İkametgâhım Kumru’da olmasına rağmen emekli olduktan sonra
başta Türkiye olmak üzere dünyayı dolaşmaya karar verdim. Geçen ay baştan sona kendi
aracımla İran’ı dolaştım. İran’ın Tebriz, İsfahan, Tahran, Kum, Yezit ve Şiraz
şehirlerini ve buralarda bulunan şehir ve tarihi mekânları dolaştım. İleriki
günlerde fırsatım olursa “İran İzlenimleri” başlığında bir yazı dizisi
hazırlamayı düşünüyorum.
Bu ay ise başta
İstanbul olmak üzere 20 gün süre ile Trakya’da bulunan il ve ilçelerimizi
dolaşmak nasip oldu. Gerçekten gezmek insana enerji veriyor ve insanı
dinlendiriyor. Yine bu zaman zarfında Tuzla’da bulunan ve” İstanbul’daki Menzil”
diye adlandırılan külliyeyi ziyaret etmek nasip oldu. Tuzla’daki Külliyenin Mekân
dâhil burada bulunan insanların durumları beni ciddi manada etkiledi. Bütün davranışlarını
ibadet aşkı ile yapan bu Tasavvuf yolcularından olabilmek en büyük arzum.
Burada hırs, husumet, kibir ve gurur gibi davranışların görülmemesinde Tasavvuf
’un büyük rolü olduğu kesin. İnsanlar Şeyh’lerini görebilmek için saatlerce
bekliyorlar. Hiçbir taşkınlık ya da başkalarına yapılan olumsuz bir davranış
görmek mümkün değil.
İstanbul’da
kaldığım 20 gün içerisinde birçok dostlarla bir araya geldim. Düşünce alış verişinde bulundum. Çok fazla
olmasa da birkaç davete iştirak ettim. İstanbul’da yaşamak zor. Ulaşım zahmetli
ve
insanlar çok yoğun. Bu nedenle kimseyi meşgul etmemeye özen gösterdim ve
kendi aracımla gezilecek mekânları ziyarete ağırlık verdim.
Başta Kumru
olmak üzere Ordu ve diğer ilçelerden bir çok insanla sohbet etme imkânım oldu. İstanbul’da
yapılan “Ordu Günleri” en çokta benim işime yaradı. Doya doya “Ordu Günleri”ni yaşadım. İşin doğrusu pek
beğenmesem de, insanların bir araya gelerek kendi aralarında görüşme imkânı
bulmaları bile çok önemli. İnsanlar birbirleri ile hasret gideriyorlar.
Protokol filanda insanların pek önemsediği bir şey değil. Siyaset ve ticarette
yapanların işi ki benim gibilerin de bu işlerde pek ayağı olmuyor.
Kendimle
ilgili bir tespitimi burada paylaşmak istiyorum. Önceden birebir olduklarım
haricinde benimle hiç yüz yüze gelmeyenler sima olarak beni tanımıyorlar. Ancak ismimi duyduktan sonra beni candan
kucaklayan insanların sayısı çok fazla. Açıkça yazılarımı içtenlikle takip
ettiklerini söylemeleri hoşuma gitse de sorumluluk noktasında daha dikkatli
olmam gerektiğini düşünmeye başladım. Yazılarımın dikkate alındığını ve takip
edildiğimi görmem beni hem sevindirdi ve hem de bana ağır geldi. Hatta “facebook”
üzerinden faydalı olur ümidiyle başkalarının yazdıklarını kaynak belirterek
paylaştıklarımın bile benim tarafımdan yazıldığını düşünenler var. Daha da
ilginci “Sağlık”la ilgili paylaşımlarda bile benden telefonla “tarif “
isteyenler ve bazı uygulamaları yapmalarından kaynaklı “şifa bulduklarını” bu
yüzden teşekkür edenler bile olmaktadır.
