer hayat hikayemizi yazsak asıl görevimizin dışında yüzlerce anlatacağımız konular söz konusu. Bunları da inşallah zamanı gelince sizlerle paylaşmak nasip olur.
Yıllar önce bir beyefendi ve bir hanımefendi “ Sen Kumru adında internette yayın yapamassın” diye beni epey zora sokmuş ve hatta tehdit etmişti. Bugün ise bir iki aydır verdiğim burs parası bu hanımefendinin ve beyefendinin adını çağrıştırdı. Allah ne büyük ki yıllar önce bana karşı çıkanlar şimdi benim gibilerden para alarak burs vermeye koyulmuş. Bugüne kadar reklam yapmadan burslarımızı da verdik ve vermeye de davem edeceğiz inşallah…
Başkalarının birikimleri ile yola çıkanların yolda kalması kaçınılmazdır. Biz bunu her gün yaşıyoruz ve sizler de şahitsiniz…
Emrivakiler olmadan hayırlı gördüğümüz tüm güzel işlerde olmaya çalışacağız…
Zaten yıllardır fazlası ile sizlerden bu manevi ödülleri alıp gidiyoruz.
Ve sizler bizi hep takdir ettiniz. Hatta Kumru kaymakamlığı tarafından sitemize verilen “TAKDİR BELGESİ” beni ziyadesi ile gururlandırmıştır.
Derinlikten nasibi olmayanlar bizleri görmek istemese de siz dostlarımızın duaları hep yolumuzu açık hale getiriyor.
Eğer çocuklarınız okullarda okuyorlarsa “Burs” konusunda da duyarlıklarınız o kadar fazla olur. Son birkaç yıldır “BURS” konusunda ben o duyarlılığı çok fazla hissediyorum.
Bundan birkaç ay önce eşimle birlikte aramızda şöyle bir konu konuşuldu.
“Kumrulu öğrencilere burs verilecekmiş. Bu yüzden bizden para talep ediliyor.” Dedi.
Ben de “Kime verilecekmiş, bizim çocuklara da verilecek miymiş?” dedim. O da bana bilmiyorum dedi.
Ben şunu biliyorum.
Bu Kumru’da birilerinin talebiyle yapılan hiçbir hayır benim gibi adamlara ne hikmetse ulaşamıyor.
Allah devletimize zeval vermesin.
Devletimiz de olmasa benim gibileri Kumru’ya da sokmazlar.
Benim ufaklık bursu geri ödemek üzere devletten alıyor. Zaten beni de devlet okutmuştu.
Hanıma dedim ki “ Biz kimseye burs veremeyiz.” Bizim çocuklarımız okuyor.” Demiştim.
Sonuçta bu bir burs işiydi ve Kumrulu öğrencilere verilecekti. Bizde her ikimiz bu parayı vermeye karar verdik. O günden bugüne veiyoruz.
Veriyoruz da…
Kime ve nereye bilmiyoruz…Şahsen ben bilmiyorum…
Bildiğim “ Hayırlı bir kampanya başlatılmış ve bu kampanyaya katılmamız talep ediliyor. “diye biliyorum. Bunu da sorgulamanın etik olmadığını düşünüyor ve bu sebepten vermeye devam ediyoruz.
Elimde bugün ulaşan “KUMRU DESTAN GAZETESİ “var
Eğer bilgiler doğruysa benim eşimle birlikte verdiğim “BURS” parası bir “KADIN DERNEĞİ” ne gidiyormuş.
Ben zorunlu olarak para verecem. Kadın derneği benim adıma Burs verecek.
Aklıma yanayım “Vallahi bilmiyordum.”
Yine yazılanlar doğruysa bundan beş yıl önce “………………nın sana …………..verme hakkı yok diyen Müfessir Efendi her zaman olduğu gibi “VERUNUZ…ALURUZ” buyurmuş….
Ben işin DOĞRUSU verdiğim paranın akıbetini merak ediyorum…
En çok merek ettiğim husus şu…Aklımda DBÜÖ adında dört isim var. Bu isimlerin çocukları bizim verdiğimiz burs paralarından alıyorlar mı?
