Bu içerikler Bekir Akkaya tarafından oluşturulmaktadır .İçeriklerin izinsiz ya da kaynak belirtilip link verilmeksizin kopyalanması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na göre suçtur.

9 Ocak 2022

İlkokul Öğretmenim Naime Öztürk Issı ve O Günler /Bekir AKKAYA

      İlkokula 1967 yılında Kumru Fizme Ecellü (Aşağıdamlalı) ilkokulunda başladım. İlkokula gitmeme vesile olan Fatsa Hacı Hulusi Cemii İmam Hatibi Rahmetli Mehmet Alkan (Hafız Emmim)’in eşi Halam Rahmetli Rabia Alkan olmuştur.

       Fizme Aşağıdamlalı – Ağlayanın’dan Hafız Emmim Mehmet Alkan o günün şartlarında okumuş ve hafızlığını yapmış çok iyi bir insandı. Bir kız ve dört erkek çocuğunu okutmuş örnek bir insan olan Hafız Emmim kızını ilkokuldan sonra okutmasa da mükemmel bir şekilde yetiştirmiş ve çevresine dini ve ilmi noktada

rehberlik eden bir öncü yapmıştır.

       Hafız Emmimin en büyük oğlu Abdullah Alkan’ı hafız yapmış ve çevresinde örneklik teşkil eden bir birey olarak yetiştirmiştir.

       Diğer evlatları Ali Alkan, Ahmet Alkan ve Mustafa Alkan öğretmen olmuşlardır.

       Sık sık köydeki evimize misafir olan Hafız Emmim ve Halam Rabia Alkan anneme “Bekir’i ilkokula verin en azından okuma yazmayı söker.” Diye yalvarmışlardır.

       Kur’an-Kerim’i  babamdan ne zaman öğrendiğimi hatırlamıyorum. Ancak babam ilkokula kesinlikle karşı olan biriydi. Hatta benden büyük olan iki kız kardeşimi kesinlikle okula göndermedi. Uzun uğraşlardan sonra benim okula gitmeme razı oldu.

       Biz okula Fizme Karapınar Mahallesi’nden çıkıp o zamanlarda tek bir dikili ağaç bile olmayan bugün bir şehir görünümündeki Dikmeci’den geçip Ak Pınar Köyü’ne oradan da Ecelli’de bulunan okula bir saatte anca giderdik. O zamanlar çok kar yağar ve okulda yakacağımız odunları da her gün bir tane alıp okula götürürdük. Hatta Duman Köyü’nden bile Ecellü okuluna gelen çok sayıda öğrenci olurdu.

       Yalınız gitme durumumuz yoktu. Her ne kadar Karapınar Mahallesinden benimle aynı sınıfta okuyan arkadaşlarımız olsa da biz her gün evlerimizin yakın olması nedeniyle geçen yıl Kovid’den vefat eden Zülkarneyn Kısık’la birlikte gider ve birlikte gelirdik. Beş yıl hep beraber olduğumuz arkadaşım Zülkarneyn Kısık’la bir kez olsun kavgamız olmadı. Başkalarına karşı da birbirimizi korurduk. Okul dışında da vefatına kadar hep beraber olduk.

       1967’de başladığım ilkokul 1971-1972 döneminde bitti. Bize bizzat derse giren üç öğretmenimi çok iyi hatırlıyorum. Mahmut Kahraman üçüncü sınıf öğretmenimizdi. Sınıfta bizleri yarıştırıyor ve sık sık ödüllendiriyordu.

       Birkaç sene önce vefat etmiş olan Mustafa Aydın (Allah rahmet eylesin) örnek aldığımız bir öğretmenimizdi. Vefatına kadar sık sık görüşüp elini öperdim. Her ne kadar fikri olarak aynı olmasak ta bizleri çok sever ve bizler de saygıda kusur etmemeye çalışırdık. Vefatına kadar hep bizlerle gurur duydu ve tüm arkadaşlarına bizleri tanıttı.

       Boş geçen derslerimize Cevat Köstek öğretmenimiz girerdi. O da bizlerin çok önemsediği bir öğretmenimizdi.  

