“İnsanlara kadınlar, oğullar, yüklerle altın ve gümüş yığınları, salma atlar, davarlar, ekinler kabilinden aşırı sevgiyle bağlanılan bu gibi şeyler çok süslü gösterilmiştir. Halbuki bunlar dünya hayatının geçici faydalarını sağlayan şeylerdir. Oysa varılacak yerin (ebedi hayatın) bütün güzellikleri Allah katındadır.” (Ali İmran 14)
Kâr-Zarar Dengesi Açısından
Bir Ayet ve Düşündürdükleri
“İnsanlara kadınlar, oğullar, yüklerle altın ve gümüş yığınları, salma atlar, davarlar, ekinler kabilinden aşırı sevgiyle bağlanılan bu gibi şeyler çok süslü gösterilmiştir. Halbuki bunlar dünya hayatının geçici faydalarını sağlayan şeylerdir. Oysa varılacak yerin (ebedi hayatın) bütün güzellikleri Allah katındadır.” (Ali İmran 14)
İlmü’n-nefse dair yazılmış eserler insanın kuvvelerini üç ana kısma ayırılır: Akıl, gadap, şehvet. Gadap/öfke, canlının kendisi için zararlı olan şeyleri kendisinden uzaklaştırma faaliyeti iken şehvet, hayatının idamesi için faydalı bulduklarını kendisine çekme ameliyesidir. Akıl ise bu iki mühim gücün bir üst basamağındaki kuvvettir. Eğer (amelî) akıl, vahyî bilgilerle mücehhez olarak gadap ve şehvet yetilerini kontrol ederse kişi, kişinin hayatında adalet denilen bir




.jpg)