Birkaç kişinin
zannettiği gibi kimseye husumetim yok ve kimsenin de bana karşı bir düşmanlığı
olduğunu düşünmüyorum. Yazdığım KUMPAS YAZILARI kişilerden çok kurumsaldır. Mesela
KUYİAD ve başındaki Asım ZOLAN, KUMRU
MEDYA ve başındaki …?...., Kumru AKP ve Eski Başkan Murat YAYLAK, Kumru AKP
Kadın Kolları ve Başındaki Aynur DEMİR, Kumru AKP Gençlik Kolları ve Başındaki
Ali ÇAVUŞ, Kumru TAKİP ve Başındaki …?..., YÖRE HABER ve Başındaki Mehmet EVİN,
Kumru Milli Eğitim ve Başındaki Suat EVİN, Kumru Belediyesi ve Başındaki Murat
HATİPOĞLU……
Bu kurumlara
ve başındakilere kimse kişisel diyemez. Bu kurumların başındakiler tamamen
bulundukları kurumları ve resmi internet sitelerini kullanarak bana karşı
bilerek ya da bilmeyerek linç girişimi gerçekleştirmişlerdir. Bu yaptıkları
KUMPAS’ı kendileri bireysel sayfalarından değil, devletin kendilerine emanet
ettiği kurumları kullanarak gerçekleştirmişlerdir. Gerek KUYİAD yönetimi ve
gerekse Kumru AKP yönetimi bu oyuna
gelmiş ve getirilmiştir. Kumru Belediye Başkanı Murat Hatipoğlu Kumru Belediye
Başkanlığının sayfasını kullandırarak ya da kullanarak görevini kötüye
kullanmıştır. Kendisi bana “SANA SÜPRİZLERİM OLACAK” sözleri ile kendini deşifre
etmiştir. Ve sonuçta almıştır.
Ben bu
yazılarımdan bireysel olarak kimseye suç isnat etmiyorum ve etmeyeceğim. Amacım
kendilerinin yanıltıldıklarını ifade etmeye çalışıyorum. Sadece derdim şu.
Kumru Belediye Başkanının iddia ettiği AHLAKSIZ BİR PAYLAŞIM varsa sizlere de
bizlere de göstersin ve ben de susayım. Ben şunu biliyorum, devletin
kurumlarını da yanılttı. Ben sizlere bu konuda bizzat resmi yazılarla bu
yalanları ispat edeceğim. Talimatla duyuru yazanlar ve haber yapanlardan ricam
size var olduğu söylenen AHLAKİ PAYLAŞIMLARI ortaya koyun. Sizlere bu yazıyı
gönderene ve sizi yanıltanlara deyin ki, HANİ BU AHLAKİ PAYLAŞIMLAR DİYE SORUN!
Ben bunun yalan olduğunu söylüyorum. Sizlerde yazdığınız yazının arkasında
durun ve belgenizi ortaya koyun. Ya da gidin Başkan’dan belge isteyin…
Bildiğim kadarıyla görevi kötüye kullanma
suçu, şikâyete bağlı bir suç değildir. Dolayısıyla, suçun soruşturulması için
bir şikâyet süresi bulunmaz. Suçun dava zamanaşımı süresi 8 yıldır. Görevi
kötüye kullanma suçunun temel cezası TCK 257/1 maddesi gereği 6 aydan 2 yıla
kadar hapis cezasıdır.
Suç Uydurma
Suçu
Suç uydurma suçu TCK adliyeye karşı
suçlar başlığında 271. Maddede düzenlenmiştir. Buna göre işlenmediğini bildiği
bir suçu, yetkili makamlara işlenmiş gibi ihbar eden ya da işlenmeyen bir suçun
delil veya emarelerini soruşturma yapılmasını sağlayacak biçimde uyduran
kimseye üç yıla kadar hapis cezası verilir. Burada kişi suçun faili olarak
gösterilmeksizin, aslında işlenmemiş bir suçun işlenmiş olduğunu iddia ederek
yetkili makamlara ihbarda bulunulmaktadır. Bu suçun failleri adli birimlerin
gereksiz yere meşgul olmalarına, adaletin boşuna çalışmasına ve zaman kaybına
neden olmaktadır. Suç uydurma suçunda failin yetkili makamlara bildirdiği fiil
teknik anlamda suçtur. Ancak iftira suçunda yetkili makamlara bildirilen fiil
suç olabileceği gibi idari bir yaptırım gerektiren başka bir hukuka aykırı fiil
de olabilir.
