21 Nisan 2008

ÇANAKKALE RUHUNA SAHİP ÇIKMAK /Abdullah SAYGI

Dünü bilmeyenimiz yok. Bir Çanakkale ya da Kurtuluş Savaşını bilmeyenimiz yok. Dün olduğu gibi bugün de bu vatanı bölmeye kendi arzu ve emellerine göre yönlendirmeye dünya var oldukça milletler çıkacaktır. Bu hiçbir zaman bitmedi bitmeyecektir. Bizleri bölmek için elinden geleni yapanlara ithafım olsun ki bu vatanın bölünmesi demek her birey için artık evladına hesap verme günü demektir. Dün bizler için bu topraklarda huzurlu bir yaşam hakkı için yapılan mücadelenin sonucunda bizlerin kendi evladımıza verebileceğimiz cevap ne olabilir?

Sizlere Kumru Eskiçokdeğirmen köyünden Karacabey de ikamet eden 8.sınıf öğrencisinin kaydettiği dizeleri de aktarayım. Nihal ÖZGÜL 8. sınıf öğrencisi babası inşaat tepelerinde ekmeğini kazanan ama kızları için evlatları için elinden geleni yapan bir babanın yetiştirdiği kızımız.
Kendi yazmış olduğu dizelerde şöyle diyor.

Çanakkale diyorum arkadaş
Ne büyük zaferlerle alındı.
Çanakkale’nin bu toprağı
Askerlerimizin kanıyla sulandı.

Çanakkale diyorum arkadaş
Ne ayaklar bastı bu toprağa
Kimisi paktı kimisi ise kirli
Kirli olan düşmanın ayağı belikli.

Ayşeler Fatmalar, Haticeler
Sırtında mermi taşıdılar yılmadan
Çanakkale geçilmez dediler
Kurtardılar bu vatanı düşmanlardan.

Aliler, Ahmetler Mehmetler
Ellerinden silah daima ileriye gittiler
Vatan için canlarını feda edip
Bayrağımızı göğe diktiler.

Diye bizlere hitap eden bu kızımızın hislerini duygularını 50 sene sonra değişmeden kalmasını ve sonsuza kadar bu vatan sevdasını diri tutmak gerekir

Gerçekleri unutmamak bir daha bin daha düşünerek biz demeyi öğrenip Artık Kardeş olmanın ne anlama geldiğini bilen ruhu yakalayıp, birlik ve bütünlüğümüzü bozmadan evladımıza ecdadımızı anlatabildiğimiz gibi anlatabilmek için bu gün ağlayalım ki yarın geç olmasın…
 Kanında bir mg bu ruhu taşıyan hiçbir insan dili dini milliyeti ne olursa olsun bu Çanakkale ruhunu taşıyacaktır. Aksini düşünmek mümkün değildir.

Çünkü Çanakkale de yatan bu vatanın sınırlarında yaşayan milletin evladı değil sadece 17 ile 24 yaş arası Balkanlardan, Kafkaslardan ve orta doğudan bu vatanın kutsal olduğunu bilenler yatıyor. Halen bağrında Avusturya İngiliz kuvvetlerinin masum evlatları yatıyor. Neden ve niçin geldiğini bilmeyen bir nesil orada misafir olarak bağrımızda yatıyorlar. Bu topraklarda savaş sırasında dahi insanlık dersi almış bir milletin devrinin misafirleri mevcut. Bunu dünyada böyle anmaktadır.

Ama bizler artık bu ruhu kaybediyor muyuz ne?
Neler oluyor ki bizlere 100 yıl geri döndüğümüzde adaleti ile dünyada gönüllerde taht kurmuşuz.90 yıl sonra artık ana yüreği Anavatanımızda nerelere yol alıyoruz. Ürpermemek, titrememek, evlatlarımız için sızlanmamak elimizde değil artık.

Artık dünya elektronik çağı yaşıyor bizler hala 50 yıllık 30 yıllık kişisel kavgalar çıkarlar için kendi vatanımızda birbirimizi anlamamaya, birbirimize tahammülsüzlüğe doğru yol almaya deva ediyoruz. Ne idik nereye yol alıyoruz karamsar bir ortam devam edip duruyoruz.
Anlamak gerçekleri yaşamak derken dile getirmiştim.
Bizler bir tarihi daha dün Çanakkale de yazmışız ecdattan evlada anlatırken gururla iftiharla sunumumuzu yapabiliyoruz bugün.

Ancak evladımıza kendi tarihimizi dönemimizi anlatırken olguları yaşamama ve anlatmamak için bu gün çok olgun vakurlu ve dirayetli işlerle hatasız geleceğimizi karartacak kararlardan uzak, dili dini, milliyetini bilen sınır ve güvenliğinden adaletinden yine taviz vermeyen ecdadın anıldığı gibi evlada anlatmak için çok ama çok az konuşup çok düşünmemiz gerekliliğini kimse reddetmez sanırım.
Uyanalım.
Umarım uyuyanlardan değilizdir..
21.04.2008
Abdullah SAYGI.
Karacabey / BURSA

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Sayfamızda yazmak ve paylaşmak isteyeler
kumruhaber@gmail.com bildirebilir...