Ben ayrıntılı bir şekilde Kuran ve İncil'de okudum. Ademin yaratılması ile Şeytan devreye girmiş ikisi de Cennetten sürgün edilerek dünyaya gönderilmişlerdir. Suçlu kim? Hangi yönden düşünürseniz düşünün burada şeytan, Adem ve Havva aynı oranda suçludur. Bunu takdir eden Cenabı Allah'ın sebebi hikmeti ayrıntılı bir şekilde ciltler dolusu tüm semavi din bilimcilerce izah edilmiştir.
Dünyada hayatın başlaması ile Habil ve Kabil olayı ve cinayetin başlamasının ardından insanlar gerek kendileri ile ve gerekse Şeytanla mücadele günümüze kadar sürmüştür. Sayısız Peygamberler - Ebu Cehiller her dönemde mücadeleleri hiç bitmemiş ve hala da devam etmektedir.
Herkes konumu ve durumuna göre bir şekilde nefsi duygularını, kişisel çıkar ve hırslarını her zaman uygulamaya çalışmaktadır. Hak haklının değil, hak hep güçlünün olmuş, dünden bugüne mağdur olduklarında bağırıp çağıranlar güçlü olduklarında dünkü durumlarını da unutarak beğenmedikleri tutum ve davranışlar içersine gire gelmişlerdir.
Bu günlerde hayal ve ümitleri her yönden bitenlerin sayısı oldukça fazladır... Dün karşı olunan uygulamaların bir şekilde uygulanmasını gördükçe insanın kanı donuyor. Ümitler yıkılıyor, hayal kırıklıkları üst üste geliyor.
Hangi birimiz istiyor şu savaşın olmasını. Ama istemeyenlerin de istemesi insanın kanına dokunuyor.
Hangi birimiz istiyor?, haksız yere insanların sürülme tehdidi almasını? Ama kendilerini birey olarak kral olmanın ötesinde her önüne geleni tehdit eden cüceler etrafımızda kol geziyor, izzet ve itibar görüyor. İşte bu durum insanın kanına dokunuyor.
Temiz insanlar tarafından bir şekilde allem edip- kalem edip güç alanlar, el altından rüşvet isteyebiliyor, emanet edilen kamu mallarını kendi çıkarları için kullanmaları insanın kanına dokunuyor.
Ükela cüceler kendilerini bir yerlere atıyor, koltuk dağıtıyor, memleketi satıyor, dün her önüne gelene secde edenler kendilerini amir, memur, müdür yapmak için her boyaya giriyor ve bu durumlar insanın kanına dokunuyor.
Çivi çakması gerektiği halde çivileri sökenler, yapmakla mesul oldukları şeyleri yapmayanlar, bir de yapanları sanki kendilerine itibar ediliyormuş gibi engellemeye, jurnalle meye çalışıyor, el altından sopa gösteriyor, tehdit ediyor, işte bu durumlar insanın kanına dokunuyor.
Bir şekilde bulundukları yerlere gelen vasıfsız, ilkesiz ve omurgasız, bütün bunlardan da öte vefasız insancıklar kendilerini oraya getirenlerin hayırlı bir iş için bir araya gelmelerini engellemeye çalışıyor, dün eline eteğine sarılarak hatta bazı vaatlerde bulunarak eğildikleri tertemiz yüzlerce kişiye paçavra, çapulcu diyebiliyor ve bu türdeki insancıklar aramızda sütten çıkmış kaşık gibi insan suretinde dolaşmaları insanın kanına dokunuyor.
"İŞİN RACONU BU, İŞİNE GELİRSE, SÜRGÜN ETTİR ECEM, ÜÇ BEŞ ÇAPULCU BİR ARAYA GELMİŞ, SEN Mİ BEN Mİ MÜDÜR OLMALIYIM?, .....OLAMAZSAM BÜROKRATLIĞIM ÇANTADAKEKLİK.......MÜSTEŞARLIĞIMHAZIR...ADAMLARI BENİMEN ÖNEMLİADAMLARIM,GEREKİRSE......YANINA GİDERİMONLAR...........DOLDURURUM, ............BELLERİM.............vs.vs.
Bu sözler bugünlerde en çok kullanılan kelimeler.
Herkes işini yapacak. Dik ve doğru duruş bir tercih meselesi. Tabi ki benim gibilerde işini yapacak. BÖYLE OLMASINA RAĞMEN BASİT RUHLULARA SÜREKLİ DE NENNİ SÖYLEMEK ONLARIN KEYFİ OLSUN DİYE ONLARA KATLANMAK ZORUNDA DA DEĞİLİZ...Bilmem yanlış mı dünüyorum?.
