Bu içerikler Bekir Akkaya tarafından oluşturulmaktadır .İçeriklerin izinsiz ya da kaynak belirtilip link verilmeksizin kopyalanması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na göre suçtur.

16 Aralık 2007

DOST SOFRASI!!!--Ekrem Saygı Yazdı-www.kumru.tv

“Ruhumun daraldığı zamanlar da” … diye, başlıyor yazısına Haşmet UZAR. Uzun bir cümle ile, nefes almadan, son derece mükemmel.
Yorumladığında her insanın farklı yorumlar getirebileceği bir yazı. Devamla; “Bayram Dağı’nın ardında kalmaya başlayan güneşin, ayaklarını elekçi sularında yıkayarak başlattığı akşam saatleri, Pösküden’e ince bir soğuğa sarılmış çiğ taneleri ile iner…”
Sonra o çiğ taneleri yavaş, yavaş kaybolur. Gölgeler koyulaşmaya başlar, Bayram Dağı’nın eteklerinde. Aydınlık, karanlığın koynuna saklanır. Pürüzsüz, pırıl, pırıl bir gökyüzü. Yıldızlar göz kırpar size semanın derinliklerinden…
Dolunay.. Gittikçe yükselir Bayram Dağının üzerinden. Ağaçlar soyut görüntülere dönüşür, gölgeler yeniden belirir. “İnce bir soğukla inen

14 Aralık 2007

--- BU ŞEHİRİN SESİ VAR---İsmet KAYMAK'TAN

Bu şehrin sesi var demişsem varsa vardır.Bu şehirde ne insanlar doğdu ve gelip gitti.Hepsinin sesi çıkıyordu.Ta doğarken bile dünyaya insanlar sesli geldiler.Şehirde insanlar varsa,şehrinde sesi vardır.
Aslında tüm canlıların sesi vardır.İnsanlar,Kuşlar ,böcekler,hayvanlar,ağaçlar ve bitkiler,ama onları duyacak kişi ve kişiler önemlidir.Bütün bunlar başka yerde olduğu gibi bu şehirde de vardır ve yaşıyordur.Yaşıyorsa da sesi de vardır.
Bu şehirde kimi mal sahibi kimi mülk sahibidir.Bu şehirde kimi oynuyor kimisi oyalanıyor.Kimi paralı kimi vefalıdır.Bu şehre kimileri çamurlu yollardan yaya geliyor.Çamurlarını da elbisesinden bu şehre bırakıp gidiyor.Alın başınıza çalın dercesine…Bana ne senin arabandan , bakkalından ,dükkanından ve Bilgisayarından deyip alıp başını gidiyor bu şehirden.Bu şehrin çok okumuşlarının ayrı bir havası,az okumuşlarının çok bilmişlikleri ve çok konuşup az iş yapmaları inan insanları kahrediyor.

13 Aralık 2007

DELİ midir? VELİ midir?-İsmet KAYMAK-YENİ

Bazı köşelerde yazılan yazıları gördüğümüzde heyecanla okuruz .Bazen de okuduklarımızdan çok etkilenirken,çok da güzel yazmış diye övgü ile,o yazarı göklere çıkarırız.
Memleketimizde her şeyin çok olduğunu düşünürsek,bunlardan başta insanlar,hayvanlar,böcekler,bitkiler ve diğerleri diye gruplandırmak mümkündür.Bu gruplardan da kendi aralarında kısımlara ayrılanlar vardır.İnsanlar kendi aralarında zenginler ,fakirleri de vardır.Herkes kendi üzerine düşen vazifeleri yapmaya çalışırlar.Bunların arasından birileri çıkar ki onlara zamanla tahammül edemezsiniz.Kim bunlar ? diyecek olursanız:Çok akıllılar,Az akıllı olanlar ve yarım akıllı olanlar.Bunlar arasından faydalı olanlar ile zararlı olanları ayırmak gerekir mi? Bilemiyorum.Bazen düşünürüm de Hem akıllı hem yalancı,hem de yalakadır.Laf getirip götürürler.Yağcıdırlar.Bunları hem seversiniz,hem de nefret edesiniz gelir.Az akıllı olanlar ise etliye sütlüye pek karışmazlar.Bilmiyorum,görmedim,duymadım.Felsefesinden yola çıkarak yaşamlarını sürdürürler.Memlekette terör varmış yokmuş,haksızlık ve hukuksuzluk oluyormuş umurlarında bile olmaz.Birde

ABDULKADİR BELLİCİ 6. YAŞ GÜNÜNÜ ANA OKULUNDA KUTLADI

Ken-Pa Ticaretin sahibi Kenan Bellici'nin oğlu Abdulkadir 6.Yaş Gününü Mehmet Akif Ersoy İlköğretim Okulu Ana Sınıfında kutladı
Annesi Penbe Bellici ve Babasi Kenan Bellici ve ablasi Nidagül, arkadaslari ve Ana Sinifi Ögretmeni birlikte yas günü pastasini kesen Abdulkadir Bellici kendisine verilen hediyeleri kabul ettikten sonra herkese pasta ikram etti.
Baba Kenan Bellici ise bu günleri görmekten dolayi Allah'a sükür ettigini belirterek, "Allah nasip ederse ikinci Ken-Pa'yi abdulkadir Bellici'nin kuracagini belirtti. Bellici, Allah'in izniyle seneye Abdulkadir Bellici'ye dillere destan bir sünnet merasimi düzenleyeceklerini ifade ederek, davetlilerin simdiden hazirlikli olmalarini istirham! etti. Bu arada Abdulkadir için bir dünür aradigini da belirten Kenan Bellici, taliplilerin kisa özgeçmisi ile birlikte Ken-Pa'ya basvurmalarini aile içi seçici kurulun karar vermesinden sonra seçim yapilacagini da sözlerine ekledi AYRINTI VE GÜNCEL HABER : www.kumru.tv

