PEYGAMBER DEVESİ
| Cemalettin Yaktı | |
Hiç fark etmemiştim.nedendir bilmem?.siz fark ettiniz mi?.siz de fark etmediniz sanırım.yada fark ettiniz de benim mi haberim yok.ama biliyorum hepimiz farkında değiliz.ben de bu yaz ilk defa geç de olsa İstanbul’da farkına vardım.deniz kenarında ayaklarımı boylu boyunca uzatmış hafif hafif esen rüzgarın dalgaların şırıltısının keyfini çıkarırken yanımda oturan komşumun oğlu leo ile yarım yamalak ingilizcemin elverdiği sohbeti devam ettiriyorduk.leo Türk baba ve Fransız annenin sekiz dokuz yaşlarındaki delikanlı oğlu.ağabeyi teo ise onüç yaşlarında zayıf bir delikanlı. O kadar şirinler ki dostluklarından hiç sıkılmıyorum.zaman zaman annelerine kızıyorum ama yine de şirin bir aile.babaları hava alanında çalışıyor. anneleri ise Fransız kolejinde Türkçe öğretmeni.çocuklar bu yaşlarında üç dil konuşuyorlar.hemen hemen günümüzün çoğu bir arada geçiyor.denize birlikte giriyoruz,hatta yemekleri akşam yemekleri hariç birlikte yiyoruz.onlar akşam yemeklerini bizden biraz geç yiyorlar.babaları işten geç geliyor çünkü.akşam yemeklerini tüm aile birlikte yiyorlar.babaları yazlığa gelirken bir ataba dolusu şarap getirmişti.her akşam yemeğinde şarap içiyorlar.anneyi balkonda yenen bu akşam yemekleri ve ufak tefek temizlik işlerini yaparken dışında hiç göremiyoruz.güneşlenmeye bile az çıkıyor.çıktığında da elinde bir kitap oluyor.beni kızdıran ise her alış verişe giderken komşuluk gereği “sizinde bir ihtiyacınız var mı?” diye soruyorum,her seferinde bir sipariş veriyor ama bir türlü parasını vermiyorlar.buna öyle kızıyorum ki anlatamam.bir kere alıştırdık ya ben sormadan alış verişe gidemiyorum onlarda sipariş veriyorlar ama para vermiyorlar.neyse teo ikide bir soruyor senin specialiten ne diye.Allah Allah bu çocuk ne demek istiyor?.hem de bunu söylerken beni küçümser tavırlar takınıyor.bunda bir iş var mutlaka.iki kardeş zaman zaman çayırlarda ,ormanlık alanlarda beraberce saatlerce gezintiye çıkıyorlar.örümcek ağlarına bakıyorlar.bir örümcek ağının başında saatlerce oturup karşılıklı konuşuyorlar.bunlar manyak mı diye aklıma gelmiyor değil hani?.sonradan dikkatimi çekti balkonun kenarındaki kavanozlar.kutular duruyor.çocuklar buralarda da çok oyalanıyorlar.büyük oğlan teo bir gün bana dedi ki :doktor ağabey sen peygamber devesini bilir misin?.hayret .. ben mi bilmeyeceğim. Ben nasıl bilmem.biliyorum dedim.oğlan bir ağzını açtı daha da susmaz.yok efendim çok temiz hayvanmış.yediği çekirgeden arkada hiçbir çöp bırakmazmış.dişleri çok keskinmiş.tarantulalar ise yalnızca öz suyunu emermiş.ben de oracıkta anladım ki tarantulanın örümcek olduğunu.onunda bir yaşam döngüsü olduğunu.insanların bunlarla ilgilendiğini.ve beni neden küçümsediğini.her insanın bir ilgilendiği ve en ince ayrıntılarına kadar takip ettiği bir konusu olması gerektiğini,yani specialitesinin bir peygamber devesinin bulunması gerektiğini. DR CEMALETTİN YAKTI kardelen yıl:1 sayı:23 10 ocak 2000 |
Kumru İlçesi'nin İlk Kültür ve Haber Sitesi -İnternette İlk Yayın : 1999
Bu içerikler Bekir Akkaya tarafından oluşturulmaktadır .İçeriklerin izinsiz ya da kaynak belirtilip link verilmeksizin kopyalanması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na göre suçtur.
9 Mayıs 2025
PEYGAMBER DEVESİ Cemalettin Yaktı
Etiketler:
Yazarlarımız-Şairlerimiz
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
KONULAR
Haber-Yorum
(1832)
Fotoğraf Galeri
(1413)
Fotoğraflarım
(1257)
Biyoğrafi
(1010)
Yazılarım
(1002)
Kitap-Dergi-Gazete
(958)
Kültür-Sanat
(864)
Yazarlarımız-Şairlerimiz
(856)
Hakkımda
(657)
Araştırma-İnceleme
(603)
Eğitim
(594)
Edebiyat
(587)
Spor-Sağlık
(483)
Kumpas-Polemik
(454)
Kurum -Kuruluş
(381)
İslam
(368)
Hatıra
(281)
Video Galeri
(265)
Belgesel
(217)
İmam Hatipliyim
(194)
Tarih
(174)
Şiir Arşivi
(116)
Türkülerimiz
(71)
Şiirlerim
(55)
Röportaj
(49)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Sayfamızda yazmak ve paylaşmak isteyeler
kumruhaber@gmail.com bildirebilir...