DESTAN GAZETESİnin adını zikrettiği KADIN DERNEĞİ yalan olsa bile benim verdiğim paraların hangi öğrencilere aktarıldığını vallahi merak ediyorum. Eğer bu dört ismin çocukları bu burs paralarından nasipleniyorlarsa gerçekten insanlığımdan utanacağım artık…
Bundan beş yıl önce benim çocukta Kumru birincisi oldu. Şimdi birincilere bilgisayar alarak ödül verenler benim çocuğa o yıl 1 ADET TADELLE” verdiler…Merak edenler gider şimdi devlet bursu alarak okuyan bizim gibilerin çocuklarına sorabilirler. Bizim çocuklara neden burs verilmez bir baba olarak sormak hakkımız olsa gerek….Bizim gibi, çocukları okuyanlara burs vermeleri gerekenler bizden aldıklarını çocuklarına haşlık mı gönderiyorlar?
Bir yere geziye gidilecekse Fakir makir ayakları ile “ kendi çocuklarını gönderenler bu burs için topladıkları paraların hesaplarını bizlere vermeliler…
Hem sonra benim gibi bir görevi olanların “KADIN DERNEKLERİ” ile ne ilgisi olabilir. Belki de bu şekilde para vermekle büyük bir suç işliyorum da benim gibileri bu suça teşvik edenler bu işe bizleri bilerek mi bulaştırıyor?
1999 yılından bu yana internetle bir fiil ilişkiliyim.
Geçenlerde bir Doktor arkadaşım “ Sağlık Bakanlığında internet ortamından şikâyet 24 saatte sonuçlandırılıyor.” Dedi.
Başbakanlık Bilgi İşlem Dairesi Başkanlığına (BİMER) her konu ve her suç bır tıklama ile bildirilebiliyor.
Bundan böyle kimse makbuzla para toplayamayacak. İlgili kuruma internet ortamından TC numaranızla bağış yapıp ve makbuzunuzu alacaksınız.
Abdallığıma yanayım.
Kumru’da tabelası bile olmayan bir KADIN DERNEĞİNE her ay para vermişim de haberim yok.KUMRU DESTAN GAZETESİ böyle yazıyor….
Ben şimdi alenen ve açıkça verdiğim paranın ya makbuzunu ya da paranın iadesini talep ediyorum.
Bu talep ediş bir suç teşkil ediyor ise ben de bu suç işleme hakkımı kullanıyor ve hepinize sevgi ve saygılarımı iletirken sizleri www.kumru.tv ya da www.kumrutv.org adresine girerek ilgili haberin ayrıntılarını görmenizi talep ediyorum…Bekir AKKAYA/KUMRU HABER/KUMRU/09 ARALIK 2010
“Gönüllü her hayırlı ” yapılan her faaliyette gücümün yettiği kadar Kumru çapında yer almaya çalıştım. Bu faaliyetlerden siz değerli insanları tanımamın dışında hiçbir maddi kazancım olmadı. Kanunen zorunlu görevlerimi aksatmadan yaptığım bu faaliyetlere haset, kıskanç ve fasatcıların dışında kimse mani olmaya çalışmadı.
Yıllarca Deniz Feneri Derneğinin gönüllüsü olarak dağ taş köy, kasaba demeden kendi arabamla gece ve gündüz gariban insanlara ulaşmaya çalıştım. Şu anda faaliyette olan Karadeniz Görme Engelliler Derneğinin de kurucu üyelerindendim ve daha sonra ayrıldım. 15 kadar dernek tüzüğü hazırlayarak maddi ve manevi katkıda bulunmaya çalıştım. Hayrına İnanmadığım
hiçbir faaliyetin içersinde bugüne kadar yer almamaya gayret gösterdim.
Bizi takip eden yüzlerce insanın yakinen bildiği bu siteyi Kumru’da ilk ben faaliyete geçirdim. Gönüllü olarak yaptığımız haberler ve yazdığımız yazılar sayesinde sizlerin sevgisi bizim şevkimizi artırdı.