12 Aralık 2007

Nihat'tan Bekir AKKAYA'ya Şiir / Haşmet Uzar


Gitti Bekir geldi Nihat
Ne belam varmış heyhat
Daha kolay bu yoldan sırat
Zannetmeyin geçilmez Fırat
Bir geçen bulunur a dostlar

Sus demeye dilin varmaz
Dost dilidir adam yormaz
Avcı olmayan ceylan vurmaz
Dil kemiksiz karar olmaz
Bir konuşan olur a dostlar

Bekir’in uslanmaz dili

11 Aralık 2007

İMAM’IN YARDIMINA ÜSTEĞMEN YETİŞTİ, HATİPLİ İMAMI MEHMET AĞIRBAŞLI ÖLÜMDEN DÖNDÜ

Geçirdiği rahatsızlık nedeniyle yolda baygınlık geçiren Hatipli Camii İmamı Mehmet Ağırbaşlı, karakoldaki askerlerin farketmesi sonucu hastaneye kaldırıldı.
Olay Samur Mahallesinde İlçe Jandarma Karakolu’nun hemen bitişiğinde bulunan Hatipli Camiinde maydana geldi.
Alınan bilgilere göre, namaz çıkışı evine gitmek isteyen Mehmet Ağırbaşlı birden fenalaşarak halsizleşti.. Bunun üzerine Ağırbaşlı’nın halsizleşme durumunu Jandarma Karakolunda nöbetçi askerim farketmesi üzerine hemen üst’üne haber verildi.
Daha sonra İlçe Jandarma Komutanı Üsteğmen Murat Ayyarkın ve Nöbetçi Astsubay Nizamettin Ustacı baygın olan imama ilk müdahaleyi yaptı. durmunu Karakol Komutanı hızır acil servisi de arayarak Ambulansın gelmesini sağladı.

İLK MÜDAHALE ÖNEMLİ

Ambulansla Kumru Devlet Hastanesine kaldırılan Mehmet Ağırbaşlı burada yapılan ilk tedavisinden sonra Fatsa Devlet Hastanesi Noroloji Servisine sevkedildi. Burada bir süre müşahade altında tutulan Ağırbaşlı daha sonra taburcu edildi.
Hastane yetkilileri, Ağırbaşlı’ya yapılan ilk müdahalenin olumlu etkisi olduğunu belirtti.Şu anda İmam Ağırbaşlının sağlık durumu son derce iyi.

Fatsa'da Erçallar Otopark Yapacak


Fatsa Belediyesi'nin aylık 13.5 milyar YTL'ye ihaleye açtığı Otopark ihalesini ERÇAL AŞ 38 milyara aldı.Erçal AŞ'nin karşısında ihaleye giren Fatsa Grubu ise verilen fiyat karşısında geri çekildi.
Fatsa'nın en gözde yeri olan Orta Camii Mevkiindeki otopark 2008 yılına kadar hizmete girecek.

10 Aralık 2007

Sizler Ben ve Onlar /Han ZEMHERİ


Sizler, bizler ve ötekiler…

Herkesin ne çok öyküleri vardır. Her öykünün de alıp götürdüğü yıllar. Ama her birimiz kendi iç dünyasındaki “ben”lerle birlikte gider olduk o güzelim yıllarla…

Ardımızdan sövenlerin yine ardımızdan sesleri çınladı; “ya bir türlü çözemedik şu adamı” cümlelerinin altında, yüz yüze gelememenin ezikliğinin yattığını sadece “anlayabilenler” görebilecek.

Bu yazıları öldük de ardımızdan böyle söyleniyor teorileri olarak değil de, yitip giden ve hiçbir artı koyamadığımız kayıp zamanlar üzerine söyledim



Birileri dışında, birileri; birilerini şöyle karşısına alıp

A BEYLER!!!(ŞİİR)-Nihat SEBASTİYAN

Gaipten sesler duyarsınız.
Soyadınızla uzadıkaça uzarsınız.
Durmadan haşhaş yer kusarsınız.
Hasat mevsimi gitti gidiyor beyler.
Nihat size ne söylerse az söyler.


Alaylı uslup deyip takılmışsınız
Tuzla unu birbirine karıştırmışsınız.
İnşaatçı olup harca girmişsiniz.
Bu yaşta inşaatcı olunmaz beyler
Nihat size ne söyler se az söyler.


Özünün sırlarına akıl ermeyen
Giriş çıkışları yanlış belleyen
Hoş geldini işin gereği söyleyen
Sizin ortak noktanız bulunmaz mı beyler.
Nihat size ne söylerse az söyler.


Biriniz isim verip ortağız demiş
Biriniz yalan dolan iftira demiş
Anladım ki otaklık birbirini yemekmiş
Yiğin birbirinizi yamyamca beyler.
Nihat size ne söylerse az söyler.


Çabanoğlu soluttukça soluttu.
Haşmet çok uzadı ismini unuttu
Yahu bunları böyle kimler kudurttu.
Sizi birbirinize sarak mı beyler
Nihat size ne söylerse az söyler.

Birinizin akı birinizin yakı var
İkinizin boynun da gümüş takı var.
Ne şairler geldi neler buldular
Meydan size kaldı atışın beyler.
Nihat size ne söylerse az söyler