Bundan üç yıl önce duruş ve ilke kavramları üzerine birbirini takip eden dört yazı kaleme almıştım. Yazılarda birinin başlığı “ Bir Metre Süt” idi.İlgili yazılarda “duruş” ve “ilke” kelimelerine yüklenen anlamı irdeleyerek duruşun “durma tarzı”, ilkenin ise “temel düşünce “olduğunu ifade etmiştim. Ayını yazılarda “insanın bir duruşu ve durduğu yeri sabitleyen bir temel düşüncesi olması gerektiğini” ve lugatlarda “Duruş” kelimesinin durma tarzı olarak tarif edildiğini, “İlke, kelimesinin ise“temel düşünce, temel bilgi, prensip” anlamlarına geldiğini belirtmiştim.
Bugün de aynı düşünce içersindeyim.
Bir görüş, bir düşünce ya da bir hüküm verilirken sizin dışınızdakilerin sizin neyi anlatmaya çalıştığınızı net olarak bilebilmeleri için sizin fikri temelinizi neye bağladığınızı bilmeleri hakkıdır. Aksi takdirde isabetli bir düşünce ortaya koysanız bile hiç bir anlam ifad