1999 yılına kadar gazete köşelerinde yaptığımız haberler ve yazdığımız yazılar pek okuyucuya ulaşmıyordu. Bugün artık yüzlerce insala görüşme imkanımız var. Beş yıldan fazla bir fiil “ORDU HABER GAZTESİ” nin Kumru temsilciliğini yaptım. Başta Sayın Millet Vekilimiz Eyüp Fatsa olmak üzere Vefat eden eski Kumru Kaymakamımız Mehmet Sarıcan, Kumru Belediye Başkanlarımızdan Kemalettin Kumru ve Adil Karaoğlanoğlu gibi onlarca kıymetli insanlarla röportajlar yaparak onları gazetenin manşetlerine taşıdım.
Yaptığımız sayısız Kumru araştırmalarını sizlere sundum. Bir çok sivil toplum kuruluşu ve derneklerden takdirler ve plaketler aldım. Hiçbir kimseden hiçbir talebimiz olmadı ve bundan sonra da olmayacak. Sizlerin sevgileri ve gönülden katkılarınız beni ziyadesiyle bereketlendirdi. Hepinize sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum. Eğer hayat hikayemizi yazsak asıl görevimizin dışında yüzlerce anlatacağımız konular söz konusu. Bunları da inşallah zamanı gelince sizlerle paylaşmak nasip olur.
Yıllar önce bir beyefendi ve bir hanımefendi “ Sen Kumru adında internette yayın yapamassın” diye beni epey zora sokmuş ve hatta tehdit etmişti. Bugün ise bir iki aydır verdiğim burs parası bu hanımefendinin ve beyefendinin adını çağrıştırdı. Allah ne büyük ki yıllar önce bana karşı çıkanlar şimdi benim gibilerden para alarak burs vermeye koyulmuş. Bugüne kadar reklam yapmadan burslarımızı da verdik ve vermeye de davem edeceğiz inşallah…
Başkalarının birikimleri ile yola çıkanların yolda kalması kaçınılmazdır. Biz bunu her gün yaşıyoruz ve sizler de şahitsiniz…
Emrivakiler olmadan hayırlı gördüğümüz tüm güzel işlerde olmaya çalışacağız…
Zaten yıllardır fazlası ile sizlerden bu manevi ödülleri alıp gidiyoruz.
Ve sizler bizi hep takdir ettiniz. Hatta Kumru kaymakamlığı tarafından sitemize verilen “TAKDİR BELGESİ” beni ziyadesi ile gururlandırmıştır.
Derinlikten nasibi olmayanlar bizleri görmek istemese de siz dostlarımızın duaları hep yolumuzu açık hale getiriyor.
Eğer çocuklarınız okullarda okuyorlarsa “Burs” konusunda da duyarlıklarınız o kadar fazla olur. Son birkaç yıldır “BURS” konusunda ben o duyarlılığı çok fazla hissediyorum.
Bundan birkaç ay önce eşimle birlikte aramızda şöyle bir konu konuşuldu.
“Kumrulu öğrencilere burs verilecekmiş. Bu yüzden bizden para talep ediliyor.” Dedi.
Ben de “Kime verilecekmiş, bizim çocuklara da verilecek miymiş?” dedim. O da bana bilmiyorum dedi.
Ben şunu biliyorum.
Bu Kumru’da birilerinin talebiyle yapılan hiçbir hayır benim gibi adamlara ne hikmetse ulaşamıyor.
Allah devletimize zeval vermesin.
Devletimiz de olmasa benim gibileri Kumru’ya da sokmazlar.
Benim ufaklık bursu geri ödemek üzere devletten alıyor. Zaten beni de devlet okutmuştu.
Hanıma dedim ki “ Biz kimseye burs veremeyiz.” Bizim çocuklarımız okuyor.” Demiştim.
Sonuçta bu bir burs işiydi ve Kumrulu öğrencilere verilecekti. Bizde her ikimiz bu parayı vermeye karar verdik. O günden bugüne veiyoruz.