       Bizlerin belleğinden hiç gitmeyen ve hep hayırla andığımız ve bizlere hep örnek olmuş öğretmenimiz ise Naime Öztürk Issı öğretmenimdi ki, haklarını şahsen ben ödeyemem. Cidden çok başarılı ve bizler için gecesini gündüzüne katardı. Naime öğretmenimin ellerinden öpüyor, uzun ömürler diliyorum. Bu arada kardeşi Murat Öztürk’e de selam ve saygılarımı iletiyorum.

       Bizler gazete okumayı ilkokulda öğrendik. Naime Öztür öğretmenimiz  her günTercüman Gazetesi getirir sınıfta masaya koyar ve biz okurduk. Yine öğretmenimiz olan Mustafa Aydın öğretmenimiz de Cumhuriyet Gazetesi getirir masaya koyardı. Hatta iyi hatırlıyorum ve şahit oldum. Mustafa Aydın öğretmenimiz Naime Issı’nın getirdiği gazeteyi sınıfta yırttı. O günlerde neden yırttı? Niye yırttı? Anlamamıştım. Bugün bu sorulara çok rahat cevap verebiliyorum.

       Şu anda Fizme’de Müdür diye bildiğimiz Abdullah Avcı Kumru’ya ortaokula gidiyordu. Gazeteleri de her gün öğretmenlere Abdullah Avcı getiriyordu. Öğretmenlere de sınıflara koyardı.

       Hatırladığım kadarıyla beş yıl beraber okuduğumuz ilkokul sınıf arkadaşlarımı hatırlatmanın güzel olduğunu düşünüyorum. Bilebildiklerimin mesleklerini de hatırlatmak istiyorum

       Kendimi başa yazayım. Ben Bekir Akkaya (Öğretmen), Zülkarneyn Kısık (Savcı) Allah rahmet eylesin. Mekanı Cennet Olsun., Mustafa Ağır (Öğretmen), Mehmet Ağır (Memur), Hamit Kısık (İş Adamı), İsmail Hakkı Arş (İmam- Hatip), Dursun Çaya (İmam Hatip), Yunus Çaya (İş Adamı) Allah rahmet Eylesin. Mekanı Cennet Olsun, Ahmet Bilgü (Kepçe Operatörü) Allah rahmet eylesin Mekanı Cennet Olsun. İsmet Kaymak (Memur), Mustafa Azacık (İmam-Hatip), Hikmet Alçın (Öğretmen), Şaban Bilgü (İş Adamı), Kazım Aşlık (İş Adamı) Allah rahmet eylesin. Mekanı Cennet Olsun. Harun Avcı (İş Adamı), Veysel Çezağ (İş Adamı),Selahattin Arı (İş Adamı), Hüseyin Arı (İş Adamı)....Hatırladıklarım bunlar. Sınıfımızdaki kızları hatırlayamadım. Hepsine selamlarımı iletiyorum.

       Nasip olursa o günlerin hatıralarını  ayrıntılı bir şekilde sizlerle paylaşmayı düşünüyorum.

       Neler yok ki; yollarda gidip gelirken köyler arasında öğrenci kavgalarını. Siyah çantalar üzerinde karın üzerine kaymaları, Tektümeç oynayarak yakalık ve çantaları delmelerimizi, Yol kavgalarımızı, okula götürmek için odun çalmalarımızı, süt tozu yemelerimizi, Ecellüde 25 kuruşa neler aldıklarımızı. Lokumuna voleybol oynayışlarımızı, okulun bahçe düzenlemesi için taş çekmelerimizi, bayramlarda gösterilerimizi ve buna benzer bir çok hatıralar var. Nasipse paylaşırız. Şimdilik bu kadar,

       Selam ve saygılar efendim.

       Bekir AKKAYA / 10.01.2022 /İYAD/ Kumru Haber /KUMRU

.................... © Bekir Akkaya Blogspot Copyright 1999 ©.............

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Sayfamızda yazmak ve paylaşmak isteyeler
kumruhaber@gmail.com bildirebilir...