Suç uydurma suçun işlenmediğini
bildiği halde doğrudan veya iz ya da delil uydurarak durumu yetkili mercilere
bildirmektir. Yine iftira suçundan farklı olarak, herhangi biri suçu fail
olarak gösterilmeden aslında hiç işlenmeyen bir suçun gerçekleştiğini iddia
ederek yetkili makamlara bildirmektedir. Suç seçimlik hareketli olarak
düzenlenmiştir.
Birinci hareket işlemediği bilinen
bir suçu yetkili makamlara işlenmiş gibi ihbar etmektir. Örnek olarak; kişinin
imzasını taşıyan kendisine ait çeki çalınmadığını bildiği halde karşılığını
ödememek için, birine fil isnat etmeksizin sadece çalındığını ileri sürmek
verilebilir. (9. Ceza Dairesi KT:20.12.2012, 9146 E. /15407K. ) Buna şekli
uydurma denmektedir.
İkinci hareket ise işlenmeyen bir
suçun delil veya emarelerini soruşturma yapılmasını sağlayacak biçimde
uydurmaktır. Bu ise maddi şekilde suç uydurma olarak adlandırılmaktadır. Bu iki
fiilden herhangi birinin gerçekleştirilmesiyle suç oluşur. Kasten işlenebilen
suçlardandır, taksirle işlenemez.
Suç Uydurma Suçunun Cezası
Soruşturması ve kovuşturması şikâyete
bağlı suçlardan olmayıp resen araştırılır. Görevli mahkeme asliye ceza
mahkemesidir. Suçun yaptırımı ise üç yıla kadar hapis cezasıdır.
Şikayete bağlı olan suçlar nedeniyle
şikayet hakkımı, danıştığım kişilerin ve özellikle de AKP İlçe Başkanı Murat
Yaylak’ın Kumru Emniyet Amirliği’nde birebir konuşmalarımız sonucu kullanmadım. Murat
Yaylak’ın “bu olay burada bitmiştir ve bundan kimse zarar görmeyecek” dediği
halde benden gizlenerek Kumru Belediye Başkanı Murat Hatipoğlu şikayet hakkını
kullanmış ve Kumru Cumhuriyet Savcılığı TAKİPSİZLİK kararı vermiştir. AKP İlçe
başkanı Kumru Emniyetinde polis memurlarının yanında verdiği söz yerine
gelmemiş benim şikayetime mani olunmuş bana söz geçirdiği halde Kumru Belediye
Başkanına mani olmamış ya da mani olamamıştır. İdari soruşturmada ise başkanın
Cumhuriyet Savcılığı’na şikayet ettiği belirtilerek sürgünüme gerekçe yapılmıştır.
Bu yazılar bittiğinde şikayete bağlı olmayan KUMPAS, İFTİRA, SUÇ
ÜRETME nedeniyle ilgili kurum ve kuruluşları ve başındakileri dava etmeyi düşünmüyor
değilim. Nasılsa süresi geçmiş değil. Kim bilir bu yazılarımı kitap yapıp mahkemeye
sunmakta söz konusu olabilir. Şimdilik
KUMPAS YAZILARIMI BELGELERİ İLE YAZMAYA DEVAM EDECEĞİM…
Kumpas Yazıları’nın 12’cisi burada
bitti.
Kumpas Yazıları 13’te buluşmak
ümidiyle…
Kumru’dan Selam ve
Saygılar…
Bekir AKKAYA /
18.10.2018 /KUMRU
-------------------------------------------------------------------------------------------------
©© Bekir Akkaya Blogspot Copyright 2000 ©©
Sitemizde yazı, resim ve haberlerin her hakkı saklıdır. Kaynak göstererek kullanmaya özen gösteriniz. Tüm metin, resim ve içeriğin hakları https://bekirakkaya.blogspot.com.tr/ye aittir. 5846 Sayılı Kanuna rağmen çalınan her türlü içeriğin hukuki ve cezai sorumluluğu çalanın kendilerine aittir. ©
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Sayfamızda yazmak ve paylaşmak isteyeler
kumruhaber@gmail.com bildirebilir...