SELAM VE SAYGILAR....KUMRU-BEKİR AKKAYA 07.01.2003.
....................
© Bekir Akkaya Blogspot Copyright 1999 ©.............
Dünyada hayatın başlaması ile Habil ve Kabil olayı ve cinayetin başlamasının ardından insanlar gerek kendileri ile ve gerekse Şeytanla mücadele günümüze kadar sürmüştür. Sayısız Peygamberler - Ebu Cehiller her dönemde mücadeleleri hiç bitmemiş ve hala da devam etmektedir.
Herkes konumu ve durumuna göre bir şekilde nefsi duygularını, kişisel çıkar ve hırslarını her zaman uygulamaya çalışmaktadır. Hak haklının değil, hak hep güçlünün olmuş, dünden bugüne mağdur olduklarında bağırıp çağıranlar güçlü olduklarında dünkü durumlarını da unutarak beğenmedikleri tutum ve davranışlar içersine gire gelmişlerdir.
Bu günlerde hayal ve ümitleri her yönden bitenlerin sayısı oldukça fazladır... Dün karşı olunan uygulamaların bir şekilde uygulanmasını gördükçe insanın kanı donuyor. Ümitler yıkılıyor, hayal kırıklıkları üst üste geliyor.
Hangi birimiz istiyor şu savaşın olmasını. Ama istemeyenlerin de istemesi insanın kanına dokunuyor.
Hangi birimiz istiyor?, haksız yere insanların sürülme tehdidi almasını? Ama kendilerini birey olarak kral olmanın ötesinde her önüne geleni tehdit eden cüceler etrafımızda kol geziyor, izzet ve itibar görüyor. İşte bu durum insanın kanına dokunuyor.
Temiz insanlar tarafından bir şekilde allem edip- kalem edip güç alanlar, el altından rüşvet isteyebiliyor, emanet edilen kamu mallarını kendi çıkarları için kullanmaları insanın kanına dokunuyor.
Ükela cüceler kendilerini bir yerlere atıyor, koltuk dağıtıyor, memleketi satıyor, dün her önüne gelene secde edenler kendilerini amir, memur, müdür yapmak için her boyaya giriyor ve bu durumlar insanın kanına dokunuyor.
Çivi çakması gerektiği halde çivileri sökenler, yapmakla mesul oldukları şeyleri yapmayanlar, bir de yapanları sanki kendilerine itibar ediliyormuş gibi engellemeye, jurnalle meye çalışıyor, el altından sopa gösteriyor, tehdit ediyor, işte bu durumlar insanın kanına dokunuyor.
Bir şekilde bulundukları yerlere gelen vasıfsız, ilkesiz ve omurgasız, bütün bunlardan da öte vefasız insancıklar kendilerini oraya getirenlerin hayırlı bir iş için bir araya gelmelerini engellemeye çalışıyor, dün eline eteğine sarılarak hatta bazı vaatlerde bulunarak eğildikleri tertemiz yüzlerce kişiye paçavra, çapulcu diyebiliyor ve bu türdeki insancıklar aramızda sütten çıkmış kaşık gibi insan suretinde dolaşmaları insanın kanına dokunuyor.
"İŞİN RACONU BU, İŞİNE GELİRSE, SÜRGÜN ETTİR ECEM, ÜÇ BEŞ ÇAPULCU BİR ARAYA GELMİŞ, SEN Mİ BEN Mİ MÜDÜR OLMALIYIM?, .....OLAMAZSAM BÜROKRATLIĞIM ÇANTADAKEKLİK.......MÜSTEŞARLIĞIMHAZIR...ADAMLARI BENİMEN ÖNEMLİADAMLARIM,GEREKİRSE......YANINA GİDERİMONLAR...........DOLDURURUM, ............BELLERİM.............vs.vs.
Bu sözler bugünlerde en çok kullanılan kelimeler.
Herkes işini yapacak. Dik ve doğru duruş bir tercih meselesi. Tabi ki benim gibilerde işini yapacak. BÖYLE OLMASINA RAĞMEN BASİT RUHLULARA SÜREKLİ DE NENNİ SÖYLEMEK ONLARIN KEYFİ OLSUN DİYE ONLARA KATLANMAK ZORUNDA DA DEĞİLİZ...Bilmem yanlış mı dünüyorum?.
SELAM VE SAYGILAR....KUMRU-BEKİR AKKAYA 07.01.2003.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Sayfamızda yazmak ve paylaşmak isteyeler
kumruhaber@gmail.com bildirebilir...