Veriyoruz da…
Kime ve nereye bilmiyoruz…Şahsen ben bilmiyorum…
Bildiğim “ Hayırlı bir kampanya başlatılmış ve bu kampanyaya katılmamız talep ediliyor. “diye biliyorum. Bunu da sorgulamanın etik olmadığını düşünüyor ve bu sebepten vermeye devam ediyoruz.
Elimde bugün ulaşan “KUMRU DESTAN GAZETESİ “var
Eğer bilgiler doğruysa benim eşimle birlikte verdiğim “BURS” parası bir “KADIN DERNEĞİ” ne gidiyormuş.
Ben zorunlu olarak para verecem. Kadın derneği benim adıma Burs verecek.
Aklıma yanayım “Vallahi bilmiyordum.”
Yine yazılanlar doğruysa bundan beş yıl önce “………………nın sana …………..verme hakkı yok diyen Müfessir Efendi her zaman olduğu gibi “VERUNUZ…ALURUZ” buyurmuş….
Ben işin DOĞRUSU verdiğim paranın akıbetini merak ediyorum…
En çok merek ettiğim husus şu…Aklımda DBÜÖ adında dört isim var. Bu isimlerin çocukları bizim verdiğimiz burs paralarından alıyorlar mı?
DESTAN GAZETESİnin adını zikrettiği KADIN DERNEĞİ yalan olsa bile benim verdiğim paraların hangi öğrencilere aktarıldığını vallahi merak ediyorum. Eğer bu dört ismin çocukları bu burs paralarından nasipleniyorlarsa gerçekten insanlığımdan utanacağım artık…
Bundan beş yıl önce benim çocukta Kumru birincisi oldu. Şimdi birincilere bilgisayar alarak ödül verenler benim çocuğa o yıl 1 ADET TADELLE” verdiler…Merak edenler gider şimdi devlet bursu alarak okuyan bizim gibilerin çocuklarına sorabilirler. Bizim çocuklara neden burs verilmez bir baba olarak sormak hakkımız olsa gerek….Bizim gibi, çocukları okuyanlara burs vermeleri gerekenler bizden aldıklarını çocuklarına haşlık mı gönderiyorlar?
Bir yere geziye gidilecekse Fakir makir ayakları ile “ kendi çocuklarını gönderenler bu burs için topladıkları paraların hesaplarını bizlere vermeliler…
Hem sonra benim gibi bir görevi olanların “KADIN DERNEKLERİ” ile ne ilgisi olabilir. Belki de bu şekilde para vermekle büyük bir suç işliyorum da benim gibileri bu suça teşvik edenler bu işe bizleri bilerek mi bulaştırıyor?
1999 yılından bu yana internetle bir fiil ilişkiliyim.
Geçenlerde bir Doktor arkadaşım “ Sağlık Bakanlığında internet ortamından şikâyet 24 saatte sonuçlandırılıyor.” Dedi.
Başbakanlık Bilgi İşlem Dairesi Başkanlığına (BİMER) her konu ve her suç bır tıklama ile bildirilebiliyor.
Bundan böyle kimse makbuzla para toplayamayacak. İlgili kuruma internet ortamından TC numaranızla bağış yapıp ve makbuzunuzu alacaksınız.
Abdallığıma yanayım.
Kumru’da tabelası bile olmayan bir KADIN DERNEĞİNE her ay para vermişim de haberim yok.KUMRU DESTAN GAZETESİ böyle yazıyor….
Ben şimdi alenen ve açıkça verdiğim paranın ya makbuzunu ya da paranın iadesini talep ediyorum.
Bu talep ediş bir suç teşkil ediyor ise ben de bu suç işleme hakkımı kullanıyor ve hepinize sevgi ve saygılarımı iletirken sizleri www.kumru.tv ya da www.kumrutv.org adresine girerek ilgili haberin ayrıntılarını görmenizi talep ediyorum…Bekir AKKAYA/KUMRU HABER/KUMRU/09 ARALIK 2010
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Sayfamızda yazmak ve paylaşmak isteyeler
kumruhaber@gmail.com bildirebilir...