“Ruhumun daraldığı zamanlar da” … diye, başlıyor yazısına Haşmet UZAR. Uzun bir cümle ile, nefes almadan, son derece mükemmel.Yorumladığında her insanın farklı yorumlar getirebileceği bir yazı. Devamla; “Bayram Dağı’nın ardında kalmaya başlayan güneşin, ayaklarını elekçi sularında yıkayarak başlattığı akşam saatleri, Pösküden’e ince bir soğuğa sarılmış çiğ taneleri ile iner…”
Sonra o çiğ taneleri yavaş, yavaş kaybolur. Gölgeler koyulaşmaya başlar, Bayram Dağı’nın eteklerinde. Aydınlık, karanlığın koynuna saklanır. Pürüzsüz, pırıl, pırıl bir gökyüzü. Yıldızlar göz kırpar size semanın derinliklerinden…
Dolunay.. Gittikçe yükselir Bayram Dağının üzerinden. Ağaçlar soyut görüntülere dönüşür, gölgeler yeniden belirir. “İnce bir soğukla inen


